Notes

Bize kendinizden bahsedin. *
İş, okul, hobileriniz vs.

Ben bu bölümde geçmişten başlayıp günümüze doğru kendi hayatımı -hayatımın yollarını nelerin şekillendirdiğini- anlatacağım. TFM serüvenim 7-8 yaşlarımdayken en yakın arkadaşımın abileri sayesinde 2010 yılının sonlarına doğru başladı ve tüplü bilgisayarımızın evden gidişiyle 2012 yılının sonlarına kadar devam etti. 2012 yılından sonra hayatıma her normal çocuk gibi 2 sene daha devam ettim. 11-12 yaşlarımda annemin isteği üzerine İstanbul Teknik Üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği okuyan kuzenimden İngilizce dersleri almaya başlamamla ve eve yeni bilgisayarımızın alınmasıyla hayatımın büyük dönüm noktasına hiç farkında olmadan girmiştim. Kendi merakımla yazılım, kodlama gibi kavramları araştırıp, videolar izledim. Kendi çapımda bir şeyler yazmaya çalışıyordum. Hiçbir şey yazamıyor, anlamıyordum aslında, izlediğim videolardaki insanlar ne yapıyorsa aynısını yapmaya çalışıyordum ve kuzenime gösterip ben bunları yapabiliyorum diyordum. Bunları dememle benim İngilizce derslerim artık Yazılım dersine dönüşmüştü. Bu dersler 2-3 ay devam ettikten sonra kuzenimin İstanbul'a dönmesiyle sonlandı. Kuzenimden sonra hevesim bitmedi ve sürekli elimden geldiği kadarıyla kendimi geliştirmeye çalıştım, 2015-2016 yıllarında kendi çapımda projeler yaptım ve ufak tefek projelerde yer aldım. Bunlar olurken derslerimi hiçbir zaman ihmal etmezdim. -edemezdim- Yazılım, oyunlar ve diğerleri hep ikinci plandaydı. Anne ve babamın öğretmen oluşu ve aşırı derecede yaptıkları baskı yüzünden çocukluğumu fazla yaşayamadım. Eğer belirli süre ders çalışmazsam bilgisayar açılamaz, dışarı çıkılamaz ya da başka bir şey yapılamazdı. Bende derslerimden sonra kalan boş vakitlerimde genelde bilgisayar başına geçerdim. Dışarı çıkmayı pek tercih etmezdim asosyal bir çocuktum diyebilirim. 8. sınıfta TEOG sınavımın olması nedeniyle evdeki bilgisayarımız zamanımı çalıyor diye kaldırıldı. 8. sınıfım ders çalışmakla geçti. (2016-2017) İyi bir puan yapıp Burslu Özel bir Fen Lisesini kazandım ve hayatımın ikinci büyük dönüm noktasına geldim. Artık içimde biriktirdiklerim ve ergenliğe girişiminde etkisiyle "isyanlarım" başlamıştı. 8. sınıfımın yazında ilklerimi yapmaya başlamıştım. İlk defa telefonum olmuştu. Hayatımda ilk defa arkadaşlarımla internet kafeye gitmeye başlamıştım. Diğer insanların ailelerininin benimkiler gibi olmadığını fark etmiştim. Bu yaz ailemin bana taktığı zincirleri kırmakla geçti. Canım ne isterse onu yapmaya başladım. Ailemin sözünü hiç dinlemiyordum artık. O yaz arkadaşlarımın etkisiyle LoL'e başlamıştım. LoL'ü baya sevmemle bir instagram sayfası açma kararı aldım ve açtım. Sayfayı büyütmek için elimden geleni yapıyordum ama pek büyümüyordu. O sıralarda yeni patlayan "AMV Editler" çok ilgimi çekiyordu. İnsanların nasıl, hangi program ile yaptığını araştırıp After Effects adlı bir program ile yapıldığını öğrendim ve online After Effects dersleri satın aldım. 1,5-2 aylık bir süreçte After Effects'i gerçekten iyi bir şekilde kullanmaya, güzel editler çıkartmaya başladım. Bu sırada sayfamda büyüyordu. Yaptığım editler beğeniliyordu. Sayfamın büyümesiyle (15k'ya yakın bir kitleydi) bir çok sayfanın sahibiyle tanıştım, reklam nedir, instagramdan nasıl para kazanılır, nasıl daha hızlı sayfa büyütülür? artık kafamı sürekli bunlarla yoruyordum. Tanıştığım adminlerden birisi gerçekten büyük bir sayfa yöneticisiydi. (1milyon) Bir gün bana mesaj attı. Ekiplerinde boş yer, olduğunu editlerimi beğendiklerini ve montaj sayfalarına bakabilecek maaşlı admin aradıklarını söyledi. Tabii ki çok sevinmiştim ancak hâlâ kafamda oturtamadığım şeyler vardı. Bir çok soru sordum ve çoğu şeyi oturttum. Aslında benim bakacağım(adminlik