Notes

Emre ve Mert'e Borcumuzu Karım Zevkle Ödedi
Bu seferki hikâyemin biraz daha farklı olmasını istiyorum. Bu yüzden sizlere gerçek olan bir olayı, daha çok hayal gücüyle süsleyip anlatmak istiyorum.

Ben Kemal 1,70 boylarında normal fizik yapısına sahip biriyim. Uzun süre yurt dışında yaşadıktan sonra Türkiye’ye, Antalya’ya kesin dönüş yapıp Turizmle uğraşmaya başladım. Oldukça hızlı ve çılgın bir gece yaşantım vardı, gece yaşantısı konusunda beni en iyi anlayacak kişiler ise gene bu sektörde çalışan kişilerdir. Oldukça değişik ve çılgın fantezileri olan biriyim ve Turizmle uğraşırken de bu fantezilerimi sıkça yaşama fırsatım oldu. Bir süre bu şekilde yaşadıktan sonra, ailemin artık evlenmem gerektiği baskısına fazla dayanamamış ve evlenmeye karar vermiştim. Evleneceğim kişinin benden önceki yaşantısı ve bakire olup olmadığı da beni hiç ilgilendirmiyordu, evleneceğim kişiden tek isteğim dürüst olması ve bana karşı yalan söylememesiydi, Geri kalan her konu benim için basit ve çözülebilir sorunlardı. Ciddi anlamda flört ettiğim birkaç kız arkadaştan sonra, halen evli olduğum eşim Sevgi’yle tanışıp, evlenmeye karar verdim.

Evlendiğimizde Sevgi henüz 18 yaşına yeni girmiş, fiziki anlamda da Rus kızlarına çok benziyordu. 1,69 boylarında buğday tenli, uzun saçlı ve o zamanlar yaklaşık olarak 45-50 kilo civarında zayıf ve ince belliydi. Gerçi halende zayıf narin ve ince belli, sadece 54 kilo civarlarında. Sevgi gittiği ortamlarda dikkatleri hemen üstüne çekebilen, yolda giderken birçok erkeğin dönüp bir daha baktığı güzellikte olan biridir. Evlenmeden önce Sevgi’ye, hakkımda her şeyi anlatmış ve hatta tüm fantezilerimi biliyor ve bu konuda bana fazla karışmıyordu. Sevgi evlendiğimizde bakire değildi ve bu onun için büyük bir sorundu. Benimle evlenecek olması ona göre hayatındaki en önemli sorunu ortadan kaldırıyordu.

Evliliğimizin ilk birkaç ayı gayet güzel ve sade geçiyordu. Ara sıra eğlence ortamlara gitmeye devem ediyordum ve giderken de eşimi yani Sevgi’yi de yanımda götürüyordum. Bu eğlence ortamlarında ister benim ister Sevgi’nin arkadaşları olsun, Sevgi’ye yavaş yavaş farklı gözlerle baktıkları gözümden kaçmıyordu. Bu konuyu Sevgi’yle söylediğimde, ilk başlarda benim ters tepki vereceğimi düşünmüş ve böyle bir şeyin olamayacağını söyleyerek başta kabul etmemişti. Kısa sürede bu konunun beni rahatsız etmediğini ve hatta onu başkalarıyla bile paylaşa bileceğimi ve izleye bileceğimi öğrendiğinde yavaş yavaş değişmeye başlamıştı. Artık Sevgi’nin de başka erkekler tarafından beğenilmek hoşuna gidiyordu, çünkü içinde aldatma isteği oldukça baskındı ve bir süre sonrada bunu kendi azıyla “eğer beni kısıtlasaydın kesin seni aldatırdım, beni bu şekilde özgür bırakman hoşuma gidiyor en azından senden bir şey saklama gereği duymuyorum” diyerek itiraf etmişti.

