Notes

Kadere inanır mısınız? Peki ya tesadüfe? Bunlara inanmıyorsanız, gördüklerinize inanır mısınız? Hiç bir yıldıza bakıp geceleri nasıl ve neden bu kadar parlak göründüğünü düşündünüz mü? Sizce bu yıldız neden Güneş'in ondan daha parlak yanmasına izin veriyor dersiniz? Ben de daha emin değilim fakat en azından korktuğu için olmadığından eminim. Acaba o da bizler gibi hayattan önemli bir ders mi çıkarmış dersiniz?
Daha baştan sorularla kafanızı mı karıştırdım? Üzgünüm... Eğer izin verirseniz önce kendimi tanıtmakla başlayayım.
Adım Clara. 16 yaşındayım. Ailemle beraber ___'de dört katlı küçük bir apartmanda yaşıyorum. Dışarıdan bakanlara göre fazla dikkat çekmeyen ve göze batmayan bir kızım. Aslında aklımdan kimsenin tahmin edemeyeceği kadar çok şey geçiyor. Bazen ben de garip olduğumu düşünmüyor değilim, hatta kabullendim bile. Ne zaman birine gerçekten düşüncelerimi anlatsam anlıyorum deyip geçiyorlar. Empati denilen şey ise bence tamamen kurmaca. Birini gerçekten anlamayı deneseniz bile sadece çok küçük bir kısmını anlayabilirsiniz. Ben de aslına bakarsanız tam olarak aynısını yapacağım. Sizlere olabildiğince 16 senedir nelere dikkat ettiğimi ve bunlardan ne gibi sonuçlar çıkardığımı anlatmak istiyorum. Tabii ne kadar anladığınız tamamen size kalmış. (İsterseniz hemen başlayalım.)(?)

