Notes

3 KASIM CUMA 2017. SAAT: 22.02
Çok uykum varr çook. Ve daha da kötüsü uyuyacak yerim yok şuan. Neyse bu konuya girersem gerçekten çıkamam. Ay gözlerim kapanıyor. Bilmeden bir şey mi içtim acaba? Kesin var ya notun sonuna kadar öyle bir saçmalayacağım ki anlatamam yazarım.
SAAT: 23.09.
Ara verdim çok yazı yazmıştım elim ağırdı 😄😄. Şuan da uykum hâlâ var ama en azından düşünebiliyorum mutluyum. Bugün aslında sabah yine dünkü gibiydim. Dün de mutlu değildim. Konuşmaya da öyle başladım veee günün de öyle geçeceğini umuyordum çünkü artık gitmeye iyice alıştırmıştım kendimi. Hatta Mert'e büyük bir iyilik yapıp doğum günüme kadar bir zaman belirledim. O zamana kadar gitmekte kararlıydım. Yani 2 Aralık günü Mert'e doğum günümü kutlatmamakta kararlıydım. Sürekli gideceğim gerçeğini bir şekilde söylüyordum çünkü aramızı açan cümleler bunlar oluyordu. Kendisi bilmiyorum ben öyle dedikçe ne hissediyor ama ben gerçekten mesafe koymaya başlıyordum. Ve üç dört gün bu konuyu daha sık açtım. Cevap vermeden durmayı öğrendim bu sayede de. Evet şuan belki üzülüyor veya kötü hissediyor olabilirim ama ileride ikimizinde sevineceğine eminim. Neyse bunları buraya yazdım çünkü bugün bu kararımın birazından vazgeçtim. Bugün biri Mert'e sormuş seni mutlu eden biri var mı öyleyse kim diye. O da gelmiş diyor buraya seni yazabilir miyim? Evet diyeceğini biliyordum falan filan gibisinden bir şey. Bal ya 🙈 ah çok seviliyorum, dermişim. Neyse yarım saat bir saat sonra eve döneceğim ikna ettim birilerini. Bunu yazmazsam olmazdı çünkü gözlerimin beyazı kalmadı artık. Pis cani kötü insanlar. Neyse güzel şeylerden bahsedelim moralimiz düzelsin. İşte yazma demedim tabikii. Kim yazma diyebilir ki zaten? O değil kendisi kabul etmiş zaten yine neyse diyerek geçiyorum. Ya bugün kilo aldığımı fark ettim. Çok moralim bozuk çook. Tam tamına 3 kilo hemde. 3 ne ya? Ay tüm uykum gitti neredeyse çok sinirliyim. Bunu da geçiyorum. Bugün yine askfmden çok eğlendik. Mert'i seven bir kız varmış. Onu delirttik biraz. Bence arada böyle şanslı kişiler seçip onları delirtmeliyiz. Yarınnn cumartesi. Acaba ne kadar konuşabiliriz çok merak ediyorum. Ya şöyle bir saçmalık var bizde. Mert diyor ki mesela atıyorum çarşamba konuşmayız gelmem falan. Ama hep geliyor yani ben bunu anlamıyorum. Ben diyorum uyduruyorum yine pazartesi seninle konuşmayacağım pazartesi günü susmuyorum. Yani bu ne anlamsız bir şey? Sana sesleniyorum Mert. O gün hiçbir şey yazmayacaksan gelmem de. Ben ayarlıyorum, planlıyorum günümü. Sonra bir bakıyorum mesaj! Konuş konuş konuş. Tabiki şikayetçi değilim ama olmuyor böyle de. Gelmeyeceğim diyorsan gelmeyeceksin bitti. Hem böyle aramız daha kolay açılır. Aslında özlüyoruz hemen birbirimizi yok yani araya kıtalar girse açılmaz aramız. Ama bitecek yani. Bundan şüphem yok. Neyse yine buraya geldi konu. Bugün çok böyle bir sevimli hissediyordum konuşurken açmadım hiç bu konuyu da o yüzden 16dk boyunca da açmayacağım. (16 dakika sonra 00.00 oluyor) eğer yazı bitmemişse açarım bu konuyu. Neyse. Bugün başka neler oldu. Şey ya güzeldi gerçekten. Aa ama şey Mert'in ayağına kramp girmiş. Kıyamam. Sonra yayılmış acısı iyice. Dedim uyu. Uyudu bende öyle boş boş duruyorum. Şimdi birazdan eve gideceğiz. Ay acaba hiç gitmesek mı bir dünya işim var. Of düşünmek istemiyorum ya başım ağrıyor. Ayrıca saçmalayacağım demiştim sanki çok saçmaladım gibi. Bilmiyorum öyle hissettim şuan da kim bilir sabaha ne hissedeceğim. Imm ne yazsam ki? Şey yazayım o zaman. Selam bal seni seviyorum iyi ki varsın. Ama sen bana deme ya çünkü şey gideceğim diyorum... Ya tam salağım gerçekten. Hayır yeter yani. Diyorum ki gideceğim sevme beni yok öyle yok böyle gelmiş seni seviyorum diyorum. Ya Özgür tam aptalsın yani. Silsem mi bu kısımları. Yok hayor (😄🙈) silmeyeceğim. Hatamı biliyorum ve farkındayım nasıl bir aptal olduğumu bunu bildiğimi bil diye sende o yüzden silmeyeceğim. Şimdi eve gidiyorum. Eğer zaman bulursam yazarım. Bir şeyler daha.

BİTİS SAATİ: 23:55. Tüh ya yarına geçemedim.