Notes

¥ İNSANLAR UTANINCA NEDEN YÜZÜ KIZARIR

Today’s Topic “S” Bugün ki yazımızda insanlarda utanma hissinin nasıl ortaya çıktığını, utandığımızda yüzümüz neden kızarır? ve utanma duygusu ile nasıl baş edilir? Gibi soruların cevaplarını yanıtlayacağız. İyi eğlenceler dilerim.

Hepimiz birşeylerden zaman zaman utanmışızdır. Bu bir gerçek. Bu yüzden hepimiz utanma duygusunu tanırız. Utanma yerine sınırlı sayıda yaşıyorsak toplumsal ilişkilerimizde bize engel olmuyorsa sorun yoktur. Fakat sınırlı sayıda yaşamamıyorsak, utanma duygusu toplumsal ve ikili ilişkilerde bize ağır bir şekilde bize engel oluyorsa ortada büyük bir sorun var demektir. Yapmamız gereken bu sorunu en iyi şekilde ortadan kaldırmaktır.

Utanmak, kimine göre bir rahatsızlık, kimine göre ise boş bir histir. Peki bu utanma hissi nasıl ortaya çıktı ve çıkma amacı nedir?

UTANMA HİSSİ NASIL ORTAYA ÇIKAR?

Bilim insanlarına göre utanmak evrimsel bir süreçte ortaya çıkmıştır. Ve ilk insanlar için önemli bir işleve sahiptir. İlk insanlar küçük gruplar halinde yaşıyorlardı. Yaşadıkları yer tehlikeli bir doğa ortamıydı. İlk insanlar sürekli tehlike ile karşı karşıya geliyorlardır. Bu tehlikeleri aşmak için ise birlikte hareket etmeleri lazımdır. Bu sebeple diğerleri tarafından dışlanmak, diğerleri tarafından saygı duyulmamak hayati bir tehlike anlamına gelmekteydi.

Araştırmacalar utanan insanların davranışlarını toplumca nasıl karşılanacağını değerlendirdiğini ve tüm toplumların evrensel süreçlerinin benzer olduğunu kanaatına vararak utanmanın evrensel olduğunu söylemişlerdir.

Yüzümüzün genelde utandığımız zaman kızarmasını bekleriz. Fakat bazı hisler vardır ki yüzümüzde kendini ele verir. Mesela korkmak, heyecanlanmak yada aşık olmak. Yüz kızarması bilim adamlarınında, psikoloklarında nedenini merak ettikleri bir durumdur. Darwin, insanların yüzlerinin kızarmasını “Bir duruma karşı verilen en garip tepkidir.” şeklinde tanımlar.

Yüz kızarması, bazı olay ve duyguların zihnimizde üst üste gelerek utanma duygusu oluşturması ve bu durumun fonksiyon yetersizliğine sebep olmasıyla ortaya çıkar. Utandığımızda yada heyecanlandığımızda zihnimiz karışır. Korku, öfke, heyecan gibi duygularımızı yöneten sempatik sinir sistemimizin devreye girmesiyle kılcar damarlarınız genişler. Damarların genişlemesiyle hızlanan kan, özellikle boyun ve yüz çevremize hücum eder. Tam da o an devreye giren Hipotalamus, kontrolü ele alır. Ve utanma duygusuyla birlikte artan vücut sıcaklığını düşürmek için kanımızı en çabuk soğuyacağı bölgelere gönderir. Yani el, ayak ve yüze.

Soğuk kış günlerindede en çok el ayak ve yüzümüz üşür. İnsanın yüzünde ki kas sayısı çok fazladır ve bu kaslara giden damarların genişlemesiyle en çok kan akışı yüzümüzde gerçekleşir. Yüzümüz, utandığımızda pembeden kırmızıya doğru renkten renkte girer.

Unutmayın ki insanın utanabildiği, heycanlanabildiği ve aşık olabildiği için yüzünün kızarması güzeldir. Tabii ortamlarda yüzünüzün pancar gibi olmasını istemiyorsak duygularımızı kontrol etmekte bizim elimizde.

