Notes

yüzyüze konuşurken 2 kelimeyi bir araya getirememe ihtimalim var biliyorsun.
anlatmaya başlıyorum
bu hissettiklerim öyle 5-10 günlük bir olay değil öncelikle: çok önce başladı hevestir geçer dedim, olmayacağına kendimi inandırdım.belki de birini sevmekten korktuğumdandır kim bilir.sonra biraz zaman geçti yapamadığımı farkettim sana yaklaşmaya çabaladım ve biraz olsa da başardım sanıyorum.(hani geçen dönemin sonunda bi ara hep denk geliyorduk ya çıkışlarda, onlar tesadüf değildi mesela)sonra iddalarımız var hani okula gelmek konusunda onlar da hep seni görebilmek içindi, okulun bir anlamı yokmuş gibi geliyordu sen olmayınca.sürekli konuşmak istiyordum.ondan sonra pazartesi günü:hayatımda geçirdiğim en güzel günlerden biriydi ve bunun sebebi sendin, hiç olmadığı kadar mutluydum o günün sonunda.benim gibi mutsuz olacağına inanmış biri için büyük birşeydi bu inan tahmin bile edemezsin.senin yanında kendimi iyi biri gibi hissediyordum sürekli.sonra salı akşamı sahilde yürüyorduk orada uzanıp elini tutmak istedim ama cesaret edemedim bir türlü.ayrılırken uzun uzun sarılmak istedim o da olmadı.
sonra dürtmelerimiz var oda farklı birşey
bir arkadaşım benim için " sen belki de tanıdığım en zeki adamsın ama iş duygusal zekaya gelince 6 yaşındaki halinden öteye gidemiyorsun" demişti.
sebebi bu belki de.
gelelim dün geceye
belki ararsın diye sürekli elimde telefonla oturdum odamda yine böyle bişeyler karaladım ve yattım.sonra senden gelen mesaj, artık bir kırılma noktası olacaktı kaçamayacağımı hissettim.yazdıklarımı biliyorsun sen cevap atmadın ben bekledim.
sen sormasan ben sana daha birşey söyleyemezdim bunu zaten biliyorsun, sebebini de biliyorsun...
lafı bu kadar uzatmak bana göre değil ama yazmak söylemekten daha kolay her zaman.
"konuşacak gücümüz varsa sustuklarımız yalan" bütün gün defterimin köşesinde bu söz yazdı bilmiyorsun yanına gelmekten çekindim ne yapacağımı bilemedim.ama yine kaçamadım gördün.
ben burda sadece sana içimden geçenleri anlatmak istedim.
sonuçta ne en sevdiğin rengi bilirim, ne en sevdiğin mevsimi hatta sevdiğin biri, sevgilin var mı onu bile doğru dürüst bilmiyorum inan.hakkında hiçbirşey bilmediğin radyoda çalan bir şarkıyı sevmek gibi...
ne yapayım sevdim seni.
üzülürsün diye söyleyemedim.
senden bir beklentim de yok bunu bilesin ama çok ufak da olsa bir şansımız varsa bunu bilmeliyim, hemen olmak zorunda da değil zaten herşeyin bir anda olma şansı yok zaman önemli, bekle dersen beklerim, yok olmaz dersen de olmaz. inan seni hiç rahatsız etmem bütün bunlar olmamış gibi davranabiliriz.
ne olursa olsun arkadaş olmaya devam edebileceğimize inanıyorum.
seni üzmek istememiştim, üzdüysem özür dilerim.sadece anlatmak istedim bazı şeyleri bil istedim.