Notes

Bahçedeki abdest fıçısının musluğu kopartılır. Anlatıcı onu koparan hasta ve zayıf çocuğu görüp hocasına haber verir. Çocuk ceza olarak falakaya yatırılacağı anda başka bir çocuk onun suçu olmadığını musluğu kendisinin kopardığını söyler ve falakaya onun yerine yatar ve bağıra bağıra sopaları yer. Öğretmen anlatıcıya "Niçin yalan söylüyor, bu zavallıya iftira ediyorsun" der ve kulağını çeker, anlatıcı ağlar.
Akşam vakti anlatıcı , dayağı yiyen çocuğu yakalar ve niçin yalan söylediğini sorar. Çocuk da hocalara söylememesi şartıyla asıl suçlu olan çocukla kan kardeşi olarak ant içtiklerini, o çok hasta olduğu için de dayağı onun yerine yediğini anlatır. Anlatıcı ant içmenin ne olduğunu sorar ve o da birbirlerinin kanını içerek ant içtiklerini ve ölünceye kadar birbirlerinin yardımına koşmaya söz verdiklerini anlatır.
Okuldaki pek çok çocuk ant içmiştir kızlar bile. Bir gün okuldayken bunun nasıl yapıldığını da kendi gözleriyle görür.anlatıcı, kendisinin de bir kan kardeşi olmasını ister ve annesine söyler annesi ise bunun saçmalık olduğunu böyle birşey yapmaması gerektiğini söyler ama anlatını bunu dinleme kafasına koymuştur. anlatıcı bir kaza sonucu kan kardeşini kazanır, komşunun oğlu mıstık.
Her cuma sabahı büyük bir deste söğüt dalı getirir ve çocuklar bunlarla cirit oynar ve at yapıp yarışırlar. Yine bir cuma sabahı söğüt dallarından en uzun olanını anlatıcı alır ve çakıyla at yaparken yanlışlıkla parmağını keser. Aklına ant içmek gelir. Mıstığın da bir yerini kesmesini ve kan kardeşi olmasını ister. Mıstık kabul eder. Birbirlerinin kanlarını karıştırarak emerler ve ant içerler.
Bu olayın üzerinden ant içtiklerini unutuacak kadar zaman geçmiştir. Sıcak birgün okuldan birlikte eve dönerlerken birdenbire iri ve kara bir köpek çıkar ve hızla üzerlerine doğru koştuğunu görürler. Arkasından iri sopalarla koşan birkaç adam kaçmalarını yoksa köpeğin ısıracağını söylerler. anlatıcı kaçalım desede gözleri ateş gibi parlayan köpek onlara yetişir Mıstık “Arkama saklan” diyerek bağırır ve öne geçer.
Köpek Mıstığa saldırır ve boğuşmaya başlarlar. Arkadan gelen adamlar kalın sopalarla köpeğe vurunca köpek kaçar ama Mıstığın kollarından ve burnundan kanlar akar. Mıstık: "Bir şey yok.. Acımıyor Biraz çizildi..." der. Anlatıcı eve koçar ve başından geçenleri annesine anlatır.
Ertesi gün mıstık okula gelmez. sonraki gün yine gelmez anlatıcı mıstığı annesine sorar. annesi mıstığın hastalandığnı söyler. mıstığı ısıran köpeğin kuduz olduğu anlaşılır ve hastalığı için bandırmaya götürülür, ordan istanbula götürülecektir. Bir gün mıstığın öldüğü haberi alınır. anlatıcı bu olaydan sonra sol eli işaret parmağındaki yara izini her gördüğünde andı için ölen kahraman kan kardeşini hatırlar.