NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

İnsanların bazılarının hayata torpilli geldiğini düşünüyorum. Bazılarının da tam tersi, sadece üzülmek,sadece ağlamak için geldiğini düşünüyorum. Mesela ben. Doğarken bile hayata bir-sıfır mağlup başladım. Babam öyle bir insan ki evren bana ''Hayatın mağlubusun tatlım!'' diye bağırmıştı sanki.
Farklıydı hayatım. Bir hayatım var mıydı gerçi onu bile bilmiyorum. Böyle bir hayatı kim isterdi ki? Ben istemedim.!

6 YIL ÖNCE.
Koştum. Boğazım yanana kadar, ciğerlerim patlayana kadar, dizlerimin bağı çözülene kadar koştum. Tek çarem koşmaktı. Başka nasıl kurtulabilirdim ki? Peşimdeydiler ve çok hızlılardı. Onların bir adımı benim iki-üç adımıma eş değerdi. Daha da hızlanmalıydım. Yoksa onların eline düşerdim ve bu sefer düşersem kurtulma şansım yoktu. Bu şans insanın eline sadece bir kez, ama sadece bir kez gelirdi. O bok çukurundan insan sadece bir defa kaçardı eğer bir daha düşerse o çukura batardı. Bataklığa batmış gibi batardı. Kirlenirdi de üstelik. Üstü değil, ruhu kirlenirdi insanın. Çırpındıkça batar, battıkça da kirlenirdi. Oraya giren kızlar hayat kadını, erkekler ise katil olurdu. Bu hep böyleydi. Ben de oraya girmiştim ya da zorla sokulmuştum. Babam, beni satmıştı. Borcuna karşılık. Çoğu kız böyleydi. Hayat mağlupları... Onlar pes etmişlerdi hemen. Ama benim için o kadar basit değildi. Olmamalıydı. Ben Gece'ydim. Ben pes etmezdim, pes ettirirdim. Oraya girdiğim ilk andan itibaren kaçma planı yapmaya başlamıştım. kaçamadıkça da dayak yemiştim ama umurumda değildi tek derdim buradan kaçmaktı ve başarmıştım. O çukurdaki bir arkadaşım sayesinde... Ona da demiştim o kadar kaçalım diye ama ben kirlenmişim zaten dedi, birilerinin onları oylaması gerek dedi. Derin'im benim daha da derine battı. Ben de koştum.Hala daha da koşuyorum. Bu kadar ilerlemişken kimse beni bi daha oraya götüremezdi. Kendimi öldürür yine de gitmezdim. Arkama baktım çok yaklaşmışlardı çabuk karar vermem gerekliydi, bir süre sonra beni yakalayabilme ihtimalleri çok yüksekti. Yola baktım bir araba geliyordu o an ya ölme pahasına olsa da o arabanın önüne atlıyıcaktım ya da yakalanıcaktım. Atladım, ne pahasına olursa olsun. Sert bir darbe hissettim ilk peşine bir savrulma ve yere düştüğümü hissettim. Sonrası,gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Bir hemşire girdi odaya uyandığımı görüp hemen birini çağırdı.Gelen kişiyi gözlerim kapalı bekledim çok korkuyordum. Ya beni yine yakalamışlarsa? Gelen ayak sesleriyle yavaşça gözlerimi açtım. Tanımadığım bir adam duruyordu karşımda. Çekinerek baktığımda yavaşça yaklaştı ''Merak etme seni onlara vermedim.'' dedi. Sessiz kalınca devam etti ''14 yaşında bir kızın peşinde silahla koşan insanlara günahımı bile vermem!'' gözlerim dolmuştu ne yani kurtulmuş muydum? Ağlamaya başladım, dayak yerken inadımdan ağlamadığım bütün saniyeler adına ağladım, böyle bir babam olduğu için ağladım, bir hayatım olmadığı için ağladım, kurtulduğum için ağladım. Sakinleştiğimde burnumu çekerek sordum ''Şimdi ben kurtuldum mu?'' şevkatle baktı bana sonra yaklaşıp başımı okşamak için elini kaldırdı alışılmış bir refleks olaraktan hemen elimi kaldırdım. İlk şaşkınca baktı sonra anlayışla karşıladı ve elini tekrar uzatıp başımı okşadı '' Artık kurtuldun kuzum. Seni omlara kim verdi bilmiyorum ama ben kurtarıcağım!''
''Ama onlar çok tehlikeli.'' dediğimde uzaklara baktı. Bir şeyler hatırlıyor gibiydi bir süre sonra konuşmaya başladı.
''Sana bir sır veriyim mi? Benim de bir kızım vardı. Kaçırıldı, çok aradım ama bulamadım. O adamların kaçırdığına eminim ama hiçbir şey yapamıyorum. Şimdiye kadar hayatta kaldığından bile bir umudum yok. Kızımı verdim bari seni kurtarayım. Orada yine kızımı bir umut görürüm diye geçiyordum seni gördüm. Şimdi söyle bana kızım Aslı diye biri var mıydı aranızda? Böyle sarı saçları var, yeşil gözleri, senin boylarında.'' boğazıma bir yumru oturdu yutkunamadım, nefes dahi zor aldım. Daha dün intihar eden kızdan bahsediyordu. Tanımıyordum ama dün planımı Derine anlatırken duymuş ve onu da kaçırmaya çalışacağımı kimseye söylememesini söylemiştim o da ''Ben Derin gibi düşünüyorum'' demiş ve kolyesini bana vermişti. ''Dün intihar etti.'' dediğimde bir çığlık koptu sonra ağlama ve hıçkırık sesleri. İşte iki türlü baba vardı. O ağladıkça ben de benim babama ağladım. O an ne oldu varya ölmüş kızı kıskandım. Böyle bir babası olduğu için kıskandım...
Ne kadar ağladık bilmiyorum ama sonunda yanımdaki adını bilmediğim ada ayağa kalkıp gözlerini silince ben de sildim. ''Bana Yücel amca de ve sana söz veriyorum son nefesime kadar seni koruyacağım.''
'' Yücel amca sana vermem gereken bir şey var.'' dedim ve kolyeyi çıkardım ardın olanları anlattım yine ağlamıştı.
''Sen bana Aslı'nın bana hediyesisin. Şimdi tak bu kolyeyi kaçıyoruz' dedi ve kaçtık. 1 yıl sonra Yücel amca ölmüştü. Silahlı saldırıdan... Hayat peşimi bırakmıyıcaktı ama ben de kaçmayı! Yücel amcanın son vasiyetiydi, pes etmemem. Bütün mal varlığını bana bırakmıştı ben de kaçtım ve İzmir'de çatı katı bir ev varmış. Tam odam şehri kucaklıyordu çok büyük ve yatağımın karşısı ful camdı. Girişte oturma odası oluyor iki koridora ayrılıyor biri benim odama çıkıyordu. Birkaç merdiven üstü mutfaktı. Aslı çok istermiş bu eve taşınmayı.15 yaşındaydım daha küçüktüm Yücel amcanın parasını kullandım. Sultan teyze var. tanıdıkmış. Anlatmış her şeyi ona. Odamın her yerine resimler çizmiştim bunu gören Sultan teyze bunu ilerletmemi ve ilerde bu işi yapmamı söylemişti sonradan en azından şimdilik oğlunun duvarlarına da böyle yapıp yapamayacağımı sormuş ben de kabul etmiştim. Odaya resim çizmeye başlamış ama bir kez bile oğlunu görmemiştim. Daha tam resmi bitirmeden bu güzel günler de sona ermişti. Beni yine bulmuşlar bu sefer de Sultan teyzeyi camdan atmışlardı. O kadar Sultan teyzeye gelmemesini söylememe rağmen ben vicdanıma söz geçiremem diyip gelmişti ve ölürken son vasiyeti eğer oğlu olur da beni bulursa ona hiçbir şey anlatmamamı ve ona yardımcı olmamı istemişti. Sultan teyzenin öldüğünü görenler çok olduğu için fazla bela almışlardı başlarına itler bunu üzerine pes ettiler benim peşimi bıraktılar ama Sultan teyzenin ölümünün üstünü örtmüşlerdi.

