NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

- "Devam et canım, devam et. Sakın ritmini bozma. Ohh! Kasıklarım patlayacak."
Bu son sözlerle Ayça bir an durakladı. Tamer her an ağzına boşalabilirdi. Bu alışık olmadığı ve istemediği bir şeydi.
- "Neden durdun? Lütfen, lütfen emmeye devam et. Ağzınla boşalt beni."
- "Tamer, buna emin değilim. Pek yapmadım da."
- "Senin de hoşuna gidecek. Bunda çekinecek bişey yok ki! Gayet sağlıklı bişey."
- "Bilmiyorum. Bu çok mu önemli?"
- "Evet! Çok istiyorum. Bak gör, senin de hoşuna gitmezse bir daha asla yapmayız. Hem beğenmezsen tükürürsün. Hadi şimdi devam et."
Ve Ayça devam etti. Hem de bir an önce sonuca ulaşmak için bir yandan müthiş bir istekle emerken, eliyle de Tamer'in taşaklarını okşamaya, sıkıştırmaya başladı. Derken dilinde hafif bir acılık hissetti. Bu, Tamer'in önden kaçıveren sperm sıvılarıydı.
Penisin başını yalayarak iyice tadına baktı ve hiç te kötü olmadığını düşündü. Bunun üzerine Tamer'in penisini gitgide hızlanan bir tempoyla somurmaya başladı. Neredeyse gırtlağına kadar sokuyor, bir an durup, ağzının içinde pıt pıt atan penisi hissediyor, sonra yeniden emmeye devam ediyordu. Penisle dudakları ve dili arasında tükürükten köprüler, baloncuklar oluşuyordu.
- "Geliyorum Ayça. Geliyorum. Ağzına geliyorum, ohhhh!"
Tamer'in tüm vücudu elektriğe kapılmış gibi kasılmaya, zangır zangır titremeye başladı. Hareketleri kontrolünden çıkmıştı. Ayça hiç ara vermeden emmeyi sürdürdü. Birden ilk sperm dalgası gırtlağına kadar çarptı. Bir an boş bulunup durakladı. Tamer yalvaran gözlerle devam etmesini istedi. Zevkten sesi çıkmıyordu.
Bu ilk sperm dalgasını bir anda yutan ve tadı hoşuna giden Ayça, emmeye devam etti. Tamer önce katı katı, ardından fışkırırcasına boşaldı. Kaç zamandır biriktirdiği tüm spermlerini Ayça'nın sıcacık ağzına gönderdi. Ayça hiç ara vermeden, hem emiyor, hem yutuyordu. Tamer'in orgazmı yaklaşık 20 saniye sürdü ve sonunda Ayça ağzındaki penisi çıkardığında, ortada tek bir damla bile sperm yoktu. Penis, pırıl pırıl ve tertemizdi. Tamer minnettar gözlerle Ayça'ya baktı.
- "Teşekkür ederim Ayça. Bana hayatımın orgazmını yaşattın. Ben de altta kalmak istemem. Göreceksin seni uçuracağım."
- "Buna hiç şüphem yok. Ama bana bu gecelik bu kadarı yetti. Neredeyse sabah oluyor. Biraz uyumalıyız. Yoksa yarın sersem gibi oluruz. Daha yapacak çok işimiz var."
Ve erkeğinin penisinin başına ve ardından dudaklarına küçük birer öpücük kondurarak yatağa yüzükoyun uzandı. Gözlerini kapattı. Ağzından daha önceleri müthiş iğrendiği sperm tadı vardı. Ama artık iğrenmiyordu. Aksine yaptıkları çok hoşuna gitmişti.
"Daha hayatta öğreneceğim neler var kimbilir" diye düşündü. Az sonra iki sevgili derin bir uykuya dalmışlardı.
İki sevgili sabah kapının ısrarlı çalınmasıyla uyandılar. Şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. Tamer beline çarşafı dolayıp kapıyı açmaya gitti.
- "Nerdesin ya! Merak ettik. Saat 11 oldu. Kahvaltıya inmedin. Ayça da yok ortalıkta. Odasında da değil."
