Notes![what is notes.io? What is notes.io?](/theme/images/whatisnotesio.png)
![]() ![]() Notes - notes.io |
Aylardır süren siyasî kaosun önceki gün kanlı çatışmalara dönüştüğü Ukrayna’da dün muhalefet liderleriyle görüşen Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, akan kanın durması için ‘ateşkes’ ilan etti. Başkent Kiev’de salı günü 26 kişinin ölmesinin ardından gerçekleşen görüşmeler sonucunda yapılan açıklamada, tarafların, ülkede istikrar ve barışın amaçlandığı diyalog sürecine başladığı bildirildi. Ateşkes, Batı’nın Kiev’e yönelik yaptırım tehditlerinin ardından geldi.
http://www.zaman.com.tr/dunya_bati-yaptirimla-tehdit-etti-yanukovic-ateskes-dedi_2200707.html
PKK özerklik ilan ediyor
PKK’nın 2014’ü ‘özerklik yılı’ ilan ettiğini hatırlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti iktidarı döneminde ülkenin bölünmenin eşiğine geldiğini söyledi. Oslo görüşmelerine atıfta bulunan Bahçeli, “Hakkâri’de vali var ama devlet yok. Her gün olaylar oluyor. PKK ‘5 bin kişi daha ölür’ diyerek tehdit ediyor.” diye konuştu.
http://www.zaman.com.tr/politika_pkk-ozerklik-ilan-ediyor_2200699.html
"30 Mart'ta özerklik tescillenecek"
BDP Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkan adayları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı, 30 Mart’ta oylarının tavan yapacağını öne sürerek özerkliğin tescilleneceğini iddia etti.
http://www.zaman.com.tr/politika_30-martta-ozerklik-tescillenecek_2200697.html
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı: 6 AYDIR İLLEGAL DİNELNİYOR
Telekulak, kirli 'bitirme planı'na payanda yapılıyor
Hocaefendi’ye yasa dışı dinlemenin sürdüğünün ortaya çıktığını belirten Albayrak, ses kayıtlarının bazı siyasiler tarafından kullanıldığına da dikkat çekti. Ardından, “Suç mahsulü olan bu montaj kayıtlar birtakım siyasi kişiliklerce siyasi toplantılarda kullanılmakta ve kirli “bitirme planı”na payanda yapılmaya çalışılmaktadır. Müvekkilim, ‘Ankara’nın karanlık dehlizleri’ tarafından istenildiği kadar izlensin veya dinlensin, ortaya çıkacak olan, hukuka saygı ve insanlığa hizmet sevdasından başka bir şey olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
http://www.zaman.com.tr/gundem_telekulak-kirli-bitirme-planina-payanda-yapiliyor_2200670.html
Memur alımında renkli fişleme ayrımcılık suçudur
2013 MODEL FİŞLEME BELGELENDİ
Maliye’nin vergi müfettişliği mülakatına girecek adayların fişlendiği ortaya çıktı. Kırmızı listedeki adaylarla ilgili ‘Alevi’, ‘Diyarbakırlı’, ‘Ulusalcı’ gibi notlar dikkat çekerken İlim Yayma Cemiyeti üyesi olan adaylara mavi renk veriliyor. Skandal belgeyi değerlendiren Diyarbakır Baro Başkanı Elçi, “Ayrımcılık Anayasa ve uluslararası sözleşmelere göre suçtur.” dedi.
http://www.zaman.com.tr/gundem_2013-model-fisleme-belgelendi_2200673.html
'Bakan Ala'nın yapması gereken istifa'
STK'lardan fişlemeye tepki yağıyor
İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, ‘dedikodu’ dediği kamudaki fişlemeler, Maliye Bakanlığı’nın müfettiş alımlarında ortaya çıktı. Taraf’ın yayınladığı belgeye göre, memur alımında yapılan renkli fişlemelerde aday isimler için ‘mavi’ ve ‘kırmızı’ ifadeleri kullanılıyor. Mavi notu düşülen isimlerin işe alınması isteniyor. Ortaya çıkan belgelerden sonra STK'larda fişlemelere tepkisini ortaya koydu.
http://www.zaman.com.tr/gundem_stklardan-fislemeye-tepki-yagiyor_2200675.html
İnternete sansürü onaylayan Gül, 103 bin takipçi kaybetti
İnternete sansür getiren yasayı onaylamasından sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sosyal medyadan ve internet üzerinden tepki yağdı. @cbabdullahgul kullanıcı adını takip eden on binlerce kişi, tepki olarak takibi bıraktı. Cumhurbaşkanı Gül’ün, AB başta olmak üzere ülkedeki her kesimin tepki gösterdiği internet yasasını onaylamasından sonra, Twitter hesabını 103 bin kişi ‘unfollow’ etti.
http://www.zaman.com.tr/politika_internete-sansuru-onaylayan-gul-103-bin-takipci-kaybetti_2200727.html
Yazarlara baskıyı ifşa etti: ‘Paralellere çak’ diye tehdit edildim
Radikal yazarı Cüneyt Özdemir, iki farklı köşe yazarı tarafından tehdit edildiğini açıkladı. Özdemir, dün “Alo, BÜF!” başlığıyla kaleme aldığı yazısında maruz kaldığı tehdidi şöyle aktardı: “İtiraf edeyim, yakın zamanda tehdit edildim. Bir gazetenin köşe yazarı tarafından açıktan ‘paralellere çakmam’ istendi. Telefonun ucundaki köşe yazarı, hakkımda dosyalar olduğunu ve bunları bizzat kendisinin gördüğünü söyledi. O dosyaların ortaya çıkması durumunda zor durumda kalacağımı söylerken tatlı tatlı tehdit ediyordu. Baktı ben tınmıyorum ve ortada durmaya kararlıyım. Bu sefer benim adımın Başbakanlık Teftiş Kurulu’nda geçtiğini söyledi. ‘Nasıl geçiyor?’ diye sordum. ‘Cemaat’in seni kafeslediği yazıyor o raporlarda, ben gördüm’ dedi. ‘Bu nasıl bir Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu ki hem benim için kafeslenmek gibi bir kelimeyi kullanıyor hem de sen görüyorsun?’ dedim. Sessizlik oldu. ‘Bu paralel yapıyı yazmalısın yoksa…’. ‘Yoksa…’ dedim. Yoksasını geçen gün gördüm… İktidara yakın bir gazetede benim hakkımda sağdan soldan ne topladıysa yazılmaya başlanmış. Bir var oluş savaşına tutuşmuş bu insanları bizim tarafsız olduğumuza ikna etmemiz imkânsız.”
