Notes

Alintidir ... Seyyit Cem....geçenlerde bununla ilgili bir hikaye okudum ve gerçekten deep web'e bulaşmamaya karar verdim ve belki fikirlerinizi değiştirirsiniz diye size bunu sizinle paylaşıcam (kusura bakmayın alıntı yapmak zorundayım) :okulda son dersimizdi. edebiyat dersi boş olduğu için bilgisayar hocası girmişti dersimize.
herkes sırasında, ölü gibi yatıyor. uykumuz var tabii. 7 de kalkıp okula gitmekmi olur ?
bilgisayar en ilgimi çeken nokta olduğu için, hocayı sınıfta sadece ben dikkatle dinliyordum.
- bilgisayarda sadece oyun yok çocuklar.. internet ağı, bilirmisiniz ne kadar tehlikeli olabiliyor ?
bir sürü katil, bir sürü cani, tarikatlar... söyleyemeyeceğim kadar çok şey.. hepsi internet ağının bir köşesinde saklanıyor.
ancak buna herkesin erişimizni yok. ben bile girmiyorum öyle sitelere. eğer biri bir gün size deep webden bahsederse, konuyu hemen değiştirin.
çünkü o deep web denen illet, tüm hayatınızı değiştireb...

hocam bişey sorabilirmiyim ?, diye parmak kaldırdım.
- tabii sor evladım.
+ hocam bu deep webe nasıl gireriz ?
- söyleyemem. yasak oğlum bunlar, deneme bile.

zil çalmıştı. çantamı kaptığım gibi çıktım sınıftan. herhalde sınıftan ilk çıkan bendim. hocamın endişeli gözleri arasında yaptım bunu.
hocam, benim bu kadar meraklı birisi olduğumu biliyordu. bu nedenle arkamdan koştu, yetişemeyince bağırdı "deneme bile !"
endişeli bir ses tonuydu. pişman gibiydi bana bundan bahsettiğine.
hemen bunu araştırmalı ve öğrenmeliydim. o katillerle tanışmalıydım. merak ediyordum.. merak.

yakın dostum olan ali'nin evine gittim. çaldım zili, içerden "bekle biraz geliyorum" dedi.
bir kaç saniye sonra ayak sesleri, ve kapıyo açtı.
- n'oldu kanka ? ne arıyosun burda ?
+ neden gelmedinlan okula ırıspu?
- canım istemedi, geç içeri gel.

ayakkabılarımı çıkardım, içeri girdim. ben çantamı çıkarıp masanın üzerine bırakırken alide odasına doğru yürüyordu.
- mutfaktan bi sandalye kap gel.
+ hiçmi misafire saygın yok piç kurusu
- yav kes amına koyım al sandalye gel.

mutfaktan bir sandalye aldım, ve odaya doğru ilerledim.
sandalyeyi bilgisayarın yanına koydum, oturdum.

kanka bizim bilgisayar hocası bana bişeyden bahsetti, sen hackersin.bilirsin ? deep web'miş adı.
- eminmisin ? tehlikeli o biraz. hani korsanlar katiller falan.
+ eminim olum, nasıl girecez buna ?
- tarayıcı falan lazım olum ya. napacanki ?
+ merak ettim lan. giricez işte.
- offf. tamam. benden öğrendiğini kimseye söylemiyosun. hemde hiç kimseye. anladınmı ?
+ tamam be olum. sen anlat.
- bak şimdi........

yeterince şeyi anlatmıştı. artık biliyordum nasıl gireceğimi. sağol kanka, deyip hızla çantamı kaptığım gibi çıktım dışarı. eve doğru koşarak gidiyordum.

koşarak evime gittim, apartmandan girdim ve kapıyı açtım.
evde kimse yoktu. ayakkabılarımı çıkardım, eve girdim.
üstümü değiştirdim, etrafı toparladım, ocağa makarna bıraktım ve bilgisayarımın başına geçtim.
choremeye girdim. alinin söylediklerini aklıma getirdim.
gizli browseri indiriyordum. biraz uzun sürdü. 160mb kadar bir şey.
saat geceye yaklaşıyorsu. lol de takılırken biip sesiyle beraber dosyanın indiğini gösterdi bilgidayar.
browseri bilgisayarıma yükledikten sonra, arama kutusuna "free killers" yazdım.
kiralık katillerin web siteleri çıktı. bir kaçını inceledim. adamlar öldürdüğü insanların fotoğraflarını videolarını atıyor.
kaç paraya öldüreceklerini falan yazmışlar. ama aradığım bu değildi.
amacım zevk için adam öldüren bir adamın internet sitesine girmekti.

