Notes

Komşu kizi ayari verdim 2

Herkese merhaba dostlar şeker gibi kızla yaşadıklarım gerçek hikayesinin 4. Bölümü ile devam ediyorum eğer bundan önceki bölümleri dinlemediyseniz o bölümleri dinleyip tekrar bu videoya dönebilirsiniz. Videoya like atarsanız çok sevinirim ayrıca abone olup bildirimleri açarsanız yeni videolardan ilk sizin haberiniz olur. Lafı uzatmadan kaldığımız yerden devam ediyorum keyifli seyirler.


Kantine çıktım klasik yine aldım kahvemi içiyorum. Busede bir kahve alıp arka masaya geçti. Biraz sonra bir kız bir erkek busenın masaya oturdular. Baya gülüşüyorlardı filan benım sinirler yine oynamaya başladı. Biraz sonra iki kız bir erkek daha dahil oldu masaya. Haydaa mügede yok okulda tek kaldık kalkıp gitsem yalnış anlayacak.

En iyisi oturmaktı dişlerimi sıka sıka oturdum. 20 dk sonra kalktılar sanırım sınemaya gidıyorlardı.

Yürü oğlum sinemaya takibe ne yapıyo git gör diye iç geçirdim. Ama onlardan önce varmam lazımdı ki takip ediyo sanmasın.

Sinema yerine vardım beni görsünler diye masaya geçtim oturdum. Bir alışveriş mağzasının üst katındaydı geldiler ve biletleri aldılar ve beni görünce buse birden aksadı, durdu bana baktı ve devam etti. Biletleri alıp kızlar aşağıdaki mağzalara gittiler erkeklerde bir yere gitti sanırım tuvalete gitti. Asılacaklarmı napcaklarsa artık gerçi o nasıl laf benım hatunu düşünerek töbe töbe. Neyse aldıkları filmden 2 bilet aldım ve sefayı aradım...

+Acil sinemadayım gel dedim.
-Noldu la dedi
+Ya koş gel dedim.
10 dakika olmadan geldi kıral adam yaa.

İşin şamatası filme girince koptu. Sefa kanter içinde yanıma varmıştı
-Lan noldu olum dedi
+Kanka buseyle ilgili bi mevzu var benle sinemaya girmen gerek dedim.

-Lan bende birşey oldu sandım dedi.

Neyse filme girdik girmez olaydık film romantikmiş.

Sefayla beraber romantizim yaşadık sefa bana dönerek buse için dimilan diye geyik geçiyordu. Bi ara busenin yanında oturan dallama buseye elini atmaya çalışıyordu. Ben bunu görünce beynime kan sıçradı hur evladı dur sen bak napıcam seni.

Sinema çıkışı bunlar ayrıldılar ben bu herifi sefayla birlikte takip etmeye başladım. Onlar 2 kişi kalmışlardı.

Yolda giderken arkadan seslendim bi bakarmısın

-Banamı dedin dedi

+kardeşim ne ayaksın sen dedim.

-Anlamadım dedi.

+Buse diyorum dedim.

-Nolmuş buseye dedi.

Daha fazla dayanamyıp buna kafayı koydum

+ANLADINMI ŞiMDi NOLMUŞ diye bağardım

Yanındaki elemanda pısırık bişey kaldı öyle. Kafa attığım herifin dudağı patladı. Sefa tutuyor beni bıraksana vurayım biraz daha.. Valla şarj olmuştum kendime gelmişti bi rahatlık gelmişti.

Yurda döndük hemen mügeyi aradım

+Neden gelmedin dedim

-Rahatsızım biraz ya ondan gelmedim dedim

+Buseyle ilgili mi dedi

-Hayır ya kapmışım şifayı ondan gelemdim dedi.

+Tamam canım geçmiş olsun iyi bak kendıne dedi

Telefonu kapatdıktan sonra mesaj geldi. Ee nasıl rahatmısın böyle diye yazmış irem.
Tabi rahatım ya bi kaç gündür la ben senin ta.

