Notes

Öncelikle bu yazdıklarımı umarım bir çırpıda kestirip atmaman dileği ile.Biraz uzun olacak çünkü dile getirmek istediğim şeyler bunlar. Sen bu hayatta en son vazgeçeceğim insansın. Onca mazimiz var seninle. Onların hatrına oku erinme. (YAZDIKLARIMI LÜTFEN TAM OKU. KONUŞMAK
İSTERSEN ŞAYET SENİN İÇİN TERKETTİĞİM SEMTE YİNE GELİRİM)Bugün 20 Ocak. Bu tarih için senin için doğum gününü ifade ediyor, benim içinse kıymetini sonradan anlayacağım her dakika aklıma düşmese bile gece zaman zaman uykularımı kaçıran ve en kötüsü de başından yanlış yaklaştığım insanın sayı doğrusundaki yeri.

Bu mesajı sana atmak için aylarca düşündüm kurguladım. Ama atamadım... Elimi her telefona attığımda bugün bu konuya açıklık getireceğim dedim . Hiç engellemediğim whatsapp profili süzdüm.Fotoğrafın durumun herşey. “Fire of inside me” Super naturalin müziğini ismini unuttum. Sonra sonsuzluk işareti koymuştun oda gözümden kaçmadı değil. Siyah ceketli saçını bağladığın fotoğrafın vardı bir süre. Daha sonra instagrama attığın 3 veya 4 pozluk beyaz saten gömlekli fotoğrafından birisi vardı. Saçların at kuyruğuydu.

Usul usul yavaş yavaş göz attım sana. Geceleri ne zaman yalnız kalsam üstüme yorganı çekiyor, whatsappına bakıyorum. Ama öyle iç geçirecek değil. Hani katil birini öldürürken soğuk kanlıdır ya aynı o hesap benimkisi. Veya dişin ağrır çekilmesi gerekir, çok korkarsın acıyacak diye sahiplenilsin ağrıyan dişi bırakamazsın. Sen ağrıyan dişim oldun benim.
Onca laf ettim sana. Bana yakışmayan çirkefçe şeyler yaptım. Onca laf dediğime bakma aslında dışarıdan bakınca basit gibi görünen sinirle söylemiş saçma sapan bir “umarım başka insanların duygularını kullanmazsın” kelimeler dizisi. Bu konuda açık olamadım sana hep olmak istedim araya birileri girdi. Madem seller alan ilişkimizdeki sular dindi, olayların perde arkasını bilmeye hakkın var.
Herşeye yeniden başlayalım birazdan sana anlatacaklarım yalan değil fakat bilmediğin detaylar var. Belki en başından böyle dosdoğru anlatmam gerekiyordu. Özür dilerim. İlk olarak sana dediğim gibi 3 senedir hoşlanmıyorum senden. Dershane zamanları evet tuhaf hissediyordum. Seninle birşeyler paylaşmak hoşuma gitmiyor değil. Fakat bu hisler O dershane bittiğinde kısmen öldü kısmen diyorum çünkü 2 sene sonra yani 2017 nin başlangıcında tekrar baskın oldu duygularım. Ve ya senin anlayacağın Yasemin’e açıldıktan 1 yıl sonra. Ona dair her şeyin öldüğü an. Ben açıldığım zaman 2015 in aralık ve ya şubat ayıydı. Yani düşündüğün gibi değil içimde ne ona dair bir sevgi ne de umut var. Hiçbir zaman olmadı. Biliyorum sana inanması çok zor geliyor. İşte inanman için gözlerimin içine bakman gerekiyordu. Aştiye de bunun için gelmiştim ama tam planladığım gibi olmadı gelişmeler. İyi güzel her şey hoştu lakin orada ne sen beni ciddiye aldın, ne ben ciddi davranabildim. O gün doğal olmak için kırk takla atmıştım. İşte bu yüzden seni defalarca görmek istedim ellerinden tutup gözlerine baka baka, yalan söyler gibi sana kendimi kanıtlamam gerekiyordu.
