Notes

adı mektup
iletmeyen mektup vazgeçip vermeyecek
postaya gidiş
yaşlı amca
karanlık sokakta
bir şarkı tutturmuşum mırıldanıyorum.
nasılsın dedi
anlat dedi
kime
sokakta dolaşan birkaç kediyi göstererek, dostlarım ve bana dedi
ANLATTT
şimdi şuradan bir kahve ısmarla bana, haydi!
biriyle kahve içmek gönül işidir öyle kolay mı benimle kahve içmesi diye düşünsene de içindeki o kahve alma içgüdüsüne karşı koyamadı. Ne evet dedi yaşlı adama ne de hayır. Bu düşüncelere dalmışken ihtiyar usulca Benimki sade olsun, dedi.
Genç sessizce girdi birkaç adım ilerideki kafeye. Dışarıda, kafenin önündeki masalardan birine oturmayı planladığından olsa gerek arkasından içeriye giren yaşlı adamı tuhaf bir bakışla karşıladı. İhtiyar sakin bir tavırla,
Şu cam kenarındaki masadayım, dedi. Bu cümle genç adamı daha da sinirlendirdi içten içe.
Kahve içerken gökyüzüne bakmaktan bizi mahrum etmeye bu denli meraklı mısın? dedi.
Sanırsınız kırk yıllık arkadaşı da onun dışarıda kahve içme huyunu bilmediğine şaşırıp çıkışmıştı. Hoş, bu hatır meselesi az sonra elinde tutacağı kahveyle değişebilirdi.
Yaşlı adam attığı birkaç adımı da geri çekti, hızlı adımlarla kafeden çıktı çıkmasına ama bir yer seçip de oturmadı da, öylece dikildi kapıda. Önde genç adam, arkada ihtiyar bir masaya oturdular. Bir süre kimse konuşmadı. Karşılıklı kahvelerden yudumladılar. Sonra ihtiyar ceketinin cebinden bir kağıt ve kalem çıkardı.
yaz dedi. Delikanlının kahvesini soğutmaya hiç niyeti yoktu. Devam etti kahvesini içmeye. İhtiyar gencin bu sessizliğinin ardındaki nedeni anladı mı bilinmez ama genç kahveyi bitirene kadar bir şey demedi. Boş fincanı tepsiye koyduktan sonra ihtiyar bir daha yaz dedi, yaz yoksa kurtulamazsın bu dertten.
Sözcükler tarif edememiş olsa gerek ki sen de anlayamamışsın beni. Yazmakla geçecek bir şey mi bu içimde yanan ateş?
vereceğinden emin değildi ama yarın yapacak bir iş çıkmıştı kendine. Bu dıştan gelen bir zorunluluk değildi kesinlikle. Nitekim ihtiyarı bir daha görme ihtimali düşüktü. Mektubu vermezse bu mahalleye uğramayarak ona bir açıklama yapma gereğini rahatlıkla ortadan kaldırabilirdi. Onu yarın postacıya gitme isteği uyandıran Yarın eski güzel günlerini hatırlyıp üzülmek yerine güzelleştirme ihtimali olan bir işe girişeceiği hem son ana kadar karar değiştirme şansı olduğu düşüncesiydi ve bu yolculuğa çıkmasına yetti.