Notes

Ben kötü biriyim hâkim bey, içimdeki kötülükle tanıştığımda henüz hayatı bile idrak edemeyecek yaştaydım ama içimde büyüyen kötülüğün farkındaydım. Sebeplerim vardı kendimce. En büyük kötülüklerin mutlak surette bana güç olarak geri döneceğine öyle inandırmıştı, öyle kandırmıştı ki beni içimdeki şeytan.

 

Ben kötüyüm hâkim bey dostlarımdan sorun beni, ister mecaz anlamda anlayın ister gerçek manada her ikisi de doğru şık tamda şu anda. Öyle büyük sevgileri hak edecek biri değilim ben, acımayın da bana size bahşedilen duyguların tümünden muafım ben ve bana bahşedilen duyguların kötü olanlarının tümünden mükellefim.

Hak etmediklerimi istedim hayatta hep. Ama hep hak ettiklerim tahakkuk etti. Üzüldüm karşılığında kızdım, sövdüm. İçimdeki benle dertleştim hep, bana daha da kötü olmam karşılığında her şeyin düzene gireceği tesellisinde bulundu hep.

Sevdiklerim hatta annem bile haklıydı, ne kadar karşı çıksam da, abesle iştigal etti her an her dakika içimdeki şeytan. Beni de inandırdı. Kendimi aklamam adına yeterli bir sebep değil biliyorum hoş kendimi ap-ak sunmuyorum. Bana mıydı düşmanlığı, sizlere mi bilemiyorum.

Yalanlar söyletti bana zorla değil, yalan söyleyemem en azından içimi dökerken. Sonra yalanlarına inandırdı beni. Kurallar koydu bana... İlki insanları sevmemekti... Sebep diye de "insanların hiç bir zaman gerçekten birbirlerini sevemeyeceğini, satın almasız semaya bir çıkış yol olmayacağını, eğer onları gerçekten seversem beni hep aldatacak, kandıracaklarını" gösterdi. Düşündüm annem beni çok seviyordu ama ben hep onu kandırıyordum. Bu da içimdeki benin tezini haklı çıkartıyordu. Ne yapabilirdim ki o an. Bir gün gelip de kimliğimde gözükmeyen ama beynime mühürlenen aciz vesikasını taşımanın bedenime ne kadar ağır geleceğini. Bir gün muhakkak borçlarını istiyor hayat. İcra kâğıdını ansızın gönderiyor. Senelerin borcunu anlık istiyor, eğer ödemezsem sevdiklerime haciz geleceği yazıyor. Ek bir süre de tanımıyor. İyi halde kar etmiyor bir şekilde. Ödeyemedim, içimdeki şeytan devreye girdi elbet sağ olsun yalnız bırakmadı beni, kendince teselli etmeye devam etti..." zaten hiç biri seni gerçekten sevmiyor, takma hadi hayat devam ediyor"

İçimdekinin yaptığı borçlardan sevdiklerim mesul tutuldu. Hepsini bir hacze kurban ettim. Borçlarımı bir bakıma onların üstüne yıktım ve kaybettim, herkesi. Bugün pişmanım, ne kadar basit oysa sadece pişmanım işte. Bugün borcum karşılığında canımı versem de kurtarsam sevdiklerimi, benim için tek damla gözyaşı dökerlermi... Üzülsünler diye değil içimdeki ses değil bunu yazdıran, bana çok kızıyor şuan, çünkü o gözyaşı beni hala biraz olsun sevdiklerini gösterecek. Belki de o zaman kendimi daha da kötü hissederim, bilmiyorum... Artık ne söyleyeceğimi de bilmiyorum...

 

Söyleyeceklerim bu kadar ben suçluyum hâkim  bey.

Sakın aldanmayın bana... İyi halim cezama af getirmesin sakın, ben bütün sevdiklerimin ölümünden mesulüm. Beni affedecek olursanız şayet içimdeki ben yine devreye girecek, onu dinleyeceğim yine, biz aynı bedende yaşıyoruz, o ne kadar suçluysa ben de o kadar suçluyum... Borçlarımı kapat hâkim bey... Sevdiklerim için. En ağır cezayı kes, kır kalemleri kurtar beni... Ve tüm sevdiklerimi...

 

Annem ağlarsa eğer dostlar söylesinler ben hiç bir zaman kıyamadım ona, gerçek benliğim her zaman çok sevdi onu, babam ise affedecektir beni muhakkak. Zaten bir tanıdık yüz onu ziyaret etmeyeli epey bir zaman olmuştu, ona anlatacağım çok şey olacak. Kendimi affettireceğim, ablam ada söyleyin, aslında her ona kızmamda bağırmamda karşısındaki ben değildim, onu hiç bir zaman sevmediğimi söylediğimde de... Dostlarımdan da, beni sevenlerden de özür diliyorum. Beni affetsinler. Beni üzenlerin içindeki şeytanları da affettim bugün. Hiç kırgın değil içim... Bunları aynen yaz mübaşir hanım... Yaz ki bilinsin aklımızla ötekilerimiz birleştiğinde nasıl bir kıyıcı güç ortaya çıkıyor. İçin yazma dese de yaz... Satır satır kıyımımı, kelime kelime pişmanlığımı yaz...

Ve bugün âdem-i ifa suçundan, adi suçlu konumunda karşınızda olan da ben değilim, ben beni savundum, şimdi bende içimdeki benden davacıyım. Ve davalının en ağır şekilde yargılanmasını istiyorum... Katline ferman... Söyleyeceklerim bu kadar karar yüce adalette...

...gereği bildirildi;

sanığın ağır tahrik altında kalmadan aynı kasıt altında bütün sevdiklerini ruhen öldürdüğü tespit edilmiş olup, 20.03.2011 tarih ve 4771 sayılı Kanun'un 1/A-a maddesi gereği idamına karar verilmiştir....