Peki soracaksın bu çocuk yarım bıraktığı işi sonra nasıl tamamlıyor. Bak sana şöyle anlatayım. Benim bir huyum vardır. İlk aradığımın kriterin zeki bir insan olduğunu defalarca söylemişimdir ama ondan önce tanıdığım birisi ise onun bende ki etkisi başkadır. Yani senin yerine düzgün birisi çıksa onu tercih edebilirdim itiraz etmiyorum. Lakin o insanın zeka seviyesi kadar benle samimiyeti geçirdiğimiz zaman daha önemli. İşte bu yüzden arkadaşım yok pek. Şimdi senin 5 küsür yakın arkadaşın var değil mi? Özge Berfin vardır bir kaç tane daha. Demek istediğim insanları sevmem Şeyma. Kendi havamdayımdır. Bir Eren var en yakın arkadaşım. Burada düzgün bir kız vardı. Ankara’da oturuyor. Arkadaş bahsetti konuş falan diye iyi falan. Süzdüm kızı düzgün kabul. Ama eksik birşey vardı tanımıyordum. Tanımaktan kastım samimiyetim hiçbir zaman seninki gibi olmadı. Tercih etmedim onu yanlızlığı daha onurlu buldum. Bir diğer etken ise hep dizimin dibinde olan veya dibinde bitebileceğim birisi gerçi şu saatten sonra zor ama. İlçeler ayrı düşünceler herşey farklı anasını satayım.
Aslında 1.5 seneyi sana 3 sene gibi anlatmamın da başka bir sebebi var. İnsanlarda genel bir algı vardır bir olayda ne kadar geçmiş bağlantısı var sa o kadar olma olasılığı yüksek olur. 1 ay önceden bilet ayıranla 1 gün önceden ayıran bir olmadığı gibi 1.5 sene sevenle 3 sene seven de bir olamaz. Ama şunu bilmeni istiyorum iki gözüm önüme aksın şu 1 sene içinde adam gibi sevdim hayla da seviyorum. Kimseye yazmadım, fotoğraf beğenmedim. Aklıma eskisi kadar gelmiyorsun ve bunun bir nedeni var. Sen söylemiştin beni arkadaş olarak gördüğünü gerçi ne kadar inandırıcı bilmiyorum ama onca güzel şeyi yazdıktan sonra. Şimdi hiç bana arkadaş olarak yazdım deme. “Bulutlardan yıldızlara yol yapsana gerçekten pamuk gibiler mi bilmek istiyorum” ve ya gözlerinin içine bakıyorum tarzı birşey söylediğim de “baktığın renk ney 😊” demek ya da ne bileyim benim için güneş kadar teksin dediğim zaman “Güneş kadar mı?” Diye sormak. Şimdi bunca şeyi buraya yazamam. Bana bunların hiçbirini hatırlamadığını söyleme. Ve ya sadece hatırlamak istediklerini hatırlama. Ya Şeyma bir keresinde dışarı çıkmıştın gelince yaz demiştim sen “Geldim ben kejdjs” diyip gülmen bile çok hoşuma gidiyordu. Bunda eksik birşey yok mu sence ? Arkadaşlar hep böyle şeyle mi yazar birbirlerine ? Dershanede elini omuzuna attığım anı hatırlıyorum da çocuk gibiydik. Seni internetten bulduğum zaman üniversitenin ilk zamanlarıydı Yasemin’i anlatmıştım çünkü o an sana böyle şeyler hissetmiyordum. İnsansız sonuçta duygularım değişebilir. Hiç kestirmiyordum sonradan sana açılacağımı. Bana Bekir’i anlattığın zaman yani geçen sene sana arkadaşlık dışında birşey hissetmeme rağmen tuhaf olmuştum. İşte o tuhaflık 2017 in başına denk geldi. O sana yaptıkları hiç sevmediğini söylemesi etkiledi beni. Bende seni daha çok ikna etmesi için 1.5 seneyi 3 sene anlattım umarım kızmazsın hepsi iyiliğin içindi senin. Şu an seviyor musun desen evet hemde çok. Bu arkadaş mevzusundan çok sıkıldım ben mesaj atıyorsun fakat yüz yüze netlik koyamıyoruz. Ya sen benim hayallerim de el bebek gül bebek büyüttüğüm çocukluğumsun. Huyunu suyunu biliyorum. Gece her yattığımda özellikle ekim aylarında sürekli aklıma geliyorsun mesajı yazmak istiyorum fakat atamıyorum çekiniyorum dediklerimden. İnstagramdan çıkarıyorum aradan bir ay geçiyor tekrar takip atıyorum. Numaran hızlı arama kısmında duruyor siliyorum rehberden 2 gün sonra ekliyorum tekrar.