yapacağım) sayfa Çağrı Taner'in idi. Konuştuğum adminde Çağrı Taner için çalışan adminlerden birisiydi. Çağrı Taner'in 50'ye yakın 1milyondan fazla takipçisi olan mizah/montaj/haber gibi içerikli sayfaları vardı. Sistem şu şekildeydi: Çağrı Taner bu sayfaları yönetip büyütmesi için tecrübeli ve güvenilir kişiler buluyor ve sayfanın başına koyuyor karşlığında da maaş veriyordu. Benim de adminlik maceram bu teklifi kabul edip Çağrı Taner ile tanışmamla hızla devam ediyordu. Çağrı Taner'in ekibine girmek gerçekten çok büyük bir deneyimdi. Bulunduğum ekipte 70 kişi vardı çoğumuz admindik bir kaç kişi ise reklamlardan, sistemden, güvenlikten sorumlu kişilerdi. Bir bu kadarda çalışan, farklı pozisyonlarda bulunmaktaydı. Kısaca artık bir şirkette çalışıyordum. En küçük ekip üyesiydim ve herkes benden çok çok tecrübeliydi. Banada al bakacağın sayfa bu şifreside bu her gün içerik üret sayfayı büyütürsün diyip gitmediler. Öncelikle herkesin alması gereken reklam/güvenlik/hızlı kitle büyütme vs. bu tarz dersler aldım. Daha sonra sayfaya bakmaya içerik üretmeye başladım. Başlarda sayfayı benden daha tecrübeli olan başka bir admin ile yönettim sorularımı sordum, işi iyice öğrendim. Gerçekten büyük bir şirket olsada herkes birbirini abi/abla-kardeş olarak görüyordu. Bu ailede 2,5 yıl durdum. Gerçekten güzel paralar kazandım, rüyamda bile tanışamayacağım kadar ünlü insanlarla tanıştım, gün içerisinde okadar fazla insan ile iletişim kuruyordumki anlatamam, 4 sayfa yönettim. (İlk yönettiğim 600k, ikincisi 1 milyon, üçüncüsü 2 milyon ve dördüncüsü 2.6 milyon kitleye sahipti.) Bu iki yıl benim için mükemmeldi. Artık o eski asosyal çocuk değildim, kendimi net ve anlaşılır ifade etmeye başlamıştım, artık bir özgüvenim vardı. İnsanlar admin olduğum için kişisel hesabımıda fark etmeye, takip etmeye başlamıştı. Yaşadığım bölgedeki insanlar beni tanıyordu. Küçükte olsa bir fenomendim. Ancak ailemle aşırı problem yaşıyordum. 9. ve 10. sınıfta neredeyse hiç ders çalışmadım günümün %80'i sayfalarla geçmişti ve derslerim hiç olmadığı kadar düşmüştü. Okula ilk girdiğimde tüm öğretmenlerimin ve ailemin benden çok büyük beklentileri vardı ancak hepsini boşa çıkarmıştım. Artık bende bazı şeylerin farkına varmıştım. Hayatımı adminlik sayesinde devam ettiremezdim -maddi olarak ve bu sistem hep böyle devam ederse elbette ki ettirebilirdim ve ekipte sadece buradan geçimini sağlayıp, yıllardır aile bakan insanlarda vardı fakat benim ideallerim ve planlarım bu yönde değildi- 11. sınıfa başlamadan önce benim için ne kadar güzel olsada ekipten ayrılma kararı aldım ve derslerime odaklanmaya karar verdim. Okulumu değiştirdim ve her şeye sıfırdan başladım. 11e çok güzel giriş yapmıştım ancak pandemi araya girdi ve derslerimi yine boşlamaya başladım. 11. sınıfımın yazındaysa artık YKS stresi her yerimi kaplamıştı ve kocaman bir 9-10 eksiğim vardı. 11. sınıf yazında bunları hallettim ve 12'ye geçtim ancak bildiğiniz gibi pek fazla okula gitmedik hâlâ da gitmiyoruz. Kasım aylarında arkadaşımın etkisiyle, unuttuğum TFM'i tekrar yükledim. Boş kalan vakitlerimde tuşlu telefon kullandığım ve yapacak hiç bir şey bulamadığım için stres atmak amacıyla bir kaç kez girdim ve unuttuğum flash oyuna tekrar başladım. Şuanda rutin olarak günlerim sabah 5de kalkıp, kahvaltımı hazırlayıp, ders çalışmakla geçiyor. Bulduğum boş vakitlerde TFM'e, foruma ve YouTube'a giriyorum. Şuanlık kafamdaki hayat planım: Öncelikli olarak hayalimdeki üniversiteyi -İTÜ Bilgisayar Mühendisliği- kazanıp her gece kafamda kurduğum/uzun uzun nasıl yapabilirim diye düşündüğüm web site/app/ajans projelerimi hayata geçirmek ve bu yolda istikrarlı bir şekilde yürümek. Daha sonra ise ileride "keşke şunu eskiden yapsaydım" dememek için çabalamak.

