NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Âşıklık geleneği; yüzyılların deneyimlerinden süzülerek biçimlenmiş, şiiri, müziği ve hikâye anlatımını içeren çok yönlü bir sanattır. Kendine özgü geleneği ve icrası olan âşıklık geleneğinin en önemli niteliği, döneminin yaşayış ve hayata bakış tarzını, etik ve estetik değerlerini yansıtarak geniş halk kitlelerine hitap edebilmesidir.

Geleneğe uygun bir biçimde şiir söyleyebilen, karşılıklı atışma yapabilen, hikâye anlatabilen ve icralarını çoğunlukla saz eşliğinde gerçekleştiren sanatçılara âşık; bu söyleme biçimine “âşıklık-âşıklama” denilmektedir. Bu sanatın temsilcileri, usta âşıkların yanında uzun yıllar çıraklık yaparak yetişmektedirler.

Âşıklık geleneğinin kökeni konusunda çeşitli görüşler bulunmakla birlikte genel kabul, âşıklığın ozan-baksı edebiyatı olarak adlandırılan Türk destan anlatım geleneğine dayandığı ve Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinden sonra ortaya çıkan tasavvufi düşünce ile Selçuklu ve Osmanlı yaşamı biçimi ve kabullerinin bu geleneği şekillendirdiği yönündedir.

Âşıklar tarafından söylenen şiir ve hikayeler, sevgiliye duyulan özlemi, ilahi aşkı, kahramanlık hikayelerini ve döneminin toplumsal sorunlarını konu edinir.  Anadolu insanının dünya görüşü, ahlaki ve estetik anlayışı âşıkların şiirlerinde ifade edilir.

Âşık repertuarı, geçmişten günümüze anonim bir şekilde aktarılan aynı biçimsel özellikleri taşıyan âşıklık edebiyatının şiir, söyleyiş ve icra tarzlarıdır.  Bu tarzlar  bölgelere ve yörelere göre farklı özellikler taşıyabilmekte ve farklı isimlerle de anılabilmektedir. Atışma, Leb Değmez, Varsağı, Taşlama, Kalenderi, Selis, Deyiş, Destan, Divan, Koşma, Tekellüm, Mani, Türkü, Semai, Satranç ve Vezn-i Ahar âşık repertuarının türlerindendir.

Âşık repertuarının en bilinen türlerini atışma ve leb değmez oluşturur.

Atışma, en az iki aşığın dinleyici huzurunda karşı karşıya gelerek söyleştiği veya birbirlerini söyledikleri sözlerle alt etmeye çalıştıkları bir tür yarışmadır. Leb değmez ise âşıkların ustalıklarını sergilemek için bir nevi söz hüneri olarak başvurdukları bir atışma biçimidir. Bu tür, âşıkların dudaklarının arasına aldıkları bir toplu iğne eşliğinde b, p, m, f, v gibi dudak ve diş-dudak seslerini kullanmadan şiir söylemeleri esasına dayanır.

Âşıklar sanatlarını icra ederken yörelere göre değişiklik göstermekle birlikte âşık fasılları adı verilen belirli bir silsileyi gözetirler. Merhabalaşma; âşıkların seyircileri selamladığı, “hoşgeldiniz”, “merhaba”, “safa geldiniz” gibi rediflere bağlı deyişler söylediği giriş bölümüdür. Hatırlatma; usta âşıklardan deyişlerin okunduğu bölümdür. Tekellüm; icranın en geniş ve en çok beceri isteyen bölümü olup daha çok iki âşık ile yapılmaktadır. Bu bölümde âşıklar hünerlerini sergileyerek üstünlüklerini ortaya koyma gayreti içinde birbirlerini taşlayarak yarışırlar.