http://www.zaman.com.tr/gundem_yazarlara-baskiyi-ifsa-etti-paralellere-cak-diye-tehdit-edildim_2200667.html
6 ilçede 15 gün sıkıyönetim
Polisin, 2010 yılında İstanbul Üniversitesi için bir yıl süreyle, Tunceli’de 2005’te il genelinde bir aylık aldığı ve büyük tartışma yaratan genel arama kararlarından bir örneği de Ankara ’da verildi. Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararına göre polis, 13-27 Şubat tarihleri arasında Çankaya, Altındağ, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar ilçelerinde genel arama yapabilecek. Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyesi Erol Aras, “Bu karar sıkıyönetim dönemlerinde uygulanıyordu. Ankara’da 3 milyon kişi olağan şüpheli olarak görülüyor” dedi.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/6_ilcede_15_gun_sikiyonetim-1177635
20 bin yatak yetmiyor, hastanelerden çevrilen hastalar ölüyor 'Yoğun bakım' alarmı...
Sadece geçen hafta bir bebek ve bir çocuk, yoğun bakım yatağı bulunamadığı için öldü. Bir yanda yatak ve doktor eksikliği, bir yanda 'kâğıt' üstünde görünen yoğun bakım yataklarıyla devletten alınan paralar...
http://www.radikal.com.tr/turkiye/20_bin_yatak_yetmiyor_hastanelerden_cevrilen_hastalar_oluyoryogun_bakim____alarmi-1177630
Fişlenenler dava açıyor
Taraf’ın ortaya çıkardığı fişlemelerde ismini gören müfettiş adayları, sınavın iptali için yargıya gidiyor
Taraf’ın gündeme getirdiği kamudaki, “mavi-yeşilkırmızı” fişleme skandalı, yargıya taşınıyor. Taraf’ın dünkü sayısında yayınlanan Vergi Denetim Kurulu (VDK) Başkanlığı’na ait fişleme bilgileri, söz konusu sınava katılan müfettiş adalarını harekete geçirdi. Listede yer alan bilgilerden kendilerini tanıyan müfetiş adayları, sınavın iptali için dava açacaklar.
http://www.taraf.com.tr/haber/fislenenler-dava-aciyor.htm
Alo Cemalettin’ günleri başlıyor
Gül’ün imzaladığı internet yasasıyla, TİB Başkanı Cemalettin Çelik, yargıdan karar beklemeden yayın durdurabilecek
Tepkilere rağmen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün önceki gece onayladığı 5651 sayılı internet yasasında değişiklik öngören düzenlemeler Türkiye’de internette yeni bir dönem anlamına geliyor. İşte 7 soruda yeni internet dönemi...
http://www.taraf.com.tr/haber/alo-cemalettin-gunleri-basliyor.htm
Gül’e “tasfiye listesi” verildi
HÜKÜMETİN, yolsuzluk operasyonlarının ardından “paralel yapı” iddiasıyla kamu kurumlarında başlattığı tasfiye harekatının Köşk’e de sıçradığı ortaya çıktı.
AKP hükümetinin, 17 Aralık yolsuzluk operasyonun ardından kamu kurumlarında başlattığı “paralel yapı temizliğinin” Köşk’e de sıçradığı ortaya çıktı. Başbakanlığın, Köşk’teki cemaat üyeleri ile ilgili bir çalışma yaparak Cumhurbaşkanı’na sunduğu bildirildi. Köşk’ün ise raporu Başbakanlığa iade ettiği belirtildi.
http://www.taraf.com.tr/haber/gul-e-tasfiye-listesi-verildi.htm
Sessiz kalana da tehdit
Seçim beyannamesini açıklarken hızını alamayan Başbakan, medyayı, yazarları, bürokrasiyi, muhalifleri hatta susanları bile tehdit etti: “Bedelini ödeyecekler...”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “AK Parti Seçim Beyannamesi”ni açıkladığı toplantıda “Diriliş dönemi” olarak nitelediği seçim sonrasında izleyeceği adalet anlayışının mesajlarını verdi.
http://www.taraf.com.tr/haber/sessiz-kalana-da-tehdit.htm
AB’den 5. uyarı mektubu
HSYK ile ilgili Füle, “Müzakareler bitme aşamasında” derken, Swoboda “sürecin zarar göreceğini” ima etti
Ankara’nın internet yasağı ve HSYK düzenlemesiyle ilgili tekliflerine, AB’den gelen olumsuz sinyallerin ardı arkası kesilmiyor. Avrupa Birliği’nden Ankara’ya gönderilen beşinci mektupta, “Brüksel’de hava olumsuz, müzakereler neredeyse bitme aşamasına geldi” dendi.
http://www.taraf.com.tr/haber/ab-den-5-uyari-mektubu.htm
Şehzadenin saltanatı
İşadamlarının bağış kuyruğuna girdiği TÜRGEV’in yöneticisi olan Bilal’in, Okçular Vakfı için de AKP’li belediyeler çalışmış
BİLAL’in Okçular Vakfı, İstanbul Okmeydanı’nda… Üstüne kurulduğu arazide daha önce 37 gecekondu vardı. AKP’li belediye “park yapmak” için kamulaştırdı. Sonra da inşaat başladı…
http://sozcu.com.tr/2014/gundem/sehzadenin-saltanati-459750/
Çankaya’dan rekor!
