Sene 2012, Aralık ayı.. Bir adam vardı. Çocukken aşık olduğum. 12 yaşlarında felandım. Babamdan sonraki ilk aşkımdı, ilk kıyamadığım, ilk böylesine çok sevdiğim, değer verdiğim, en önemlisi de babamdan sonra güvendiğim ilk ve tek adamdı. Feysten yanlış kişiye mesaj atmamla başlamıştı herşey. Önce ısınamamıştım, sürekli ters konuşuyordu nefret ettim. O zamana kadar inanmazdım büyük aşkların kavgayla, nefretle başladığını. Sonra konuştukça yavaş yavaş alışmaya başlamıştım ona, bana sevdiği kadını anlatırdı, arkadaştık sadece. Yaklaşık bir yıl kadar konuştuk ona olan duygularımı gizleyemezdim daha fazla. Ona, sevdiğimi söyledim, onun da hisleri olduğunu söyledi. İşte o gün o tutkulu aşkın başlangıcı olmuştu. Aramızda mesafeler vardı, ama ikimiz de biliyorduk mesafelerin aşka engel olmadığını.. Daha görmediği birine nasıl aşık olur ki bir insan? Ben olmuştum işte. Biz olmuştuk.. Daha kokusunu bile bilmediğim adamın sesindeki güvene aşık olmuştum. Aradan tanışalı tam bir buçuk sene geçti. Buluşacaktık. Haziran ayı 2014/16.04 Yıllarca konuştuğum ama görmediğim adamı görecektim, aşık olduğum adamı..Buluşacağımız yere gitmiştim bekliyordum, arkadamdan seslendi. Telefonda sesini duymaya o kadar alışmışım ki gerçekte çok tuhaf gelmişti, daha güzel. Gökyüzü gibi bakan gözlerine bakamıyordum. Hiç anlamadığım bir şekilde ellerimiz birleşti. Daha sonra sarıldık. Kokusunu içime doyasıya çekmiştim. O kadar büyük bir hasret vardı ki içimde, o gün, o hasretimin yerini onun için atan kalbimin sesine bırakmıştı. İlk defa alnımdan öpmüştü. Seni seviyorum deyişi hala kulaklarımda çınlıyor.. 3 yıl kadar çıktık. Tanışalı ise 4.5 yıl olmuştu. Tam 4.5 yıldır hayatımı ona adadım. Çok sevdim. Güvendim. İnandım. Çocukluğumdu. İlk aşkımdı. Ona korkularımı anlatmıştım artık korkum onu kaybetmek olmuştu. Çok anımız vardı. Her sokakta, her şarkıda, her bankta, her kafede..Ailesiyle tanışmıştım. Bizi bilmeyen yoktu. Ailem bir'ken iki olmuştu. Abi bi "meleğim" deyişi vardı işte o beni çok mutlu ederdi. Telefonunda da öyle kaydetmişti zaten. Ama bilmeliydi ki "meleğim dediği kızın kanatlarını kırmayacaktı.." Herkesi herşeyi karşıma almıştım onun için. Ailem istemedi ama gene de vazgeçmemiştim. Direndim. Çaba gösterdim. Hep yapıcı taraf ben oldum o ise yıkıcı. Bir kelimesi bile beni mutlu etmeye yetiyorken tek bir kelimesi de beni yerle bir ediyordu..Böyle böyle sevdim ben onu. Hatalarıyla, yanlışlarıyla, günahlarıyla.. Son zamanlarda soğuk davranmaya başlamıştı. Yapamadık, ayrıldık en sonunda. Bu ilk ayrılışımız değildi daha öncelerde de ayrılıklarımız olmuştu hep kısa süreli, ama bu sefer biliyordum ki bu diğer ayrılıklarımız gibi olmayacaktı. "Seni seviyorum" deyişi beni aptal aptal saatlerce güldürmeye yeterken, "seni istemiyorum artık" deyişi tekrar tekrar öldürmeye yetti..Aradan 4 ay geçti. Bizi unutmuştu silmişti artık. Yeni bi kız girmişti hayatına. Bana baktığı gibi bakması koydu asıl. İsmini ne zaman duysam gözlerim doldu, ona benzer birini ne zaman görsem heyecanlandım ve uzun olan saçlarım artık ensemi daha kapatmıyacak kadar kısa. Yeni sevgilisi beni aramıştı, sevdiğim adamın sevdiği kadını, "düğün davetiyesini yollarız artık, çok seviyoruz biz birbirimizi" demesi çok dokunmuştu bana. Günlerce kendine gelemedim, evden hiç çıkmadım. Yorulmuştum artık. Yoruldum! Daha sonra ayrıldıklarını öğrendim. İçten içe mutlu olmuştum açıkçası. Konuşmaya başladık tekrar ama biliyorduk ikimiz de bir daha "biz" diye bir şeyin olmayacağını.. Sadece kendimizi yıpratıyorduk böyle yaparak. 