makarna pişmiş olacak. bilgisayarı beklemeye aldım. gittim, makarnayı tencereden bir tabağa boşalttım.
tuzunu falan ayarladım, üstüne ketçap falan döktüm karıştırdım.
bir tepsiye koydum tabakları. bilgisayar başına getirdim yemeğimi.

kaldığım yerden devam ettim.
bu sefer arama kutusuna "enjoy of dead" yazdım. ingilizcem kötüdür biraz.
zevk için ölüm falan yazdım sanırım. sadece 1 internet sitesi çıktı.
başlık şöyleydi "enter and die " yani gir ve öl.

çok saçma geldi. sikerim yapacağın işi deyip tıkladım siteye.
siyah bir ekran geldi. yanda ölü bir beden gözüküyordu. ortada ise boş bir video alanı.
sonra birden loading... olmaya başladı.
bir adam vardı. yüzünde çığlık maskesi vardı, onu izliyordum.
kameraya doğru yönelip, konuştu.

- welcome guest., deyip kamerayı yan tarafa çevirdi.
yan tarafta bir kadın vardı. kadının elinde bir satır, ve karşısında bir adam vardı. adamın elleri ve ayakları bağlıydı.
kadın, adama doğru yaklaşıp, satırı midesine sapladı. aynı hareketi 3-4 defa yaptıktan sonra adam çığlıklar içinde öldü, kadın, adamın yardığı karnından iç organlarını çıkararak yemeye başladı.
midem bulandı, bilgisayarı kapatacaktımki, bir uyarı penceresi geldi.
" no ! " yazıyordu. ok'a tıklayıp kapattım pencereyi.
korkuyordum. kadın adamın iç organlarını ısırdıktan sonra adam kamerayı tekrar kendine çevirdi, güldü.
kadın adamın yanına geldi. ve bağırarak;
- ı see you ! dedi. benimle eğleniyorlar diye gülerken, kadın birden somurtarak
- you, die. dedi. bu sözcükle beraber gülüşlerim ikiye katlandı.
makarnamdan bir kaşık aldım ve çiğnerken kadın tekrar konuştu;
- are you hungry ?
gülümsedi. lokma boğazıma düğümlendi.

--

benimle oyun oynuyorlardır. bu bir şaka diye düşünürken, mavi bir ışık dikkatimi çekti.
kameranın ışığı, yanıp sönüyordu. lokmayı yutamadım. çatalı bir anda yere düşürdüm.
browseri kapatacakken, chatten bir şey yazdılar.
ingilizcem yetmedi, translate edip çevirdim.
- türkiye tekirdağda oturuyorsun. fotoğraflarını çektim. hedefim sensin. tabi bu değişebilir.
translate ederek "nasıl değişebilir, ben masumum." şeklinde cevap verdim.
yeni cevap geldi;
- sana bunu kim öğretti ?

ali demek istedim, fakat özellikle kimseye söylemememi istemişti benden. "bilgisayar öğretmenim ferit" şeklinde cevap verdim.
cevap geldi;
-15 dakika içinde ıp'sini ver, seni bırakalım.

bu kadar şey bildiğime göre bir ıp almak zor olmamalıydı.
kendi sitemde ıp leri gözetleyen bir sistem vardı. siteyi yana alıp, büyük bir korkuyla facebooku yan sekmede açtım.
hocam onlineydi. ona sitemin linkini attım. görüldü yaptı.
ip takip sistemine baktım, 1 dakikadan az süre önce bir ıp girilmişti. bu oydu.
hemen ıpyi copy paste yapıp verdim onlara.

