NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Kent kimin?
psikanalizden sınıf mücadelesine, sosyolojiden ekonomiye kadar geniş bir alanın konusu olduğu ifade edildikten sonra kentin bütün disiplinlerden önce orada yaşayanların -kentlilerin- asıl konusu olduğu vurgulanmaktadır. Etkin katılım sağlanmadan iyi bir kentin kurulmasının mümkün olmadığı ifade edilmektedir
Kent devrimi
komünler, kilise, yurttaşlar, krallar, hatta tanrıların kentlerini ele almaktadır. Ona göre bu ilk kentlerde, insan davranışlarının ve dış dünyanın kendilerinin özünde olan bir değeri bulunmamaktadır. MÖ 3000’ de kentlilerin dünyayı algıladıkları bu ilk edinimler yerini Gordon Childe’nin Kentsel Devrim olarak adlandırdığı toplumsal değişimlere bıraktığında ise Mezopotamya, Mısır ve İndus vadisinde artık küçük topluluklar yoktur, çeşitli meslek ve sınıfları içeren yapılar vardır. Kentlerin genişliği ve nüfusu bir iş bölümünü gerekli kıldığında toplumsal iş bölümüne dayalı ilk kentler ortaya çıkmıştır. Bu kentlerde askerler, rahipler, devlet memurları ve tabii yöneten yerini almıştır. Kısacası bürokrasi kentlere girmiştir. Kentler bu iş bölümü zemininde şekillenmiş; saraylar, anıt mezarlar, tapınak ve atölyeleri ile önceki kentlerden farklı bir politik, ekonomik ve dinsel bir düzenin, uygarlığın merkezi haline gelmiş ve devletsiz toplum yapısından devletli topluma geçilmiştir.
Kentsel Devrim Bürokratik Devrim, Diyalog Kente Giriyor
e kentsel devrim ile devletli bir toplum yapısının ortaya çıkışının doğurduğu despotik yönetimler etkisinde biçimlenen kent mekânından, iktidarın ortada olduğu, demokrasinin düşünüldüğü ve yaşandığı Atina Sitesi’ne kadar geçen süreçte kent mekânının değişimleri ele alınmaktadır. Bu anlamda kentsel devrimle birlikte kent mekânı, sınırsız güce sahip yöneticinin gücünün somutlaştığı yer olacaktır. Toplumun her alanında sürekli bir müdahale ile biçimlenen bu kentler; saray, tahıl ambarı ve tapınaktan oluşan bir kaledir. Kentin sarsılmaz bir otorite ile biçimlenmeye başlaması, kentlileri otoriteye boyun eğmeyi bir erdem olarak gösterecek ve otoritenin gazabından korunmanın yolu bu erdeme uymak olarak algılanacaktır. Savaşın bir kurum haline gelmesi de bu dönemde kentsel devrimin bir sonucu olarak ortaya çıkacaktır. VIII. yüzyıldan itibaren Atina Sitesi ile birlikte sarsılmaz otorite ilk defa çözülmeye başlayacak ve toplumun yönetimi Atinalı yurttaşların katıldığı mecliste olacaktır. Sanat vazgeçilmez bir araç haline gelecek ve sanat konuşmak için bir serbest zaman gereksinimi ortaya çıkacaktır. Ayrıca Atinalı yurttaşlar tüm toplumsal etkinliklere doğrudan katılarak aktör konumuna gelecek, otoriter yönetimlere karşı olan çekinceleri onlara, yöneticilerini sürekli değiştirtecektir. Hippodamos’a yeni bir kent kurmak için plan hazırlatacaktır. Bu plan düz çizgiler ve dik açıları ile kentin bütününe uygulanacak, Helenistik dönem ile birlikte Roma İmparatorluğu’nun hâkim kent planı halini alacaktır
“Polis”ten “Kozmopolis”e
Kent devleti önemini yitirmiştir. Sabine göre, hem Platon hem de Aristoteles’in çalışmaları şehir devleti içindir. Her iki düşünür de gelişmiş uygarlık algılarını site-kent devletinden ayrı düşünmemekte ve insanların yalnızca bu yapıda mutlu olabileceğine inanmaktadır. Polis’in yerini Kozmopolis, yurttaşın yerini dünya yurttaşının alması ile birey aynı anda birden fazla devletin yurttaşı olacaktır.Helenistik döneme gelindiğinde eski sitelerde etkinliklerin bir aktörü olan yurttaşlar artık birer seyirci halini alacaktır. Kentlerin zenginleşmesi, otoriter- despot yönetimlerde olduğu gibi yeniden görkemli anıtlarla donatılacaktır. Fakat Romalılar yeni bir kent kurarken ilk olarak dikdörtgen biçimindeki kentin sınırlarını saptayacak ve onu bir düzen içerisinde duvarla örecektir. Artık kentler, hamamları, arenaları, kemerleri ile birbirine benzemektedir. Sınıf ayrımı ve arenadaki dövüşler.