Hangi dilleri biliyorsunuz? Bu dilleri ne kadar iyi biliyorsunuz? *

İkinci dilim İngilizcedir. Liseyi özel okulda okuduğum için yabancı bir hocamız vardı ve okulumda İngilizce gerçekten önemseniyordu. 2 sene önceki İngilizcemin B2 seviyesinde olduğunu söyleyebilirim. Ancak son 2 senedir YKS'ye hazırlandığım ve bu süreçte neredeyse hiç pratik yapmadığım için elbette ki biraz paslanmışımdır. YKS'den sonra İngilizceye tekrar yoğunlaşma planlarım var.

Oyuna genelde hangi saatlerde giriyorsunuz ve oyunda ne kadar süre açık kalıyorsunuz? Aktiviteniz yakın gelecekte değişir mi? *

Şuanlık gün içerisinde bulduğum boşlukların çoğunu burada geçiriyorum diyebilirim. Bu boşluklar her gün değişiyor ancak bir genelleme yapacak olursam öğleden sonra ve akşamları daha çok giriyorum diyebilirim. Yaklaşık olarak günlük 1,5-2 saatimi ayırabiliyorum ancak YKS bittikten sonra (5ay) daha çok boş vaktim olacağından ve artık kendime daha fazla zaman ayırabileceğimden dolayı aktivitemi arttırabilirim.

Hangi oda ya da oda türlerinde oynuyorsunuz? 

Vaktimin çoğunu arkadaşlarım ile #parkour odalarında geçiriyorum. Onun haricinde vanilla, racing ve bootcamp odalarında dolaşırım.

İngilizce olarak Transformice oyununda en çok keyif aldığınız bir anınızı anlatın. *

At the year 2012, when I was 10 years old, I used to play survivor at the house of my friend with his 2 brothers. We were not killing each other by going easy on. Incase of the mood of childhood, we were enjoying to troll people during the game. Me and my friend were playing the game on the sofa with our laptops when his brothers were playing on the computer tables. Sometimes we were playing 2 vs 2 tournaments between each other, I remember they won the most of the games but I would not change the atmosphere that gave me that excited pleasure to almost nothing. His brothers were getting angry and on the other hand messing with us due to the our "noob" play when we died easily or when we killed them by mistake. I remember great memories; the cokes and chips that we had bought just before we came to house were standing on the table, the popular songs of the time that had played by his brother, the pranks of his brothers and a lot more that I can’t even finish by writing. Because all of this, the TFC moments that I had the most fun were the every seconds that TFC were playing by 4 of us at the house of my friend.

Ekibe neden katılmak istiyorsunuz? *

Oyuna stres atmak için girerken dahada stres oluyorum ve bunun en büyük sebebi toxic TR kitlesi. Bu kitleyi azaltmada ve sevdiğim platformun oynanılabilir hale gelmesine benimde katkım olmasını istiyorum.

Sizi neden seçmeliyiz? *
Sizi diğer adaylardan ayıran özelliklerinizden bahsedin ve neden ekip için uygun bir aday olduğunuzu düşündüğünüzü açıklayın.

Aşırı derecede planlı, programlı ve istikrarlıyımdır. Genelde çok kolay yılmam, pes etmem. Yenilikçiyimdir ama öyle sözde değil genelde çok mantıklı fikirler ortaya çıkartırım. Bulunduğum çoğu iş ve projede bunu göstermişimdir. Kuralcıyımdır, hem yetiştirilme tarzımdan hemde bir zamanlar bulunduğum işten gelen bir özelliğimdir. Çoğu yaşıtımdan olgunumdur, neyi nerede yapmam gerektiğini bilirim. Bana göre en önemli etken ise TFM'den çok çok daha büyük topluluklar yönetmem ve bu yönetim sırasında kazandığım tecrübelerdir. Biraz daha açacak olursam 10 yaşından 60 yaşına kadar Türkiye'nin dört bir yanından insanla muhattap olmam ve kimin ile nasıl bir iletişim kuracağımı iyi bilmem, insanların karakterini hızlı bir şekilde tanımlayabilmem ve daha fazlası bu tecrübelerdendir.

