Notes

benim onu çok sevmem ve onun da beni çok sevmesi*

seni üzmekten korkuyorum diyip ağlatmaya devam mı arkadaşlar.

bu şehrin sokakları kadar dar kafalarınız*

üzüntümü sizinle paylaştığımda sadece izlemekle, dinlemekle yetindiniz. toparlayamıyorum dediğimde ben de falan dediniz. anlatmayı denedim, inanın denedim. o zaman için var olan kaosa ne dahil oldunuz, ne de bir kapı açan buldum. birbirinizi eleştirmekten bir adım öteye gidemeyen komik ve basit insanlarsınız. eleştiriye gülüyor ama eleştirileni yüceltmeye devam ediyorsunuz. mütemadiyen mutsuz ve şikayetçisiniz, sözde ölümü arzuluyorsunuz. pişmansınız ama af dilemiyorsunuz. zaten siz hiç affetmiyorsunuz. her şey sizin başınıza geliyor, hep terk edilen taraf sizsiniz. doğrusu sizden çok sıkıldım. aptal bir sosyal medya hesabının beni düşürmesine ya da beni değerli kılmasına daha fazla izleyici kalmasam iyi olur.

80 milyon insan bir kişinin keyfine esirsiniz durumunuz acınası.

bana bir savaşın ortasında, bu coğrafyaya çok uzaklarda, hiçbir şey yapmadan üstelik, güvendeymişim gibi, yani evimde, yatağımda bile hissetmediğim gibi hissettirdiğin için, ben sana teşekkür edemem. ama varsa üç nefesim, üçü de sana. *

seni seviyorum ama isterdim ki bu senin karnını doyursun, yaranı onarsın, üstünü örtüp, alnına bir ıslak bez koysun. hiç olmadı bir cam pencere açsın, içine biraz su serpilsin, sırtın bir nebze okşansın ve sen uyurken etrafa göz kulak olsun. oysa bu hiçbir şey yapmıyor. yani seni seviyorum ve bunun sadece bu kadar oluşu beni çok kırıyor.