Biliyorum farkındayım çok sık Boğaz ettim seni kendim konusunda ama ne yapayım be seviyorum ulan da diyemiyorum sana. Sana sevgimi abartarak anlatmamın bir diğer sebebi ise Furkan. Ona öyle kaptırmıştın ki kendini çıkamıyordun belki düşünür çıkar diye beni tercih eder, etse bile ilerde olmazsa o çocuktan uzak durmuş olursun zannettim. Zaten aramızda o çocuk yüzünden bozuldu. Bana kırıldın, parçalandın ve ben öküz gibi mal gibi direttim. Sana yakışmayan sıfatlar yakıştırdım dolaylı yoldan. Mektupları hatırlıyor musun hatırlıyorsun gerçi. O mektupların içinde yazılan herşey gerçek hislerim olaylar. Fakat o mektuplardan birinde mantık hatası yaptım bilerek yazdığım son gece. Saçını kestirdiğin yaz kaküllerini anlatmıştım bilerek. Kakülleri anlatmamın nedeni aklıma hep kaküllerin ile gelmiş olman. Yazmamış olmamın nedeni ise kafanda soru işareti oluşturup bana soru sordurmak🙁. O mektubu gelip Berfin sordu bana ya Berfin senden beklerdim bunu. Ona izah ettim söyledi mi bilmiyorum. Söylediyse bile büyük ihtimal inanmamışsındır.güçlendirmek. Berfine sana yapacağım süprizleri anlattım. Seni daha fazla tanımak için sorular sordum. Sohbet ettik konuştuk. Sana yapacağım sürprizi Berfine anlattıktan sonra kendisi böyle süprizlere pek şaşırmadığını ana bunu duyunca çok şaşırdığını söyledi. Hakikaten çok şaşırmıştı. Berfini, kardeşini seni çok sevdiğimi inandırdım ama seni inandıramadım be Şeyma.
Cansu Başak ve ya hayatıma bir zamanlar hayatıma girmiş kızlar. Bunları sana sevgimden şüphe et diye değil, aksine bunları gereken sevgiyi göstermeme rağmen hiç sevilmediğimi anlaman içindi. Onları anlattım ki kişiliğim hakkında daha fazla bilgi edin. Öyle çapkın birisi olmadığımı anla, birine sadık olmak istediğimi bil. İşte bütün amacım buydu. Geçmişimi anlattım ki gerçekten mutlu eden ciddi birşey yaşamadığımı ilk ve tek olmak istediğimi gör. Ama olmadı başaramadım. Hep Yasemin Cansu Başak ve diğerleri aklına geldi. Benim hiç aklıma gelmeyen isimler. Ya şu yaşımda aklımdan çıkaramadığım iki isimden birisin. O mesajı attıktan sonra sinirle yazdığım şeyleri az çok hatırlıyorum. Yazmamalıydım. Oyun oynuyordum o zaman normalde başka bir mesaj atsaydın belki daha ılımlı olabilirdim bilmiyorum neyse.
