Notes

Eğer okumak istersen bu parçayı paylaşacağım seninle dinlerken okumanı isterim..
https://www.youtube.com/watch?v=HkDTqql4pZs&index=1&list=RDHCYeB0EeMjiqE

Ben bunları konuşmak için her şeyi tek dostum ufuğa kafam çakırken anlattığım gibi tüm gerçekliğiyle sana anlatmak istiyordum.
Yüz yüze tüm benliğimi, hisslerimi ortaya koyarak amma ve lakin sen istanbula gideceğini söyledin ve hiç gitmedin sanırım bana da dönmedin zaten.
Beni neden eklediğini de bilmiyorum, bak hayatım çok güzel gidiyor Mert sen ne durumdasın demek için mi?
Yoksa Mert çok kötüyüm tanıdığım her yeni insanın senin gibi sonu hüsranla bitiyor demek için mi?
Sanırım bunun cevabı bende yok,sadece tahminler var o cevabı kendine bulmalısın.
Neyse okumak istersin, istemezsin senin kararın olacaktır bu.
Ben sadece anlatmak istiyorum, uzun süredir içim de yaşadıklarımı Ufuktan başka hiç kimseyle paylaşamadığım duygularımı seninle paylaşmalıyım diye düşündüm.
Hatırlıyor musun? Selin neden benimle hiç görüşmek istemedin, dış görünüşüm mü kötü diye bir konu açtığım da bana cevabın;
benimle görüşmek istememenin tek sebebi güzel olmayacağını düşünmemdi. (Sana göre,çirkindin.)
Lakin benim aklımda ki ise her kafamı yastığa koyduğumda güzel yüzüne saatlerce bakabilir miyim düşüncesiydi.
Ehh olgunlaşmadan olurdu öyle düşüncelerim acaba kaç saat gözümü kırpmadan bakabilirim diye, çocukluk işte :)
Neyse o zamanlar her şey güzeldi tabii ki. Her gün seninle yaşayacağımız günlerin hayalini kurmak gerçekten mükemmeldi.
Yayladaydım kusursuz bir ambiyansı olur Çamlıyaylanın.
Onlarca farklı sesler, uğultular, ağustos böcekleri, çam ağaçlarının rüzgarla dansı, sislerin evimin çevresinde dolaşması gibi.
Bu ambiyansı hissederken aklım da bir tek sen vardın gerçekten güzel günlerdi.
Adanaya geldiğim de gerçekten dağıttım. Senin çok tersine gittim, arkadaşlarına, giyimine, yaşamına, her şeyine karışmaya başladım.
Aslında o zamanlar biraz arkadaş ortamım da benim sevgilim açık giynmiyor, erkekle konuşmuyor havaları vardı.
Uzun bir süre sonra, anılarımızı anımsarken kavramaya başladım gerçekleri..
Seni gerçekten çok boğduğumu, özgürlüğünü kısıtladığımı ve aşk'a çok ters şeyler yaptığımı.
Seni ilk kaybettiğim de ergenlik dönemi olsa gerek kendime çok zarar vermiştim, çok korkmuştum hayallerimin kadının beni bırakması..
Ne bileyim her gece düşlediğin insanın seni bırakması insana biraz zor geliyor.
Geçmişimizden çok bahsetmeyeceğim, çok hatalarım oldu ve bunlardan bahsetmek beni kahrediyor.
Biraz empati kurarak senin geçmişinden bizden bahsedeceğim.
Sanırım sen de bana aşıktın veya bana karşı hisslerin vardı.
Bunu söylüyorum çünkü eğer bana aşık olmasan veya hisslerin olmasa, uzun bir süre sana çok kötü davranmama rağmen benim hayatım da kalmazdın.
Tabii ki sigara, uyuşturucu kullanmamdan çok rahatsızdın ve bunu sürekli dile getiriyordun.
Benim senin için bir şeyler başarmamı istiyordun sigarayı bırakmam gibi, uyuşturucu kullanmam gibi.
Sen benim tüm isteklerimi yerine getiriyordun ve benim de senin için bir şeyler yapmam gerektiğini düşünüyordun.
Ben yapmadım ve şimdi çok uzun süredir canımı yakan, her gece uyurken bana eşlik eder Cem adrianı dinlerken beni param parça eden bir konu açacağım.
Çoban oğlu ticaret meslek lisesi, benim ikinci okulum.
Bu okula başladığım da rap dinlediğim için okulun bahçesinde 1 hafta içerisin de bana 3-4 çıkma teklifi geldi ve hayatım da sen olduğun için
lanet olsun hepsiyle dalga geçtim ve kalplerini kırdım. Birisine boyu kısa diye birisine arkadaşını gönderdi kendi cesareti yokmuymuş diye..
