Notes

Kanadalı araba satıcısı bir baba(John) ve ev hanımı annenin(Julian) çocuğu Max, yaşam seviyesi yüksek ve rahat bir çocukluk geçirdi. Banliyöde çıkmaz sokaktaki 4+2, dubleks prefabrik evlerinin önündeki geniş bahçede babasıyla çim hokeyi oynar, annesinin kokusuna dayanılmaz kekiyle keyif çatardı. Babası arabaları satarken bir yandan onları çok sever ve Max'e bu sevgiyi aşılardı. 4. doğum gününde ona aldığı akülü araba Max'in hayatı boyunca aldığı en güzel hediye olacaktı.

Max akülü arabasından inmez, evlerinin önünde yanlayarak ailesine şov yapardı. 8. doğum gününde işler büyümüş babası ona bir go-kart aracı almıştı. Mahallede ufak bir ekipleri bile vardı. Arkadaşlarıyla beraber tüm gün araba sürer ve eğlenirdi. Arabasına bi şey olduğunda kendi garajlarında tamir etmeye çalışır, başaramaz, babasının yardımıyla hallederdi. 10 yaşına geldiğinde izlediği filmlerin ona verdiği cesaret (Mad Max en sevdiği film, takma adı buradan gelmekte) ve araba sevgisi yüzünden babasına yarışçı olmak istediğini söyler ve babası bunu elinden geldiğinde destekler. Go-kart turnuvalarını arka arkaya kazanırken işler Formula 3000'e kadar gitmiştir. Asfalt, hız ve arabalar artık onun tutkusudur. Ancak zaman geçtikçe yarış pistleri onu sıkmaya, ona bir hapis gibi gelmeye başlamıştır. 16'sına geldiği gibi ehliyetini alır fakat babası 18'ine kadar kendisine araba almaz. İlk arabasından sonra artık iyice pistleri bırakır ve garajlarında kendi arabasıyla ilgilenmeye başlar. Ufak tefek arızaları kendisi halleder hatta arabasını yavaştan yükseltmeye bile başlar. İnternette izlediği videolarla Japon arabalarıyla ve driftle tanışır. Bazen kendi sokağında yapmayı dener ve asla beceremez. Tıpkı çocukluğundaki gibi mahallesinde arabasıyla dolaşır, yanla(yamaz)r, arkadaşlarıyla ufak tefek kendi aralarında yarışlar düzenler. Hatta bazen kendi aralarında parayla bahse bile girerler. Kendi aralarında düzenledikleri bir yarışta arkadaşının direğe çarpması sonucu tutuklanan Max ve arkadaşlarına ceza olarak 5 sene trafikten men ve ehliyet yasağı gelir. Ona ölümle aynı anlama gelen bu ceza üzerine, izlediği videolardan dolayı kültürünü, arabalarını çok merak ettiği Japonya'ya gitmek ister. Ailesi onu anlayışla karşılar ve tüm masraflarını karşılama kararı verirler.

Max Japonya'da başta zorluk çekse de zamanla alışır. Gerçek istediği işi bulana kadar bir Japon restoranında işe girer, ve restoranın mutfağında kalır. Tam kendisine göre bir iş bulur fakat dükkanın sahibi Han, Max'i işe almaz. 2 ay boyunca her gün gidip iş isteyen Max, her gün geri çevrilir. Bu inada dayanamayan Han, Max'e bir teklifte bulunur ve onun adına yarışıp yarışamayacağını sorar. Max için bu teklif ona altın kapta sunulmuş gibidir. Hemen teklifi kabul eder fakat yarışı son sıralarda bitirir. Max'in davranışlarını ve arabalara olan tutkusunu seven Han ona biri fırsat verir ve yanında işe alır. Arabalardan anladığını söyleyen Max, tamir etmeye çalıştığı arabalardan hiçbir şey anlamamıştı çünkü Japon arabaları onun alışık olduğu Amerikan araçlardan farklıydı. Zamanla bunun da üstesinden Max, Han'ın vazgeçemeyeceği tamircisi ve aynı zamanda geceleri onun için yarışan biri olur. Max zamanla parasını mekaniklikten değil, sokak yarışlarından kazanır hale geldi. Bağları sıkılaştıkça Han, Max'ten pis işlerini yapmasını istemeye başladı ve Max bir nevi Han'ın gunman'i ve sağ kolu haline geldi. Yıllarını birlikte geçiren Max ve Han artık ayrılmaz bir ikili, çok yakın iki dost haline geldi. İş/yarış ayarlama, kasa ve bilgi tarafı Han, kas, silah ve sürüş tarafı ise Max olur. Bir gün yine her zamanki gibi dükkana giden Max, kapıda Han'ı görür. Han'ın gözünde sinsi bir bakış ve yüzünde gizli bir gülümseme vardır. Arabaya biner ve dükkana girmeden uzaklaşmasını söyler. Dükkandan uzaklaşırken Han elindeki kumandanın düğmesine basar ve boom!, dükkan alevler içinde kalmıştır. Şaşkın bir ifadeyle Han'a bakan Max hiçbir cevap alamaz ama yılların verdiği güven ve arkadaşlıkla üstelemez de. Han Max'e havaalanına sürmesini söyler, ona içinde tablet ve 2000 dolar olan metal bir çanta ve Los Santos'a tek yönlü bir bilet verir (Los Santos'a araç tabletini ben getiriyorum, bu kısmı isterseniz çıkarabilirsiniz). Havaalanında son kez birbirlerine baktıklarından haberi olmayan Max Han'dan şu sözleri duyar: Senden önceki ailemin bana ihtiyacı var. Yakında görüşürüz!