Notes

Mai ve Siyah

Olaylar Ahmet Cemil’in üzerinden geçer. Ahmet Cemil,babasının ölümünden sonra,bin bir güçlükle okulu bitirir ve kız kardeşini ve annesini beslemek için çalışmak zorunda kalır.Bunun için elinden fazla bir şey de gelmemektedir.Çünkü yabancı dil bilmekten başka bildiği bir şey yoktur. Geçinmek için çalışmak zorunda olan Ahmet okul sonralarında kitapçıda polisiye hikayeler çevirir ve zengin ailelerin çocuklarına özel ders verir. Edebiyatı sever ama işini ve şımarık zengin kaprislerini çekmek istemez. Arkadaşları Mir’at-ı Şuun gazetesine başvurmasını ister. Gazeteye roman çevirmek için insan aranmaktadır. Ahmet Cemil işe başlar ve durumunu düzeltir.Aynı zamanda mülkiye sınavına girerek okulunu bitirir. Ama onun rüyası başarılı bir edebiyatçı olmaktır. Gazetenin başyazarı Ali Şekip ve arkadaşı Hüseyin Nazmi en sevdiği kişilerdir. Hüseyin Nazmi’nin kardeşi Lamia’ya ilk görüşte aşık olmuştur. Basımevi sahibi Tevfik Efendi’nin, oğlu Vehbi Bey’i evlendirmek istediğini, uygun bir kız olup olmadığını, kendisinin de Ahmet Cemil’in kız kardeşi İkbal’i tavsiye ettiğini söyler.
Ahmet Cemil bir yandan evde yabancı bir insanın yaşamasından duyacağı rahatsızlıkları düşünürken, bir yandan da kız kardeşinin bu varlıklı insanla evlenerek hayatını kurtaracağını düşünür.Gazetenin sahibi ölünce oğlu Vehbi Efendi geçer. Ahmet Cemilinde kız kardeşiyle evlenir. Bencil ve sert olan Vehbi Efendi sık sık döver bir gün yine döverken karnına vurur ve kadın hastalanarak çocuğunu düşürür. Bunu gören Ahmet Cemil dur diyerek kız kardeşini geri eve getirir. Kız çok yorulduğu ve hasta olduğu için ölür Bunun üzerine Vehbi efendide Ahmet Cemili kovar. Hüseyin Nazmi, uzakça bir görevle dış işlerine tayin edilmiştir ve memnundur. Ahmet Cemil, bir gün onu ziyarete gider. Bir aya kadar memleketten ayrılacak olan Hüseyin Nazmi, sevineceğini sanarak Ahmet Cemil’e başka bir haber daha verir. Lamia’yı evlendiriyorlardır. O zaman Ahmet Cemil Lamia’ya ait tek tük hatıra kırıntılarını bir daha yaşar. Bunlar, Lamia’nın çocukluğu ile ilgilidir. Zihninde, kızı, ailesinin ısrarıyla evlenmeyi kabul etmiştir diye tasarlar.
Bir an sevgisini itiraf etmeyi düşünür. Ama yoksulluğu, işsizliği aklına gelince bir yuva kuramayacağını kabullenir. Bundan da vazgeçer. Önce kardeşi, sonra Lamia başına gelmeyen kalmadığı için umudu tükendikten sonra onca emek verdiği şiirlerini yakar. Hüseyin Nazmi tayini çıktığı için gidecektir oda onla gitmeyi düşünür. Artık oda bu şehirden bu hayattan kurtulacaktır.