Âşıklık geleneği içerisinde güçlü bir yere sahip olan usta-çırak ilişkisi, geçmişten günümüze kadar yaşamış olan âşıklar arasında bilgi, görgü ve tecrübe iletimini sağlayan bir köprü vazifesi görmektedir. Karacaoğlan, Köroğlu, Kazak Abdal, Pir Sultan Abdal, Ercişli Emrah, Gevheri, Âşık Ömer, Kul Himmet, Dadaloğlu, Dertli, Ruhsati, bu geleneğin kaybettiğimiz değerli temsilcilerindendir. Âşıklık geleneğinin temsilcilerinin isimleri caddelere, sokaklara ve okullara verilerek gelenek taşıyıcılarının isimleri yaşatılmaya çalışılmaktadır.

Sözlü anlatım geleneği ile kuşaktan kuşağa aktarılan âşıklık geleneğine dair şiir ve hikâyeler günümüze kadar ulaşmıştır. Günümüz âşıkları sanatlarını geleneğin bugün canlı olduğu Orta ve Doğu Anadolu’da genellikle âşık kahvehanelerinde icra etmektedirler. Âşık kahvehanelerinin dışında özellikle büyük kentlerde sivil toplum kuruluşlarının düzenledikleri Âşık Bayramları ile yerel yönetimlerin düzenlediği festivaller yeni icra mekânları olarak öne çıkmaktadır. Geleneğin geçmişten günümüze yaşayabilirliğini güvence altına almak amacıyla 1986 yılında Kültür Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Yaşayan Halk Şairleri veri tabanına 795 âşık kayıtlıdır.

Geleneğin genç kuşaklara aktarılması amacıyla âşıklık geleneğini Türkiye’de yaygın olarak sürdürüldüğü illerden biri olan Kars’ta, Doğu Anadolu’da Kültür Turizmi İçin İttifaklar Birleşmiş Milletler Ortak Programı kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Kars Belediyesi’nin işbirliği ile Âşık Kültür Evi 2011 yılında kurulmuş,  Âşıklardan Halk Hikayeleri kitabı ve CD’si yayımlanmıştır.

Bu geleneğin önemli temsilcilerinden olan merhum Âşık Şeref Taşlıova, Neşet Ertaş, Veli Aykut, Mehmet Acet ve İsmail Nar Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi”olarak ilan edilmişlerdir. Âşıklık Geleneği, 2009 yılı itibariyle UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kayıtlıdır.

———————AŞIKLAR—————————

KARACAOĞLAN

Aşık edebiyatının en lirik şairi olan Karacaoğlan, 17’nci yüzyılda yaşamış göçebe bir şairdir. 1606′ doğduğu, 1679’da ya da 1689’da yaşamını yitirdiği bilinmektedir. Yaşadığı yer ile ilgili farklı rivayetler bulunmaktadır. Osmaniye ili Düziçi ilçesi Farsak köyünde doğduğu rivayeti ağırlıklıdır. Yaşamının büyük bir bölümünü Çukurova, Maraş, Gaziantep yörelerinde geçirdiği de söylenir. Doğum yeri gibi, ölüm yeri de kesin olarak bilinmemektedir. Şiirlerinden, çok uzun yaşadığı anlaşılmaktadır. Asıl adı bazı kaynaklarda Simayil, kendi şiirlerinden bazısında ise Halil ve Hasan olarak geçer. Ayrıca Karacaoğlan, en çok varsağını söylemiş şairimizdir.

KÖROĞLU

Kimliğiyle ilgili iki ayrı tartışma var. Birincisi, 16 ve 17'nci yüzyılda yaşadı. Yeniçeri ocağından yetişen bir şair. 1578-1590 arasındaki Osmanlı-İran savaşlarına katıldı. Bir tür ordu şairidir. Diğeri ise Balkanlar'dan Orta Asya'ya kadar geniş bir alana yayılmış destansı ve türkülü halk öyküsündeki karaman Köroğlu. İkinci Köroğlu, Bolu Gerede çevresinde yaşadı. Asıl adı Ruşen. Devlete karşı ayaklandı. Sivas-Tokat yolu üzerindeki Çamlıbel'e yerleşip eşkıyalık yaptı. Ama adil bir eşkıya idi.

