Notes

Davranışçı yaklaşıma göre psikoloji nesnel ve deneyseldir. Amacı davranışların önceden tahmini ve bu tahminlere göre kontrolüdür. Bence bu yaklaşım yanlış gibi. İnsanların bir olaya verdiği tepkiyi neden verdiğini kendisi bilir. Mesela derse gelemeyen iki öğrenci olsun. Birisi dersi çok iyi biliyor ve derse gitmeyi gereksiz buluyor. Diğeride dersten hiçbir şey anlamadığını bahane ederek derse gitmiyor. İkisinin zihinsel düşünceleri çok farklı, verdikleri tepki aynı. Davranışçı yaklaşım insan ve hayvan psikolojisini benzer görüyor, bence doğru bir düşünce. Hayvanlarda bilinçsizce yapılan davranışları bizler de aynı şekilde yapıyoruz. Tek farkımız düşündüğümüzü sanıyoruz. Ben insanları zihinlerinden çok hormonların yönettiğine inanıyorum. Sürekli tekrar edilen davranışlar öğreniliyor. Pavlovun deneylerinde ki gibi köpeğe zilden sonra et verilirse ve bu olay tekrarlanırsa köpek, zili yemek saati olarak öğrenir. Ben küçükken abimi akşam ezanı ile özdeştirmiştir. Abim dışarıda top, bilye, saklambaç falan oynardı annem ona akşam ezanında evde olmasını söylerdi. Ezan okunurken yada ezan bittikten 2-3 dk sonra abim eve gelirdi. Abimin evde olmadığı zamanlarda akşam ezanında evde olacağını tahmin ettiğim için kardeşimle beraber onun topuyla oynardık( topu patlatırız diye izin vermezdi oynamamıza). Ezan başladığında hemen yerine koyardık. Edinimsel koşullanma bir kedinin kutudan ilk çıkışının zor olduğunu ikinci ve üçüncü çıkışının daha kolay olduğundan bahsediyor. Bir şeyi öğrendiğimizde onu tekrar yapmaya kalksak daha kolay başarırız. İşin ucunda ödül varsa öğrenme dahada kolaylaşır. Bizim eğitim sistemimizin temelinde bu var. İlkokuldan beri bir soruyu doğru cevapladığımızda aldığımız kırmızı kurdelalar yada kalemler. Büyüdükçe ödüllerimizide büyüyor.Bu bilgiler ne işimize yarayacak diye soran birine "daha güzel bir lise veya üniversite kazanmanı sağlayacak". Bu düşünce yerine "senin daha bilinçli bir birey olmanı, hayatını daha güzel yaşamanı sağlayacak" düşüncesi empoze edilseydi...