Kentin havası özgür kılar
X. yüzyıldan itibaren, kalekentler etrafında gelişim gösteren yerleşim alanları üzerinde durulmaktadır. Bu anlamda bu tür yerleşim yerleri dış saldırılara karşı kale-kent halkını koruyacak ve geçim yalnızca topraktan sağlanacaktır (s.48). Ancak kısa bir süre sonra gezici tüccarlar, yolculukları sırasında sığındıkları kale-kentleri zengin kentler haline getirecektir. Kentlerin havasının insanı özgür kıldığı yerler haline gelmesi ise insanları feodal düzen dışında diledikleri yerde yaşama imkânı veren kişisel özgürlük hakkının kazanılması ile mümkün olacaktır.
Monarşi Geliyor Caddeler Genişliyor
Ortaçağ kentinin kendine has kapalı yapısı yükselen monarşiler karşısında tutunamamış ve çözülmeye başlamıştır. Bu
çözülüş sürekli ve düzenli ordulara sahip mutlak monarşilerin ortaya çıkışını getirecektir, kentin merkezi fabrika olacaktır.
“Yok Ülkenin Sıkıcı Kenti
ticaret ve endüstri merkezi olan Batı Avrupa’da ilk makinelerin ortaya çıktığı ve kırsalın boşalmaya başladığı yüzyıllar. Yazarın “Kıyamet Atlıları” olarak adlandırdığı kişiler Rönesans hümanistlerinden başkası değildir. Thomas More’ da dönemin içinden çıkılmaz yapısını “Ütopya” ile aşmaya çalışacaktır. More, tasarladığı kentinde, insanları sistematik bir şekilde örgütlenmiş kent mekânına hapsetmektedir. Üstelik ülkenin her kenti birbirinin kopyasıdır. İnsanlar birbirinin kopyası olan evlerde yaşamlarını sürdürecek ve yaşamlarını değişmez bir eşitler sitesinde sürdürecektir
Endüstri Kenti
Bu anlamda Endüstri Devrimi’nin üretim olgusuna verdiği önem, sınıf ayrımını derinleştirecek ve kent mekânları, toplumsal çatışmayı görünür kılacaktır. Artan kent nüfusu üretimin hızlanmasını gerekli kılacak ve fabrikaların önlenemez yükselişi başlayacaktır. Bu fabrikalarda çalışanlarsa yoksulluğu sembolize edecektir. Kent mekânı ise yoksulluk ve zenginliğin karmaşası ile biçimlenecektir. Kent mekânı ilk defa bu dönemde aydınlar tarafından isyanın odak noktası haline gelecektir. Şehircilik kavramı ilk defa ele alınacak ve kentlerin sorunlarının çözümü için ideal kent arayışları başlayacaktır.
“Olmayan Bir İnsana İdeal Bir Kent
Ütopik Sosyalizm”i - ı “Merkezi Sosyalizm”e - n “New Harmony”.
Bu anlamda XIX. yüzyılın sanayi kentini eleştiren yaklaşımlar Nostaljik- Kültüralist Yaklaşım başlığı altında işlenmektedir.

     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.