Notes

1 Nisan 2015 Çarşamba
Değişiklik yapıp ÜÇ YAZI birden köşeye sığdırmaya çalışınca bizim Hüseyin çok mutlu oldu! Attığı mesajda “Abi mümkünse bunu devamlı yap!” diye ricada bulundu! Aralıksız yapabilir miyim bilmiyorum! Ama bugün de dostlarımızı kırmamak adına BİRKAÇ NOT düşelim…
Çünkü belli ki DÜĞMEYE basıldı! Ve ülke kritik günlere gebe! Ne olacak göreceğiz! Ama ciddi bir saldırı ile karşı karşıyayız!
Dün Lufthansa’nın alt kuruluşu olan Germanwings uçağının pilotuna yüklenen suçları tek tek sıraladım! Almanlar gibi ciddi bir devlette psikolojik rahatsızlığı olan birinin altına Airbus 320 verilmezdi! Buradan hareketle LUFTHANSA’nın zarar görmesini engellemek istediklerini hatırlattım! Oyun büyüktü! Hiç yazılmadığı kadar! Çünkü DAĞA çakılan pilot değil Lufthansa’ydı! Ve bunun yayılması önleniyordu!
Ayrıca dün ülkede en çok malum kişinin MASON olup olmadığı konuşuldu! Çok değişik bir tartışmaydı! Osmanlı’nın yıkımında rol alan mason Şeyhülislamlar, sadrazamlar, paşalar ve bankerlerin ardından 100 yıl sonra aynı oyuna mı gelinmişti? Bilmiyorum! İsmi geçen kişinin de mason olup olmadığı hakkında hiçbir bilgim yok! Ama ortada belgeler var! Bir de açıklama yapması gereken MASON LOCASI!
Biz bunları tartışırken ilk NOT’umu karanlıkta aldım!
İstanbul, Ankara, Bursa, Rize, Manisa, Kayseri, Balıkesir, Konya, Aydın, Adana, Bitlis, Çanakkale, Hatay, Denizli, Eskişehir ve Kocaeli'de elektrikler kesildi! Otoyollar, trafik, metro, havalimanları, fabrikalar, hastaneler, okullar yani her yerde büyük sıkıntı meydana geldi! Sanki bir el düğmeye bastı ve ülkede hayat durdu! Hürriyet gibi mecralar da bunu iyice abarttı! Rolü buydu!
Acaba bu elin ortaya atılan MASON haberleriyle bir ilgisi var mıydı? Ya da kim ne masaj vermek istiyordu?
Öncelikle BAŞKANLIK, Kürtlerle buluşma rotası bütün AVRUPA’yı rahatsız ediyordu! İngilizler, Fransızlar ve Almanlar bu işten çok rahatsızdı! Paris’te öldürülen 3 PKK’lı kadının arkasında Fransız gizli servisinin de katkısının olduğu bir gerçekti! Ama Kürt meselesi ve Mason olayındaki rahatsızlık Londra ve Berlin’de TAVAN yapmıştı! Eğer o yayınlanan belge doğruysa Türk devleti MASONLARA savaş açtı demekti! Çünkü devleti ele geçirmeye çalışanlar kendi adamlarıydı! Yani “DARBE MASONLARDAN GELİYOR!” anlamı çıkacaktı! Zaten herkesin bildiği bir SIR olarak MASONLAR dünyada KRALİÇE’nin korumasındaydı! Yasayla… 1700’lerden sonra bu zaten ilan edilmiş bir koruma kalkanıydı! Ve bilmediğimiz, girmediğimiz, anlamadığımız bir dünya şimdi üzerimize mi geliyordu! Ve AVRUPA BİRLİĞİ saldırı kararı aldığında içeride bu kadar ADAMI nasıl buluyorlardı! Sanki gizli bir ordu üzerimize çullanıyordu! Karanlıkta kalıyor çaresizce izliyorduk! Ya savaşta olsaydık! Hiç uçak kaldıramayacak mıydık! Türkiye’nin KÜRESEL ve BÖLGESEL güç olmak için attığı adımlar bunları delirtti! Elektrik işi AVRUPA GİZLİ SERVİSLERİNİN İŞİYDİ! Havada başlayan kavga şimdi sigortayı attırdı! Saldırı daha yeni başladı! Gelecekler! Sonuç alamasalar da gelecekler ve ortalığı karıştıracaklardı! Elektrikler saat 10:36’da kesildi!