bana; yarın 20:00 da burada olacaksın. aynı ıp ile gel. siteyi sadece senin ıp ne online edeceğim, dedi.
okay, yazıp offline oldum. içimde çok büyük bir korku vardı.
lanet olsun diyordum. ben nelere bulaştım..
tek amacım biraz heycandı.. bu fazlaydı.
bip sesi geldi, facebook sekmesine baktım.
ferit hocadan bir mesaj vardı.
-kanka ben furkan. ferit hocanın facesini çaldımlan

bu mesajı okur okumaz gözlerim doldu, tüylerim diken diken oldu.
furkan masumdu.. suçsuzdu..
kafam karma karışık oldu. bilgisayara reset çakıp, büyük bir hayal kırıklığı ile oturma odasına gittim.
telefonum çaldı. masadan aldım, koltuğa oturdum.
sms : 193.168.1.1 : 2780 ıp no, deadly.

ne demek istediğini az çok anlamıştım. belirttiği ıp yakında ölecekti. bu adamlar benim her bilgime nasıl ulaşmıştı ?

korkuyordum. aldım telefonu elime, aliyi aradım..

sanal kanser part 4

ali telefonu açmıyordu. o ıp kime aitti onu bile bilmiyordum.
onlara kimin ıp'sini vermiştim ?! furkanı aramalıydım.
tuşladım numarayı;

-alo furkan !
+ noldu olum ne bu telaş
- ferdi hocanın facesinimi çaldın
+ evet nolduki
- sana yolladığım linki açtınmı ?
+ ne linkilan ?
- tamam iyi geceler.

furkanda açmadıysa, o ıp kime aitti ?
masum biri benim yüzümden ölmemeliydi. ölemezdi..
sitemde normalde hiç yoğunluk olmazdı. günlük hit 5 falandı.
o dakikada, o kişinin girmesi nasıl bir şanssızlık olabilirdi ki ?

sitem hackerlik üzerineydi. çalınan facebook hesaplarını vs. nasıl geri alırsınız şeklinde konularda mevcuttu.
canım sıkıldıkça yeni şeyler paylaşırdım.

masum bir insanın ölümüne sebep olamazdım. bilgisayara koştum, o ıp nin kime ait olduğunu araştırmak istedim.
browseri açtım, ilk önce o siteye girdim.
ismi çok şekilsizdi. http://www.vmslldjewsmcmzld.union/ şeklinde bir siteydi.
kaydetmişim zaten, girdim. killer offline yazıyordu. yanda ölü kadın resimleri dikkatimi çekiyordu.
birinin kafasına çivi geçirilmiş, diğer ise balta ile doğranmış, iç organları çıkarılmış bir kadındı.
midem yeniden bulandı. siteden çıkarken bir mesaj kutusu "saved your ıp adress, come on monday 8:00pm, or die."
ok tıklayıp çıkmıştım siteden. yazanları pek anlamamıştım. ama yarın 8 den bahsediyordu.
ıp adresini kopyaladım, araştırdım. tekirdağdan bir kişi giriş yapmıştı siteye. furkan değildi. geriye sadece bir şans kalmıştı.
ali, kontrol için girmiş olabilirdi. sitemdeki konuları inceliyordu ara sıra.

aliyi tekrar aradım, telefonu açmıyordu. o şaşkınlık ve korkuyla yatağıma yattım, ışıkları kapamadan, büyük bir korkuyla uykuya daldım.
yastığımın altında bir bıçakla.

ışık birden kapandı. içeriye bir adam adım attı. ve birde kadın sesi duymuştum. gülüşme sesleri geliyordu.
yorganımın altına girdim. umutsuz ve çaresizdim.
ayak sesleri yaklaşıyordu. nefesini, boğazımda hissettim.
kesking bir yapı boğazıma dayanmıştı. yavaş yavaş ilerliyordu, bir anlık acı sarmıştı tüm bedenimi.

çığlık atarak uyandım. bu olay kafamı iyice sikmişti.
gecenin 2 sinde uyanmıştım. tekrar uyudum.

gözlerimi zor açıyordum. saat sabahın 8'i..
üstüme okul kıyafetlerimi giyip, çantamı toparlayıp, dışarı çıktım ve okula doğru koşturmaya başladım.

--------
okul bitecekti. ali neden hala gelmedi ?
bişey olmuştu kesin.. o caniler aliye bişey yapmıştı...

kapı çaldı;
-girebilirsin.
+ hocam biraz geç kaldım galiba.
- biraz he biraz ? geç lan yerine.
son dersti, ali okula son ders gelmişti. aliyi bekliyordum bende. direk konuya girdim.