Neyse cevap atmadım
tekrar mesaj atı senin bana cevap atmama lüksün yok yazmış. Bak bak karıya bak oldu kimsin la sen kendini bişey zannediyo.
Tekrar atmadım başka bir mesaj yazmadı sanırım sonunda gurur yaptı hur..
1 saat sonra tekrar bir mesaj geldi bu sefer sövecektim. Mesajı açtığımda mesajın buseden olduğunu gördüm. Şu cafede bekliyorum yazmış.
Kendimi yurtdan dışarı nasıl attım anlatamam evim yansa okadar hızlı çıkamazdım sanırım. Cafeye vardığımda mahkeme duvarı gibi bir suratla karşılaşdım halbuki giderken ne umutlarım vardı. Masaya geçtim hiçbirşey diyemiyordum korkuyordum. Ne olacak acaba niye çağırdı belki hatasını anladı. Evet dinleyecek beni demek..

Oturdum yüzüme baktı sert bir ses tonuyla

-Ne yapmaya çalışıyorsun dedi

+Anlamadım dedim

-Sen kimsin ya benim arkadaşıma vuruyorsun kimsin sen karışıyorsun ya dedi

Haydaaaaaaaaa

+Ya sen ne diyosun buse. Asıl saçmalayan sensin beni dinlemeden anlamadan terk ettin elaman sana yanaşmaya çalıştı bende koydum kafayı.

-Aferin gerizekağlı dedi

+Anlamadım dedim

-Bir daha benim hayatıma dahil olma diyip çıkıp gitti hay ebesini yeter ama ha kızda özellik gibi oldu masada bırakıp gidiyor.
Huur gibi hissediyorum kendimi sonra bide hesap giriyor boş yere. Bişey içmedende kalkılmaz oturdum yine bi çay içtim.

Tam hesabı ödeyip kalkacakken irem karşıma geçip oturdu haydaaa sen nerden çıktın ya şakamı yapıyonuz komplomu kurdunuz noluyor yaww

+Sen nerden çıktın ya dedim

-Seni takıp ediyorum bi kahve ısmarlarsın artık dedi.


Bir kahve söyleyip hesabı odeyip kalktım tam herşey yoluna girmek üzere irem konusunda bozmayalım.

Yurda döndüm sefa daha dönmemişti açtım laptopumu biraz zaman geçirdim kafa dağıtmak lazımdı neyse akşam üstü müge mesaj atı

-napıyosun

+ne yapayım sıkıntıdan kafayı yıyorum dedim

-Atla bana gel dedi

Neyyy ?? nasıl yani YOK CANIM ŞAKA YAPIYOR kesin

cevap atmadım bir mesaj daha geldi

-kuzenim parti veriyor atla gel.

Tuttum mügenin evinin yolunu kafa dağıtmak lazımdı. Eve vardığımda müge kapıyı açtı selamlaştık. İçeride müge hariç kuzeniyle birlikte 5 kişi daha vardı. Toplamda 3 erkek 3 kızdık evde malzeme sağlamdı. Neyse müzik filan slow bır ortamda mügeyle muhabet ediyorduk. Normal kanka gibi fılan diğer elamanlarda kafa çocuklardı baya sohbet ettik. Mügenin kafa yerindeydi o soruyor ben saf gibi cevap veriyordum..

Buseyle neden ayrıldınız diye sorunca tüm herşeyi dökülmüşüm ireminden tut sefasına kadar...

O gün sızıp kalmışım yurda dönmedim sabah uyandığımda müge kahvaltı hazırlamıştı. Hadi gel diyince geri çevirmedim beraber bir kahlvatı yaptık sonra koşa koşa yurda döndüm. Üstümü başımı değiştirip yattım. Okulamı gideyım birde zaten başım çatlıyordu bir güzel uyku çektimm.. Uyandığımda saat 3 e yakındı. Müge gene basmıştı mesajları neden gelmedin fılan yazmış cevap atmadım dün neler olduğunu hatırlamıyordum açıkcası ne tak yediğimi hatırlamıyordum ve o yüzden baya rahattım

Kalktım bir duş aldım kendime geldim laptopun başına geçtim bu günümu yurtda geçirceğime kendime söz vermiştim ama nerdeeee rahat bırakırlarmı hiç.