Köşk’e 2007’de çıkan Abdullah Gül, bugüne kadar önüne giden bütün yasaları onayladı. İnternet sansürü de ‘jet’ hızıyla onların arasına girdi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül kamuoyunda “sansür” olarak adlandırılan internete ilişkin yasayı, Macaristan ziyareti dönüşü jet hızıyla onayladı. Gül, yasanın iki maddesinin yeni bir kanunla değiştirilmesi şartı koydu. Köşk’ten çıkan onay tartışmaları da beraberinde getirdi. Gül, 2007 yılından bu yana bütün yasaları onayladı.
http://sozcu.com.tr/2014/gundem/cankayadan-rekor-459756/
Gül'e tepki çok büyük: Alo Çankaya!
İnternette sansür yasasını onaylayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e tepki yağıyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AKP'nin 'internette sansür' yasasını dün onayladı. Tüm Türkiye'nin yakından takip ettiği sansür yasasının onaylanmasının ardından Gül'e tepki çığ gibi büyüdü.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/43001/Gul_e_tepki_cok_buyuk__Alo_Cankaya_.html
ABD: İnternet yasası, ifade ve basın özgürlüğüne ciddi tehdit
İnternet yasasıyla ilgili değerlendirmede bulunan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, düzenlemenin özgürlükleri sınırlandırma potansiyeli olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan "internet yasasına" ilişkin, "Bu yasa, ciddi bir şekilde ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü ve internet üzerinden bilgiye erişimi sınırlandırıcı potansiyele sahip" dedi.
http://t24.com.tr/haber/abd-internet-yasasi-ifade-ve-basin-ozgurlugune-ciddi-tehdit/251522
Melih Gökçek 'o pankartı ben asmadım' dedi ama 'fikri' savundu!
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek CNN Türk ekranlarında soruları yanıtladı. Gökçek, Ethem Sarısülük'ün ölümünün ardından asılan "Değerli Türk Polisi Ankara sizinle gurur duyuyor" afişiyle ilgili sorulara da yanıt verdi.
Ahmet Hakan, gazeteci konukları CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Kartoğlu ve Habertürk Ankara Temsilcisi Erdal Şen'le birlikte sordu, Gökçek yanıtladı.
http://www.radikal.com.tr/politika/melih_gokcek_tarafsiz_bolgede_ahmet_hakanin_sorularini_yanitliyor-1177660
Dershane tasarısında önemli gelişme!
Dershane tasarısı yarın Eğitim Komisyonu'nda görüşülecek.
AK Parti yönetimi, seçim tatilinden önce Meclis'ten öncelikle çıkarılacak düzenlemelerle ilgili listesini yeniledi. Buna göre istihbarat sistemini değiştiren teklif ile dershaneleri kapatan tasarının görüşmeleri tamamlanmadan Meclis kapanmayacak. Dershanelerle ilgili eğitim kanunları tasarısı yarın Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşülecek. Her iki tasarının gelecek hafta Genel Kurul'a getirilerek yasalaştırılması planlanıyor.
http://www.haber7.com/egitim/haber/1129764-dershane-tasarisinda-onemli-gelisme
Devlet MİT’e, MİT Tayyip’e bağlanıyor
Muhaberat devleti yasası da getirildi
MİT'e süper yetkiler tanıyan kanun teklifi TBMM'de
Milli İstihbarat Teşkilatı’na terör örgütüyle görüşme yapma ve operasyon yetkisi getiren teklif Meclis’e sunuldu.15 maddelik düzenleme yasalaşırsa MİT Müsteşarı ancak Başbakan’ın izniyle Yargıtay’da yargılanacak.
GAZETE SAHİBİNE HAPİS CEZASI
MİT belgelerini ele geçiren, kaydeden, sahte olarak üreten, başkasına veren veya yayan kişiye 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilecek. Yine bu belgelerin sosyal medya ve tüm medya araçları ile yayınlanmasına ağır ceza getiriliyor. Bu belgelerin yayılması halinde süreli ve süresiz yayın sahibi, içerik sağlayıcı, eser sahibi, muhabir, yazar, sorumlu müdür, yayımcı ve basımcı hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor.
http://gundem.bugun.com.tr/imraliya-yasal-zemin-haberi/982454
HSYK ve internet yasasına AB'den sert uyarı
HSYK düzenlemesi ve internet yasasıyla ilgili AB’den sert tepkiler gelmeye devam ediyor. AB Komisyonu sözcüsü “Müzakereler kopma noktasında” dedi.
http://gundem.bugun.com.tr/avrupadan-sert-uyari-haberi/982216
AA'dan Abdullah Öcalan'ın geçtiği haberlere terminolojik değişiklik
Öcalan terör örgütü lideri değil
PKK medyası, Anadolu Ajansı’nın ‘terör örgütü elebaşısı’ demesini eleştirdi. Bunun üzerine ajans ‘ömür boyu hapse mahkum edilen Öcalan’ ifadesini kullandı. Ajans, “Hukuki tanım yapıyoruz” diyerek kendisini savundu.
http://gundem.bugun.com.tr/aa-sifatini-degistirdi-haberi/982166
Başbakan'a ayakkabı kutusu gösteren kadına dava açılmasına gerek görülmedi
Manisa’nın Akhisar ilçesinde, evinin balkonundan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ayakkabı kutusu gösteren Nurhan Gül'ün eylemi, savcılık tarafından ifade özgürlüğü olarak değerlendirildi ve dava açılmasına gerek görülmedi.
http://www.bugun.com.tr/son-dakika/basbakana-ayakkabi-kutusu--haberi/980927
Yargıtay eski Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, Hukuk çiğneniyor
KİŞİLERİ KURTARMAK İÇİN YASALAR DEĞİŞTİRİLİYOR
“17 ARALIK SONRASINDAKİ UYGULAMALARLA KOPENHAG ÖLÇÜTLERİ HOYRATÇA ÇİĞNENMİŞTİR. AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ ÇİĞNENMİŞTİR. KISACA HUKUK ÇİĞNENMEKTEDİR.”
http://www.yeniasya.com.tr/haber_detay2.asp?id=70548
Yalanı dolanı bırak artık doğruyu söyle
Başbakan Erdoğan'a böyle seslenen MHP lideri Bahçeli, "Herkesi hain ilan edip durma. TV'ler emrinde. Bir gün de gerçeği anlat" dedi
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yalani-dolani-birak-artik-dogruyu-soyle-95007h.htm
CENGİZ’İN SIRLARI
Ormanlık alanda ithal kömüre dayalı termik santral yasağını Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü dikkate almadı, Karabiga’da 133 hektar ormanlık alanı Cengiz Holding’in ortağı olduğu şirkete verdi. Çanakkaleliler işlemi sorunca, Müdürlük emre itaatsizliği gizledi.
http://birgun.net/haber/cengizin-sirlari-11404.html
Erdoğan şimdi de tweet mağduru!