Bir başka söylentiye göre de, Bolu Beyi'nin seyisi Yusuf'un oğlu Ruşen Ali asıl Köroğlu'dur. Bolu Beyi, babası Yusuf'un gözlerine mil çektirdi. Ruşen Ali, babasını sağaltmak için Aras Irmağı'na götürdü. Ama ilaç olacak köpükleri kendisi içip yiğitlik ve şairlik gücü kazandı. Çamlıbel'e yerleşip babasının intikamını almak üzere Bolu Beyi'ne savaş açtı.

Köroğlu ile ilgili ilk araştırmayı Pertev Naili Borotav yaptı. Cahit Öztelli'nin de Köroğlu-Dadaloğlu ve Kuloğlu adlı yayınlanmış bir araştırması var.

“Benden selam olsun bolu beyine!” dizesiyle başlayan ünlü koçaklama Köroğluna aittir.

PİR SULTAN ABDAL

16'ncı yüzyılda yaşadı. Hakkında fazla bilgi yok. Asıl adı Haydar. yaşamının büyük bölümü Banaz köyünde geçti. 16'ncı yüzyılın ikinci yarısında Sivas çevresinde boy gösteren Alevi-Bektaşi kökenli ve İran yanlısı mezhep olaylarına karıştı. Sivas Beylerbeyi Deli Hızır Paşa, Pir Sultan'ı astırdı. Ölümümün, 1547-1551 ya da 1587-1590 arasındaki bir tarih olduğu sanılıyor.

Çeşitli araştırmalarda 6 ayrı Pir Sultan kimliğine değinilir:
Sırasıyla,
• Çorum yöresinden olup bir süre Ankara'da Hasan Dede tekkesinde kalan Pir Sultan'ım Haydar,
• aruzla şiirler yazan Pir Sultan,
• Divriği yöresinde yetişen ve asıl adı Halil İbrahim olan Pir Sultan Abdal,
• 18'inci yüzyılın ikinci yarısı ile 19'uncu yüzyılın başında yaşamış olan Abdal Pir Sultan,
• 16'ncı yüzyıl sonu ile 17'nci yüzyıl başında yaşayan ve Pir Sultan'ın asılmasıyla ilgili deyişleri söyleyen Pir Sultan Abdal ve son olarak
• Menkıbeleşmiş yaşamıyla tanınan, Hızır Paşa'nın astığı kabul edilen 16'ncı yüzyıl şairi Banazlı Pir Sultan Abdal

GEVHERİ

17. yüzyıl ortalarında doğduğu, Kırımlı olduğu sanılmaktadır. Bir ara Rumeli serhadlerinde bulunduğu. İstanbul’da Mehmet Bahri Paşa’nın divan kâtipliğini yaptığı da bilinmektedir. Çağdaşı Âşık Ömer gibi adı yalnız saz şairleri arasında değil, 19. yüzyıl sonlarına kadar klasik edebiyat çevrelerinde de sık sık anılmış, okunmuş olan Gevheri, hece ile koşmalar, türküler, türkmaniler, aruzla divan ve müstezatlar yazmıştır. Gevherî’nin kişiliğini halk şiirlerinde aramak gerekir. Koşma ve türkülerinde de yer yer yabancı kelime ve tamlamalar, divan mazmunları kullanması, onun samimi duyuşlarının yine de güzel ve yerli biçim ve ifadelerle verilmesine engel olamamıştır. 1737 yılında ölmüştür.

DADALOĞLU

Asıl adı Veli‘dir. Güney Anadolu’daki Avşar boyundandır. Toroslar’daki göçebe Türkmenlerin Avşar boyundan olan Dadaloğlu’nun hayatı hakkında, söylentilerden başka bir şey bilinmemektedir. Türkmen aşiretlerini yerleşik hayata geçirme çabası karşısında, başkaldı­ranlarla birlik . olmuş, çoğu şiirinde derebeyi eri ve aşiretler arasındaki savaşları dile getirmiştir. Şiirle­rinde yiğitçe bir sesleniş olduğu gibi, içli bir söyle­yiş de vardır. İçinde bulunduğu tarih ve toplum olay­ları karşısında, çevresinin duygu ve düşüncelerini yansıtmış olması bakımından önemlidir. Şiirlerinde göçerlik koşullarını, döneminde orta Anadolu’da hüküm süren aşiret kavgaları ve aşiretlerin Osmanlı ile savaşlarını yansıtır. Dadaloğlunun doğum ve ölüm tarihleri hakkında kesin bir bilgi olmamakla beraber eldeki kaynaklardan 1785-1868 olarak belirlenmiştir.