Derler ya insan sevdiği kadar kırılır. Öyle oldu benimkisi biraz. Seninle biraz atıştıktan sonra (tam tarihi hatırlamıyorum) 4 ağustos da camın kenarında öyle mal mal oturuyordum. Bu tarihi hatırlıyorum çünkü bu tarih hayatımın en boktan gecelerinden birisiydi. Göğüs kafesim daralıyor dediklerim geliyordu aklıma. Öte yandan okulda hiçbir insanın ilgimi çekmiyor oluşu, beni oraya bağlayacak birşeyin olmaması beni berbat bir tayfuna itiyordu. Ama gel gör ki bana bir telefon kadar yakın olmana rağmen ulaşmadım sana ulaşamadım. Doğum gününü bekledim. Yenilenmek yeniden doğmak için.Yaz okulunun son 2 haftasıydı önümde duran. Ayın 7 sine psikoloğa randevu aldım Ankara Hastanesine. Çok dingin ve durgun duruyordum Şeyma ben. Okulu dondurup tekrar hazırlanmayı bile tekrar gündemime almıştım ciddi bir şekilde. Doktor onca şey sordu konuştuk anlattım. Yaşadıklarımı hissettiklerimi. Otogarın bana işkence gibi gelmesi, o Alpaslan Türkeş parkındaki kafe, Yunus’un önündeki elektrik direği, bana bahsettiğin park, en kötüsüde duygularımın dönüş noktası olan dershane önündeki bank. O an konuşmak isteyip de konuşamayınca hayatla dost olan ben. Herşey üst üste geliyordu. Doktora bunu anlatırken pür dikkat beni dinliyordu. Ha bir de seni hatırlatan başka birşey olup olmadığını sordu mekanlar dışında. Hangisini anlatayım Şeyma ? Kaküllerin mi seninle konuşurken dinlediğim şarkılar mı? Yoksa senin için sakladığım kırmızı atkı mı? Hangisi ? O kadar çok şey vardı ki ben sadece belli başlılarını anlatabildim doktora. Daha sonra bana 20 senedir yaşadığım çocukluğumun geçtiği binayı terk etmemi söyledi adam. Kafayı yiyordum. Evden kendimi ne zaman koparsam soluğu dediğin parkta alıyordum. Her zaman oturduğum yere oturuyor sadece 1 tane sigara yakıp dalıyordum. Bu olay doktora gittikten sonra 3 kez daha oldu. En son durumu anneme söyledim. Doktora gittiğimi doktorun anlattıklarını. Zaten ev satılacaktı fakat ben okuduğum için evi değiştirme planı seneye 2018 yazına kalmıştı. Hal böyle olunca babamı ikna ettim evin değeri neyse 5 10 aşağısına satmaya. Aradan 2 hafta geçti ayın 13 ünde evi sattık. 15 inde Berfine gece mesaj attım olanları anlattım. Kız bir nevi haklıydı. Seni çok bunaltmıştım, inandıramamıştım kendimi sana. Sürekli hadi Şeyma seviyorum Şeyma kırıldım Şeyma gel Şeyma git Şeyma. Ama tüm hata bende hem seni bu kadar sıkmamam hemde dos doğru anlatmam gerekiyordu. Kaybetme korkusuna rağmen. Ne oldu kavga ettik darıldık kırdık birbirimizi. Umarım tekrar addedebilirsin beni çok kıymetlisin benim için. Sermin senin için ne ise sen de osun Benim için. Bütün bu olanlar hepsi benim yüzümden oldu diyemem. Çünkü seninde bana bahsetmediğin gizli tuttuğun şeyler var bunu biliyorum. Sakın seni yalancı konumuna koyduğumu düşünme lütfen. Sadece zamanın getirdiği zorunluluktan ikimizde seçimler yaptık.Belki ben sıkboğaz etmesem zamanla bu kadar çok sevdiğim be çabaladığım için kabul edecektin. Bunların hiçbirini bilemem tabi. Ama hiç yoktan “arkadaşım olarak görüyorum” olgusunu kırabilirdim kafanda. Hiçbir insan gerçekten aşık olarak sevmez bunu unutma. Bu aşk etmenini etkileyen birçok faktör var bunu sende biliyorsun. Arkadaş çevremiz, yakınlık derecemiz, sana tutumum vs vs. Ama bunların hepsini hiçe sayıyorsun sen. Ya