4.5 yıl kısa bir süreç değil ki hemen unutasın. Aradan 2 ay kadar geçti, benim yediğim içtiğim ayrı gitmeyen canım ciğerim kardeşim dediğim, insanla öpüştüklerini öğrendim, yıkıldım. Bir tarafta yıllardır kardeşim dediğim insan diğer tarafta 4.5 yıldır herşeyim dediğim adam.. Hangisine yanayım? Bilemedim. Öğrendiğim gün sustum. Evet evet sadece sustum. Çünkü en güzel cevaptır susmak. Yüzlerine bakmadım, bakamadım. Ben sevdiğim adamı kardeşim dediğim insana anlatırdım ağlayarak, sevdiğim adamın yanına o kızla giderdim, ama o kadar safmışım ki görememişim işte. Ben bu olanları daha sonra öğrendim.Bu zaman içinde ben ikisinin de yüzüne bakıyordum ya, seviyorum diyodum, kardeşim ben bu adamı çok seviyorum be diyodum. Benden sonra başkasıyla nasıl çıkar, nasıl bana baktığı gibi bakar, nasıl öpüşür diyordum ama bilmiyordum ki omzunda ağladığım kızı da öptüğünü.. İşte en acısı da bu. Hiç bi şeyden haberim yoktu ve sevmeye devam ediyordum. Ben iki kişiyi kaybettim geri dönüşü olmayacak bir şekilde.. Birisi "can parçam" diğeri "ilk aşkım".. Onlar benim hayal kırıklığım. Güven kırıklığım..Defalarca affettiklerim ama bu sefer affedemediklerim.. Bana en büyük dersi onlar verdi. Öğrenince bu olayları, tek dediğim şey "ben ileride kocam olacak adamla kız arkadaşlarımı nasıl tanıştıracağım?" idi.. Hep hayatımın bir köşesinde kalacak bu yaşananlar. Çok büyük ders oldu çünkü bana. Bir günde 2 kişi kaybettim. Fena kaybettim hem de. Düşündükçe hala aklım almıyor. Nefesim kesiliyor. Çocukluğum onlarla tükendi. Onlara güvenmekle, onlara bu kadar değer verip sevmekle tükendi koskoca çocukluğum.. Paramparçayım. Ve "paramparça olmuş birini toparlamak zordur" derler. Haklılar, zor. Büyük parçaları topladım yerden, küçükler kaldı. Büyükler kadar acıtmıyor canımı ama gelip geçtikçe acısını da hissediyorum o küçük parçaların. İnsan acıyı severmiş zaten ben de en çok bana acı çektirenleri sevdim işte. Ama artık daha güçlüyüm. Çünkü bu yaşadıklarım daha çok büyüttü beni, daha çok güçlendirdi.. Hep küçük kalmak istemişimdir ama büyümek zorundaydım. Aklına geliyor mu o adam? Derseniz eğer, o gelmiyor da anılar gelmiyor değil be. Tek bir şarkı bile onunla ilgili. Sevmiyorum ama nefret bile etmiyorum hatta, nefret de bir duygudur çünkü ve o nefret edilmeyi bile haketmiyor. Canım yandı. Çok fazla. Ama acılarımla yeniden doğdum. Ve tek söylediğim şey ise "hiç kimse yaşattığını yaşamadan ölmezmiş.." İşte benim de hikâyem bu.. Siz, siz olun aniden gelen tesadüflerden korkun ve kimseye hakettiğinden fazla değer vermeyin. Kendinizden çok sevmeyin.. Kardeşim diyeceğiniz insanları iyi seçin..||SON||
http://i.hizliresim.com/VEODmj.png