BÖLÜM 1: - Düşünce Farklılıkları -

"Anlamak" kavramından söz etmişken neden biz insanların birbirini anlayamadığından konuşarak başlayalım. Dünya'nın herkese eşit davranmadığı bilinen bir gerçek ama acaba bu bizim empati yeteneğimizi köreltir mi? Artık çevremizde öyle insanlar görüyoruz ki bazıları engellileri kendilerinden aşağı görüp bazıları ise fakir ve zengin denilen gruplandırmalar oluşturuyorlar. Tanıdığınız herhangi birine neden böyle peki diye sorarsanız büyük bir ihtimalle insanların onlarla yeteri kadar empati kuramadığını söylerler. Benim demek istediğim ise bunun da arkasındaki nedeni düşünmemizin değişmek için inanılmaz derecede gerekli olduğudur. Şimdiki demeyle bir fakir ve bir zengin çocuğu ele alarak başlayalım ve ihtimalleri sıralayalım. Neden fakir diye adlandırdığımız çocuk ileride de aynı durumda kalır? Ya durum böyle olduğu için en baştan hayattan ümidini kesmiştir ya da çalışmak için hayat ona yeterli imkanı sunmamıştır mı diyeceğiz? Şimdi bunu biraz daha açmak istiyorum. Ya o çocuk çalışmaya imkanı olup da gelişen bu dünya için artık yeterli olamazsa? Bir başka nedeni de ümidini kestiği durumda ona yardım edecek biri olmaması bile olabilir. Belki de biri ona destek verebilseydi işler çok olmasa da biraz daha farklı olabilirdi. Yanlış anlamayın maddi değil tamamen manevi destekten bahsediyorum. Bu değişim durumu ise tamamen verilen duygusal desteğin çocukta bıraktığı etkiyle oranlıdır. Bir diğer yandan zengin denilen çocuğu ele alalım. Fakirleri küçümseyenlerin olduğu gruptan bahsediyorum, evet. Herkes aynısı yapacaktır diye bir şey demiyorum elbet lakin zenginler, küçümseyen ve küçümsemeyen taraf diye niçin ayrılmıştır? Eğer bana sorarsanız bu durum büyük oranda ailenin çocukta bıraktığı izlenimle ilgilidir. Ebeveynleri de sınıf ayrımı yapıyorsa çocuk bunu böyle öğrenir ve bencilleşmeye başlar e zaten şimdiki dünya buna çok müsait. Tek parametre ebeveynleri değilir tabii ki. Çevrenin etkisi, arkadaş ortamı, doğruyu ve yanlışı ayırt etmeye yarayan vicdanı ve aklı da bu duruma etkilidir. Sadece küçükken en temel faktör aile olduğu için bu çocuğun düşünce yapısını ailesi oluşturur. Ancak ebeveynleri bu bahsettiğimiz sınıf ayrımını yapmıyorsa çocuk kendisinden daha da kötü durumda olanları anlamaya çalışır. Anlamaya çalışır derken empatiden mi bahsediyorum? Sanırım öyle. Demek ki en başta sorduğum soruya artık bir cevabımız var. Empatinin derecesi de önemlidir. Tamamen anlamasa da manevi desteği karşı tarafa biraz olsun sağlayabilir. Empati kısmını artık bir kenara bırakıp insanların farklı düşünce sahibi olmalarından bahsetmek istiyorum. Tekrardan iki örnek ele alalım. Biri güneşli havaları sevsin, diğeri ise yağmurlu. Güneşli havaları seven diğerinin neden yağmurlu havaları sevdiğini anlar mı? Tabii ki de anlamaz çünkü o güneşli havaları yağmurlu havalara tercih etmiştir bile. Yağmurlu havayı seven için de aynısı geçerlidir. Peki onları kim anlar? Onu da aynı düşünceyi paylaşan başka biri anlar. Lakin bir kişiyle farklı düşüncelere sahibiz diye iletişimi kesmek sizce mantıklı mıdır? Evet mantıklıdır ama doğru değildir. İki taraf da birbirine sevdikleri şeyleri neden sevdiklerini açıklarsa bu diğer tarafın olaylara bakış açısını genişletir ve hayatta farklı alanlarda onlara daha çok seçenek sunar. Biri güneşli havayı hala en fazla sevmeye devam etsin ama yağmurda dans etmenin de tadını çıkarabilsin istiyorum. Farklılıklarımızdan söz etmişken bazılarının mutlaka sizin fikirlerinizi eleştirip kabul etmediği olmuştur. Örneğin ben rap müzik türünün hep gereksiz ve saçma olduğunu düşünmüşümdür çünkü içindeki argo kelimelerin gereğinden fazla abartıldığını ve bu müzik türünün güzel denilebilecek bir tarafı olmadığını düşündüm. Aslında biraz daha olaya derinlemesine baktığımda her şeyden güzel bir durum çıkarılabileceğini fark ettim. Kelimeler iyi olmasa da o melodiyi dinlemek bile kötümsememeye yeterdi. Önemli olan her şeyden bir anlam çıkarmaya çalışmaktı. Peki neden farklı düşüncelere sahibiz? Öncelikle bilinen çevrenin etkisi vs. temel şeyleri geçelim. Çünkü durumun ve mantığın aynı olduğu fakat insanların yine de farklı düşünüceği durumlar mutlaka olacaktır. Ben asıl farklılığı olaydan çıkarımlarımıza dayandırıyorum. Örneklendirecek olursak iki kişinin bir restoranda yemek yemek için beklediğini düşünelim. Siparişleri vermişler ama yarım saatten fazla bir süre geçmiş ve yemek hala gelmemiş. İçlerinden biri sürekli yemek ne zaman gelecek diye garsona sorup duruyor. Bu durumda o kişinin kötü bir niyeti yoktur fakat sadece çok aç olabilir. Diğer kişi ise garsonun herkese yetişmeye çalıştığını görüyor ve ben de rahatsızlık vermeyeyim diye sessizce bekliyor. Bu sırada 1. durumdaki kişi 2. durumdaki kişiye ben zaten çok sordum daha soramam biraz da sen sor derse ama o kişi sormak istememektedir. Peki o aç değil midir? Tabii ki o da açtır. Belki de garsonu meşgul ettikçe bizim yemeğimiz daha da gecikecektir diye düşünüyordur. Yani aynı durumda iki kişi aynı sebeplere sahipken farklı şeyler düşünmektedirler. İşte bu bizim olaylara bakış açımızla ilgilidir. Acaba olaylara bakış açımızı etkileyen faktörler nelerdir?





