Şeyma sev arkadaşını sev ne olacak ? Konu fiziksel temas mı ? Veya kafa yapılarımız mı ? Hangisi ? Veya nasıl bakarım sana öyle mevzusu ise oda aşılır. Bir süre sonra zaten alışırsın tolere edebilirsin bunları. Seninle çok şey paylaştık biz. İyi veya kötü. Kızları paylaştık erkekleri anlattık. Kabul edebiliriz bunları. Sana onca kızı anlattım haklısın. Şimdi sevmem tuhaf geliyor. Ama vallahi billahi hiç birisi sen değil bak. Kuran çarpsın. Eğer geçmişimde mazi olursan bir gün tek razı olduğum insansın.
Biraz da dershane zamanından bahsedeyim. Hani giydiğin kıyafetleri söylemiştim ya sana, seni çok dikkatli süzdüğüm içindi bu. Tamam hafızam kuvvetli Burcunun falan ne giyidiğini hayal meyal hatırlıyorum. Ama konu sana gelince sürekli sen bakmazken dikkatlice süzüyordum seni. Anlamalıydım o andan birşey hissedeceğimi. Şu an zamanı geriye alma imkanım olsa daha tanımadan direk belli ederdim niyetimi. Çok yoruyor bu beni.
- [ ] Şu an aramızın düzeleceğini bilsem kalkar gelirim. Bunun için çok plan yaptım ben Şeyma. Senin karşına dikilip dediklerinde ciddi olduğunu ağzından duymayı. Ancak öyle vazgeçebilirim. Gerçi kendi ipini çekmek oluyor ama bu ama olsun razıyım buna. Olması kadar olmamasının arkasındaki sebebi bilmek de mutluluk veriyor bana. Bana attığın onca mesajı biriktirmiştim ya hatırlıyor musun ? İşte onları telefonumdan silmeme rağmen aklımdan silemedim ben. Senin yerine başka bir kız yazsa onda da olurdu. Ama ben hiç birini istemedim samimi olmadım. Hani diyorsun ya “BATU BAŞKA DÜZGÜN BİR KIZ BULSA BEN OLMAYACAKIM BANA AŞIK DEĞİL DİYE SADECE DÜZGÜN BİRİSİNİ ARIYOR” yok öyle bir dünya. Varsayımlar hep bunlar. Bir süre konuşmadık bu süre zarfında ben kimseye ne mesaj attım ne içimi döktüm. Sana ayırdığım yeri kimse dolduramaz. Berfine de bahsettim bundan kız artık unut dedi lan unut. Basitmiş gibi. Bana onca yazdığın şeyin nedenini ve gerçekleri anlat gerçekten çeker giderim hayatından. Beni tanıyorsun mantıklı bir sebebe inandırabilirsem kendimi uzatmam. Ama inandıramıyorum Şeyma, inandırmak istemiyorum. Ben bunu yapamam. Bile bile kafamda soru kala kala. Umarım seninde kafanda soru vardır. Bazen birisini kabul etmek için sevmen gerekmez. Onun emeği sana ulaşma isteği, çabası hırsı daha değerlidir. Seni ikna etme çabamı hiçbir insana göstermedim ben. Olduysa oldu olmadıysa güle güle dedim. Hiçbir insanla bu kadar duygusallaştıktan sonra araya zaman sokmadım, tamamen bıraktım. Şu an hayatında birisi olabilir olmaya bilir bilmiyorum. O çocuğa haksızlık olur onu bırak demek bencillik bu. Ben bencil bir insan değilim. Beklerim yine beklerim doğru zaman gelene kadar. İlk kez dediğim gibi beklediğim insan Furkandı. Şu an konuştuğun insanı bilmiyorum. Ama tek bildiğim hiçbir insan seni anlamayaz kıymetini bilemez bunu biliyorum er geç. Belki 5 ay belki 5 yıl. Bundan nasıl emin olabiliyorsun diyorsun içinden duyar gibiyim. Şeyma sen bensin. Ufak tefek farklılıklarımız olsa da bensin. Ruhen birisi birşey dediği zaman kalbi kırılmasın diye susan kaybetmekten korkan, merhameti saçları kadar uzun, kalbi bir derya kadar büyük, sinirlenmesini bile beceremeyen insansın sen. Ben neysem sen de osun. Gözlerinden okuyabiliyorum bunu şu an her ne kadar bakamasamda fotoğraflarına biliyorum seni işte.
