NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Bunları pazar yazıyorum, ama sen şuan piyasada yoksun mesaj bombalaması yapmayayım :D Hangi gün gönderirsem artık o gün okuyacaksın shshs

İçimde filozoflarda olduğu gibi aydınlanma olunca dökme gereği var. Yoksa yeterince bilince çıkaramıyorum oluşan şeyi, ben normal günlerimde ya otamatik bilinçaltı düşünmesi veya günlük 1-2 saat kitap okurken düşünme yapıyorum ama bugün gibi tatil günlerinde tüm gün yapacak hiç bir şeyim olmuyor. Bu da oturup düşünmek demek; bunları yaparken jung analistini okuduğum siteye soru-yorum atmıştım yanıt gelmiş önce onu atacağım:

"Ben: Didem hanım uzun süredir kendi üstümde yaptığım çalışmalar sonucu, bazı tekrar eden dongulerimi ve komplekslerimi bilinçdışından bilince çıkarmayı başardım.

Içimdeki çocuğun derdini ana nedeni gördüm, sorunu tespit ettikten sonra bilince çıktıktan sonra ne yapılmalı iyileşmek için? Önerileriniz nelerdir?

Didem Çivici: Merhaba Ahmet Bey, İyileşmek için tekrar tekrar kırılmanın, durmadan kanayan psişik yaraların hiç kapanmayacaklarını bilmenin önemli olduğunu söyleyebilirim belki. Göremediğimiz, kendimizden sakladığımız, bizden saklanılan ve adına “bilinçdışı içerikler” ya da “kompleksler” denilen şeylerle bir şey “yapılamayacağı”nı anladığımızda onların aslında “iyileşmenin” bir parçası olduğunu anlayabileceğimizi sanıyorum. Bilinçli ve bilinçsiz her şeyin toplamını ifade eden psişenin bütünlüğü, ruh-beden-tin ve kim bilir başka nelerin bütünlüğünün sağlanmasıyla mümkün gibi. “İyileşmek” için sabırla, her gün, iyiliğimi ve kötülüğümü anıyorum ben. Bolca ağlıyor, bolca kahkaha atıyorum. Bir uca fazla gittiğimi fark edersem duruyorum, fark edemezsem zaten hayat sille tokat giriyor bana 🙂 Kısacası, “iyileşmek” için yaşamaya bakıyorum… elimden geldiğince."

Bunu okuduktan sonra oturdum müzik dinliyordum arka planda da, müzikte ekran karanlıktı ekrandan yansıyan sakalıma güneş vuruyordu. Sakal ışık etkisiyle kızıl-sarı bir renge bürünmüştü, hem düşünüyor; hem de sakal ve yüzümü inceliyordum.

Sonra düşündüm ki, jung'un din ile bilinçdışını aynı masaya koyup oluşturduğu terminolojiden çok bahsettim gene bahsetmeyeceğim. Dinle ne kadar masalsı, saçma ve ilkel şeyler barındırsa da; bir barış yapmış biri olarak(çok kavga ettiğim de oldu) bunu neden kendi geçmişimle çoğu konuda yapmamakta ısrarcı olduğum konusuna geldim. Şu yüzüne baktığım yansıma, kızıl-sarıya dönmüş sakal, gözler ve bu suretin arkasındaki şey; ben dediğim şey. Geçmişteki acıyla tatlısıyla yaşananlar başka yönde etki etse başka biri olacaktı;

barışmakta en çok zorlandığım 2 şey; hiç bir şey yapmadan değerli sayılan, istediğini alan zengin züppeleri ve sadece güzelliği yüzünden, hiç bir şey yapmadan aynı ilk örnek gibi istediğini alan kadınlardı. Ergenliğimin ilk döneminde zenginler arasında erğeti durmuş ve dışlanmış, orta döneminde de bu olay yüzünden oluşan siliklikle varlığı yokluğu insanlar için farksız olan biri olmuştum. 13-14 seneye yakın süre geçti, ilk-orta ergenlik döneminden; barışamadığım ve içimdeki öfkenin adalet gördüğü şeyler bana olsaydı;
1- ben de zengin züppesi olsaydım ve babamın parasıyla hiç bir şey yapmadan eğlenerek, kadınlarla istediğim cinselliği yaşayarak, arzuladığım maddi şeylere erişebilseydim
2- fiziksel olarak çekici bir kadın gibi olsaydım ve bunun sayesinde hiç bir şey yapmadan üstte saydığım gibi şeylere erişebilseydim

tüm bu saydığım şeylerin oluşturduğu kompleksler ve travmalar olmasa

Ergenliğimin ilk ve orta dönemi asosyal ve içedönük bir şekilde, karşı cinsin ilgisini çekmeyen bir şekilde geçti. İlk ergenlikte yaşadığı travmatik dönem yüzünden yaşıtları ve toplum ile klasik ve düz anlamda bağ kurması belli derecede kopmuş, farklılaşmış, hayatının ilk 19 senesi boş zamanlarını kendi başına geçirmek zorunda kalan bir asosyal olmasaydım;

şuan 26 yaşında, türkiyede yardım almadan kendi bileğinin gücüyle altında arabası olan, erken bir yaşta serbest meslek erbabı(15 senedir söylüyorum gene söyleyeceğim; muhtemelen bir milyoner) kaslı estetik bir vucudu olan, karşısına çıkan zorluklara karşı kaya gibi sert bir savaşçı, azimli, çalışkan, disiplinli, 10 yıldır keman, 9 yıldır piyano çalan, kitaplığında 100ün üzerinde kitap olan ve bu kendi yaşıtlarına göre hayatın anlamı konusunda, bu kadar bilge olan biri olamazdım.

