Notes

Hani hayatınız monotonlaşmış, sıradan bi hale gelmiş sürekli aynı şeyler aynı şeyler artık tam yeter be derken tam kendinizi kaybedip boşlukta kaybolurken biri çıkar ve siz tüm olanları unutursunuz.
artık sabahları daha mutlu uyanır, geceleri daha huzurlu yatarsınız. Uyandığınız da elinizi yüzünüzü yıkar sıradanlaşmış hayatınıza renk katarsınız, olacakları planlayıp çok iyi şeyler yapmaya ve iyi biri olmaya karar verirsiniz.
Her şey çok güzel gider, aradığınız mutluluğu bulur, huzura kavuşursunuz. Bi kuş gibi özgür ve rahatsınızdır. Onun size kattığı şeylerin farkına varıp onunla hergün vakit geçirmek, onu herşeyi anlatmak, sarılmak, dizinde uyamak için yapmacağınız hiçbir şey yoktur. Bi çocuk gibi eğlenceli bi hal almıştır hayatınız onun varlığı sizin için herşeyden önemlidir gerekirse gözünüzü kırpmadan onun için ölümü göze alırsınız, hayatınızdan vazgeçersiniz.
"Ömrüm; ömrün olsun, Canım; canına can katsın." hayatınız da yapmış oldugunuz tüm kötülükler aklınıza gelir ve her biri için pişman olur onun size getirdiği iyilikleri düşünüp hayatınızı bir iyilik perisiymiş gibi yaşamaya başlarsınız.
Nerde bi yardıma ihtiyaç var, hemen koşarsınız. Sokakta kalan insanları görürsünüz içiniz parçalanır yardım etmek onların da hayatı yaşamaları için çırpınır durursun.
Artık hiç düşünmeden iyilik yapmaya, insanlara insan gibi bakmaya, ayırt etmeden, ırkçılık yapmadan her birine aynı davranır çerçevesi içinde ilgilenirsiniz.
Sokakta yürürken aklınıza geldiğinde yüzünüzde ki gülümsemeyi saklıyamazsınız sokağın ortasında bi deli gibi gülümseyerek yürürsünüz. Müzik listeniz değişir, ruhunuz çok rahat bi şekilde gezersiniz. Tüm bunların yanında bir lanet olası konu vardır onca güzel şeylerin arasından çıkar aklınızın tam ortasında herşeyi batarır bi yandan mutlu huzurlusunuzdur bi yandan tedirgin bunun sebebi onun başına kötü bi olay geldimi, nasıl, napıyo, yemek yedi mi, aç mı tok mu, hasta mı, naptı falan der kafanızın içinden bi yerden gelen bi ses. Sizi yer bitirir, ondan haber almak için elinizden geleni yaparsınız. Ulaşmak için 3. dünya savaşı bile çıkarabilirsiniz. Bi Alo? sesi kadar huzur veren bi ses yoktur, o konuşmaya başlar siz hayallere dalmaya. Herşey iyi gider onun bi günaydın mesajı sizin gününüzün iyi ve neşeli geçmesini sağlar. Pozitif olur etrafa çok iyi enerjiler saçar ve belki başkalarının bile mutlu olmasını sağlarsınız. Onun bir gülüşü size herşeyi unutturup bir çok hayallere daldırır. Herşey bu kadar iyi giderken birde bakarsınız hayatınızın baştacı yaptığınız kişi gider, uzaklara. Vedalaşma zamanı gelmiştir hatta son bi kez bile sarılamadan gitmişse dünya başınıza yıkılır. Son bi kez sarılıp, öpüp, gözlerine baksanız yine belki biraz daha iyi olursunuz ama onlar da yetmez bi zaman sonra. O arkasını dönmüş gider ve siz baka kalırsınız. Tek düşündüğünüz şey Allah'ım al canımı ver ona bana bu acıyı yaşatma. Onca şeyler yaşadınız başınızdan binbir türlü kötü şeyler geçmiştir onca kötü şeyler yaşamışınızdır hepsini toplasan onun dönüp giderken ki acının yanına yaklaşamaz yaklaşmasını bırakın yanından geçemez. Tüm o acıları tekrar yaşayayım ama bunu yaşamayayım diye içiniz içinizi yer, hayatınız gözünüzün önünden geçer, iyi günler, kötü günler sıralanırlar bir bir öyle geçer ki zaman sanki durmuş siz izlemiş hayata devam etmiş gibi olursunuz. O giderken sanki zaman yavaşlamış sana misbet yapıyodur. Siz yavaş yavaş ölüyorsunuzdur, yaşasanız da ölmüşsünüzdür artık. O gitti ya hiçbişey eskisi gibi olmayacaktır artık, o iyilik perisi haliniz gitmiş artık sus pus insan olmuşsunuzdur. Kimselere birşeyler anlatamıyor hergün çaresiz ağlıyorsunuz ve en kötüsüde hala gelmiycek olmasıdır sırf bunun için bir daha ağlıyorsunuz. Aklınıza iyi, kötü geçirdiğiniz zamanlar geliyor. Kötülerine bile gülüyorsunuz artık keşke diyorsunuz yanımda olsa yeniden sarılabilsem, öpebilsem, koklayabilsem onu tekrar ve sırf bunlar için bile hayatınız da ki herşeyden vazgeçersiniz. Sus pus olmuş hergününüz içinize attığınız şeylerle geçer. Tüm anılar sürekli hergün aklınızdadır iyisi kötüsü. Onun gülüşü, sesi, kokusu. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi onun kokusunu unutmaya başlamışınızdır lanet olası zaman sizi yine eski hayatınıza döndürüyor ama bir tek farkla onun varlığıyla yokluğu arasında sürekli gidip geliyorsunuz. Her gece rüyanız da görüyor kabuslarla uyanıyor uykularınız bölünüyordur. Belli zaman sonra bunlar da zamanla azalıyor ve alışmaya başlıyorsunuz yani kısacası ondan önce neyse yine o oluyor, sıradan bir hayat, monotonlaşmış günler. Ama tek bi farkla tabi, arada sırada aklınıza geliyor ağlıyor hatta içiyorsunuz ve ne yaparsanız yapın unutamıyor, bırakamıyorsunuz.

O içiniz de kalıyor..