- [ ] Sana anlatmak istediğim o kadar şey var ki Şeyma altından kalkamıyorum bunların ben. Ben şimdi nasıl sana ait olan şeyleri başkasına vereyim ? Emeğim uykusuzluğum, sabahın ilk ışıklarıyla daha önümü görmüyorken telefona sarılıp fotoğraflara gömülmemi bunlar hepsi senin hakkın. Bunların hiçbirini abartmıyorum ben. Diğer gördüğün insanlardan değilim ben Şeyma. Birisi birşey derse bir yere kadar tolere edebilirim. Ama sonra Çelik gibi akar, incelmeye başlarım. Daha sonrada telafisi mümkün olmayan bir dağılma söz konusu olur. Her insan bir kere aşık olurmuş. İlk başta inanmazdım buna. Tuhaftır derdim. Kendimi düşünür Yasemin’e aşık oldum der kendimi avuturdum hep. Ama hiç öyle değilmiş ya. Sen onu anlattığım zaman o kadar gözüne soktum ki asıl aşık olduğum kişiyi yani kendini göremezdin. Haklısın Benim hatam. Ama vallahi billahi sadece tek taraflıydı bu. Aptalca bir kuruntu. Gece kafamı yastığa koyduğum zaman sen geliyorsun aklıma o değil. Oturup Yesemin ne yapıyor demiyorum. Kavga ettikten sonra zaten hiç bağlantım kalmadı. Ufak bir saygısı vardı içimde oda yok. Kavga etmiştik sevgilisiyle yaka paça. Haklı çocuk. Bak Şeyma bu sefer ateşten gömlek giyip kimseyi araya sokmuyorum. Tak etti canıma. İstemeden de olsa seni kırdım. Bunla yaşamak istemiyorum ben kurtar beni yalvarırım kurtar. Açıklık getir Hatan var dk de olmadı de. Nedenini anlat o Furkan denen ibneye kızarken sınırlarını aştım biliyorum. Ama ne yapayım Şeyma. Göz göre göre kaldırılmana izin veremezdim. Benim sevdiğim insani solduramaz kimse. Hep koruma iç güdüsüydü. Amacım ne seni üzmek ne hayatına sınırlar koymak ne de aramızı soğutmaktı. Sert yapmama gelince dedim normal dinler beni ondan daha çok tanıyor ne de olsa güvenir bana. Ama sen bana hiç o yönden inanıp güvenmedin sözümü dinlemedin. Sana ait olmayan sıfatlar yükledim zannettin. Hiç öyle değildi aslında. Birine bir sıfat yüklenirken davranışları ile yüklenir. Seni o olayda koyduğum konum ne aşağılık ne aptal ne ruhsuz nede sürtüklüktü. Sadece koyduğum konum kendi konumun tanıdığım sevdiğim arkadaşım sevdiğim dostum olan Şeymaydı.