İrem mesaj attı buluşmamız gerek acilllll yazmış.

hayda noldu acaba yinee ...

Bir cafe söyledim 20 dk sonra orada buluştuk

+Ne oldu gene ne karıştırıyorsun dedim

-Gerizaklı asıl sen ne karıştırıyorsun dedi.

+Noldu la dedim

-Müge dedi

+Ne müge onudamı kıskanıyosun onuda al elimden dedim

-Gerizaklısın harbi. dökülmüşsün dedi.

Ben hala anlayamadım

+Dökülmek dedim şaşkın şekilde

-Bu gün müge beni sıkıştırdı bizi biliyo dedi

+Ne ne diyorsun ya ne bizi nediyorsun sen ya


+Nasıl ya nasıl sıkıştırdı seni ben hasss dün kafalarda güzeldii dedim

-Gerizaklisin gerçi bana hava hoş bir kahkha bastı

Ah sefa olmucak sana öyle bişey yapardım ki töbe ederdin huurluğa

Gene hesap bana girdi hesabı ödeyip kalkıp hemen mügeyi aradım

+Nerdesin dedim

-arkadaşlarımlayım dedi

+Çık sahile gel dedim

15 DK sonra geldi

+Hayırdır müge dedim

-Noldu ya dedi

+Ne neoldu be kızım ne diyosun ya dedi

-Naptımya dedi

+Ya sen kimsin iremi sıkıştırıyosun ne amaçla dedim

-Ya bidur dinle dedi

-Dün gece çok kötüydün hepsini anlatın bende daynamadım kızı sıkıştırdım peşini bıraksın diye

+Ben senden böyle birşey istedim mi dedim

-Kusura bakma özür dilerim dedi.

+Müge bana danışmadan bişey yapma hatta hiçbirşey yapma bu söylediklerimi unut . Kıza güzel bir azar çektikden sonra kalktım yurda döndüm.

Yurda döndüğümde sefanın morali bozukdu

+Oğlum noldu canınmı sıkın dedim

-irem be kanka iyice aramız açıldı bitecek sonunda dedi

+Ne diyim knk olmuyosa zorlama dedim
Yüzüme baktı nedemek istiyorsun der gibi gerçi herifde haklı nediyorum ben

Belli irem ondan ayrılıp tamamen bana saracak beni hiç iyi şeyler beklemiyor bellli. Gece boyu sefayı tesseli ettim bu arada sefayla iyice kardeş gibi olmaya başlamıştık vicdanımda sinmeye başlamıştı . Akşam bi paket almaya çıktığımda büfenin orda mügeyi bir erkekle gördümm ama hiç istifimi bozmadım döndüm yurda.

Sabah hazırlanıp kendimi okula attım. Herzamanki sırama geçip oturdum sınıfa buse gelmişti ama bugun bır farklıydı cıvıl cıvıldı kapıdan gırerken sankı bır güneş gibiydi gözlerimi alamadım . Müge gelmiş yanıma oturmuş farkında bile olmamışım. Hatta birşeyler anlatmış ama duymamışım bu kız niye süslendiki demek biriyle buluşacak çıkışta beni gene ajan 7 görevi beklıyordu.


2.ders arasında kantinde bir gürültü koptu kafayı kaldırdığımda buseyle irem birbirine girmişlerdi.

Haydaaa noluyor diyemedim olay bitti ne oldu bitti anlamadım niye kavga ettiler bilmiyorum. buseyede soraramam ireme gene hiç bulaşmıyım en iyisi mügeyi salayım o ögrenir.

