Notes

Her şeyden önce bu online not defterini yapan kişinin kendisine, o bu uygulamayı kurmayı düşünen güzel zihnine, o mükemmel dahiyane fikirlerine teşekkür ederim. Diğer bir öncelik de Mert hiçbir yazısına tarih koymamış. Gerçi ney ne zaman okuyunca anlıyorum ama günün tarihini yazsa daha iyi olurmuştu. O yüzden bende buna tarih yazmayacağım. Ama hangi gün olduğunu anlamamız için bazı anahtar kavramları buraya yazıyorum; İşletme, 9:30, yazmamak, uyku, gıcıklık, olmazsa olmaz tatlılık ve BAL tabikii. Evet ben bunları okuyunca hatırlarım bu günü Mert hatırlamazsa hatırlatırım sorun değil ama bir daha bu notu okur muyuz bilmem 😄. Yani az önce nasıl veya ne yazsam diye Mert'in bana bugün ve önceden yazdığı notları okudum. Vallahi az daha ağlıyordum. Uykum var zaten sürekli gözlerim doluyor...uyku demişken. Mert ben seninle her zaman su içip saçmalayabilirim. Hatta uykuluyken daha iyi saçmalarım ekstra ekstra 😄. Bu da daha çok gülmek oluyor. Sanki tüm gün soğan doğrayın birinin yanında durmuşum gibi. Sürekli gözlerim doluyor. Esneyincede ağlıyorum 😄😄. Neyse bu uyku konusunda sinirliyim baya bir o yüzden geçeceğim. Ay sanki ilk defa yazıyorum bir cümle yazmak için düşünüyorum saatlerce. Ben ne yazacağım ya? Hayır zaten saat sabahın 10'u doğru düzgün bir şey konuşmadık. Olay yok? Önceden mi bahsedeyim? Örnek olayda yok. Düşünce yollarıma uyku kaçtı galiba. Dur o zaman böyle ilk ilk konuşmaya başladığımız zamanları düşüneyim. Şimdi şeyi hatırladım. Mert bana @ atmıştı. Neden yaptın bunu? Hayır neden? Bana şuan bunu açıklamak zorundasın bana o zaman neden @ attın? O zaman tanımıyorum seni bile. Ne yazayım hakkında? 😄😄Bende çok iyi moral düzeltir yazmıştım. 😄😄😄 Ay ölüyorum gülmekten yine. O da ne yaptım ki falan mı demişti sanki. Öyle bir şey işte. Ama gerçekten iyi hissettirmişti konuşmak. Anonimlerle başım beladaydı o da boşver falan demişti. Sanki tanışmamız planlanan bir şeymiş gibi değil mi ya? Anonimler geliyor beni rahatsız ediyor, sonra birden bire Mert geliyor dert etme falan filan diyor ve hoop Twitter. Değişik ay bir de şey var tabikii. Benim gidişim. Ama şey olan okul için olmayan. Aslında o zaman dönmeseydim daha iyiydi. Ama eğer dönmeseydim şuan pişmanlıktan yaşamıyor olurdum. Ay o gün geldi aklıma baya baya. O hesabın adını şifresini sallayıp bırakmıştım sonra beş on dakika bile geçmeden yeni bir hesap açıp "Aptal niye uyarmıyorsun bir abla kardeşini bırakıp gider mi?" demiştim. O da "hayır gitmez tabikii" demişti. O zaman niye gitme demiyorsun öküz. Uyarsana beni. Gitme desen gitmezdim zaten. Gerçi yine gitmedim de böyle iğrenç bir anımız olmamış olurdu. Hayır sözde de saygısından. Her kararıma saygı duyarmış. İyi şimdide gitme kararı aldım saygı duy. Pis öküz gıcık. Empati kur empati!! Şimdi intarneti kapatmıştım. Bir şey dedin mi bilmiyorum ve bunu atıp çıkacağım. Sonra devam ederim belki. İyi ki varsın. Seni seviyorum ❤️