Notes

Bölüm 4 - Makine Mesihler

Sanabel’in geçmişini araştırmaya devam ediyorum. Geçen turda Sanabel’in gizemli biri ile olan şiddetli konuşmasına ulaştım. Sanabel’in istediği şey bu olmasa da geçmişindeki bu olay garip bir şekilde önüme geldi. Sanabel’in birilerinin köpeği olduğunu her zaman biliyordum ama konuştuğu adamın gizemi, Sanabel’in düşündüğümden daha derin sularda yüzdüğünü fark ettirdi. Anıda adam karanlık bir yerden konuştuğu için yüzü görünmüyor, sadece gölgesi görünüyordu. Bu adam kim ve Sanabel gibi orospu çocuğunun bile yapmayı istemediği neyi istiyordu?

Sanabel’in geçmişini iyice karıştırmak istesem de bana dayattığı iş için bile vaktim yoktu. İçimi bu merak kemirse de birkaç güne geldiğinde istediği şeyi yapmış olmam lazım. Ve siktiğimin ibnesinin görmemi istediği şey benim için çok fazla.

“Yıl 63, ay Temmuz. Xasar’dayım. Yıkılmış bir kilisenin önünde birisiyleyim. Orada yalnız olduğumuzu sanıyorduk ama yavşağın biri oralarda bir yerde bizi izliyor. Biliyorum. Bul onu yıkık herif!” - En iyi arkadaşın Sanabel

Madene girme zamanı. Bu paranoyak herifin zırvalamalarının sadece vaktimi boşa harcayacağını düşünsem de kafamı toplayıp göz örneğini elime alıp odaklanmaya başladım. Defalarca üzerinde çalıştığım hatta ilk pratiklerimi Sanabel üzerinde yaptığım için onun zaman ruhunda kazmak benim için artık çocuk oyuncağı olmuştu. Yapmam gereken elmasın içinde görünen görselleri eski bir radyoda kanal değişir gibi değişmek. Çok fazla ince ayar gerektirdiğinden odaklanmamın mükemmel olması gerekiyor.

Yaklaşık 4 saattir kazıyorum. Ama Xasar’da bir anıyı hala bulamadım. Anıyı bulamamış olmak bir mesele, bu piçin geçmişinden fotoğraflar görmek bile midemi bulandırıyor. Cinayetler, tecavüz ettiği kadınlar, işkenceler. Nasıl bu kadar kısa sürede bu hale gelebildin. Bana son 10 yılda yaptıklarını düşündüğümde nasıl birine dönüştüğünü anlıyordum ama küçüklüğümden beri beraber büyüdüğüm hatta geçirdiğimiz zamanlarda çok sadık, temiz kalpli ve düşünceli biri olarak tanıdığım kişinin bir gerçek bir şeytana dönüştüğünü kanlı canlı görmek beni dehşete düşürdü. Benim bu şeytandan acilen arınmam gerekiyor.

-Kimse seni takip etmedi değil mi?
+Hayır.
-Neden seni çağırdığımı biliyorsun değil mi?
-Tahminlerim var. Ne istiyorsun?
+İşler iyice çığırından çıktı. Z planını yapacaksın.
-Ne? Neyden bahsediyorsun sen lan. B ve C planı var daha. Sana demedim mi Z diye bir plan yok. Olmayacak!
+Sanabel böyle istiyorlar. Şartlar değişmiş.
-Şartlar mı değişmiş. Nasıl yani. Her şeyi planlayan, olmasını sağlayan yeni nesil tanrılarımız onlar. MAKİNE MESİHLER! Onlar her şeye kadirler. Bana, sana kimseye ihtiyaçları yok! Amına koduğumun teneke mesihleri. Yapmayacağım. Ben hain değilim. Git söyle onlara. Benim kaybedecek bir şeyim yok. Onu satacağıma ikimize işkence etmelerini, öldürmelerini tercih ederim.
+Sakin ol, sakin ol. Ölüm dediğin ne ki Sanabel. Annenin kucağı gibidir ölüm.
-Ne diyorsun sen?
+Annenin kucağında ölmek mi istersin, annenin kucağında ölmesini mi Sanabel?
-Sen. Sen nereden. Onlar nereden… Yapamazsınız. Benim de kozlarım var biliyorsunuz.
+Senin koz dediğin şeyler bizim hiç bir şey. Bu kadar mı aptalsın. İstediğini yapmakta özgürsün. Ama ölüm özgür değil Sanabel. Ölüm bizim ellerimizde.