Çıkışta busenin peşine takıldım ama malesef yurda döndü beklediğim gibi bir olay olmadı. O kadar yolu boşa yürüdüm. Neyse dönerken cafede iremle mügeyi konuşurken gördüm. Haydaaaa gibecem ama haa müge saf mısın git konuşmu dedim ya bu kıza ben zeki demiştim lafımı geri alıyorum, Sinirle yurda 10 dk yolu 5 dk da yürüdüm çıktım yaktım bir dal yarım saat sonra mesaj geldi.
mesaj mügedendi



Evet arkadaşlar 4. Bölümün sonuna geldik bir sonraki bölüm için likelarınızı eksik etmeyin görüşmek üzere esen kalın.










Herkese merhaba dostlar komşu kızına ayarı verdim hikayesinin 2. Bölümü ile devam ediyorum eğer bundan önceki bölümleri dinlemediyseniz o bölümleri dinleyip tekrar bu videoya dönebilirsiniz. Videoya like atarsanız çok sevinirim ayrıca abone olup bildirimleri açarsanız yeni videolardan ilk sizin haberiniz olur. Lafı uzatmadan kaldığımız yerden devam ediyorum keyifli seyirler.


Mustafa elinde 2 tane içecekle geldi, geçtik kayalığın o tarafa içmeye başladık.

La Mustafa, onu bana ver, sen içme dıbına goyim dedim.
-
Niye dedi
-
Oğlum sen motor sürüyon, bu genç yaşımda tak yoluna gitmek istemiyorum dedim.
-
Bir taneden birşey olmaz dedi
-
İyi hadi öyle olsun dedim.

Bi dal ikram ettim sohbet etmeye başladık. Bu peknet sevdiği kızdan bahsediyor. 5 yıldır sevdiği bir kız var, onu anlatıp duruyor. Ama kız bunla bir kere bile merhabalaşmamış, aşk acısı çekiyordu. Yalan yok mustafanın o haline üzülüyodum, gibtir et diyip geçiştiriyordum sürekli konuyu.

Mustafa içeceği bitirip denize attı. Bende kızdım, napıyon dıbına kodum? Çrvreye zarar verme yazık la züttoş diye bağırdım.
-
Bırak balıklarında kafası güzel olsunn kanka be dedi gülerek
-
Senin dıbına koyimm dedim.
-

Bende içtikten sonra gittim şişeyi çöpe attım, Mustafa'yla motora binip mahallenin yolunu tutmaya başladık. Motorla mahallenin parkına kadar geldik, orada bir banka geçip oturduk. Bizim mahallede aman aman bir kalabalığa sahiptir. Akşama doğru herkes parkın orada olur, nerdeyse herkes birbirini tanır

Bankın oraya bizi gören geldi, sohbet ediyoruz 7-8 kişi, çekirdek kola, tam bir amele sitil takılıyoruz.

Aralarında Şafak diye bir Yalancı hur evladı var. Hayatımda görüp görebeleceğiniz en büyük yalancıdır. İlkokulda aynı sınıftaydık, ortaokulda'da. Bi ara Sosyal bilgiler dersinde, eğer yanlış hatırlamıyorsam bu muallak başından geçen tuhaf bir olayı anlatıyordu.

Hocam biz eve doğru giderken, eylemciler lastik yakmış kocaman bir ateş vardı, ateşin içinden geçtik annemle dediydi. Yoksa ikimizi öldüreceklerdi diye bir yalanı vardı, tüm mahelleli tarafından bilinir. Yalan anasını satıyım bizim mahallede öyle şeyler olmaz, çünkü fazla keko yok.

Neyse bu Şafak yine herkese bir şeyler anlatıyor. Yok şunu gibtim, bunu gibtim falan filan. En sonunda dayanamadım Mustafa'yla bunun ensesine iki tane patlattık, gibtir git lan ziya, yeter dıbına koyim diyip, geyik geçtik. Buda size yalan borcum mu var diye sıkıyor yine.

