Notes

1 Şimdlinin Gücü Kitabı Eckhart rolle Duyularınızı tam olarak kullanın, Bulunduğunuz yerde olun: Çevrenize bakın. Sadece bakın, yorumlarnayın. Işığı, şekilleri, renkleri, dokuları görun. Her bir şeyin sessiz mevcudiyetinin farkında olun L Her şeyin olmasına izin veren boşluğun farkında olun. Sesleri dinleyip; onları yargılamayın. Seslerin altındaki sessizliği dinleyin.. Bir şeye -herhangi bir şeye- dokunun ve onun Varlığını hissedın, onu kabul ve tasdik edin. Nefes alıp verişinizin ritmini gözlemleyin; içinize girip çıkan havayı hissedin, bedeninızdeki yaşam enerjisini hissedın. içinizde ve dışınızda, her şeyin olmasına izin verin. Her şeyin "oluşuna" izin verin. Şimdi'ye derin bir biçimde girin. Yaşamınızın "bu an" olmadığı bir zaman asla olmamıştır. Siz Varlığın bilincine vardığınızda, gerçekte olan şey Varlığın kendisinin bilincine varmasıdır.Varlık kendisinin bilincinde olduğunda bu mevcudiyettir. Teslimiyet, yaşam akışına karşı koymak yerine ona izin vermeyi içeren basit, ama çok derin bir bilgeliktir. Sizin yaşam akışını deneyimleyebileceğinız tek yer Şimdi'dır, öyleyse teslim olmak şimdiki an'ı koşulsuz ve çekincesiz bir biçimde kabul etmektir.
Düşünmeyi durduramamak korkunç bir derttir, ama biz bunu fark etmeyiz, çünkü hemen herkes bu derdi çekmektedir, böylece o normal bir durum olarak kabul edilir. Bu ardı arkası kesilmez zihinsel gürültü sizin Var'lığa ayrılmaz bir biçimde bağlı olan o içsel sessizlik ve sükünet âlemini bulmanızı engeller.
Siz hiç üzgün bir yunusla, kendini beğenmeyen bir kurbağayla, gevşeyemeyen bir kediyle, ya da nefret ve içerleme taşıyan bir kuşla karşılaştınız mi? Ara sıra olumsuzluğa benzer bir şey hissedebilen ya da sinirli davranış belirtileri gösteren hayvanlar sadece insanlarla yakın temas içinde yaşayan ve böylece insan zihnine ve onun deliliğine bağlanan hayvanlardır.
Tüm dikkatinizi zihniniz aldığı sürece sizin Var'lıkla bağınız kesilir. Bu olduğunda - ve bu Çoğu insan için sürekli olarak olur- siz bedeninizde değilsinizdir. Zihin tüm bilincinizi
emer ve onu zının maızemesıne donuşturur, Böylece siz duşunmeyi durduramazsınız. Kesintisiz bir biçimde duşunme ortak bir hastalık haline gelmiştir. O zaman siz tum kimlik duygunuzu zihin faaliyetinden alırsınız. Kimliğiniz, artık Var'lıktan köklenmediğinden, incınmeye açık ve daima muhtaç -ve altta yatan hakım duygu olarak korku yaratan- bir zihinsel yapı haline gelir. Bu durumda yaşamınızda gerçekten °nemli olan bir şey eksiktir: daha derin benliğinizin -görünmez ve yok edilemez realitenin- farkındalıği. Tüm olumsuzluğa neden olan şey psikolojik zamanın birikimi ve şimdiki anın ınkarıdır. Huzursuzluğa, endişeye, gerilime, üzüntüye -tum korku hallerine- çok fazla gelecekte bulunmak ve yeterince anda mevcut olmamak neden olur. Suçluluk duygusu, içerleme, yakınma, acı, üzüntü, burukluk ve tüm bağışlamama hallerine çok fazla geçmişte bulunmak ve yeterince şimdiki anda mevcut olmamak neden olur.
Bağışlama yakınmayı bırakmak ve böylece üzüntüyü bırakmaktır. Bu, bir kez siz yakınmanızın sahte bir benlik duygusunu guçlendirmekten başka bir işe yaramadığını idrak ettiğinizde doğal bir biçimde gerçekleşir. Bağışlama, yaşama direnmemek, yaşamın içinizden akmasına izin vermektir. Bunun alternatifleri ise acı ve ıstırap, yaşam enerjisinin akışının büyük ölçüde kısıtlanması ve birçok durumda da fiziksel hastalıktır.
Teslimiyet, olanı, en azından direkt olarak dönüşüme uğratmaz. Teslımıyet sizi dönüşüme uğratır. Siz dönüşüme uğradığınızda bütün dünyanız da dönüşüme uğrar, çünkü dünya sadece bir yansımadır.
Her nerede bulunuyorsanız, tamamen orada olun. Eğer burada ve şimdrnizi katlanılmaz buluyorsanız ve o sizi mutsuz ediyorsa, üç seçeneğe sahipsinizdir: ya o durumdan uzaklaşın, ya onu değiştirin ya da tümüyle kabul edin. Eğer yaşamınızın sorumluluğunu üstlenmek istiyorsanız, bu üç seçenekten birini seçmelisiniz ve şimdi seçmelisiniz.