Sevgi uzun süreli ilişkileri seviyordu, ona göre yaşayacağı bir ilişki şöyle olmalıydı: bir erkeği beğenecek, ilgi duyacak, flört etmeye başlayacak ve aralarında, aşk, romantizm ve cinsellik olacaktı. Partnerleri yani ilişki yaşayacağı kişiler Sevgi’nin evli olduğunu bilecek ama kocasının yani benim onu aşk, romantizm, duygusal ve cinsel olarak doyuramadığımı, ilgisiz ve saf bir koca olduğumu düşünmelerini istiyordu. Değişik zamanlarda hayatımıza birçok farklı insan girmiş ve bu sayede defalarca karımı başka erkeklerle izleme fırsatı bulmuştum. Hayatımıza giren birçok kişide beni saf, ilgisiz, karısını yatakta ve aşk konularında doyuramayan biri olarak tanıyordu.

Bir erkek olarak, bir erkeğin bir kadından ne beklediğini çok iyi biliyorum ve bu bilgilerimi en ince detayına kadar karıma tek tek anlatıyordum. Özelliklede yatakta bir erkeğe neler yaparsa, kendisine nasıl bağlaya bileceği ve neler yapması gerektiği konusunda, en ince detayına kadar anlatıyor, zaman zaman da uygulamalı olarak gösteriyordum. Artık Sevgi yatakta resmen profesyonel olmuştu, ona öğrettiğim her şeyi uyguluyor ve beraber olduğu erkeği kendisine sımsıkı bağlıyordu. Her ne kadar tek bir kişiyle uzun süreli ilişkileri tercih etse de, nadiren de olsa arada tek gecelik veya birkaç kerelik değişik çılgınca olaylarda yaşıyorduk.

Karım yaklaşık olarak sekiz ay devam eden bir ilişkiden 3-4 ay önce ayrılmış ve 3-4 aydır da kimseyle flört etmiyordu. Bu gayet doğal olan bir durumdu, birkaç ay kafasını dinler ve bu süre içinde de bazen eski arkadaşlarla, bazen de yeni tanıştığımız arkadaşlarla takılır, gayet normal hoş vakitler geçirir. Bir süre sonrada mutlaka yeni birini bulur ve yeni bir ilişkiye başlardı. Henüz kafasını dinlediği ve normal geçen bu günlerde, uzun zamandır görüşmediğimiz eski arkadaşlarımızdan Emre ve Mert’le karşılaşmıştık. Her ikisiyle de görüşmeyeli uzun zaman olmuştu, hafta sonunda görüşmek için randevulaşmıştık.

Cuma akşamüstüne doğru Emre ve Mert telefon açıp, uzun zamandır gelmedikleri için evin tam yerini bulamadıklarını söylemişlerdi. Bende aşağı inip evin yakınına kadar gelmiş olan Emre ve Mert’i karşıladım ve bir yandan sohbet edip bir yandan da eve doğru yürümeye başladık. Bu esnada Emre ve Mert uzun zamandır gelmedikleri ve gelirken de elleri boş geldiği için marketten içecek bir şeyler almak istemişlerdi. Her ne kadar da buna gerek olmadığını söylesem de her ikisini de ikna edememiştim. Emre içecekleri alırken bana dönerek

Emre - Alkol hala kullanıyor musunuz?
Ben - Evet ara sıra hala içerim, ama gerek yok boş yere masraf yapmayın
Mert - Ne masraf olacak, Sevgi bir şey demese sorun değil
Ben - Yok demez
Mert - Oda içer mi?
Ben - İçer de ya inanın gerek yok
Emre - Bunca aradan sonra karşılaşmışız bir iki duble içeriz, Sevgi ne içer ona göre alalım
Ben - Bize fark etmez, biz hepsini içiyoruz siz kafanıza göre alın