Gruptaki herkes, Şafağ'ı kovdu. Şafakta gidince canımız sıkıldı 5 kişi kalmıştık. Otura otura, usandık. Neyse Basketbol sahasına gidelim, sahada ki muallakları sinir edelim diye aramızda sözleştik.

Basketbol sahası sürüsüne bereket. Basketbol sahası normalde ama millet futbol oynuyo. Zaten ne bekliyorsun bizimkilerden, gerçi bende aynıyım.

Neyse Mustafa bunların topu kapıp kaçmaya başladı, topu bana fırlattı bende diğer gruptan arkadaşlarıma atıyorum, böyle böyle kaçıyoruz. Ulan topunu kaçırdıklarımızda bize sinirlendi, kovalıyorlar. Yakalasalar gibecekler o kadar kalabalıkta linç olacaz o derece.

At gibi koşmaya başladık, koştuk koştuk en sonunda topu fırlattım geriye doğru, artık koşmaktan ciğerlerim yırtılacaktı dayanamadım. Bize küfür ediyorlardı, ama kovalamayı kesmişlerdi. Bizde onlara küfür ediyoruz boş dururmuyuz dıbına koyim.

Bunların uzaklaşmasını bekleyip, tekrar parkın oraya gidecektik.

Bunlar gitttikten sonra, tekrar parkın oraya doğru yürümeye başladık. Bu sefer geçip, adam gibi oturduk bankların orada. Arkadaşların eli telefonda, bende bir yandan Musto'yla konuşuyorum. Onunda eli telefonda. Birşeyler anlatıyor bana, bende ona dalmışım dinliyorum.

Birden yanağımda bir yumruk hissettim, ulan hala kulaklarımda çınlar. Birden yumruk gelince yere devrildim, o arada 2-3 tane daha tekme yedim. Yumruk çok sağlamdı beyler, 3-5 saniye gözlerimi karartı dıbına kodumun bebesi. Yerden kalkamadım birden yiyince. gözümü açtığımda bizimkiler araya girmiş, Mustafa'da Muzo'ya dalıyordu. Muzo muallağı bana yumruk atmış meğer.

Zar zor ayağa kalktım, Muzo'da o sırada kaçıyordu. Arkasından ana avrat küfür ettim bine.

O sırada babam arıyordu, açtım telefonu.

Babam Neredesin lan pekekent dedi
-
Baba parkın oradayım dedim.
-
Neyin var lan sesin niye böyle geliyor dedi
-
Bir şey yok baba yoruldum dedim.
-
Doğru söyle la dedi
-
Baba geliyorum birazdan eve dedim
-
Çabuk ol, saat kaç oldu olum dedi
-
Tamam baba dedim.
-

Yüzümde bir ağrı var, kemiklerim sızlıyor resmen. Hala bine küfür ediyorum, evine gidip dalmayı dahi düşündüm. Ama sonra Mustafa, bir yerde yakalar giberiz dedi. Mustafa beni eve kadar götürdü, yumruk yediğim yer hafiften morarmaya, şişmeye başlamıştı.

Mustafa'yla tokalaşıp vedalaştıktan sonra eve girdim.

Eve geldim, babam yüzümü o halde görünce ne oldu lan? diye sordu.

Bende bir şey yok baba, yüzümü direğe çarptım dedim.

Babam: gibtir git lan, kim dövdü seni dedi
-
Baba ne dövmesi yahu, valla direğe çarptım koşarken dedim
-
Annemde heyecanlanıp, kim yaptı diye sormaya başladı.
-
Annee birşey yok vallaha billaha dedim.
-
Olum eğer birinden dayak yiyipte bunu bana söylemiyorsan, sonu kötü olur dedi babam
-
Yok ya baba valla, istersen Mustafa'yı ara sor dedim.
-
İyi hadi öyle olsun dedi
--

Annem mutfağa götürdü beni, buzluktan buz alıp yüzüme koydum. Hala soru soruyordu, en sonunda sustarmayı başardım. Onlarda geçti yattı, bende gece fazla uyamadığımdan safalak gibi düşünmeye başladım. Muzo'dan yediğim yumruğu gibtir ettim, Meryem'i düşünmeye başladım. Hala dedikleri zoruma gidiyordu. Neyse bu düşünceler içeresinde uya kaldım.