15 yaşında zengin züppesi, 20 yaşında tayloru bulmuş birisi olsaydım bunların hiç birine sahip olamazdım. Elime schopenhauer gelmezdi, gelse de bir şey anlamazdım. Bunlar ben genetik olarak seçilmiş özel bir adam olduğum için değil(kader olarak öyledir belki de), 15 yaşından beri boş zamanlarımda hep kendimle ilgili bir şeyler yaptığım için bende var. Millet sinemaya giderken ben piyano çalıyordum, millet karı kız peşinde koşarken; ben milyoner olacağım diyordum. Şuanda da çoğu yaşıtım gibi boş anlamsız ilişkileri evliliğe veya cinselliği taşıyıp zaman öldürmek yerine 3 senedir felsefe ile ilgileniyorum.

Kısaca üstte 1 paragraf yazarak uzattığım tüm ek meziyetler, üst insan olduğum için değil; geçmişimde yaşadıklarım yüzünden varlar. Kısmen istekli, kısmen isteksiz hayat beni buraya yönlendirdiği için. Bunlar olmasa ben dediğim şey bambaşka bir şey olurdu, 1 ve 2 olarak saydığım ekole olan öfke ve kıskançlık da gene abartı. İkisinin de sahip olduğu şeyler gökten düşmüş, piyango çıkmış gibi şanslar. Bense sahip olduğum her şey kendim elde ettim(üstte saydığım şeylerin hepsi çalışarak kazanılan şeyler) Kendin çalışarak 1 milyon dolar biriktirmekle, piyangoda 1 milyon dolar almak bir mi? İlkinin sonu, ikincinin sonu da malum. Her neyse burada fazla durmayacağım.

Herkeste böyle mi bilmiyorum ama şimdiki bene bakınca, farklı bir şekilde organize olan bir kişilik istemezdim. Bu travmaların getirdiği meziyetler veya farklılıklardan memnunum. Yani 15 yaşında o züppeler gibi olmadığım için ne kadar hala içimde bir yarada olsa. o 15liklerin 26 yaşındaki versiyonu şuan olmak ister misin deselerdi, istemezdim. Eee o zaman neyin tantanası bu, hem bilge olmak istiyorsun, hem tüm bu meziyetlerin olsun istiyorsun, yani tüm bu yaşadıklarının sonucunu almak istiyorsun ama nedene gelince kuduruyorsun; ama seni sen yapan tüm bu şeyler nedenler; meme olayı, ilk ergenlikteki dışlanma, orta ergenlikteki bastırılmış cinsellik, underdog kompleksi, özgüven ve ciddiye alınmama sorunu olduğunu unutuyorsun. Bu bedelleri ödediğin için neden sonuç ilişkisinin sonuç karşılığı bunlar.

Jung'a ve sokrates dönüyorum; sokrates kimse bilerek kötülük yapmaz demişti. Yanlış yapan insanlara acımamız gerektiğini söylemişti, ben şimdi nasıl semavi dinlerin çoğu saçma-masalsı-hatta vahşi şeylerini sineye çekip anlayış gösterebiliyor ve varoluşlarını kabul edip (onları olduğu gibi kabul ediyor öfke duymuyor isem) neden aynısını tüm bu öfke duyduğum gruba ve insanlara yapamayayım?

Bu insanların veya şartların, kaderin bende açtığı yaralar ve kompleksi; neden didem çivicinin dediği gibi iyileşmesi gereken bir yara, kurtulunması gereken bir şey göreyim? Beni ben yapan, üstte bir paragrafta yazdığım şeyleri bana yükleyen kısaca ben denen şey onlar sayesinde var. İyileşmenin kendisi belki de, onları fark ederek onlarla birlikte yaşamak ve kaderine boyun eğmek olduğunu fark etmektir.

Cahil, kötü veya yanlış şeyler yapan insanlara kızmak yerine sadece acımak; geçmişine öfkeyle değil kaderin olarak bakmak. Değiştiremeyeceğin şeyleri(kısaca kaderi) sadece anlamak ve yoluna devam etmek için kullanmak. Zengin züppeleri ve o güzelliği hariç hiç bir şeyi olmayan kadınlara seni sen yapan bu süreçte oluşturdukları parça olarak bakmak ve affetmek.

‘‘İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar.
Herkeste kusur görür, kendisine kör bakar.
Neye nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar.’’
Hz. Mevlâna

"Ey gönül..!
Sen aynada kendini eğri görürsen..
Bu eğrilik Sen'dendir..!
Eğri olan Sen'sin, ayna eğri değil..!
Ayna her şeyi doğru gösterir..!
Önce Sen kendini doğrult..!
Hoşluk, güzellik..
Varlığını, benliğini gidermektedir..!
Sen'se güzelliğini varlıkta arıyorsun..!
O burada görünmez..!
Sen her şeyi elde edebileceğin yerde ara..!"

Hz.Mevlânâ

Avamın da, kötünün de, iyinin de, güzelin de senden kaynaklandığını görmek;

Taylor'a aşkla bakan gözlerin senden kaynaklandığını bilmek
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.