Sinan ve Piraye'nin seslerini duyan Ayça bir an panikledi. Tamer'in yatağında ve çırılçıplaktı. Bu inanılmaz bir rezalet olabilirdi. Tamer'in kemkümleri arasında Sinan arkadaşına aldırmaksızın odaya daldı. Yatakta çarşafları aceleyle üzerine çekmiş Ayçayla karşılaşınca, bir an şaşırdıysa da gülümseyerek,
- "Piraye gel bak kim var burada! Boşuna korkmuşuz." Piraye de merakla odaya girdi ve Ayça'yı karşısında bulunca:
- "Off Ayça! Allah iyiliğini versin. Ödümü kopardın. Başına bir iş geldi sandım. Hadi kalk. Saat 11."
- "Tamam, tamam. Niye bu kadar merak ettiniz ki? Çocuk değilim."
- "Çocuk olmadığın her halinden belli."
Sinan bu sözleri söylerken bir yandan da Piraye'ye çapkınca göz kırpmıştı.
Ayça hayatında bu kadar utandığını hatırlamıyordu. Evli barklı kadın başka bir erkeğin yatağında basılmış gibiydi. Kendini ucuz bir fahişe gibi hissediyordu. Durumun tuhaflığını farkeden Tamer,
- "Hadi çocuklar. Siz sahile gidin. Biz birazdan geliyoruz" diyerek Sinan ve Piraye'yi gönderdi. Ayça'nın yanına oturdu ve saçlarını okşayarak,
- "Hadi Ayça, asma suratını öyle. Hepimiz yetişkin insanlarız. Sinan'la da Piraye'nin birlikte olduklarını bilmediğini söyleme bana. Herkes istediğini yapmakta özgür."
- "Evet ama.. Bilmiyorum. Ben evliyim."
- "Olsun. Evliliğinde sorunlar olduğunu, ayrı yaşadığınızı Piraye anlatmıştı. Dert etme bunu."
- "Demek Piraye herşeyi anlattı. Bravo! Onunla da konuşacak iki çift lafım olacak. Neyse, sanırım kimsenin kimseye bişey söyleyecek hali yok. Temiz havlun var mı?"
Böylece yarım saat sonra Ayça ve Tamer plaj kıyafetleriyle deniz kenarına indiler. Erkekler içecek birşeyler almak için uzaklaştıklarında Ayça,
- "Aferin sana Piraye! Tüm sırlarımızı anlatmışsın. Senin ağzında bakla ıslanmaz mı?"
- "Ne kızıyorsun ki! Kocandan ayrı yaşaman saklanacak bişey mi? Hem evli, hem de benimle tatilde olman kolay açıklanabilecek bir durum değildi."
- "Boşversene. Sana güvenmiştim. Beni yanılttın."
- "Kızım bırak şimdi namuslu taze pozlarını. Az önce gördük halinizi. Hah ha! Ay ilahi Ayça, hiç aklıma gelmezdi bu kadar çabuk yelkenleri indireceğin. Tebrik ederim. Doğru yolu buldun."
- "Böyle konuşma. Kendimi fahişe gibi hissediyorum."
- "Ne alakası var? İstediğinle yatarsın, bunda utanacak bişey yok. Ne demek fahişe gibi hissetmek, ben de Sinan'la yatıyorum. Fahişe mi oldum şimdi?"
- "Bu farklı. Sen bekarsın, ben evliyim."
- "Farketmez. Senin evliliğin de bitmek üzere."
- "Hayır. Ben Tolga'dan ayrılmayı düşünmüyorum."
- "İyi ayrılma o zaman. Ama senin adına gerçekten seviniyorum. Güzel kadınsın. İnsan bu yaşları bir daha bulamaz. Hayatın tadını çıkarmak hakkın."
Bu konuşmalar Ayça'nın biraz da olsa moralini düzeltmişti. Dörtlümüz bütün gün plajda kaldılar. Bol bol yüzdüler, kağıt oynadılar, uyukladılar, güneşlendiler. Kısacası iyi vakit geçirdiler. Saatler geçtikçe Ayça kendini rahatlamış hissediyordu. Neşesi yerine gelmişti. Tamer kendisine çok iyi ve centilmence davranıyor, onu rahatsız edecek hiç birşey yapmıyordu.
Böylece akşam üzeri güle eğlene odalarına yöneldiklerinde herkesin keyfi yerindeydi. Dün gece çok içip, yorulmuşlardı. Bu gece otelde kalacaklar, güzel bir akşam yemeği yiyip sohbet edeceklerdi. Bir saat sonra restoranda buluşmak üzere sözleşip odalarına dağıldılar.
Ayça odasında duşunu aldıktan sonra güneşte yanan vücuduna krem sürerken dün gece yaşadıklarını düşünüyordu. Bugüne dek yapacağını hiç düşünmediği birşey yapmıştı. Bir gün önce tanıştığı bir adamla birlikte olmuştu. Daha doğrusu birlikte olmamıştı da ona oral seks yapmıştı.