Sizi neden seçmemeliyiz? *

Lütfen dürüst olun ve kötü özelliklerinizden bahsedin. Kötü özelliklerin farkında olmak, o özellikleri geliştirmek için önemlidir.

Yanıtınız

Daha önce herhangi bir moderasyon pozisyonunda geçmiş bir tecrübeniz var mı? Varsa belirtin.

Yanıtınız

Birisi size haksız/gereksiz ceza aldığını söyledi ve ne yapması gerektiğini sordu. Ne söylersiniz? Ona nasıl yardımcı olmaya çalışırsınız? *

Bu soruyu bir oyuncu olarak cevaplayın. Bir oyuncu olarak size böyle bir soru sorulduğunda ne yanıt vereceğinizi anlatın.

Eğer oyun içi bir ceza aldıysa forumdaki Ekip S.S.S. konusundan bir moderatöre forum özel mesaj ya da discord aracılığıyla ulaşması gerektiğini ve ona durumunu anlatması gerektiğini söylerim. Eğer forum içi bir ceza aldıysa aynı şekilde Ekip S.S.S. konusundan bir sentinele ulaşması gerektiğini söylerim.

Daha önce herhangi bir yaptırım aldınız mı? Aldıysanız, neler? *
Lütfen dürüst olun, gerek görüldüğü takdirde yaptırım geçmişiniz kontrol edilecektir.

Bildiğim kadarıyla almadım. Çok eskiden aldıysam da hatırlamıyorum.

Ekibin herhangi bir üyesi ile çalışmaktan rahatsız olabileceğiniz bir şey var mı? *

Hayır, yok.

Eğer bir ekip üyesinin bir durumu halletme şeklini yanlış bulsaydınız ne yapardınız? *

Kendi fikrimi ve izleyeceğim yolu anlatırım. Ekipteki insanların inatçı ve sadece kendilerini doğru bulduklarını sanmıyorum. Eğer benim yolum daha mantıklıysa bu yol uygulanır değilse uygulanmaz.

Sizce TR moderatör ekibi nasıl geliştirilebilir? *

Moderatör dediğin raporlara bakar, kural dışı durumları tespit edip ceza verir. Kısaca oyunun düzenini sağlar. Ekibi geliştirmekten çok TR kitlesine yönelik çalışmalar yapılabilir. Örneğin: 1 ay/1 yıl gibi bir süre boyunca ceza almamış oyunculara küçük ödüller, herkesin görebileceği rozetler getirilebilir, ceza alan oyuncuların profiline ise ceza süreleri bittikten sonra 1günlük/1 haftalık herkesin görebileceği şekilde "Bu oyuncu kısa bir süre içerisinde yaptırım görmüştür." uyarısı ya da küçük bir ünlem sembolü getirilebilir. Yasaklı kelimeler listesi oluşturulabilir bu kelimeleri sürekli spamlayan oyuncu twitch chatinde olduğu gibi otomatik olarak kısa süreliğine susturulabilir. Bu örnekleri tabii ki moderatörlerin değil adminlerin gerçekleştirebileceğini biliyorum. Gerçekten basit ve etkili olacağını düşündüğüm örnekler. Sorduğunuz soruya dolaysız olarak yanıt vermemin mümkün olduğunu sanmıyorum. Sonuçta sistemi ve sistemin nasıl işlediğini bilmiyorum ancak moderatör ekibini geliştirmek için imkan olursa daha fazla alım yapılabilir.

Sizce bir oyun ortamı için kurallar ne derece gereklidir? Mevcut kuralları yeterli buluyor musunuz? Sizce düzenlenmesi/değiştirilmesi gereken kural(lar) var mı? *

Benim düşüncem kuralsız hiçbir şey olmaz. Oyundaki kurallarıda çok yetersiz buluyorum. Oyuna girdiğimde gözlemlerime dayanarak söylüyorum isteyen istediği kişiye sövebiliyor, hile açıp insanların hakkını gasp edebiliyor ve ceza almadan oyuna girip çıkabiliyor ise kurallarda sorunlar vardır.

Başvuruda bahsedilmeyen, başka eklemek istediğiniz herhangi bir bilgi var mı?