Notes

Yine asla okunmayacağını bilsem de çok dolduğum bir konuda bir şeyler paylaşmak istiyorum. Önemli bir konuya dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için yazılan, söylenen şeyler yine sadece farkındalığı olan insanlara ulaşıyor ve magazin haberi, dedikodu olmadığı sürece geri kalanlarca yok sayılıp geçiliyor zaten. Yine de her şeyi yok sayıp umursamayan kesimden biri de bir anlık olur da okuyacağı ve üzerine düşüneceği tutarsa diye, belki ufak da olsa bir değişikliğe sebep olurum diye yazıyorum.
Daha yeni kaybettiğimiz küçük bu kadar gündemdeyken belki bir an kendi yaptıklarımızı / yapmadıklarımızı / yanlış olduğunu fark etmediklerimizi düşünürüz. Kara melekle ilgili söylenebilecek pek bir söz yok, greyder operatörünü göz altına alıp böyle bir vahşeti bile kaza süsüyle örtmeye çalışıyorlar gerçek suçlusunu bulmak yerine, ucu kim bilir kime dokunacaksa... Hayvanlar Türkiye'nin bir yerlerinde benzer şeyleri sürekli yaşıyor, köpek tecavüzcüleri suçunu itiraf edip öylece salıveriliyor, bir başkası bunu videoya bile çekebiliyor ve biz bunlarla birlikte yaşıyoruz, daha da kötüsü kendisini savunamayan canlar bunlarla beraber yaşıyor. Bunu siyasete çekmeye niyetim yok ama böyle iğrenç bir düzenin arkasındakilere oy vermeden BİR DÜŞÜNÜN. Oldu ki hayvanlar bir gram umrunuzda değil, kendinizi dünyanın tepesinde gören türcülersiniz, o zaman da bunu hayvana yapan şerefsizlerin size veya çocuğunuza neler yapabileceğini BİR DÜŞÜNÜN.
İkinci olarak da çocuklara gelirsek, çocuklar melektir masalına artık kimse inanmıyordur, çünkü siz neyseniz çocuğunuz da odur, küçük şeytanlar lütfen yetiştirmeyin. Daha bugün ölen bir kuşa bakan çocukları izlerken birinin defalarca "taş gibi olmuş maşallah" diye dalga geçtiğine şahit oldum. Ölen kuşun üstüne taş atmalar, "kedi nerde, gidelim ona vuralım (!)" demeler. Bunu söyleyen çocuk da "hayır sevelim hayvanlara kötü davranmayalım" diyen kıza "ANNEM KEDİLERİ SEVMEME İZİN VERMİYOR" diye cevap veriyor. Hiçbir kedi / köpek sizin çocuğunuza hastalık, kene mene (!) bulaştırmaz, hiçbiri sizin cani yetiştirdiğiniz çocuktan kötü olamaz. Kendiniz korkuyor dahi olabilirsiniz, dokunmasını bile istemiyorsanız en azından bir kap su koyarak, şefkatli konuşarak çocuğa hayvanların hırpalanacak, oyuncak edilecek şeyler değil, sevilecek şeyler olduğunu göstermişs olursunuz. Çocuğunuza "bak köpek geliyor, ısırır" "ay sevme kene mene vardır" demeden, kedileri köpekleri kovmadan, tekmelemeden önce lütfen BİRAZ DÜŞÜNÜN. Şimdi bunları yapan her caniyi, manyağı da birileri yetiştirdi, farkında olmadan bunları yetiştirenlerden biri lütfen olmayın.
Ayrıca herkeste bir tabiri caizse "her şeyi devletten bekleme" eğilimi var. Hayvan dernekleri, barınaklar, belediyeler her şeyi halleder zaten düşüncesi hakim, ya da zaten birileri yapıyordur diye düşünüyor olabilirsiniz. Fakat açlıktan ölmek üzere bulunan, ölen pek çok hayvan var. O yüzden lütfen çevrenizdeki hayvanları aç/susuz bırakmayın, başkası değil, siz yapın. Arayalım gelip alsınlar diye yöneldiğiniz belediyeleri tedavi içinse bile lütfen önce araştırın. Sağolsun Nilüfer belediyesi en basitinden hayvan katliamlarıyla oldukça meşhur. O yüzden iyi niyetle bile belediyelere yönlendirirseniz belediyenin bakım merkezini lütfen önce biraz araştırın. Bunun dışında da " ay ben korkuyorum" "ay çok havlıyorlar" diye hiçbir köpeği toplatamazsınız. Her yeri parselledik ve kendimizi dünyanın sahibi sandık diye işin gerçeğinin bu olmadığını, hayvanların da bu dünyada bizim kadar hakkı olduğunu unutmayın.