İzmir’deki direnişte “İşkence yapıyorlar, yalvarırım yardım edin” tweet’inin de içinde olduğu “delillerle” 29 öğrenciye dava açıldı. 31 sayfalık iddianamenin 29 sayfası atılan tweet’ler. Davanın tek mağduru Başbakan.
http://birgun.net/haber/erdogan-simdi-de-tweet-magduru-11388.html
YAZARLAR
HASAN CEMAL
Sayın Gül, 'Türkiye’nin Asker Sorunu kitabım' sizinle başlar, Tayyip Erdoğan’la biter. Bazı kritik duraklarda özellikle sizin oynadığınız önemli roller de ayrıntılarıyla anlatılır bu kitabımda... Kitap 2010 yılı Mart ayındaki şu sorumla noktalanır: "Erdoğan duracak mı, yürüyecek mi demokrasi yolunda?" Bugün iktidar koltuğunda, Alo Fatih Hattı’ndan haber attıran, gazeteci kovduran, yargı bağımsızlığına, kuvvetler ayrılığına darbeler indiren, internetin dilini kesmeye kalkışan, ‘gazeteci milleti’nin özgürlüğünü çalmak isteyen bir Başbakan oturuyor. Tocqueville ne der bilir misiniz?
http://t24.com.tr/yazi/sayin-gul-bu-karanlikta-keske-bir-mum-yakabilseydiniz/8581
EKREM DUMANLI
Hoşgörüsü, sevgisi ve kucaklayıcı tavrıyla çağları aşan Mevlânâ’ya neler denmedi neler? Ajan dediler, casusluk yapmakla itham ettiler, olmadık iftiralar yaydılar dört bir yana. İstilâ ettiği her yeri çekirge sürüsü gibi talan eden Moğollara karşı neden sessiz kaldığını sorguladılar. Ve “Moğol casusu” yaftasını yapıştırdılar Mevlânâ’nın alnına. Oysa bilemiyorlardı ki Mevlânâ Hazretleri bugüne takılmıyor, çağı aşan bir nazarla yarınların bağrındaki oluşumları hesaplıyordu. Burnunun ucunu göremeyenler, ufukların sonsuzluğunu nasıl idrak edebilirdi ki!
http://www.zaman.com.tr/ekrem-dumanli/iki-mevlananin-hikayesi_2200634.html
MURAT YETKİN
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ifadesine göre devlet aygıtına sızıp ele geçirmiş, orada ‘Paralel yapı’ kurmuş olanlar var. Başbakan zaman zaman ‘casuslukla’, ‘gizli örgüt kurmakla’ suçladığı, ‘Haşaşi’ dediği bu devlet görevlilerinin Fethullah Gülen’in sempatizanı olduğunu hiç isim vererek söylemedi ama herkesin böyle algılamasını sağladı. Erdoğan’ın çekindiği asıl yer işte orası. Dün AK Parti seçim kampanyasının başlangıç konuşmasını neredeyse tamamen Gülencilere ayırması da bunu gösteriyor, son birkaç seçimde kendisi için kapı kapı dolaşan ‘abiler, ablalar’ konusunda tabanını uyarması da. Dolayısıyla dosya savaşlarının ikinci ve üçüncü aşamaları can yakabilir, özellikle iktidar kanadında. Dinlemelerin büyük kısmı hukuksuzluk örneği. Yasal yapılan dinlemelerde de hukuksuzluk yok muydu? Hâkimlerin kendi dinleme kayıtlarına dahi gözü kapalı imza attığı örnekler yaşanmadı mı? Bu yöntemle insanlar ağır cezalara çarptırılmadılar mı? O zaman hukuksuz değil miydi bu dosyalamalar? O zaman da hukuksuzdu. Ama hukuksuzluk siyaseten işinize geldiğinde sessiz kalır, hatta ödüllendirirseniz, o hukuksuzluk gün gelir sizi de vurur. Sonra onu engellemek için işte böyle kendinizi parçası haline gelmek istediğiniz Avrupa’ya, Batı dünyasına karşı yere baktırmayı göze alarak yasakçı yollara başvurmak zorunda kalırsınız. Evet, dosya savaşlarında ikinci tur, işte bu koşullar altında başlıyor, bakalım kimleri vuracak
http://www.radikal.com.tr/yazarlar/murat_yetkin/dosya_savaslarinda_ikinci_perde_aciliyor-1177666
MEHMET TEZKAN
İnterneti TİB Başkanı’na bağladık.. Rahatladık.. TİB Başkanı iktidarın hoşuna gitmeyeceğini düşündüğü bütün yayınları sansürleyebilir.. Siteleri kapatabilir.. Her yayını, her iddiayı özel hayat sayabilir, kilidi vurabilir.. Mahkemeye gideriz, dava açarız.. O da düşünüldü.. Başbakan’ın iznine bağlı.. İzin mizin vermez.. Ama bak Cumhurbaşkanı uyardı.. Yasa yumuşuyor.. TİB Başkanı erişimi engelledikten sonra mahkemeye başvuracak, mahkeme 24 saat içinde karar verecek.. Bu bile vahameti gösteriyor.. Cumhurbaşkanı mevcut haliyle onaylıyor, Meclis bazı maddeler sert oldu düşüncesiyle yeniden ele alıyor.. Demek ki değişiklik yangından mal kaçırırcasına yapılmış.. İktidarın acelesi varmış.. Bu bile niyetin başka olduğunu gösteriyor.. Ahlaksız yayınların önüne geçiyoruz, pornoyu engelliyoruz sözleri kılıf.. Zaten yasak.. Uygulama başlasın bakın neler olacak neler..