Sabah kalkıp dolaptan 3-5 bir şey atıştırdım. Islık çala çala evden çıktım, böyle avelliklerim vardır. Neyse, kapının önünde gelene geçene bağırıyorum, ilokul bebelerini durdurup, saçma sapan sorular soruyorum.

Beni her görende yüzüne ne oldu diyor, çarptım diyince herkes geyik geçiyor dıbına koyim.

Birde bir baktım uzaktan elinde köpeğiyle Meryem geliyor. Hiç ona doğru bakmamaya çalışıyorum. Beni bu halde görürse karizmayı fena çizdiririm. O yaklaştıkca kafamı yere eğiyorum.

Meryem, gelip geçti yanımdan. Ben tam gitti sandım, tekrar geri geldi.

Meryem: Ne o selam, sabah yok mu dedi
-
Kafamı kaldırmadan, yok lan yürü git dedim.
-
Niye yüzünü kaldırmıyon sen dedi
-
Sanane la git işine bak dedim.
-
Meryem, dibime kadar girip eliyle yüzümü kaldırdı. Bana tip tip baktı.

Gülerek Yazık kim dövdü seni? Kıyamammmmm dedi
-
Lan gibtir git! Ben kimseden dayak yemem. Yüzümü direğe çaprtım sadece dedim.
-
Küfür etme, bir şey soruyoruz burada. Ne oldu dedi
-
Direğe çarptım dedim
-
Yalan söyleme Kutsal hadi ne oldu dedi.
-
Sanane dıbına koyim, git köpeni gezdir dedim
-
Lan gerizekalı illa insanı sinir edersin, bir insan bu kadar saf olamaz ya. Ohhh, o yüzüne kim vurduysa iyi yapmış, beter ol dedi.
-
Yav he he, hadi bekleme yapma dedim
-
Adi dedi ve gitti.

Mahalleyi turlamaya başladım. Mustafa'nın aramasını bekliyorum, gelse birşeyler yaparız diye düşünüyorum. Bir yandan Muzo binini gözlerim arıyor. Görsem gidip dalacam, ama etrafta yok. Mustafa motorla bizim kapının önüne geldi, kanka benim işim var. Akşam buluşuruz dedi, bende tamam gibtir git dedim.

Meryem'i tekrar gördüm elinde 2-3 tane defter var. Nereye gidiyorsun? dedim.
-
Sanane? Senin yalnız yüzün çok kötü olmuş Kutsal dedi.
-
Biliyorum dedim.
-
Bu böyle olmaz, gel seni bir doktora götürelim dedi
-
Gerek yok dedim.
-
Hadi Kutsal, yine inatlaşma çocuk gibi dedi.
-
Olum senin işin yok mu la dedim?
-
Yok, defterleri arkadaşa verecektim, oradanda eve geçecektim dedi.
-
Tamam, ben giderim dedim.
-
Sende gel, birlikte veririz defterleri. Oradan acile gideriz dedi.
-
Niye bana hakaret mi edecen yine dedim?
-
İnsanı bayıyorsun dedi!
-
Meryem'le bir alt mahallemizde ki arkadaşının evine gittik, ben kapıda onu bekledim. O defterleri verip geldi. Oradan aşağıya doğru yürüdük, hastane acili evimize çok uzak değildir.

Acile geldik, ben çok acil bir hastayım acilen beni içeri almalısınız dedim güvenliğe. Bin güvenlik, hemşire'nin yanına gönderdi. Sözde acile geldik sıra aldırıyor bin.

