Notes

An kırılır, oysa kendini düşünen bir bencildir zaman

Sen narinsin, bu yükü kaldıramazsın

seni öpen güneşin ıslaktır dudakları

aniden çeker gider gece ve kasvet

sert bir yumruktur dudaklarım yaklaşma aman

böyle bir intiharı da bu yaşına yakıştıramazsın

Bilmediklerin hep ardından gelir

adres sormaz mermi sen benden iyi bilirsin

zaten bilseydim ulu orta gezdirir miydim şakaklarımı

oturup içer miydim beş vakit sıratın dibindeki lavdan

şimdi eskisi gibi yerine tak kollarımı

parçalayıp bütünüyle eşyalarımı, şaşkın ve arsız bir şekilde gidemezsin

Kalbin ağrısını dindiren dudak senin değilse

ben de olduğum yere ait değilimdir

burada neden varım ya da ilk burada mı yok edildim

arandığım sokaklarda geçen isimlere ne zaman aşina oldu kulaklarım

bu kadar sual nereden doldu ceplerime

öylesine kilitli ise dudağın bundan böyle ben yine kendime eşiğimdir

Dar sokaklara sığdırır kendini acım

kalbim fakire fukaraya ekmek parası bundan böyle

çöptür ellerim, tutma sen çabuk kirlenirsin

davranma sakın, davranma yüzüme

ikimizden de iyi bilir kadim olan

sen beni kendinle pak edemezsin

Bundandır çiçeklerin senden feyz alması

herkese bir şeyleri dağıtmandır aslında kayıpların

oysa tutsaydın elinde olanı, yani ellerimi bir vakit

bunun adı kirli bir dostluk sanılsın

ilerde bir sokakta temizlenip aşk olmasın mı

Tuttum kopardım kanatlı ne varsa gökyüzünde

ellerim kendiliğinden sallanır, gezinir genzimde katran

eğer sevmek dediğin şey de böyleyse

neden ağrıyan saçlarımdan bir vaka taşırsın dizinde

bu kadar bozulmuşsa zaman ve zannettiğimizden de kahpe çıkmışsa yelkovan

yüzün hala ne arar durur yüzümde

Ben bir güvercine binip gelmeyi kast etmiştim sana

belki yabancı kaldım, yer bulamadım toplu taşıma araçlarında ağırlığıma

bu da hor görülür mü

bunca kalabalıktan sıyrılabiliyorsa avucumdaki ter

damlayarak yağmurdan önce öpmüşse toprağı

hala neden veremem seni dalgınlığıma