NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

DİNCİLİĞİN AYAK SESLERİ
Kur’anda üç tane sure var ki, toplumsal yaşamın temelini oluşturur. Fatiha Suresi “Dindarlığa”, Ma’ûn Suresi “Dinciliğe”, Kâfur’un suresi ise “Laikliğe” vurgu yapar. Fatiha Suresini günde defalarca Arapçasını ezbere okuruz. Ne yazık ki, toplumun büyük çoğunluğunun içeriğinden, haberdar olmadığını görürüz. Oysa Fatiha Sûresi “dindar insanın nasıl olması gerektiğini anlatır. Fatiha Sûresinin diğer adı da Ümmi Kitaptır. Yani dinin aslını ihtiva eden. Dinin aslını oluşturan demektir. Meâlini özetleyecek olursak; Allah rahman ve rahimdir. Yani acıyan, esirgeyen ve koruyandır. Din gününün sahibidir. Ancak Ona kulluk eder, ancak Ona ibadet eder, ancak Ondan yardım dileriz. Bizi doğru yola hidayet eyle, gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil, anlamı taşır. Dindar, Allahın varlığına ve birliğine inanır. İbadetini içtenlikle ve gösterişten uzak, sadece Allah için yapar. Dindar, sadece Allaha kulluk eder, sadece Allahtan yardım diler. Tarikat ve cemaat şeyhlerine kulluk etmez. Onlardan yardım ve şefaat dilemez. Zaten bu Allaha şirk koşmaktır.
Maûn Suresine gelince, bu Sure tam da “dincileri” anlatır. Yoksulu itip kalkanlar, zekâtını gereği gibi vermeyenler, namazlarını başkalarını aldatmak ve gösteriş için kılanlara Allahu teala, vay o namaz kılanların haline diye hitap eder. İslam tarihine baktığımızda, iktidar ve güç sahiplerinin hep diciliği tercih ettiklerini görürüz. Dindar görünüp, dini siyasallaştırmışlardır. İbadetlerini gösteriş ve şov yaparak, halka şirin görünüp, iktidarlarını sürdürmeyi amaçlamışlardır. Peygamberimizden sonraki İslam anlayışı maalesef böyle devam etmiştir. Peygamberimiz dönemi İslamiyet ile peygamberimiz sonrası İslamiyet farklılık gösterir. Peygamberimiz döneminde dinin kaynağı doğrudan Kur’an ve Hz. Peygamberdir. Peygamberimiz sonrası İslam anlayışına, mezhepler, tarikatlar ve cemaatlar damgasını vurmuştur. Dolayısıyla her mezhep, tarikat ve cemaat kendi yorum ve din anlayışını hakim kılmıştır. Böylece geleneksel ve siyasal din anlayışı ve “dincilik” ortaya çıkmıştır. Örnek çok ama, bir bariz örnek verelim. 1409 Yılında Bursa Ulu Camii İmamı olan Süleyman Çelebinin yazdığı “Mevlüt” Mesnevisi, sanki din kuralı imiş gibi, sanki cenaze ve dini törenlerin olmazsa olmazı imiş gibi toplum hayatına girmiş ve gelenek haline gelmiştir. Cenazelerin arkasından, Üçü, yedisi, kırkı,elli ikinci gecesi gibi geleneksel din kuralları koyulmuş ve uygulamalar sürüp gitmiştir.Oysa Kur’anın ve Peygamberimizin içtihatı olmayan hiçbir şey din kuralı olamaz. Ulu Önder Atatürk, “Dini menfaat için kullananlar iğrenç kişilerdir biz bu duruma karşıyız” diyerek , “dincilerle” etkin mücadele etmiştir. Ateist olarak bilinen Lenin bile, “Biz dine karşı değiliz, dinin sömürü aracı olarak kullanılmasına karşıyız”demiştir. Dincilik , dinin sömürü aracı olarak kullanılmasıdır. İslam âlemi, “Dinci” ile “Dindarı” ayırt etme bilincini kazanmak zorundadır. Aksi halde iflah olmaz, çağdaş medeniyeti yakalayamaz.
Konu ile ilgili bir anekdotumu anlatmak isterim. 1977 yılında Kozluk İlçesi Kayadibi Köyü Öğretmeni idim. Bir gün köyün tek lise öğrencisi olan Saadettin, elinde Arapça yazılı bir kâğıt olduğu halde yanıma geldi.