Dedikten sonra Mert ve Emre 70’lik bir votka aldıktan sonra doğruca eve geçtik. Karımsa bu esnada mutfakta yemekleri hazırlamış ve bizi bekliyordu. Eve girer girmez selamlaşmadan sonra votkayı dolaba koymuş ve içeri geçip kısa bir süre sohbet ettikten sonra, karımın özenle hazırladığı yemeği yemeye başladık. Yemekten sonra diğer odaya geçip, bir yandan sohbet edip hasret giderirken, bir yandan da Emre gilin gelirken aldığı votkayı açıp içmeye başladık. Sohbet havadan, sudan başlamış ve maddi durum konularına kadar gelmişti. Emre ve Mert her ikisi de iyi bir işte çalışıyor ve yüksek gelirleri vardı. Emre ve Mert o akşam veya cumartesi akşamı dışarı çıkıp eğlenmeye gitme teklifinde bulunmuştu. Aslında böyle bir şeyin çok iyi olacağını ama bir iki aylığına maddi açıdan sıkıntılı bir dönem geçirdiğimi ve bu planı bir buçuk ay sonra yapalım diye söyledim. Emre ve Mert “biz ısmarlıyoruz, hem biraz kafanı dağıtırsın, hem ne kadar lazım ki sana” dediğinde. Sevgi hemen lafa atlamış ve “aslında o kadar büyütülecek bir meblağ değil, 3 bin lira civarında” diyince, ikisi de ya biz verelim iki ay sonra siz bize geri ödersiniz teklifinde bulundular. Her ne kadar ben olmaz desem de, ikisi de çok ısrar etmesi, Sevgi’nin de “neden olmasın Kemal, sıkışmadan öderiz” demesi üzerine kabul etmek zorunda kaldım. Emre ve Mert kısa süreliğine dışarı çıkıp 3 bin lirayı getirme ye gitmişlerdi ve 3 bin lirayla geri gelip parayı bize vermişlerdi. Emre ve Mert “artık para konusu yok doğruca eğlenmeye gidip kafa dağıtıyoruz ve biz ısmarlıyoruz” dediler. Karım da zaten dünden hevesli bir şekilde hemen üstüne en şık kıyafetlerini giyinmiş bir halde doğruca eğlence mekânına gittik.

Mekân hafta sonu olması nedeniyle hınca hınç doluydu. Ben bu tür mekânlarda dans etmek yerine genelde masada oturup içkimi içer karımı ve etrafı izlerdim. Karımsa bu anın tadını çıkartıyor sürekli dans ediyordu, ara sırada masaya gelip içkisini yudumluyor bazen de içkisini eline alıp o şekilde dansına devam ediyordu. Emre ve Mert karımı yalnız bırakmıyorlar bazen biri yanımda otururken diğeri karıma eşlik ediyor bazen de ikisi birden karıma eşlik ediyorlardı. Gece ilerlemiş ve alkol iyice etkisini göstermeye başlamıştı, ikisi de karımla dans ederken sanki sevişiyorlarmış gibi dans ediyorlardı. Bende çok sarhoş olmuş gibi davranıyor ve sadece onları izliyordum. Bir süre sonra Mert karımla dans etmeye devam ederken Emre yanıma gelip oturmuş ve sohbet etmeye başlamıştık. Emre bana sürekli Sevgi’nin ne kadar güzel olduğunu, ne kadar çekici olduğunu anlatıp duruyordu. Benim iyice sarhoş olduğumu düşünen Emre artık daha ileri gidiyor ve sevgiyi ne kadar beğendiğini, seksi bulduğunu anlatıyordu. Mert de karımla bir yandan dans ediyor bir yandan da karımın kulağına sürekli bir şeyler söylüyordu. İkisinin de niyetlerini anlamıştım gene de ilk hamleyi onlardan bekliyordum. Emre karımı övücü sözlerin ardından bana “istersen sana verdiğimiz borcu daha kısa bir yöntemle çözebiliriz” demişti. Bense sarhoş olmuş numarasına devam ederek “bu konuyu Sevgi’yle konuşun benim kafam şu an çok iyi” diyerek cevap verdim. Bunun üstüne Emre, Mert ve Sevgi’nin yanına gidip kısa bir süre bir şeyler konuştuktan sonra, üçü birlikte yanıma geldi ve “hadi gidelim istersen, hepimiz yeterince sarhoş olduk, hem bu konuyu evde konuşuruz” dedi.