- [ ] Yeri geldi çok kızdım sana çok. Tanıdığım Şeyma yani benim gördüğüm tarafın insanların duyguları ile hiçbir zaman oynamayacağın, saygı duyacağın. Öylesin şimdi de biliyorum. Ama anlam veremediğim şey ise samimiyet derecesini çok açtığım bazı cümlelerde senden de aynı tonda karşılık gelince herşey çığ gibi büyüdü. Öyle olmasaydı belki açıldıktan sonra kendimi hızlı toparlar tekrar tanıdığın dost bildiğin adam olabilirdim. Ona göre yön verebilir duygularımı törpülerdim. Sana da son attığın mesajda bu yüzden o cümleleri sarf ettim. Belki düşünür açıklama yaparsın diye. Engelledim ki düşün bu çocuk neden yazdı bunları diye. Ben seni tanıdım tanıyalı kaç kez ağır kelam ettim? Hiç. Evet hiç bundan o kadar eminim ki. Hep yanlış birşey demeyim diye düşündüm. Dersem bile sabahın akşamında düzelttim. Bana Furkan’dan bahsettiğinde sitem edip yatmıştım. Sabah otobüsüm vardı. Sabah açılmıştım hatta sana. Üzerinde beyaz bir hırka olan fotoğrafın vardı bana attığın. Bunlsrı ben kadar sen de biliyorsun. Hiçbir zaman kırmak istemedim seni. Baba gibi korumak adam gibi sevmek bir çocuğun babasına hayran olduğu gibi hayran olmak istedim. Seni herşeyden sakındım. Kendimden bile. Normalde kimseye eyvallahım yoktur yine yalnız kalırım ölsemde sevmediğim insana mesaj atmam. Okulda yalnızım yakın arkadaşım Mersin’e geçti. Diğer grupla kavga ettim. Biriyle konuşmuyorum herkes beni suçladı. Şimdi biri hariç hepsiyle konuşsam da ders saatlermiz aynı değil. Genelde salak gibi sınıfın birine girip kitap internet birşeylerle oyalanıyorum. Bende değerin olmasa aha sana yeminler olsun tek satır kelam etmem. Bıçak açmaz ağızımı. Beni kestiği kadar keserim insanları eğer çok zorlarlarsa. Buna sen de dahil. Yani o mesajla o gün ucuz yırttın amacım öldürmek değil sadece yaralayıp düşünmeni sağlamaktı. Ama herşey ters tepti. Zaten aramızda karaçalı vardı şimdi buzlar oldu. Bunları hayla eritebiliriz biliyorsun. Lütfen bu sefer dediklerimi idrak et düşün. Eğer inanmıyorsan bile bunca satıra inan başka şansım kalmadı çünkü. Ben hayatımda 2 kişiye ciddi anlamda mektup yazdım Şeyma ciddi anlamda sonradan gönül rahatlığıyla kafamı yastığa koyduğum 2 yazı olmuştu. Bunlardan birisi sensin. Bu kadar dolmasam önemsemesem tek satır yazmam. Yüzsüz olmam bu kadar. Ama olmuyor ne yapsam olmuyor Şeyma yazdıysa vadır bir bildiği diyorum. Bu yazı 1 haftada yazıldı o yüzden bir önceki gün dediklerimi tekrar ediyor olabilirim. Rahat edemiyorum ben. Kendimi kandırdım Temmuz’dan sonra sustum içime attım hep taki Doğum günün gelene kadar. Bugün günlerden 13 Ocak bir hafta sonra Doğum günün senin. Ve kızsan bile o atkı senin. Senin için ayırmıştım. Vereceğim onu. Gözüm gibi baktım o atkıya ne söküğü var ne tüyü. Biliyorum kırmızıyı çok sevdiğini. Şu andan itibaren ne desen kabulüm bak. Kıymetini bil. Bu kadar kimseye boyun eğmedim ben. Tivitlerine dahi bakıyorum ben