Üstelik daha önce kimseye yapmadığı birşeyi yapmış, Tamer'in spermlerini yutmuştu. Ve bundan da büyük zevk almıştı. Oral seks yaparken Tamer'in tam anlamıyla kendisine teslim oluşunu, çılgınlar gibi titremesini ve kasılmalarını unutamıyordu. Yaptığından pişmanlık duymadığını düşündü. Artık eski Ayça değildi ve bundan en küçük bir rahatsızlık hissetmiyordu. Yeni bir hayat, yeni olasılıklar, yeni heyecanlar ve zevkler kendisini bekliyorlardı.
Akşam yemeği çok neşeli bir havada geçti. Tamer ve Sinan sürekli espriler yaparak herkesi güldürüyorlardı. Ayça kendini uzun zamandır hissetmediği kadar mutlu ve keyifli hissediyordu. Piraye de halinden çok memnun görünüyor, Sinan'la kumrular gibi sevişiyordu. Ayça da Tamer'in arada elini tutmasına veya kolunu okşamasına izin veriyordu. Uzaktan izleyenler, masadakilerin yeni evli iki çift olduğunu düşünürdü.
Yemekten sonra bu akşam nereye gitsek muhabbetine geçildi. Bir süre karar veremeden konuştular. Sonunda Sinan,
- "Neden bir yere gitmek için bu kadar kasıyoruz ki? Bu gece de otelde kalalım. Birimizin odasında toplanalım. Mesela benim odamın manzarası çok iyi. Terasta sohbet ederiz. Kağıt oynayabiliriz. Ne bileyim, değişiklik olur."
- Bu fikir herkesin hoşuna gitti. Bütün gün güneşin altında uzanmaktan, denize girmekten kendilerini biraz yorgun hissediyorlardı ve otelde kalma fikri gayet cazipti. Böylece kahvelerini Sinan'ın odasında içmeye karar verip, asansörle otelin en üst katındaki odaya çıktılar.
Terasın manzarası gerçekten güzeldi. Yaz akşamının tatlı serinliği yüzlerini okşuyordu. Kahvelerini içtiler. Havadan sudan konuştular. Saat 11'e doğru Sinan,
- "Bir fikrim var. Hadi bir oyun oynayalım" dedi.
- "Ne oyunu?"
- "Şişe çevirmece."
- "Bildiğimiz şişe çevirmece mi?"
- "Aynen. Yıllardır oynamadım. Ne dersiniz, çok eğleniriz."
- "Ben hiç oynamadım. Nasıl oynanıyor?"
- "Aman Ayça, nasıl bilmezsin? Herkes sırayla boş bir şişeyi yerde çevirecek. Şişenin ağzı kimi gösterirse, şişeyi çeviren ona bir soru soracak. Sorular konusu ne olursa olsun yanıtlanmak zorunda."
- "Tüm sorular mı?"
- "Evet. İstisnasız. Hadi oynayalım."
- "Ama önce boş bir şişe bulmamız lazım."
- "Minibardan şarap alalım. Soğuk soğuk nefis gider."
Böylece bizimkiler bir şişe beyaz şarabı aceleyle içtiler. Yaklaşık 20 dakika sonra hepsi Sinan'ın geniş yatağının kenarlarına yerleşmişlerdi. Piraye,
- "İlk ben çevirmek istiyorum" diye atıldı.
Diğerleri buna karşı çıkmadılar. Bunun üzerine Piraye şişeyi çevirdi, şişe epey bir dönüp, sonunda Sinan'ı gösterdi. Piraye şöyle bir düşündü.
- "Söyle bakalım Sinan. Bu oyunu neden oynamak istedin?"
- "Hmm. Aklıma geldi işte. Öylesine."
- "Bu cevap sayılmaz. Adam gibi cevap ver."
- "Ya, eskiden birkaç kere tatillerde oynamıştım arkadaşlarla. Çok eğlenmiştik. Hem bu oyun sayesinde insanlar birbirleriyle iyice kaynaşıyorlar."
- "Sence biz yeterince kaynaşmadık mı?"
- "İyiyiz. Ama daha iyi olabiliriz."
Sinan bu son cümleyi bariz bir gülümsemeyle söylemişti. Ardından şişeyi bu kez Sinan çevirdi. Şişe epey dönüp sonunda Ayça'yı gösterdi.