Yol boyunca ve evde de sarhoş olmuş numarasına devam edip, aslında olacakları az da olsa kestire biliyordum sadece olayın nereye geleceğini merakla beklemeye başladım. Eve geldiğimizde hepimiz sarhoştuk ve Mert yarım kalan votkayı getirip açmış içmeye devam ediyorduk. Bir yandan da Emre diskoda bahsettiği borç ödeme konusunu geri açmış ve karımla birkaç kez olmaları karşılığında verdikleri parayı geri istemeyeceğini söylüyordu. O esnada mutfakta olan karımın yanına gidip bu konuyu konuşmaya başladım. Karım “haberim var, her ikisi de beni ne kadar arzuladıklarını diskoda söylemişti. Kaybedeceğim bir şey yok, hem bu para işi olmasa bile, ikisiyle de yatmayı istiyorum. İkisinin de yatakta nasıl olduğunu merak ediyorum, ikisi de beni tahrik ediyor” diyince tekrar içeri geçtim ve bir şey demedim. Kısa bir süre sonra Mert mutfağa karımın yanına geçti ve sonra tekrar yanımıza geri geldi. Bende “benim açımdan bir sıkıntı yok, madem Sevgi’de buna razı” dedim. Önce Mert odadan çıktı ve karımı alıp yatak odasına götürdü, Emre’yle bizde bu esnada sohbet edip içkimizi içiyorduk. Mert ve karım yatak odasına geçtikten 10-15 dakika sonra. Emre onları izlemek istediğimin farkındaydı ve “onlara içki götürmek ister misin” diye sordu. Bende neden olmasın dedim, Mert’in karımı nasıl becerdiğini çok merak ediyordum, içkilerini kattım ve yatak odasına gidip aralı kapıdan yavaşça içeri girdim. Her ikisi de kendilerini öyle kaptırmışlar ve öyle ateşli sevişiyorlardı ki içeri girdiğimin farkında bile değillerdi. Kapı eşiğinden bir süre Mert’in karımı becerişini izledikten sonra yanlarına kadar gidip içkiyi yanlarına bıraktım. Bir an karımla göz göze geldiğimizde karımın nasıl zevk aldığını gözlerinden anlaya biliyordum. Sanki o anda gözleriyle bana “kocacığım Mert çok harika, işini çok iyi biliyor beni zevke getirip boşalttı işte benim erkeğim bu” der gibi bakıyordu.