Şeyma. Birşeyler çıkarmaya çalışıyorum onlardan. Emek verdiğin şeylerin başında durduğu söylemiştin. En basitinden kek. Sonra attığın tüm tivitler. Sen her arkadaşım dediğin zaman canım acıyor benim. Bıçak yemiş gibi oluyorum. Çünkü söylediklerinle duyguların bir değil tutmuyor birbirini. Bana söyle hatamı veya artılarımı bir şekilde dindiririm içimde bu hissi. Yoksa çığ oluyor içimde bu kar topu gibi yuvarlanıyor ve git gide büyüyor içimde bunlar. Belkide haklıydın hoşlantıydı hepsi kaptırmamam gerekiyordu kendimi. Açılmadan yoklamak istedim seni. Zemin hazırladım bunun için. Ama o Furkan’dan bahsettiğin akşamın sabahı beynimden vurulmuşa döndüm. İlk kez orada koptu kayışım. İkimizinde yanlış yaptığı şeyler var kabul edelim bunu. Ama hiçbirimiz birimizi kırmak için yapmadık. Aptal yerine koymak için de. Sana ilk o kızı anlattığımda fbdan bulduğum zamandı o zaman hiçbir şey hissetmemiştim sana. Arkadaşlık dışında. Herşeyi açık açık anlattım. Yakın buldum seni. Ama şu hiç olmadı. Yasemin’den yüz bulamadım Şeymaya gideyim. Bak valla olmadı. Dedim ya önceden dershane zamanında birşeyler vardı içimde ama o an anlatsaydım keşke . Dershane bitince okullara dağıldık. Haliyle büyümüşlük sendromu oluştu. Hemen birini bulma çabası. Aptal gibi atladım anlayacağın . Ama Allah çarpsın 2 satırdan başka birşey konuşmadık. Mesajını attıktan sonra bana evi temizlemek için okula gitmemiştim. Ne oldu iyi misin diye aradı. Bende güldüm geçtim hiçbir zaman ne kalbim kırıldı ne gözüm kaldı ne de aklım bitirdim o an. Senle konuştuktan sonra uani o attığın son mesajdan sonra aradan 1 hafta geçti. Beyza’da benim Yasemin’e kendimi kaptırdığım gibi bana kaptırdı kendini. Beyza yakın bir arkadaşım bu arada. Gruptan tanıştırmıştım seni. En başından işi sıkı tuttum, bir tufana kaptırmış gidiyordu kendini. Arkadaş olduğumuzu o güzel şeyler yazsa bile doğru olmadığını söyledim. İlk bir üzüldü arkadaşları mesaj falan attı öyle kestirip atıyorsun aşkını diye. Ama kendide anladı sonra aşık olmadığını. Kapandı konu.
- [ ] Neyse daha fazla uzatmayacağım yoksa bu yazı için bir hafta daha ayırmam gerekecek. Unutma hiç bir zaman kafamdan çıkarmadım seni. Niye yazmadın diyorsan hem onca zamandan sonra unutmadığımı gör hemde Doğum gününü kutlayanlardan birisi ben olmak istediğim için. Kendimle savaştım sonra bunu sende çok iyi biliyorsun. İnstagram dan çocuk gibi 2 kere takibi çıkardım sonra tekrar takip attım. Numaranı sildim kaldırdım. Gittim i cloud hesabımdan aradım araştırdım. Veriler şifreli kodlamayla saklanıyor hemen bulamıyorsun. Araştırdım. Sonra hızlı aramaya kaydettim ismini silsem bile korkumdan bulamam diye hep tuttum orada. Neyse işte tüm merak edebileceğin şeylerdi bunlar. Sıra sende umarım bu kez ağzını bıçak açar da anlatırsın bir çıkar yol buluruz.
- [ ] DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN ☺️😊



Şeyma Nur Gümüş


20.01.2018