Notes

böyle bazı durumlar oldu diyemedim de sana yani daha iyi olmadi hic bisey...gerci bir sure sonra daha kotu de olmadıgini farkedince cok da umrumda olmadi acikcasi kac kez seninle keyfe keder boyle neseli durumlar yasadim yasiyorum da yani boyle lakin bi tarafimiz yuzune daha bi meyilli olunca bu taraftan da kaybimiz oldu hep kafami karistiran seyler var şu ara sonsuz hayatlar takiliyor aklimin her köşesine biricigin dogum gunuydü bir elbise dukkanina gidip butun parayi vitrinde begendigi elbiseye harcamistim aksaminda bizim kartal ismaili samatya da 10 paraya eski lokalde hesabına satinca ertesi gun gelip nasilsin diye sormustu anlardim sevdigini unutmak degil ama belki hatirlamamak mumkun demisti muzaffer abi onceki gece eski fotograflari mektuplari kuruttugum cicekleri yaktim biriktirmeyi de sevmiyordum artik bir daha yan yana olamayacagin insanlarla ayni fotograf karesinde boyle yillarca yani yan yana kalabilcek olmak pek sevimli degildi benim icin artık uzansam ucurum böyle dokunsam ates yani bir bosluk dag yariyorum sanki anasini satiyim hani atesten gomlekler giymisim sanki kizil ormanlarin dikenli gullerin arasindan geciyorum yani boyle bilincsiz amacsiz yollarin ortasindayim sanki aldanacagim kokularin boyle vucutlarin arasindan geciyorum hani 30 yil oldu boyle lakin her saniyesini icin icin kaynayan gizli bir coskuyla yasayarak gecti benimkisi boyle binlerce cocuk bi o kadar gulus yuzbinlerce dus gecti icimden de ne yalan söyleyeyim sana geriye donup bakasim bile yok bir sana aldanıyorum bir de gulusune ne seni ne de kendimi affedebilirim neyse bizim kahveci ilyasin mevzusuna dertlenmisiz o gece boyle agir duman bi o kadar sigara böyle bi o kadar kirik cam yani dedi ki bulalim e dedik bulalim biz de ciktik kahveden bi o kadar sokak bi o kadar soguk ilyasin gozyasi gelmezmis kucuklükten de yada biz oyle belledik hep boyle konusmazdi zaten cok fazla bi de cayi eksik etmezdi böyle deli derlerdi bu ilyasa da lakin çayı bu deli kadar güzel yapan da yok der bizim ilhan abi sokaga dönünce fark ettik.
buldum diye bağırıyordu ilyas kahveye girdik bitek yatak vardı cam kenarına ben uzandım
ilyas ortada mehmet diger yanda bu hafta bazı sıkıntılar oldu uğrayamadık.
bir hafta sonra ölmüş dediler ilyas için, gidip baktık böyle kudurmus köpekler kuduz köpekler ile filler sevişiyorlardı sokagın ortasında.
fil boşalırsa bütün sokak sperm den bogulacaktı, geri döndüm. arka sokaklardan geçtim. soyundum.. yanı öyle sanıyorum hatırlayamıyorum.
agzı eli dudakları el olmuş bir ses kulağımda çınlıyor tanımıyorum, hatırlayamıyorum.
ne söyledim ne duydum son kez ne yazdım bilmiyorum. Hiçbirşey yok dün geceye dair ve ben hiçbirşey hatırlayamıyorum.
Günaydın dedi farkındamısın uzun süredir bazı şeyleri artık konuşamıyoruz seninle
bak bugun ne kadar da güzel bir güneş uzun ince kollarıyla ikiye ayırdıgı perdenin arasından sızan güneş hele bi sesinin siyrilmis askilarindan omuzlarina vuruyordu
bir şenlik bahçesi gibi teninde kırmızı güller açtı bir anda
sanırım yapamayacağım dedi kimi kimi anlayamadıgına bir türlü karar veremıyordum karar verilebilseydi eğer bitişler bu kadar uzun sürmezdi belkide.
Yüzünü döndü Seni Seviyorum dedi. masanın üstündeki sigara izmaritleri gözüme takıldı
aç karna sigara içmekle iyi yapmıyorsun dedim seni azalta azalta bırakmayı düşünüyorum dedi. Kimi dedim seni dedi kimi seni kimi??
yüzünü döndü tanıyamadım üstümü giyinmek için toparlandım. binbir kılıga giyinmiş korkularım ile sıyrılamadıgım kendım olma bilincim arasında
toplumsal her tavra durusa ürüne karşı tepkiyle yürüyordum vitrinler camekanlar televizyonlar böyle insanlar icin en iyi seyleri sectiklerine dair reklamlar ile doluydu kicinizdaki en iyi kili bu ceker en iyi saci bu boyar en guzel yemekleri burada yersiniz en guzel manzarali evler burada en iyi yataklar en guzel kokular
kaçırmayın Efendiler! bunlar hepsi sizin içindi sizin
siz kim?? senınle ilk kez yan yana geldiğimizde kavusamadıgımızda anlamıstım vedalasmakta gereksızdı bu yüzden zaten balkondan sarkıttıgın ellerini izliyorum agır dingin anlayabilmek için dokunmayı denemek istiyorum
en fazla avuc içim terlerdi ateşten sudan topraktan ve güneşten geliyordum sana ellerimi topraga bastırıp ayaga kalktıgım anda nasıl oluyorsa birden ellerimi tutuyorsun eridim balkondan sarkıttıgım saçlarım değiyordu yüzlerinize gülüşlerinize kadehlerınıze hepınızı tanıyorum siz oradakıler benım hayatımı kişiliğimi olusturan bir yıgın renk gülüş tavır... birazdan aşşağı inip sizlere kaldıgım yerden şarkılar söylemeye devam edicem küçük yasta o toplumsal kaygılarımın arasında farkettiğim inançlar alışkanlıklar bir o kadar pislikler... ögrendıgım edındıgım bir yıgın gerici durus tavır...bana tek şey bıraktı gerıye babamın bir yaz aksamı tarsusta dam üstünde agzından dökülen söz inandıgım tek dogru gerçek
'HAYATIMIZDA BAZEN BİRŞEYLER YOLUNDA GİTMEYEBİLİR AMA HERŞEY YOLUNA GİRECEK BUNA İNAN.