Bu beni çok tahrik etmişti ve odadan çıkıp tekrar Emre’nin yanına geçtim. Emre sabırsızlıkla sırasını bekliyordu bir yandan da bana “böyle güzel ve seksi bir karın olduğu için çok şanslı bir erkeksin, emin ol senin yerinde olmak isteyen çok erkek vardır” diye sürekli anlatıyor ve Sevgi’yi ne kadar çok arzuladığını söylüyordu. Bu esnada Mert içeri geldi ve Emre Mert’in içer geldiğini gördüğünde zevkten uçmak üzereydi. Yatak odasında çıplak bir halde onu bekleyen karımın yanına hızlı bir şekilde geçti. Çok kısa bir süre geçmişti ki karımın inleme seslerini duymaya başlamıştım. Emre, karımı onca yıldır arzulama isteğinin acısını çıkartırcasına karımı beceriyordu. Daha fazla dayanamadım ve yatak odasına kadar gidip onları izlemeye başladım. Emre karımın bacaklarını omzuna almış aletini sonuna kadar sokuyordu. Emre karımın bal kutusuna, kalın aletini her sokup çıkartışında, karımın amından döller akıyordu. Ben onları izlerken Mert yanıma geldi ve “inan bana çok kadınla oldum ama Sevgi gibisini daha hiç dek gelmedim, o kadar mükemmel ki, ne zaman ne yapacağını çok iyi biliyor” diyip oda benimle beraber Emre’yi ve karımı izlemeye başladı. Emre boşalmak üzereydi ve karım Emre’ye “erkeğim benim harikasınız, boşal erkeğim, içime boşal, bütün döllerini içime akıt” diyor bir yandan da Emre’nin boynuna sarılıp Emre’nin dudaklarından uzun uzun öpüyordu. Emre kökleye kökleye karımın içine boşalmış ve yanına uzanmıştı, karımın güzel göğüslerini okşayıp öpüyordu. Mert daha fazla dayanamadı ve karımın yanına giderek karımı bacaklarından tutarak yatağın kenarına kadar çekip kalın aletini karımın dölle dolu bal kutusuna hızlı bir şekilde sokmuştu. Mert’in sokmasıyla karımın inlemesi bir olmuştu, Mert karımı becerirken Emre’de aletini karımın eline vermiş bir yandan da karımın göğüslerini yalıyordu. Karımın bu kadar zevk aldığını daha önce hiç görmemiştim, Mert’in altında kalçasını öyle kıvırıyordu ki ben bile izlerken çok tahrik olmuştum. Mert ellerini karımın başının iki yanına koymuş, karımda bacaklarıyla Mert’in beline dolamış, elleriyle Mert’in boynuna sarılıp kendisini Mert’e doğru iyice çekmişti. Karım Mert’in altında bir salıncak gibi sallanıyordu. Karım bir yanda Mert’e sarılmış bir halde Mert’in daha sert sokmasına yardımcı olmak için kendisini hafiften sallıyor, bir yandan da Mert’in öpüp, eme bildiği her yanını emiyordu. Karım bir yandan da “devam et erkeğim, durma harika beceriyorsun, seni çok istiyorum, tüm döllerini içimde istiyorum erkeğim benim” diyordu.
Bir an karımla göz göze gelmiştik, Mert’in her sokmasında karım kasılıyor ve sanki aldığı zevki gözleriyle anlatmaya çalışıyordu. O esnada Emre eliyle karımın çenesinden tutup uzun uzun öpmeye başlamıştı. Bir an karımın nefessiz kaldığını hissettim ve o anda karım Mert’in boynuna sarılı ellerini bırakarak kendisini yatağa salmıştı. Mert karımın kasılmış vücudu karşısında resmen iyice azmış bir halde, aletini sonuna kadar bastırıp, sanki taşaklarını da sokmaya çalışıyor gibiydi, bir yandan da karıma
Mert - harika bir kadınsın, seni becermek çok zevkli, işini çok iyi bilen bir fahişe gibisin, bu gece sabaha kadar bizimsin
Sevgi - Evet erkeğim, bu gece sizin kadınınızım, sizin fahişenizim, ikinizi de çok istiyorum. Hiç bu kadar zevk almamıştım, erkeğim boşalt beni kölen olmak istiyorum, senin fahişen olmak istiyorum diyordu.
Mert karımı sıkıca kavrayıp, kendisi sırt üstü yatmış ve karımı da üstüne almıştı. Karımı üstünde resmen zıplatıyordu, karım o kadar azmıştı ki resmen azının suyu akıyordu. Emre’de karımın göğüslerini sıkıyor, emiyor yalamaya devam ediyordu. Arada da karımın dudağından öyle uzun ve sıkı öpüyordu ki, neredeyse karım havasız kalıyordu. Emre karımın dudaklarını öpmeyi bıraktığında nefessiz kalan karım, bir anda kendini Mert’in üstüne bırakmıştı. Mert her sokmasında şaplama sesleri, yatak odasını inletiyordu. Mert, hem kendi hem de karımı inlete inlete boşaltmıştı. Karım Mert’in kucağında o şekilde kısa bir süre beklediği sırada Emre Mert’in kucağında domalmış bir şekilde uzanan karımın arkasına geçip içi dölle dolu olan karımın güzel bal kutusuna kalın aletini sokmaya başlamıştı. Emre resmen karımın kalçasından sıkı sıkı bastırıp aletini sokup çıkartıyor ve her sokmasında karımı inletiyordu. Emre bir ara kendisini o kadar çok kaptırmıştı ki. Karımın boğazından tutup kendisine çekip dudaklarından öpüp, bir yandan da becermeye devam ediyordu. Mert ise kucağında Emre tarafından becerilen karımın göğüslerini morartana kadar emiyordu.