Keşke kırıcı olmadan sadece üç kelime "kalbim başkasına ait" diye bilseydim.
Neyse okuldan 2. haftamdı sanırım. Yine arkadaşlarıma biraz alkol biraz sigara takılmıştık saat 8'di sanırım eve geldiğimde.
Yalnız çok yorgundum ve gerçekten başım çatlıyordu alkolden. Facebook'a sana mesaj atmak için girdiğim de yaklaşık 4-5 mesaj vardı.
ve bir mesaj AY ŞE diye profil fotoğrafi bile olmayan bir hesaptan; "Mert aşkım bugün çok güzeldi yarın okulda görüşürüz hesabımı kapatıyorum."
Bu mesajı gördüğüm de ilk tepkim ne oluyor lan?! olmuştu.
Daha sonra senin mesajlarına geçtiğim de daha beni dinlemeden her şey bitirdiğini görmüştüm.
İnanır mısın baş ağrım sinirimden geçti sanki, çıldırdım.
Aradan 1 hafta geçmiş olması lazım bana bir mesaj geldi, ben Burak işte selini seviyorum sizi ayırdım falan da filan da
o mesajı gördüğüm de çok daha fazla sinirlenmiştim. Neler döndüğünü inan hiç anlamamıştım.
Bir gün AY ŞE yine hesabını açtı çok uzun süre sonra, tam hatırlamıyorum ama sanırım küfür falan etmiştim cevap gelmemişti.
Neyse 2-3 gün sonra ben de yeni tanıştığım bilgisayar hakkında çok fazla tecrübesi olan bir insan vasıtasıyla AY ŞE isimli hesabın
ip'sini tespit edip edemeyeceğini sordum. Çok kolay iş, balık falan dedi bekledim bir süre bana değişik bir programdan aldığı görüntü yolladı.
O hesabın ip adresi adana seyhan mavi bulvar falan mahallesi çıkmıştı. İlk önce tepki falan göstermedim hiçbir şey yokmuş gibi anladım kanka sağol falan.
Bir gün kafamı yastığa koyduğum da jeton düştü mavi bulvarda oturduğunu hatırladım.
İşte bu olay bir süre seni unutmak için bana bahane oldu lakin yine başaramadım.
Suçu senin üzerine attım kuzenime, dostlarıma çok hayırlı bir haber veriyormuş gibi işte Selin yapmış gibisinden kendimi kandırmaya devam ettim.
Ne kadar çok kendimi Selin yapmış, beni sevmiyormuş sevse zaten görürdüm onu bir kere gibi teselli edip unutmaya çalışsam da olmadı..
Seninle çok güzel anılarımız da var çok kötüde.
Anılarımız sarılmadan, kokunu hissetmeden, gülüşünden öpmedende olsa ben bu anıları ruhumun derinliklerin de hep hissediyorum.
Kokunu hiç çekemedim nefesime,
O saf duygularımla bakamadım hiç gözlerine,
Kaburgalarını hiç kıracak kadar özlemle sarılmadım,
Öpemedim hiç, tutamadım ellerinden, tenini hissetmedim tenimde
Kahkahaları seninle atamadım hiç, okuyamadık ya bir tane bile kitabı birlikte, tartışamadık konusunu..
ama bu saydıklarımı senden önce bir çok kadın da yaşadım küçükken. Kitap hariç :)
Senden sonrası? senden sonrası hiçbir kızla görüşemedim yüz yüze..
Eskiden nerdeyse şu popülerlik olaylarının olduğu zamanlarda
13-14 yaşında her gün farklı bir kızla görüşen Mert sen hayatıma girdiğinden beri hiçbir kızın elini tutmadı, öpmedi, sarılmadı, hatta buluşmadı.
Neden yapamadım biliyor musun?
Çünkü sana sarılmadan başka bir kadına sarılmak beni öldürür.
Senin elini daha hissetmemişken ellerim de başka bir kadının elleri bana bir erkek elinden farksız..
Kokunu nefesimde tutmamışken, başka bir kadının kokusu nasıl nefesime karışabilir?
Nasıl üstümde ki bir kıfayetim de o yabancı kokusu kalabilir?
Bunu kendime yaparım da, sana yapamam.
Senin hayatına mutlaka başka insanlar girmiştir ama biliyorsun seninle ben farklıyız.
Sen belki de unutmak için farklı erkekleri seçtin, bense unutmamak için hayatıma giren her kadını uzaklaştırdım.
Senden sonra tanıştığım tüm kadınlar, bir süre sonra benimle görüşmek istediğin de her zaman senin gibi bahane buldum.