http://gundem.milliyet.com.tr/adim-adim-parti-vesayeti/gundem/ydetay/1839373/default.htm
ŞAHİN ALPAY
Türkiye’nin İslamcı akımı, dikkat çekici bir pragmatizm ve kendini seçmen tercihlerine göre dönüştürme yeteneği göstermiştir. 1990’ların ortalarından itibaren Batı ittifakından çıkılmasını öngören siyasi platformda köklü değişikliklere gitmiştir. Bu çizgi, 2001’de kendini “muhafazakâr demokrat” olarak niteleyen AKP’nin kuruluşuyla, Türkiye’nin AB normlarında bir piyasa demokrasisi olmasını siyasi programının merkezine oturtmuş; bu sayede üç genel seçim kazanmıştır. AKP iktidarının 2011 genel seçimlerinden bu yana giderek keyfî ve otoriter bir nitelik kazanması, Milli Görüş Hareketi’nin İslamcı politikalarına dönüşü değil, Başbakan Erdoğan’ın çoğunlukçu demokrasi anlayışına dayalı tek adamlık iddiasını ve bunu temellendirmek için kullandığı İslami popülist söylemi ifade eder. Netice itibarıyla, İslam Devrimi’nin İran ile Türkiye’nin gerek devletlerarası gerekse toplumlararası ilişkileri üzerinde ciddi bir etkisi olmamıştır. Türkiye’nin İran’a benzemesi söz konusu değildir.
http://www.zaman.com.tr/sahin-alpay/turkiye-irana-benzedi-mi_2200635.html
TARIK TOROS
Cumhurbaşkanı internete önemli ölçüde kısıtlamalar ve siyasi iradenin iki dudağı arasında sansür getirebilecek düzenlemeyi onadı. Çekinceleri ise bambaşka anayasal sıkıntı.
1. Cumhurbaşkanlığı tek başına onama makamı değil. Anayasa'ya göre yürütmenin başı ve çok geniş yetkileri var. Noter bile, önüne gelen evrakta sıkıntı gördü mü, imzalamıyor.
2. Abdullah Gül, internet dünyasının içinde ve bunu etkin kullanıyor. Twitter'da en çok takipçisi olan lider.
3. Daha önce, "Temelde hiçbir özgürlük kısıtlaması olmamalı. İsteyen herkes internette özgürce dolaşmalı" diye attığı tweet var.
4. Yine Mısır'daki halk ayaklanmasında, "Mısırlı gençler sosyal medyanın gücünü o kadar etkin kullanmışlar ki, eski yöneticilerin tedbir almasına bile fırsat kalmamış. İletişim teknolojilerinin eriştiği bu güç karşısında hiçbir kapalı rejimin uzun vadede ayakta kalması mümkün değil" diye tweet attı.
5. Yasayı onaylamadan hemen önce Budapeşte'de gazetecilere "Problemli noktaları ve algıyı düzeltmek gerekir" dedi. "Türkiye'nin dış görüntüsü açısından da önemli" diye ekledi.
6. Yasayı onaylarken tweet attı, "İki noktada sıkıntı var" dedi.
7. Hükümetle görüşüp iki noktadaki problemi ilettiğini, bu kaygıların yeni yasal düzenlemeyle düzenleneceğini belirtti.
8. Oysa Anayasa çok açık: "Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, TBMM'ye geri gönderir. Cumhurbaşkanınca kısmen uygun bulunmama durumunda, TBMM sadece uygun bulunmayan maddeleri görüşebilir." (Madde 89)
9. Cumhurbaşkanı, sıkıntılı bulduğu maddelerle ilgili Anayasa'nın kendine verdiği bu açık yetkiyi kullanmadı. Acele neden?
10. Yine, Cumhurbaşkanı'nın muhatabı Anayasa'ya göre Meclis... Yaptığı açıklamada hükümetten söz aldığını belirtti.
11. Cumhurbaşkanı, iki noktaya şerh koyup yasayı iade edebilir, sadece bu maddelerin düzeltilip geçirilmesini temin edebilirdi. Bu da en fazla 3-5 gün gecikmeye yol açardı. Bunu tercih etmeyerek rutinin dışına çıktı, yasayı tümüyle onadı. Böylelikle düzeltilsin veya düzeltilmesin uygulamada ortaya çıkacak sorunların da sorumluluğunu üzerine almış oldu.
http://www.bugun.com.tr/fisi-cek-bitsin-yazisi-982292
TAHA AKYOL
Bir ülke geleceğinin parlak olduğu konusunda inandırıcı bir tablo ortaya koyarsa, o ülkeye sermaye akar... O ülke dünyada saygı görür...İsmet Paşa’nın 1935, Celal Bayar’ın 1936’da Doğu'yu gezerek yazdıkları raporlarda da bu “kötü idare” sorunu önemli bir yer tutar, halkın soğumasının önemli bir sebebi olarak gösterilir. Türkiye’nin yıldızı “aynı parlaklıkta değil”. Yıldızımızın parladığı olaylardan biri olan 2010 reformuyla yargı bağımsızlığının geliştirilmesine bugün Başbakan “Hata etmişiz” diyor!
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25849174.asp
ERTUĞRUL ÖZKÖK
Ara rejim bize neler öğretti; Seçimle işbaşına gelen her iktidarın ille de demokrat olmayabileceğini, seçimle diktatörlerin de iktidara gelebileceğini, Yüzde 40’ın milli iradesinin, yüzde 51’in milli iradesini dövebileceğini, siyasetçiler için yalan söylemenin, iftira atmanın hiçbir riski olmadığını ...Eyvah 40 gün boyunca her gün salı kâbusu var. BAŞBAKAN Erdoğan, dün seçim kampanyasını resmen açtı. Medyaya hakaretin bini bir para...