-kanka çok kötü şeyler oldu
+ noldulan?
- o deep web varya.
+ ee ?
- enter and die yi biliyormusun ?
+ olum sen naptın !

----

ali önündeki kitabı çantasına geri koydu. toparla eşyalarını dedi.
çok ciddi bir surat ifadesi ve ses tonuna büründüğünden korkmuştum.

-ne oldu ? dedim.
+ o girdiğin enter and dienin ne olduğunu biliyormusun ?
- evet. basit bir şaka sitesi. pardon, profesyonel bir şaka sitesi. ama yemezler
+ ne dedin onlara ?
- bir ıp verdim ?
+ az çok hatırlıyormusun ıp yi.
- evet. 166 ile başlıyordu.
+ nasıl ve nerden buldun o ıpyi ?
- ferdi hocaya link attım. o linke tıklayınca ıpsi bana gözüküyor.
+ ferdi hoca.. naptın olum sen !
- korkma furkan çalmış ferdi hocanın facesini. yani ali hoca açamamış. furkan görmemiş bile.

ali koşarak furkanın yanına gitti ;
- furkan dün bir link vardı, selman atmıştı sana. hatırladınmı ?
+ evetde tıklamadım.
- kaç gibi hackledin sen ferdi hocanın hedabını..
+ mmm 11:26 gibi.

ali bana döndü ;
- selma. linki kaç gibi attın ?

dondum kaldım öyle.. ağzımdan sadece 11:15 sözcükleri çıktı..

ali yere bakarak ; ders ferdi hocanın dersi.. ve ferdi hoca hiç gecikmezdi... dedi.

çantalarımızı toparlayıp son dersten kaçtık okuldan. alinin evine gittik, acilen. koşa koşa..

sanal kanser part 7

**
saat tam 20:00 dı. sayfayı refreshliyorduk ancak siyah ekrandan başka birşey yoktu.
izleme açığından girmeyi denedik. hata raporu verdi.
fatal error
you can't view me you die.

sitenin siyah ekranı açıldı. bir kadın vardı. yüzü kanlı, yanındada yine o çığlık maskeli adam. kadın birden elini atıp web came vurunca oluşan görüntüden korkup zıpladım.

çığlık maskeli adam konuştu.
- ı can see you idiot. ı can see they watch..

deyip webcamı çevirdi. başı çuvala geçirilmiş bir adam vardı. themx, yani kadın.
adamın yanına gitti. adamı naylona sardı.
vücudu çıplaktı adamın. ancak yüzünde çuval vardı.
naylona sarıp ne yapacaktı derken gözümüzün önünde naylona sarılmış adama bezin döktüler.
bunu yapacaklarını tahmin edemezdim. olmamalıydı. alinin elinden mouseyi aldım ve browseri kapatmayı deneyecektimki mouse hareket etmiyordu.

sağ taraftaki ram barı şöyleydi;
kullanılan ram : 1.3gb

oysaki az öncesine kadar kullanılan ram 15gb kadardı. adam tüm gizlilik programlarını offline durumuna getirmişti...

ve cama doğru dönerek, elindeki çakmağı gösterdi.
başı çuvala geçirilmiş olan adamın üzerine fırlattı yanan çakmağı.. birden alev aldı adamcağız.
çıplak vücudunu alevler sarınca çığlıklar atmaya başladı..
bu vahşeti göz göre göre izliyorduk. oysaki onlar gülüyordu.. hemde kahkaha ile..
onlar için eğlence haline gelmişti bu.. adam yanmıştı.. irini akan adamın yanına gittiler.
suratına benzin dökmedikleri için o kadar hasar yoktu.
adam çuvalı çıkardı.. şoke olmuştum.
konuşamadım..

alinin ağzından ise sadece bir sözcük çıktı;
ferdi hoca..

adam web came dönüp tekrar dedi.
ı can see all, idiots.

nasıl görebilirdi bizi ? webcamı yere bakacak şekilde ayarlam...

webcam yere bakmıyordu ! webcam tamda üzerimize bakıyordu..