Ve bir gün bana aşık olduğunu söylediklerinde hepsini kırmadan hayatımdan uzaklaştırmaya çalıştım.
Sanırım beni ruhsuz,kalpsiz,duygusuz bir insan olarak gördüler ve bunu yüzüme vurdular.
Acaba şuan bu halimi görseler tepkileri ne olurdu çok merak ettim.
Sabah olacak nerdeyse ruhsuz,duygusuz,kalpsiz diye tanıdıkları insan ağlamaktan yazamıyor.
Ve ben anlamıyorum ben o kadınlara dostum dedikce onlar bana aşkım dedi, seni benden uzaklaştırmaya çalıştıkları için hepsinden nefret ediyorum.
Şu 303 japon yapıştırıcıları var ya onun gibi yanlışlıkla damlattım seni kalbime
o kadar kuvvetli yapmıştın ki ne zaman bir kesici alet geçse elime köreriyor.
Kesip atamıyorum seni oradan, çünkü o kesilen boşluğu hiçbir şeyin doldurmayacağını biliyorum.
Benim için ölüm gibisin. Ne dokunabiliyorum, ne görebiliyorum, ne konuşabiliyorum sadece hissediyorum.
Ölümün de öyle olduğunu söylemişti rahmetli babam..
Ölmeden önce boynuna sarılıp babacığım teşekkür aldım karnemde zayıf yok dediğimde, küçük bir tebessüm etmişti.
Gözlerine baktığım da anlayabiliyordum ölümü hissettiğini, ona nefes kadar yakındı.
Sen de bana o kadar yakınsın, ama uzağımdasın.
Hayatta annem ve anneannemden başka değer verebileceğim hiç kimse yok.
Anneannem zaten kanser, her şey çok kötü gidiyor şu sıralar onun için.
Yanında olmaya çalışıyorum, sarılıyorum sadece teselli edebiliyorum.
Kafasını omzuma yasladığın da hissedebiliyorum onu ne kadar özleyebileceğimi, yokluğunu ne kadar hissedebileceğimi.
Annem.. sanırım en büyük korkum ailemi kaybetmek, eğer bu kaybı yaşarsam ne yapabileceğim hakkında en ufak bir fikrim yok.
Ölümün olduğu yerde mutlaka başka ölümlerde olur sanırım benim sonum da bu şekilde olacak, sadece ecelim gelmeden ölmekten korkuyorum.
Çünkü bunu kendime yapmak, tanrıya ihanet etmek gibi olur.
Ben bunları seninle paylaşıyorum çünkü benim hayatım da büyük bir parçasın ben senin hayatın da sadece geçmişe ait bir toz olsam dahi bilmeye hakkın var diye düşünüyorum.
Senin de şu yaşadıklarımın benzerini başka insan da yaşadığını biliyorum, öyle tahmin ediyorum.
Belki görüşebilseydik bunların daha fazlasını paylaşabilirdim lakin görüşmek istemiyeceğin için okuyacak mısın onu da bilmiyorum.
Ben sadece uzun süredir hissetiklerimi yazdım, seninle iki tane parçamı da paylaşacağım.
Hiç beceremiyorum duygusal parça okumayı ama yapmam gerektiğini düşündüm çünkü rap insanların hayatını,sorunlarını anlatan bir sanat dalıdır.
Ben de elimden geldiğince seni anlattım, becerebildiğim kadarıyla.
Şu an son sigaralarımı yakıyorum, belki de sigaramın dumanıyla seni de son kez çekiyorum içime..
Bugün bu yazıyı tamamladıktan sonra sigarayı da tamamen hayatımdan çıkartacağım.
Seni hayatımdan değilde kalbimden çıkartabilecek miyim? bunun cevabını gerçekten veremeyeceğim.
İki tane sigaram kaldı ama ben devam edebilecek miyim bilmiyorum şuan da 10 dakika geçti kendimi şizofren gibi hissediyorum.
"Cem Adrian - Sana Bunları Hiç Bilmediğin Bir Yerden Yazıyorum" 1 saatir sadece bu çalıyor playlistimde.
Belki bunlar sana saçma ve boş bir konuşma olarak gelir belki de hissettiklerimi hissedersin.
Daha fazla anlatmak istemiyorum çünkü okuyacağından bile emin değilim, sadece bunları bilmen yeterli sanırım gerisini içimde yaşamalıyım.
Neyse saat sabahın beşine geliyor, uyumalıyım yarın dostum antalyaya gitmeden onu yolcu etmeliyim..
Elveda,hoşçakal ile bitirmeyeceğim yazımı çünkü sadece satırlarda kalıyor, içimde hiç bitmiyorsun..

http://picosong.com/Vz5L/
http://picosong.com/Vz5v/