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25849209.asp
MÜMTEZAR TÜRKÖNE
17 Aralık’tan bu yana suç örtmek için işlenen suçlar, bir türlü soruşturulamayan yolsuzluk suçlarını geçmiş durumda. Yargının iptal edildiği, hukukun işlemediği bir düzende; yasayı çıkartan, parayı dağıtan ve mahkemeyi kurup hüküm veren devlet iktidarının tek kişide tecessüm etmesi mümkün mü? “Millî irade”yi temellük etmek için nasıl olsa % 50 yetiyor. Geri kalan %50’yi karşınıza alıp düşman ilan ettiğiniz zaman, arkanızdakiler daha sağlam duruyorsa mesele kalmıyor.
http://www.zaman.com.tr/mumtazer-turkone/son-kale_2200639.html
ALİ BULAÇ
Resmî İslam: Bir devlet projesine dayanan, siyasal iktidarı merkeze alan bir Tanzimat geleneğidir. Buna göre devleti ele geçiren, toplumu ve kurumlarını da ele geçirir. Sivil İslam: İlk hareket noktasında bir toplum projesine dayanır, ‘ümmet’i devletin önüne geçirir. Çoğulcu olup farklılığa açık olduğundan, devleti değil toplumu önemser. Resmî İslam’ın dört versiyonundan söz etmek mümkün: Devrimci versiyon: İran örneği, İhtilalci versiyon: Pakistan’ın Ziyaü’l-Hak darbesi, Demokratik versiyon: Pakistan Cemaat-i İslam Partisi, Uzlaşmacı versiyon: Mısır ve Ürdün İhvan’ı. Şimdi geldiğimiz noktada AK Parti ile İslamcılığın bitip “Postislamcılık” dönemine girdiğimiz iddia ediliyor.
http://www.zaman.com.tr/ali-bulac/hangi-islamcilik-hangi-laiklik_2200636.html
MEHMET YILMAZ
Polis müdahalesi sırasında 19 yaşındaki E.Ö. isimli bir genç kadın polis tarafından dövülerek bebeğini düşürdü. Başbakan’ın bu olaydan söz ettiğini, “Benim demokratik hakkını kullanıp, izinli gösteriye katılan kardeşimin bebeğini düşürdüler” diye sağa sola salladığını gördünüz, duydunuz mu? Başbakan’ın türbanlı kadınların sorunlarını kendisine dert ettiğini gördünüz, duydunuz mu? Bu kadınlar için “eşit işe eşit ücret” hâlâ çok uzak bir hayal. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi dekanlığı, 8 araştırma görevlisine Gezi eylemlerine destek verdikleri gerekçesiyle 24 ay kademe durdurma cezası verdi. Ama bu meselenin en ilginç tarafı, hocalara “Geziye destek verdiler” diye verilen ceza ile, Ethem Sarısülük’ü tabancayla vurarak öldüren polise verilen cezanın eşit olması!
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25849160.asp
SEDAT ERGİN
Adalet Bakanı’nın HSYK’nın bütün icraatını görebileceği, karar alma süreçlerinde ipleri elinde tutabileceği pek çok araç ve mekanizma getiriyor yeni yasa. En kritik olan değişikliklerden biri, Başkan konumundaki Bakan’ın HSYK üyelerinin yerlerini bu üç daire içinde istediği gibi oynatabilme yetkisini alacak olmasıdır. HSYK Genel Kurulu’nun gündemi Bakan tarafından -seçimle gelmiş bir üye olan Başkanvekili’nin görüşü alınmak suretiyle- düzenleniyor. Yeni yasaya göre, gündem artık Başkan tarafından belirlenecektir. HSYK'da yeni personelin büyük bir bölümünün atanmasında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yetkili olacaktır
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25849124.asp
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Cumhurbaşkanı’nın Başdanışmanı Ahmet Sever’, Abdullah Gül’ün aslında teknik olarak başka seçeneği olmadığını anlattı. Şöyle: İşin zorluğu, ‘İnternet yasası’ dediğimiz ve internet özgürlüğünü kısıtlayan maddelerin Cumhurbaşkanı’nın önüne geniş bir torba yasaya iliştirilmiş olarak sunulmuş olması. Cumhurbaşkanı’nın iki maddenin(HSYK ve İnternet yasası) değiştirilmesi için Meclis’e yollaması, tüm torba yasanın askıda kalması anlamına geliyormuş. Peki neden o iki maddeyi veto etmedi? Ahmet Sever’in açıklaması bana vurucu geldi: “Cumhurbaşkanı sadece o iki maddeyi veto etse, aynı ‘şike’ kanununda olduğu gibi Meclis tamamen geri yollayabilirdi. O zaman değişiklikleri de yapmadan, yasayı ilk haliyle imzalamak zorunda kalacaktı.''
http://siyaset.milliyet.com.tr/cankaya-nin-zor-secimi/siyaset/ydetay/1839358/default.htm
ERGÜN BABAHAN
Erdoğan’ın tapelerini yayınlamak ahlaksızlık, Gülen’in tapelerini yayınlamak takdire şayan görünüyor. Aydın Doğan, Mesut Yılmaz-Tansu Çiller yıllarında olduğunun aksine, bu iktidarın nimetlerinden yararlanamadığı gibi, AKP döneminde ciddi bir kayba uğramış bulunuyor. Aydın Doğan bu iktidardan memnun değil. Bunun için Ergenekoncuların veya Fethullah Gülen’in tezgâhına gelmesine gerek yok. Abdülhamid’i aratmayacak bir baskı ve sansür döneminden geçiyoruz. Doğan Grubu bu dönemi Alo Fatih’siz atlatırsa, Türkiye’de geniş kitlelerin başta yolsuzluklar olmak üzere bazı gerçekleri öğrenme şansı artacaktır.
http://t24.com.tr/yazi/aydin-dogana-ablukanin-nedeni-hurriyette-alo-fatih-istenmesi/8587
Yılmaz Özdil
Çamaşır makineleri merdaneli, Zübük’ün kaleme alındığı, sadece TRT’nin var olduğu, Haile Selasiye Habeşistan imparatoruyken... Gerçeklerin üstünü örtmek, duyulmasını engellemek, belki mümkündü. Bugün, imkânsızdır. Dünyanın algılanamadığının, kavranamadığının kanıtıdır. İnternetin yasayla engellenebileceğini düşünmek... Komiktir.
Bakın mesela, Abdullah Gül internet yasağını onayladığını bile internetten duyurdu!