kadın ilk başlarda beni korkuttuğu sırada elim web came çarpmış olacaktı..

ali "beynini sikeyim selman" dedi..

sanal kanser son

***
adam cameraya son olarak şu sözleri söyledi ;
ım coming. they die, idiots.

çok korkmuştuk. ali direk rec-quit çekerek bilgisayarın fişinide çekti.
salak selman. amına kodumun salağı diye söylenerek başını eğdi, başına vura vura bana küfrediyordu..

hatam belliydi işte.. fazla meraklanmıştım.
dur dedim, bir ihtimal v...
konuşurken sözümü kesti;
ne ihtimalilan ne ihtimali !! adam muhtemelen 15 dakikada burada olacak.
ikimizde acı çekerek ölücez senin yüzünden. gerizekalı aptal ! her siteye girilmez !!

dur dedim, sus. ya biz onları öldürürsek ? dedim.
nasıl diyecek olduki telefon çaldı. yavaşça gittim ve telefona baktım;

-open the door please, diyerek kahkaha attı orospu çocuğu.

telefonu elimden düşürdüm ve aliye döndüm..
- 15 dakika gerekmedi.. kapının önündeler.
+ koooş koooş koşşş !!!! camları kapa her yeri kilitle koooş !!

ali ayağa kalktı büyük bir hızla tüm camları kilitlemeye başladı. kapıya bir sandalye dayattı ve açılmasını zorlaştırdı.
aynı zamanda çığlıktat atıyordu. yan komşu bizş duymuş olacakki kapıyı açtı. açar açmaz onunda çığlık sesi bir oldu.
kapı deliğinden baktım. yaşlı kadın yerde kafası ezilmiş bir şekilde yatıyordu.
themx'in elinde ise, demir bir sopa vardı.

kapının önünde sadece bekliyorlardı. adam çok geçmeden kapıya vurarak şunu söyled;

05:00 time remaining...

ben bunu duyar duymaz mutfağa koştum. elime bir bıçak aldım. alininde eline bir bıçak verdim. ya onlar öldürecekti, ya biz..
şansımız vardı biraz. mekan şansı..
bir plan yapmıştık bile !

-
evin sigortasını indirmiştik. ev zifiri karanlık. ama aliyle birbirimizin yerini ezbere biliorduk.
adam dışarıda sayıyordu hala.

ten seconds remaining..
nine seconds remaining..

çok uzun sürmesin diyerekten koşa koşa kapının kolunu açtım.
bu şekilde içeri kolayca girebilecekti. ışık yoktu. bu yüzden ilk önce themx girmeye karar verdi.

themx girer girmez ali ile bıçaklarla üstüne çullandık ve zifiri karanlıkta kimse kimseyi görmezken aliyle yakamıza yapıştırdığımız fosforlu logolar sayesinde birbirimizi görüp hata yapmaktan kurtuluyorduk.
çığlık makeli adm bıçağını çıkarmıştı. ancak bıçağını çıkarmak için zamanı biraz geçti. çünki o bıçağını çıkardığı vakit, bıçağım onun karaciğerini deşmişti..

ali yerde themxi bıçak ile katlederken adam bıçağı birden savurdu ve alinin bir tarafını kesti.
gözlerim bir anlık kör oldu. yüzüme kan fışkırmıştı. hemde. alinin kanı...

o iki sadist ise.. çoktan hayatını kaybetmişti..

###

ışıkları açtım. ali yerde kanlar içinde boğazından oluk oluk kan akarak yatıyordu. konuşmuyordu.
bilinçli değildi..

112 yi aradım...
###

ali hastanedeyken ifadem alındı. suçsuz bulunduk. üstüne kahraman olduk.
3.000 kişinin katilinin katili olmak bir gururdu.
fakat..

fakat hastaneye gittiğimde alinin cansız bedeninin morga doğru götürüldüğünü görmek tüm bu gururu çaresizliğe bırakmıştı...
nasıl bu kadar hızlı alilerin evine geldiklerini evime gidince anladım. cinayeti bizim evde işlemişlerdi. evde olmayacağımı biliyorlardı..
hala deep webe girmek boyle eksinlar yasamak isteyenler varsa birlikte akariz ekleyin www.facebook.com/the.heykir.man