Emre ve Mert, yıllardır karımı bir gün becerme çok istiyorlardı. Bu fırsat ellerine geçmişti ve yıllardır bekledikleri günlerin acısını çıkartırcasına, Bir fahişeye ödenen paranın karşılığını almaya çalışır gibi, bize verdikleri paranın acısını çıkartır gibi karımı beceriyorlardı. Her ikisi de sanki yıllardır sekse aç, yıllardır kimseyle olmamış gibi karımı beceriyorlardı. Sabaha kadar karımı pozisyondan pozisyona sokuyorlar ve istedikleri gibi beceriyorlardı. Sabaha karşıydı ve üçü de yorgunluktan öylece uyuya kalmışlardı. Karım ikisinin arasında uyuyordu, öğlene doğru hepimiz uyanmıştık. Becerilmekten o kadar yorgundu ki, kıpırdayacak hali kalmamıştı. Emre ve Mert evden çıkmadan önce halen yatakta çırıl çıplak ve bitkin bir halde yatan karımı birer kez daha becermişlerdi. Çıkarken de birkaç kez daha geleceklerini ondan sonraki zamanda ise eğer karım halen isterse gelmeye devam edeceklerini söylemişlerdi.

Onlar gittikten sonra karımın yanına gittiğimde karım gözlerime bakıp, beni kendine doğru çekmiş ve uzun uzun öptükten sonra bana “aşkım biliyorum sende beni çok istiyorsun ama çok kötüyüm, bütün gece bitirdiler beni, idare et kıpırdayacak halim yok. Gece muhteşemdi çok zevk aldım” diyince hoşuma gitmişti. Evet, o anda karımı becermeyi çok istiyordum ama onun mutlu olduğunu ve zevk aldığını duymak benim daha çok hoşuma gitmişti. Karımın yanına uzandım ve ona bakarak 31 çekiyordum. Döllerimi karımın üstüne akıttıktan sonra yanına uzandım. Karım Mert ve Emre’nin tekrar geleceklerini biliyordu ve bunu istiyordu da. Emre ve Mert, bir hafta boyunca birer gün arayla gelmeye devam etmişler, bazen bire bir karımı becermişler bazen de, gurup halinde becermişlerdi. Karım bütün hafta boyunca neredeyse yataktan çıkamayacak kadar bitkindi.

Böylece hem tüm borçlarımızı ödeyerek sıkıntılı bir dönemi atlatmış olduk, hem Emre ve Mert’e olan borcumuzu ödemiş, hem de karım ve ben unutulmaz bir gece hafta geçirmiştik. O haftadan sonraki dönemde de Mert ve Emre’yle ara sıra buluşup unutulmaz geceleri bir süre daha yaşamaya devam ettik. Bir süre sonra hem bizim hem de Emre ve Mert’in iş yoğunluğu nedeniyle fazla sık görüşememeye başlamıştık ara sıra telefonda ya da msn üzerinden sohbet ediyorduk. Bir süre sonra irtibatımızı tamamen kopmuştu. Helen karımı çok istediklerini ve fırsatları olsa hemen geleceklerini, karımın da aynı şekilde her ikisine hayır demeyeceğini de çok iyi biliyordum. Kim bilir, belki bir gün yollarımızı tekrar kesişir ve gene değişik bir şeyler yaşamaya devam ederiz.