Olsa olsa fıkra olur. Ve, dönüp bakıyoruz geriye...
Wi-fi’larımız, iPad’lerimiz, akıllı telefonlarımız, çanak antenlerimiz yoktu ama, daha mutluyduk galiba.Çünkü, iktidar yalakası gazteciler her zaman vardı ama, hiç olmazsa birazcık yontulmamışlara köşe verilmiyordu. Halkın bilgilenme ihtiyacı’nın yasaklanabileceğini zanneden odun’lar sadece cigaradan çıkıyordu.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25847934.asp
Ahmet hakan
Kabataş meselesi bir haysiyet meselesidir
Nasıl bir medya istiyorlar
“BEYEFENDİ ne derse o” diyen bir medya istiyorlar.
Mesela şöyle bir medya: Beyefendi, “Fethullah Gülen Hocaefendi çok büyük bir âlimdir” dediğinde “Öyledir efendimiz” diyen... Beyefendi fikir değiştirip “Gülen bir âlim müsveddesidir, bir yalancı peygamberdir” dediğinde ise “Siz nasıl tensip buyurursanız efendimiz” diyen bir medya istiyorlar.
Beyefendi, “Cemaat çok süperdir, yedi kıta dört bucakta Türk’ün şanlı bayrağını dalgalandırmaktadır” dediğinde “Ne güzel buyurdunuz efendimiz” diyen... Beyefendi fikir değiştirip “Bunlar paralel, bunlar Haşhaşi, bunlar çete, bunların inlerine gireceğiz” falan dediğinde “İşte budur efendimiz, aynen öyledir” diyen bir medya istiyorlar.
Yedi soru:
-BİR: Devletin tüm birimlerinin aylardır yürüttükleri amansız soruşturmalara rağmen neden bir tek tanık bile ortaya çıkmadı?
-İKİ: Saldırıya maruz kalan kadın, “Bir yaşlı adam geldi, durun yapmayın dedi, ona da saldırdılar” demişti... Bunca zamandır o “yaşlı adam” da bulunamaz mıydı?
-ÜÇ: Gezi olaylarına katılanların tümü “başörtülü görünce gözü dönen” insanlarsa... Neden Gezi’ye katılan onlarca başörtülü kadın karşısında bu insanların gözü dönmedi?
-DÖRT: Saldırı karşısında travma geçirdiği öne sürülen kadın, nasıl oldu da, saldırının hemen ardından sosyal medya adreslerinde Gezi’yle alay eden mesajlar verebildi? Travması, nasıl oldu da Gezi’yle alay etmesinin önüne geçemedi?
-BEŞ: “Elimizde görüntüler var” diyen Başbakan ve diğerleri, neden ellerindeki görüntüleri ortaya çıkarmıyorlar?
-ALTI: “Böyle bir olay oldu ve maalesef elimizde bu olayın görüntüsü yok” denseydi... Bu kadar gürültü koparılır mıydı?
-YEDİ: Görüntü olmadığı halde “Görüntü var” diyerek yalan söyleyenler, Kabataş’ta anlatıldığı bir tarzda olay yaşanmadığı halde neden “Yaşandı” diye yalan söylemesinler ki?
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25849017.asp
Nazlı Ilıcak
Yasal ve yasa dışı dinlemeler
Tayyip Erdoğan her konuşmasında, yasa dışı kayıtları kullanıyor hem de gerçek olanları değil, sahte olarak üretilenleri. Erdoğan, yasa dışı kaydedilmesi bir yana, Cemaat'le de ilişkilendirilmesi mümkün olmayan konuşmaları, mağduriyetini göstermek amacıyla "propaganda malzemesi" olarak kullanıyor. Başbakan yasa dışı dinlemelere her konuşmasında yer verirken, yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili yasal dinlemelerin yayılmasını engellemek maksadıyla İnternet Yasası'nı çıkarttı. Bir medya patronunun gönüllü sansüre rıza gösterdiğine şahit oluyoruz. Avantası olmasa, neden hükümet komiserini bünyesine kabul etsin? "Alo Fatih" kolaylığının Başbakan'a tanınması, bir nevi rüşvet. Peki Urla'daki villalar mı özel?
Telefona takılanlar, evlerinde milyonlarca dolar bulunanlar, medyada gönüllü sansüre razı olanlar ya da yüz milyonlarca dolar haraç ödeyip ihale avantajı sağlayanlar, tesadüfen telefona takılmış olabilir ama tesadüfi bir delilden söz edilemez. Belli ki devlet içinde güç sahibi birileri, Fethullah Gülen'i sürekli dinlemiş. Ama "yargıda ya da poliste Fethullahçı yapılanmaya" dair tek bir emare mevcut değil. Masumane bir sorum var: Bütün bu yolsuzluklar, usulsüzlükler, rüşvet olmasaydı, 10 tane paralel devlet bir araya gelse, sizi tuzağa düşürebilir miydi?
http://www.bugun.com.tr/yasal-ve-yasa-disi-dinlemeler-yazisi-982289
Emre Uslu
Türkiye’nin yeni düzeni: Mafyokrasi
AKP’nin oligarklaşması 2011’den sonra başladı. Ne zaman ki AKP tüm güçleri elinde topladı, artık yerleşik düzen AKP’ye boyun eğdiğini kabul etti ve işte o zaman AKP’nin oligarklaşma süreci başladı.
Bu dönemde AKP ve çevresinde yer alan bürokratlar, medya, iş dünyası ve düşünce kuruluşu ile kendi “iç güç merkezi” yani “paralel” kabinesini kurdu. Davul bakanların boynundaydı ama tokmak bu paralel kabinenin eline verildi. Bugün “Alo Fatih” kasetleri bu gerçeği ortaya serdi. Hatırlayın “Alo Fatih” o kasetlerde Enerji Bakanı’na “Sizin bakanlıktaki fonksiyonunuz neyse benim fonksiyonum da aynısı” diyordu. Bu paralel yapı adeta görünmez hükümet olarak hareket etmektedir. İç ve dış politika, güvenlik konuları dâhil, bakanların haberi bile olmadan gölge hükümetin kararları ile hükümet yönetiliyor. Bunun en somut örneği Dershaneler Kanunu çalışmasıydı.
http://www.taraf.com.tr/emre-uslu-2/makale-turkiye-nin-yeni-duzeni-mafyokrasi.htm
Melih Aşık
Kokmayan Gül...