SİMDİ
5 yıldır durmadan avukatlara gidip onlara dava açtırmaya çalışmış, mahkemelerin önünde yatmış her defasında öldüresiye dövülmüştüm. Pes etmedim hala daha uğraşıyorum. Benim kitabımda pes etmek yazmaz! Sultan teyzenin dediği gibi duvarlara resim çizerek geçimimi sağlıyordum hatta ihtiyacımdan fazlasını kazanıyordum. Bu işi yapanın az olduğu için kazançlıydı. Evde oturmuş sıcak çikolatamı yudumlarken kapı çaldı. saat biraz geçdi. İster istemez korku oluştu, kapıya yaklaşıp delikten baktım. Genç bir oğlandı, 21-22 yaşlarında gibi gözüküyordu, uzun çok değil ama kalıplı ve kumraldı.Yavaşça kapıyı araladığım anda hızla kapı itildi. Ben geriye savrulurken o hızla içeri girdi.Şaşırmış ve korkmuştum. Soğuk, sert ve sinirli gözlerle bana baktı. Kapıyı kapatıp bileğimden tuttu ve beni hızla kapıya yasladı. kollarını yanıma sabitledi. Korkuyla ona bakarken yavaşça yaklaştı, aramızda az bir mesafe kalınca fısıltı şeklinde konuştu ''Sultan Özsoy. Tanıdık geldi mi?'' dedi. Sultan teyzenin tahmin ettiği gibi gelmişti oğlu. Şimdi ne yapacaktım? ''Sana bir soru sordum.'' dedi tehditkar bir sesle. Gözlerimi yavaşça tekrar gözlerine diktim. Ona söyleyemezdim. Öğrenemezdi hiçbir şeyi, öğrenen herkes ölmüştü. Yapamazdım bunu. nefes alıp ''Öyle birini tanımıyorum.'' dedim sert bit şekilde yalan konusunda fena sayılmazdım ama o hiçte inanmışa benzemiyordu. Sinirlendi ve yan tarafımda duran elini hızla kaldırıp kapıya vurdu, durmadan dayak yiyen birinin bildiği en iyi refleks olarak hemen ellerimi kaldırdım ve gözlerimi yumdum ''Lütfen vurma.'' dedim. Bunu dediğimi bile dedikten sonra fark etmiştim. Gözlerimi yavaşça açtığımda şaşırmış gözlerini gördüm. Buraya gelirken ne düşünüp ne beklediğini bilmiyorum ama daha farklı bir şey beklediği kesindi. Ben de bu şaşkınlığından yararlanıp hemen iteledim ve ''Çık evimden.'' diye kesin bir dille söyledim. Söylerken de kapıyı açıyordum. Kolundan tuttum onu dışarı atacaktım ama hızlı bir hareketle ne olduğunu anlamadan o benim kolumu tuttu ve beni kendine çekti, ağzını yavaşça kulağıma yaklaştırdı ve ''Beni daha çok görüceksin.'' dedi ve gitti.
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.