- "Ayça, şu konu artık netleşsin. Evli misin, boşandın mı? Kocanla birlikte mi yaşıyorsun, ayrı mısınız, yani nedir durumlar?"
- "Birden çok özel olmadı mı?"
- "Bu oyunun kuralı bu. Tüm sorular cevaplanmalı."
- "Pekala. 6 yıllık evliyim. 2 aydır ayrı yaşıyoruz."
- "Neden ayrı yaşıyorsunuz?"
- "Sorunu sordun, cevabını verdim. İki soru hakkın yok."
- "Tamam."
Bu sefer şişeyi Ayça çevirdi ve şişe Sinan'da kaldı.
- "Şimdi de sen söyle Sinan. Sorum bana sorduğunun aynısı."
- "Ok. Ben de evliyim. Karımla birlikte yaşıyorum. That's all!"
Şişe bu kez Tamer'de durdu. Sinan:
- "Tamer, eski dostum. Söylesene dün gece Ayça'la yattın mı?"
Bu soru üzerine, Ayça ayağa kalktı.
- "Saçmalama Sinan. Bu ne biçim soru? Kendine gel."
- "Kızmasana Ayça. İstediğimi sorarım. Hem neden bu kadar tepki veriyorsun ki?"
- "İnsanların mahremiyetlerine tecavüz ediyorsun."
- "Evet, ama bu oyunun güzelliği burada. Bekle gör, birazdan nasıl eğleneceğiz."
- "Evet ama Ayça. Oyun bozanlık yapma. Şurada bizbizeyiz. Rahat olsana biraz."
Bu son sözler Piraye'ye aitti. Ayça ne diyeceğini bilemedi. Hızla bir durum değerlendirmesi yaptı. Devam etmeye karar verdi. Nasıl olsa herşey ortadaydı. Sesini çıkarmadan oturdu.
- "Hadi bakalım Tamer. Cevabını bekliyoruz."
- "Hayır. Yatmadım."
- "Nasıl yani, yalan söyleme. O halde neydi sabahki durumunuz?"
- "Tek soru hakkın vardı. Başka zamana sakla."
Ve şişeyi Tamer çevirdi. Şişe Ayça'da kaldı.
- "Bu akşam da çok şanslıyım. Tüm sorular bana soruluyor."
- "Söylesene Ayça. Kocanla neden ayrı yaşıyorsunuz?"
- "Herhalde bu gece özel hayatımı didik didik etmeye karar verdiniz. Neyse, ne yapalım, bir kere başladık."
- "Evet, cevabını alalım."
- "Ayrı yaşıyoruz çünkü...Eee, çünkü beni aldattı."
Bunun üzerine Tamer ve Sinan bir ağızdan,
- "Aaa. Olur mu öyle şey? Haksızlık bu. İnsan senin gibi birini nasıl aldatabilir?"
- "Oluyor işte!"
- "Hadi devam."
Ayça şişeyi çevirdi ve sıra Piraye'ye geldi.
- "Evet Piraye hanım. Biraz da siz konuşun bakalım. Söyleyin bakalım, Sinan'la çıkıyor musunuz?"
- "Çıkmak mı? Birlikte olmayı kastediyorsan, evet. Sinan'la sevişiyoruz."
- "Çok açık bir cevap oldu. Teşekkür ederim."
- "Bişey değil."
Piraye'nin sorusu Sinan'aydı.
- "Sinan, benimle birlikteyken kendini nasıl hissediyorsun? Sence biz yatakta iyi bir ikili miyiz?"
- "Piraye, bakıyorum direkt gidiyorsun. Güzel. Soruna gelince, seninle yatakta kendimi müthiş hissediyorum. Beni uçuruyorsun. Senin gibi muhteşem bir kadınla sevişmek beni inanılmaz mutlu ediyor. Umarım sen de benim performansımı beğeniyorsundur?"
Piraye sadece gülümsedi. Sinan şişeyi çevirdi ve şişe yine Ayça'da kaldı.
- "Evet Ayça. Yarım kalan hesabı görelim. Dün gece Tamer'le yatmadıysanız, ne yaptınız? Çok merak ettim."
- "Korkunç bir adamsın Sinan. Bunu neden bu kadar merak ediyorsun?"
- "Boşver. Sen sadece soruma cevap ver."
- "İyi. Tamer'le yatmadık. Oral seks yaptık."
- "Wovvvv. Harika. Teşekkürler."
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.