Notes

Telefondan tam 2 saattir bakmadığım gazete dergi kalmadı. Neden, çünkü evlendiğimizi her yerde vurgula vurgulaya dile getirmişler. Öylede kalsa düğünümüze sızıp resim falan çekmişler. Deli olucam. Bunların zoru ne? Neyse ben size ne yaptığımızı anlatıyım. Düğün sağ salim bitti. Şu anda ise özel uçaktayız. Masal, Ege ben işte Kayra. Ablam ve sevgili abim ise İstanbul' a gelmeyi reddettiler. Ablam Ege' den ayrılmış. Masal ve Ege de iki saattir kavga ediyor. Kayra ise maç izliyor. Ben yatağa kuruldum, magazin haberlerini kurcalıyorum. Ama şimdi en iyisi uyumak. Nasıl olsa bugün epey yoruldum.

Birinin benim omuzumu morartarak dürtüklemesiyle uyandım. '' Noluyor ya? '' diyip tekrar yastığıma gömüldüm. Hiç kalkamam valla.
'' Oh ölmemiş.'' Üç ohlama sesi geldi. Ne diyorlar lan bunlar. Uyuyan bendim. Rüyayı ben gördüm. '' Güzelim kalk artık.'' Kayra bunu diyince hemen yatakta doğruldum. Bana, bana ya bana güzelim dedi.
Şu anda yağmur dansı yapmayı bilseydim yapardım. '' Ne var? Uçak çakıldı ve hiç bilmediğimiz bir ormana düştük. Suyumuz bitti. Yemeksiz kaldık ve pilot öldümü? '' Ben bunları tek nefeste söylediğim için derin bir iç çektim. Bu kız delirmiş bakışları atıyorlardı.
Ne ama doğru...Filmlerde öyle olmuyormu. Allahım nolur öyle şeyler olmasın ben daha balayına gidicektim. Keserim kendimi. Veya zaten ben kendimi kesmeden hayvanlar beni mideye indirir.
'' Uçak indi. Gidiyoruz. '' Ege bunu diyince kendime geldim. Yataktan doğruldum. Masal ve Kayra çoktan hazır beni bekliyorlardı. Üstümde siyah yırtık ve ultra mini şort, bol ve beyaz bir tişört ve nike ayakkabılar vardı. Napıyım böyle takılmayı daha çok sevenlerdenim.
Yandan bol çantamı omzuma geçirdim. İphonemi de alıp arka cebime koydum. Bir elime capi diğerine de enerji içeçeğini aldım. Capı ters şekilde taktım. Bizimkilere baktığımda bana garip garip bakıyorlardı. 'Ne?' dercesine kaç göz işareti yaptım.
'' Ne kadar rahatsın ya.'' Masala inanamazcasına baktım. '' Çok kasıyorsun Masal' cım. Biraz düşün İstanbul'dasın Amerika değil. Kurtulduk ordan. Daha ne istiyorsun? '' Ama doğru söyledim şimdi. Orda baskı vardı. Burda yok. Rahatım ondan.
'' Sen bir daha o ayağındaki şortu giyersin.'' Kayra' ya dehşetle baktım. '' Sahte evlilikte sahte kurallar vardır. Onlarda yemek hazırlamak yerine hazır bir şeyler sipariş etmekten yana basit şeylerdir. Selin' e gidicektin sen daha demi. Oda var bak. Evlendiğin gün tıpış tıpış ona git.'' Birden bir sessizlik oluştu. Sesim yükselmişti. Hayır, kıskanmıyorum tabi ki....Arkamı onlara dönüp 2 adım attım. Avucumun içini tırnaklıyordum. Sinirlenince öyle yaparım da.

Sonunda magazincilerden kurtulup eve girmiştik. Baya iyiydi. Telefonumu masanın üstüne bırakıp direk geniş salondaki kanepeye attım. Masal ve Ege ayrı bir evde kalıcaklarmış. Ama aynı sitedeyiz. Onlar çaprazımızdaki evdeler. Aslında ben seviniyorum. Aynı evde kaldıklarına.
Çünkü çok yakışıyorlar birbirlerine. Araları belki düzelir. Ablam da inşallah Masal' a birşey yapmaz. Zaten onlar küçüklükten beri kavgalı. Ablam Masal' ın sevgilisini almıştı. Ama çocuğun hakkı var taştı yani.
Uçakta dışarıdakileri görmemle ayağımdaki ayakkabıları çıkarıp topuklu giymem bir olmuştu. Nedenini söyliyim, Kayra' nın yanında uzun boylu görünmek için. Koltuktan zorda olsa kalkmayı başardım.
Ayrılasım gelmiyordu. Ayakkabılarımı çıkarıp elime aldım. Ve merdivenleri çıkmaya başladım. Sonunda geniş bir odaya girdim. Sanırım burası yatak odamızdı. Ama ben Kayra' yı salondaki koltukta yatırıcağım için hiç bir problem yok.
Ayakkabıları bir kenara fırlatıp dolaba ilerledim. İçinde yeni kıyafetler vardı. Kayra seçmiş hepsini. İç çamaşırlarımı aldım.
Saten mini siyah bir gecelik bulduğumda gözlerimi irice açtım. '' Yuh '' diye mırıldanmaya başladım. Diğerleride böyleydi. Hayır bedenimi nasıl tutturdu oda var. Bir tanede düzgün almazmı insan.
Sonunda pes edip onu aldım. Ve banyoya girdim.
Tıpayı çekip suyun akmasına izin verdim. Kurulanıp getirdiklerim giydim. Kapıyı açıp yatağın içine girdim.
Kayra bey Selin' ine gitmiştir. Bende bu olayla ilk geceden kurtulmuş oldum. Hani anlarsınız ya.
'' Sen neye sırıtıyorsun öyle? '' O gitmemiş miydi ya? Lanet girsin.Sırıtmamı yüzümden sildim. '' Hiçç.... Sen gitsene artık geç oluyor.'' Gözlerimi açıp ona baktım. Ve kafamı yastığa gömdüm.
Sadece pantolonu vardı. Oha kasları. Kısıtlı yapıyor. '' Git üstüne bir şey giy de gel.Terbiyesiz. '' Diye mırıldandım. O kahkaha atıyordu. Vicdansız jojuk. Hiç düşünmüyormu acaba kalp krizi geçirirler diye.
Aahahah ağlıcam. Lanet olsun böyle dünyaya. Biscolata erkeklerini izlerken onlardan birine düştüm. Ne sevap işledim de bunu verdin allahım.
'' Bir şey unuttuk ta ondan geldim.'' Ne diyor bu ya. Daha yeni geldik bir şey unuttum diyor. '' Seni bilmem ama ben hiç birşey unutmadım.'' Dedim uykulu sesimle. Göz kapaklarım kapanıyordu. Hiç cevap vericek durumda değilim.
'' Emin misin? '' Ayh anlamadı. '' Hıhı.'' Diyip geçiştirdim. Tam uyumaya çalışıyorum bir şey diyor. Çok yorgunum.
Üstüme ağırlığını vermeden çıktı. İşte o an neyi unuttuğumuzu anladım. Birden bütün yorgunluğum gitti. Kıpkırmızı olduğuma eminim. Sol elini belime sağ elinide yastıkdaki elime kenetledi. Boynumu emiyordu. İçimi bir huylanma kapladı. Hafif irkildim. Durdu. Gözlerimi açtım. Durduğu yerden devam ederken yine durdu. Yüzüme baktı bende ona bakıyordum. '' İstemiyorsan anlarım.''