YÜZÜMÜN KIZARMASINI NASIL ENGELLİYEBİLİRİM

Evet, artık utanma hissinin nasıl ortaya çıktığını biliyorsunuz. Artık sıra topum içerisinde yüzünüzün kızarmasını nasıl engelleyebileceğinizi öğrenmekte. Burada ki önemli nokta şu; Utanma hissinini sonucunda yüzümüz kızarıyorsa, utanma hissini yaşamamak için elimizden geleni yapmamız gerekmektedir. Bu sayede yüzümüz kızarmamış olucak. Bu, utangaç birisi için imkansız bir fikir gibi gelsede aşşağıda açıklamış olduğum maddelere uyarsanız herşeyin üstünden gelebileceğinize inanıyorum. Hadi, ilk başlığımız ile başlıyalım.

* Olumsuz İç Sesinizi Değiştirin

Utangaç kişiler kendilerini çok fazla eleştirirler. İç sesiniz sizi sürekli ve sertçe eleştirerek moralinizi bozuyorsa diğer insanlarında sizi bu şekilde eleştirebileceği korkusuyla kendinizi sosyal ortamlardan uzak tutarsınız. Düşünsenize, eğer biri hataları ve yapamadığı şeyler yüzünden düzenli olarak kendini hırpalıyorsa yada kendini diğerleriyle kıyaslıyorsa muhtemelen tüm gün evde oturup kimseyle görüşmez. Bu nedenle iç sesinizi kendinizi daha destekleyen ve sıcak kanlı bir biçimde eleştirmesini sağlayın. Kendinize bir arkadaşınıza davrandığınız gibi nazik davranın. Olurda iç sesiniz kötü birşey söyliyecek olursa yanıldığını kanıtlayın.

* Güçlü Yönlerinizi Sahiplenin

Herkesin iyi olduğu bir alan vardır. Ve buna sizde dahilsiniz! Utangaç ve çekingen kişiler genellikle zeki, başarılı ve yeteneklilerdir. Aradaki tek fark ise utangaç kişilerin onların eşsiz kılan özelliklerinden bahsederken zorlanmaları. Başkalarıda bu yüzden bu özellikleri fark edemezler. Birisi sizden kendinizi anlatmanızı isterse iyi yaptığınız şeylerden bahsetmenin tam zamanı demektir. Belki bir kitap kurdusunuzdur. Harika bir müzik zevkiniz de olabilir. Veya okulda çok başarılısınızdır. Eğer başarılarınızı anlatmazsanız kimsenin onlardan haberi olamaz. Bu şekilde özgüveninizin yükseliceğinden ve sert iç sesinizin üstesinden gelebileceğinize emin olabilirsiniz.

* Bilgi Verin

Büyük bir arkadaş grubunda yada tanıdıklarınızla birlikte olmak sosyal kaygıları olan kişiler için epey tuhaf bir hal alabilir. Fakat yinede diğer insanlardan “Nasılsın? İşler nasıl? Bu hafta sonu ne yaptın?” gibi sorular beklemeyin. İnsiyatif alın ve çevrenizle olup bitenleri tartışın. Yakınlarınız bu bilgileri almaktan gurur duyucak. Ve konuşmanın devam etmesini sağlıyacaklardır. Aynısı karşı taraf içinde geçerlidir. Arkadaşlarınızın halini sorun.

* Utangaçlığınız İlan Etmeyin!

Tuhaf bir etkileşim sonrasında insanlara “Kusura bakma, gerçekten ok utangaç birisiyim.” gibi bir cümle kurmak oldukça kolay bir özürdür. Fakat utangaçlığınızı belirterek tek yaptığınız kendinizi sürekli yaftalamak. Belkide insanlar siz konusunu açana kadar utangaç ve çekingen birisi olduğunuzu düşünmüyordur. Ama siz söyledikten sonra sizi anlattığınız gibi görmeye başlıyacaklardır. Utangaç olmak utanılacak birşey değildir. Fakat bu etiketi kendinize isteyerek yapıştırmak kendinizi açmak ve daha konuşkan olmak istediğinizde size engel olur.

Bu dört basit adımı uygulayarak utangaçlığınızı yenebilirsiniz. Umarım sizlere birazda olsa yardımcı olabilmişimdir.

* You can state your thoughts about this article in the comments section, thank you for reading it.