İKİNCİ NOT birincinin devamıydı…
Biz KARANLIK oyunu tartışırken, cevap aramaya çalışırken bu kez ilginç bir gelişme ÇAĞLAYAN’dan geldi! Adliye Sarayı’na giren eli silahlı kişiler SAVCININ odasını basıp rehin aldı… Saat tam 12:36’da… Galiba savcı Berkin Elvan dosyasıyla ilgileniyordu! İstanbul’da ortalığı karıştırmak isteyenler “Hadi” dediğinde ortaya çıkanlar şimdi ADLİYE’de silahları çekmişti! Savcının ağzını bantla kapatan saldırganlar silahı savcının başına dayamışlardı! Ve isteklerimiz yerine gelmezse saat 15:36’da tetiği çekeriz diyordu! Alman gizli servisinin etkisinin çok fazla olduğu semtten gelen gençler ilk kez silaha sarılmıştı! Belli ki emir dışarıdandı!
ÜÇÜNCÜ NOT ise ilk ikisinin işaretiydi!
Almanya’da 8’i Türk biri Yunanlı olmak üzere 9 kişiyi öldüren AŞIRI SAĞCI NASYONEL SOSYALİST YER ALTI ÖRGÜTÜ yani NSU’nun davasında görgü tanığı olan MELİSA M. adlı kadın evinde ölü bulundu! Karlsruhe’deki evinde akciğer embolisi nedeniyle öldüğü söylenen 20 yaşındaki Melisa ile birlikte bu davada tanık olarak gösterilen ÜÇÜNCÜ KİŞİ de ortadan kaldırılmış oldu! Yani bir güç “8 TÜRK’ün hesabını sormaya kalkmayın! Kimseye verilecek bir cevabımız yok!” diyordu… Meydan okuyor ve bu meydan okumasını da Almanya’dan başlatıp Türkiye sınırları içine taşıyordu!
Peki meydan okuyan sadece Almanlar mıydı?
Elbete değil!
Şimdi geldik DÖRDÜNCÜ NOT’a… Bence bu daha da önemli…
Çünkü KİMSE üzerinde durmadı, durmazdı da! Ama verilen MESAJ çok ama çok önemliydi! Kısa bir haber bile olamayan DEV bir mesajdı! İngilizler böyle çalışırdı! Tabii görene…
Avustralya'da geçtiğimiz Kasım ayında G-20 Zirvesi düzenlendi! Toplantıya Başbakan Ahmet Davutoğlu da katıldı! Ancak aylar sonra GUARDIAN gazetesi ilginç bir haberi ÖZEL klişesiyle yayınladı! Haberde toplantıya katılan 31 liderin pasaport numaraları ile diğer kişisel bilgilerinin yanlışlıkla üçüncü kişilere gönderildiği yazıyordu! Avustralya Göçmenlik Dairesi'nin bir görevlisi (gerçekten görevlidir! Ajan yani!) söz konusu bilgileri Asya Futbol Kupası organizatörlerine gönderdi! Alan da belli ki görevliydi!!!
Bu tür haberler asla ve kat’a boşuna yapılmazdı! Avustralya bildiğiniz gibi KRALİÇE’nin toprağıydı! Genel VALİ PETER COSGROVE ona bağlıydı! İstihbarat da öyle… Koca devlet görünümündeki Avustralya aslında Londra’dan yönetilirdi! Ve buradan yönetilen ülke özel bilgileri DIŞARI SIZDIRIYORDU! Aslında bu gizli bir işlemdi! Ancak LONDRA bunun bilinmesini istediği için MANŞET oldu! Mesaj manşetten Ankara’ya geliyordu! Bu güç Başbakan Davutoğlu’nu aklı sıra tehdit ediyordu! Yapabilecekleri hiçbir şey yoktu! Ama mangalda kül bırakmamak adına “SİZİ YAKINDAN İZLİYORUZ SAYIN BAŞBAKAN! DİKKATLİ OLUN” mesajı veriyordu! “Her şeyi biliyoruz!” algısı meydana getirip Davutoğlu’nu geri adım attırmak istiyorlardı! Yolundan döndürmek amacı taşıyorlardı! Ancak Türkiye bir manşetle durmazdı bunu bilmiyorlardı!
Nereden nereye değil mi! Olaylara böyle bakmazsak işimiz çok zor! Ne ülkemizi ne liderlerimizi ne de geleceğimizi koruyabiliriz!
Ha bu arada NOT düşmeye iyice ısındım! Bakarsınız böyle devam ederiz! Çünkü bugün yazamadığım en az üç-dört güzel NOT’um daha vardı!
Hep NOT bekleyecek değiliz ya biraz da biz verelim…
NOT 1: Acaba saat üzerinden yani 10:36, 12:36 ve 15:36 gibi dilimlerle bize 36 üzerinden ne mesaj verilmek isteniyordu! DÜŞÜNELİM!
NOT 2 : Almanya konu TÜRKLER olduğu zaman orada SAĞ’cıları burada ise SOL’cuları kullanıyor! Haksız mıyım?