BÖLÜM 2: -Farkına Varmak-







sorgulamak, düşünceleri kendine saklamak?, bildiğini sananlar ve bilip de susanlar olarak ayırmak istemem ama vs. (3. grup-bilmeyip susanlar ve bilmeyi deneyenler), mantıklı olan doğru olan mıdır? başkaları için bir şey yapmak ve kendin için bir şey yapmak, birinin yapabildiği her konuda başkasına oranla üstün olmaya çalışması?, kendini sevmek-


Bölüm başlıkları:
1- Düşünce Farklılıkları
eleştirmek ve eleştirilmek, rap ve klasik müzik örneği (önemli olan onun anlamını anlamak)
2- Farkına Varmak
sorgulamak, düşünceleri kendine saklamak?, bildiğini sananlar ve bilip de susanlar olarak ayırmak istemem ama vs. (3. grup-bilmeyip susanlar ve bilmeyi deneyenler), mantıklı olan doğru olan mıdır? başkaları için bir şey yapmak ve kendin için bir şey yapmak, birinin yapabildiği her konuda başkasına oranla üstün olmaya çalışması?, kendini sevmek-
3- Hayatın Anlamı
-kendini sevmek, başkasını kendinden daha çok önemsemek doğru olan mıdır? verdiğin değerin karşılığını almak? yeteri kadar acı çektiğinde kendinle barışırsın, ölüm korkusu?, para kazanmak için yapılanlar (mesela gazetecilerin ünlülerin özel hayatına girmesi vs.)
4- Hisler
aklının mı yoksa kalbinin mi sesini dinlemelisin? pozitif ve negatif enerji, evren bize ne demek istiyor?, inanmak, insanların birbirine inanması?
5- Hayal Gücü ve Gerçekler (Akıl Gücü ve Dünya?) (Akıl ve Dünya) (İnsan Beyni ve Dünya)

6- Kendini Geliştirmek
by yüzden en doğru cümle : hatalarımızdan ders çıkarmak, mükemmeli yakalamak, bir şeyi tek tek mi mükemmelleştirmek yoksa her şeyden azar azar mı ilerlemek? backup plan yapmak, bu dünyada mükemmel olmak artık bize yetmiyor, karanlıktan çıkmanın yolları (çıkmadan rahatça hayatta kalmayı öğrenmek daha mı iyi?), üşengeçlik
7- Yoksa ben de mi anlamamışım?
8- Kader ve Tesadüf?
---yağmurlu havalar, güneşli havalar, en doğru cümle: hatalarımızdan ders çıkarmak, mükemmeli yakalamak, bir şeyi tek tek mi mükemmelleştirmek yoksa her şeyden azar azar mı ilerlemek? backup plan yapmak, bu dünyada mükemmel olmak artık bize yetmiyor, ölüm korkusu bölümü? karar veremememizin nedeni nedir? yeteri kadar acı çektiğinde kendinle barışırsın, verdiğin değerin karşılığını almak?, olumlu ve olumsuz düşünmek, karanlıktan çıkmanın yolları (çıkmadan rahatça hayatta kalmayı öğrenmek daha mı iyi?) aklının mı yoksa kalbinin mi sesini dinlemelisin?, insanların birbirine inanması, ----

Kitabın en başında sorduğum soruyu hatırlarsanız artık cevabımı vermek istiyorum. Yani aslında birden fazla yıldız vardır. Bazıları sadece büyüyüp günün birinde Güneş olmak ister, bazıları ise Güneş'in aydınlıkta parlamasına izin verip sadece gecenin o sessiz karanlığında saklanmak ister.-