-Hocam bu nedir biliyormusun? Kâğıdı aldım baktım. Ben Arapça bilmiyorum dedim. Neymiş merak ettim diye sordum. Bu kurşun geçirmeme duası dedi. Gülümseyerek,böyle bir şeyin doğru olmadığını söyledim. Bu duayı değil de Kur’anı bile üstüne alsan kurşun geçer dedim. Bunun hurafe bir düşünce olduğunu, böyle bir şey doğru olsa, bu duadan askerlerimize birer tane dağıtır, bütün dünyaya hakim olurduk diye somut örneklerle ikna etmeye çalıştım. Saadettin beni inançsızlıkla suçladı. Üstelik o kadar inanmıştı ki, birisi al duayı üstüne sana sıkacağım dese hiç tereddüt etmeden mermiye karşı duracak. İşin ciddiyetini bildiğim ve ikna edemediğim için, alıp Köyün İmamına götürdüm.
-İmam bu nedir? Diye sordum. İmam kâğıdı aldı, okudu. Kazadan beladan korunma ile ilgili bir dua dedi. Üstünde taşıyan insana kurşun geçip, geçmeyeceğini sordum. İmam da benim anlattığıma benzer bir şeyler anlatıp, kurşun geçer dedi. Bu kâğıdı kimin verdiğini sordum. Kaldığı bir cemaat yurdunun görevlisinin verdiğini söyledi. İşte size cemaatlerin hurafe din anlayışından bir örnek daha… Osmanlı tarihine baktığımız zaman devlet üzerindeki mezhep ve tarikatların baskısını bariz bir şekilde görülür. Koca imparatorluğun yıkılış nedeninin dincilik ve hurafeler olduğunu görürüz. Dinci cemaat ve tarikatlar bilim ve teknolojinin önündeki en büyük engellerdir. Onlar için bilim ve teknoloji “Gavur İcadıdır” Bu düşünce Osmanlının gerilemesinin ve yıkılmasının temel nedenidir.
Şimdi Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı Müfredat değişikliğine bakıyorum, adeta dincilik özendiriliyor. Bilimsel dersler bir bir adeta yok ediliyor. Din Derslerine “Cihatın” koyulması ile, dinci ve kinci bir nesil yetiştirme amaçlanıyor. Bu eğitim sistemi ile ülkenin gelişmesine, çağdaş medeniyet seviyesinin yakalanmasına katkı sağlayacak bilim adamı yetişmez. Yetişse yetişse, “Taliban zihniyeti yetişir. Yetişse yetişse, “IŞİD” zihniyeti yetişir. Yetişse yetişse “Hizbullah” zihniyeti yetişir. Bu eğitim sistemi ile hangi İslam Ülkesi medeniyeti yakalamış? Bu eğitim sistemi ile hangi İslam Ülkesi Çağdaşlaş mış? Bu gün İslam Ülkeleri cadı kazanı gibi kaynıyorsa, nedeni bilimden uzak, gerici ve hurafeci eğitim anlayışıdır. Yoksa Osmanlı gibi, dinciler eliyle Türkiye Cumhuriyetini yıkma planları mı yapılıyor? Akılcı davranmak gerek. Bir daha Kurtuluş Savaşı kazanacak Atatürk gelir mi, gelmez mi? Allah bilir.
Gelelim “Kâfurun Suresine”… Tam da laiklik vurgusu yapıyor. 6. Ayetinde Cenabı Allah, (Peygamberimize hitaben…) deki, “Sizin dininiz size, benim dinim bana”Din özgürlüğünün ta kendisi.Dinde zorlama olmayacağının açık ifadesi. Zaten Peygamberimiz kimseyi kılıç zoru ile Müslüman yapmamıştır. İslamiyeti sabırla anlatarak kabul ettirmiştir. Asıl “Cihat” budur. Mücadeledir. Savaş değildir.Peygamberimiz girdiği savaşların tümü savunma amaçlıdır. Dincilerin ise saldırı hedefi laikliktir. Çünkü laiklik dinciliğin karşısındaki en güçlü kaledir.Laiklik aynı zamanda demokrasi ve özgürlüğün temelini teşkil eder. Gerçek demokrasinin olduğu yerde din sömürüsü olmaz. Dincilerin bütün mücadelesi bunun içindir. Müfredat değişiklikleri dincilerin ayak sesleridir!..
Serpil Öcal
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.