Cumhurbaşkanı Gül, Anayasal düzende benzerine raslanmamış bir uygulamaya imza attı. İnternet yasasını 15 günlük süreyi de beklemeden alelacele imzaladı.
Abdullah Gül neden böyle yapıyor? Belli ki Tayyip Erdoğan’ın hışmını üzerine çekmek istemiyor. Belli ki bundan sonraki siyasi hayatını Erdoğan’ın ellerine bırakmaya karar vermiş. Siyasi yatırım sürecine girmiştir...
Alper Muslu okurumuz diyor ki:
“Gül anlaşılan ileride RTE ile koltuk değişimi düşünüyor ama dikkat...
Bunların akıl hocası Erbakan da koalisyon ortağı Çiller ile ‘havada koltuk değişimi’ yaparken yere çakılmıştı...”
Başbakan sözde mağdurları oynuyor. Bunu yaparken halkı geriyor... Kendi taraftarlarını kendinden olmayanlara karşı kışkırtıyor...
Paralel yapıyla savaş bahanesiyle özgürlükler, hukuk, anayasa rafa kaldırılıyor...
Gidişat hiç hayırlı görünmüyor...
PKK, KCK gibi paralel yapılara dokunulmadığına göre federasyona geçildikten sonra T.C. yerine “Paralel Yapı Cumhuriyeti” kurmayı düşünüyorlar galiba..
Çankaya
“internete sansür yasasını onayladığını” internetten duyurdu.
Ya sev, ya terk et! Burası internet!
http://gundem.milliyet.com.tr/kokmayan-gul-/gundem/ydetay/1839444/default.htm
Gültekin Avcı
PKK vali ve kaymakam atamaları
BDP ve PKK'nın askeri aparatı HPG harıl harıl çalışıyorlar. 30 Mart Yerel Seçimleri KCK'nın "Kuzey Kürdistan" rüyasının gerçeğe dönüşmesinin ilk safhası. Zira tek taraflı uygulamaya koyacakları özerklik sistemiyle, bağımsızlığa ilk kez merdiven dayamış olacaklar.
Vergi vermeyen, örgüt emrini dinlemeyenleri her zamanki gibi cezalandıracaklar.
Ayrıca örgüt, halk içinde görevlendirdiği silahlı milislere de seçimler için görev verdi.
Yerel seçimlerden sonra özerklik sisteminin belediyeler üzerinden hayata geçirilmesiyle beraber; PKK vali ve kaymakamlarının atamaları bekleniyor.
KCK'nın 'öz yönetim'lerindeki vergi memurları, özel idare sistemi, milli eğitim, bayındırlık görevlileri örgütçe belirlenecek. Görevliler tamamen KCK-PKK emirlerine göre görev icra edecek. Seçilecek belediye eş başkanlarının PKK müfettişleri, vali ve kaymakamlarından habersiz hiçbir şeye imza atmamaları öngörülüyor.
Bölgeden gelen haberler bol molotoflu günlerin bizi beklediğini gösteriyor. KCK-PKK il toplantılarında AK Parti iktidarının devam arzusu dillendiriliyor.
Şunu söylemek zorundayım. Türkiye artık üniter bir devlet değildir.
http://www.bugun.com.tr/pkk-vali-ve-kaymakam-atamalari-yazisi-982281
Ahmet Takan
Lame Duck Abdullah Gül
Gül, Köşke çıktığı günden beri Amerikalı dostlarının söylemi ile “Lame Duck” biz Türklerin tercümesi ile “Topal Ördek”tir. Bunu da internet yasasını onaylaması ile bir kez daha ispat etmiştir. Cumhurun başı bugüne kadar önüne gelen hangi yasayı AKP iktidarının değil de milletin menfaatini göze önünde bulundurarak inceledi?.. Abdullah Gül önüne gelen her konuda önce “AKP ne der”i hesaplar. Sonra kendi siyasi ikbaline uygun tezgah ve algı operasyonları ile milletin gözünü sahte gülücüklerle boyar.
Güle sorular
1-17 Aralık yolsuzluk dosyaları önünüze geldiğinde ne yaptınız?
2-Ayakkabı kutuları içinde milyon dolarlar ortalığa saçılırken kime ne dediniz?
3-Yolsuzlukları paralelciler tezgahlayıp masum insanların üstüne mi attılar?
4-Ortada yüzlerce iddia varken Devlet Denetleme Kurulu’nu niye devreye sokmadınız?..
5-Recep Erdoğan haddini aşarak, aileniz ile ilgili bazı dosyaları önünüze mi koydu?..
6-Recep Erdoğan’ın “Alo Fatih”leri var da sizin yok mu?
7-Recep Erdoğan, sizin ve yakınlarınızın iş ortaklıkları iddiaları ile ilgili sağda solda ileri geri laf ediyor mu?
8-Recep Erdoğan ile “Putin-Medvedev” formülü benzeri pazarlıklar yapıyor musunuz ,yapmıyor musunuz?..
Ukrayna Devlet Başkanı’nın zorbalıkların haklı(!) gerekçesini anlatabilmesi için tek çözüm yolu var; Kiliselerdeki papazları ayarlasın. “Elimde isyancıların kiliselere ayakkabı ile girip. Votka içip alem yaparken seks görüntüleri var” desin!.. Bakalım. Ukraynalılar da yiyecek mi?..
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/lame-duck-abdullah-gul-29846yy.htm
![]() |
Notes is a web-based application for online taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000+ notes created and continuing...
With notes.io;
- * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
- * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
- * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
- * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
- * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.
Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.
Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!
Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )
Free: Notes.io works for 14 years and has been free since the day it was started.
You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;
Email: [email protected]
Twitter: http://twitter.com/notesio
Instagram: http://instagram.com/notes.io
Facebook: http://facebook.com/notesio
Regards;
Notes.io Team