Bir diğer çok önemli ve beni üzen konu da faytonlar meselesi. Belki bunu bilmeyenler bile var, belki "koskoca at bizi mi taşıyamayacak" diyenler var. Faytonlar yüzünden onlarca at kısa sürede ölüyor. Hadi sizi taşıdı, saatlerce yürüdü de bir şey olmadı diyelim, emin olun hiçbirinin bakımları yapılmıyor, ölene kadar dayanabildikleri yere kadar acı çektirilerek kullanılıp yenisi alınıyor. Lütfen buna DESTEK OLMAYIN. Çünkü ne yapılırsa yapılsın talep oldukça bunun sonu gelmeyecektir, bunların ekmeğine yağ sürmeyin. İnsanlar yüzyüze gelmedikçe, yapılan zararı kendi elleriyle yapmadıkça Sorumluluk hissetmiyor ama bunlara el veren sizsiniz. Bu insanlar sizin desteğinizle hayvanlara işkence ediyor.
Bunun bir başka örneği de pet shoplardan, üretim çiftliklerinden parayla hayvan satın almak. İnsan ticaretini desteklemiyorsanız bunu da destekleyemezsiniz. Çok tatlı diye üretim evlerinden scottish fold, pet shoptan teacup köpekler almak size sorunmuş gibi gelmeyebilir, fakat bu süreç berbat şartlar altında üretilip, anneden yine sürekli çiftleştirilerek sonuna kadar bakımsız şekilde faydalanıp, doğan yavruları küçücük cam kafeslerde oyuncakmış gibi hapsedilip size ulaşma süreci. Üstelik aynı cinslerin/ kardeşlerin çiftleştirilmesiyle ya da sırf çok tatlı buluyorsunuz diye genetiğiyle oynanmış ve hastalık riski yüksek hayvanların üretilmesiyle ilerleyen bir süreç. Barınaklarda, sahiplendirme sayfalarında pek çok hayvan var. Lütfen parayla hayvan alıp can tüccarlığı yapanların ekmeğine yağ sürmeyin. Ayrıca çocuğunuza karne hediyesi, sevgilinize doğum günü hediyesi hayvan almayın, sorumluluğunu kendiniz alacaksanız alın. 3 ay sevip büyüyünce sokağa atmak için hayvan almayın, hepsi size çocuğunuz kadar bağlanıyor ve acı çekiyorlar.
Et yememe konusunda fazla bir şey söyleyip "ekstremist" olmak istemiyorum, çünkü çoğunuzda et yemeyenlere saygı bile yok ve yakınımdaki insanlar da dahil hepiniz bir anda ya beslenme uzmanı kesilip neden yemem gerektiğini anlatmak ve dünyadaki tek zeki ve besinlerden anlayan insan sizmişsiniz de et yemeyen bu akla asla sahip değilmiş/ düşünemezmiş gibi bu konuda nutuk çekmek ya da "bitkilerin canı yok mu yeaa" diye gevşek ve klişelikten komik bile olmayan kabak tadı vermiş o lafı söyleyip durmak. Et yiyene saygım var ve tersi için ikna çabam hiçbir zaman pek olmadı, fakat bu da dahil her konuda özellikle söylemek istediğim şey: ÇOĞUNLUK OLMAK HAKLI OLMAK ANLAMINA GELMEZ. Bu yüzden lütfen en azından herkesin sebepleri olabileceğini DÜŞÜNÜN. Bir adım daha yememenin neden doğru olabileceğini düşünmek/ gerçeklerle yüzleşmek isterseniz de her kısmını yüzde yüz haklı bulmasam da benim de sorgulamama ve karar vermeme sebep olan şu videoya bakabilirsiniz:
https://m.youtube.com/watch?v=8ocqCy0qEkA
Son olarak, bilgi ve farkındalık paylaştıkça artar, lütfen yanlış gördüğünüzde uyarın ve çevrenizdekileri bilgilendirin.