Koçaklama şiirleriyle tanınmış, Türkmenlerin özgürlük sembolü olmuştur. Divan şiirinden de etkilenmemiştir.


DERTLİ

Bolu ile Gerede arasında Yeniçağ bucağının Şahnalar köyünde 1772 yılında doğan Dertli, 1845 yılında Ankara'da ölmüştür. Mezarı Gerede yakınlarında Esentepe'dedir. Sonradan anayol üzerinde bir tür "Anıtmezar" yapılmıştır.
Dertli'nin asıl adı İbrahim'dir. Babası Ali adlı bir çiftçidir. Dertli'nin babasının ölümünden sonra köyün Halil Ağası küçük yaşta babasız kalan Dertli'nin babadan kalma tarlasını, mallarını davarlarını elinden alır. Dertli de, yakın köylerden birindeki akrabalarının yanına gitmek zorunda kalır.
Sonraki yaşamı özetle şöyle: Üç yıl İstanbul'da, Konya'da , on yıl Mısır'da kalmış. Sonra yine köyüne dönmüş evlenmiş. İki oğlu olmuş. Ama Dertli, birazda ozanlığının verdiği dürtülerle olsa gerek, alıştığı başı boş gezginciliğinin dürtüsüyle yine yollara düşmüş. Orta Anadolu'da dolaşmış. 1826'da İstanbul'a gitmiş, kısa süreli birkaç memurluk yapmış, sonra da Ankara'ya gitmiş, orada ölmüş.
Dertli'nin ilk takma adı "Lütfi"dir. Genellikle, kullandığı "Dertli" takma adının yaşamının güçlüklerinden geldiği söylenir, ama bir başka söylenti de bir sevi yüzünden kendisini usturayla öldürmeye kalkıştığı için "Dertli" adını aldığı yolundadır. Dertli hem aruz, hem hece ölçülerini kullanmıştır. Divanı vardır. Ancak, asıl ününü, ozanlık değerini hece ölçüleriyle yazdığı şiirlerinde göstermiştir.

AŞIK VEYSEL

Aşık Veysel Şatıroğlu, Sivas’ın Şarkışla ilçesinde dünyaya gelmiştir. Annesi adı Gülizar Hanım ve babası Ahmet isminde çiftçilik mesleğine sahip bir aileye sahipti. Veysel’in yedi yaşında çiçek hastalığına kapılması sonucunda gözlerini kaybetmesi, yaşama gözleri kapalı bir şekilde devam etmesine neden olmuştur. Böylesi üzücü bir durumun ardından babası Aşık Veysel için bir bağlama alır ve oyalanmasını sağlar. Bağlamaya farklı türküleri çalarak öğrenmeye başlamıştır. Onun asıl bağlama hikayesi, 1930 senesinde gerçekleşen ve Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey’in düzenledikleri şairler toplantısına katılması ile başlamıştır. İki önemli ismin Veysel’e destek vermeleri sonucunda çeşitli şehirleri dolaşarak bağlama çalmaya devam etmiştir.

1970 senelerinde Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok ve Esin Afşar gibi önemli müzisyenlerin desteğini de alan Veysel’in artık kendine özgü çalma deyişleri yaygınlaşmıştır. Müzisyenler, deyişlerini düzenleyerek halka yaymıştır. O sıralarda Aşık Veysel’in çocukları büyümüş ve oğlu Bahri, babasının hayatını kaleme almıştır. Onun yazdıkları da Veysel’e dair bilgi kaynaklarını artırmıştır. 

Ölümü ise 1973 yılında yakalandığı akciğer kanseri neticesinde gerçekleşmiştir. Aşık veysel vefat ettikten sonra kıymetli eserleri tek bir kitapta toplanmıştır.
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.