Neymiş? Çok acil hasta değilmişim. Neyse Hemşire dedi ne oldu?
-
Ben Ne, ne oldu dedim
-
Yüzünüz diyorum beyfendi dedi?
-
Direğe çarptım dedim.
-
Hemşire kahkaha atmaya başladı.
-
Neye gülüyorsun dedim?
-
Direk baya sağlam çarpmış dedi
-
Ulan yerin dibine girdim, herkes gülüyordu. Meryem bile dayanamayıp güldü. Hemen sıra no alıp, kendim gibi çok acil olmayan hastalarla beklemeye başladım.

Sıra sonunda bana geldi, Meryem sen dışarda bekle dedim. içeri sokturmadım, Doktora dürüstçe anlattım yumruk yediğimi. O da bana bir krem yazdı, kavgaya karışma dedi birde.

Sanane dıbına koyim dedim içimden.
-
Meryem'i alıp eczaneye doğru gitmeye başladım. Biraz bekledikten sonra eczaneden ilacı alıp, Meryem'le birlikte çıktık.

Meryem çok teşekkür ederim dedim.
-
Ne için dedi meryem?
-
Geldiğin için dedim.
-
Yok canım lafımı olur dedi.
-
Aferrim dedim
-
Salaksın, malaksın ama bazen seni seviyorum Kutsal dedi.
-
Biliyorum bana aşık olduğunu dedim.
-
Sorma her gece resmini öpüp uyuyorum dedi.
-
Aç mısın dedim?
-
Hayır dedi.
-
-
Gel o zaman kafeye falan gidelim dedim.
-

Meryem'le hastane'nin civarında bir kafeye geçip oturduk.

İki kahve söyledik
-
Meryem'le kavheler gelinceye kadar havadan sudan konuşmaya devam ettik. Kavheler geldi kavhelerimiz içtik.
-
Meryem Fal bakmayı biliyon mu dedi
-
Hobilerimin arasında büyücülükte var dedim.
-
Yaaaaaaa dedi

Ne bileyim la Sorsana hayatında kaç kere kavhe içtin sen diye bi.
-
Meryem gülerek Ben bakmayı biliyorum, kapada bakayım falına dedi.
-
Yok olum yaaa, ne falı? Hadi gidelim dedim.
-
Kutsal, olum nedir ya? Bir kızla nasıl konuşacağını hiç bilmiyorsun dedi.
-
Seni kız olarak görmüyorumdur belki dedim?
--

Meryem, çok alındı bu dediğime kaşlarını çatıp, ben gidiyorum dedi. Halbuki şaka yapmıştım, ama çok salakça bir şakaydı. Sonradan farkına vardım.
Meryem'i kollarından tuttum tam gidecekken.

Meryem, şaka yaptım yeminle. Sen çok güzelsin, yemin ederim.
-
Kutsal bırakır mısın? Gidecem daha işlerim var dedi.
-
Bırakmam, bu şekilde gitmene izin vermem dedi.
-
Bırak dedi
-
Hayır, gel daha falına bakacam dedim
-
Meryem'in başını beynini yedikten sonra ikna ettim, tekrar oturttum masaya. ikimize birer soda daha söyedim. Başladım onun falına bakmaya.

Ben sallıyorum bir şeyler beyler. O da beni dinleyip gülüyor, gözlerinin içi gülüyordu ben anlattıkça. En sonunda sallamasyonu bırakıp, bir dilek tut dedim. Adetdendir diyerek.

Meryem: 40 yıllık falcı gibisin Kutsal, senin üzerinden para kazanbilirim aslında dedi.
-
Ben saf değilim la dedim.
-
Meryem kahkaha atıp, seni yerim ya dedi. ilk defa bana böyle bir şey demişti. Şaşırmıştım beyler, ondan gibsen böyle bir cümle beklemezdim. Hiç bir şey demedim. Saf gibi biraz utandım, şimdi ben senin falına bakacam dedi Meryem.

Bende bakmasına izin verdim.

Meryem fincanı açıp, bakmaya başladı;

Önünde 2 yol var, biri senin iyiliğine, diğeride kötülüğüne.
-

Meryem böyle devam etti, hepsini hatırlamıyorum ama bana bir şeyler ima ettiğini, anlamıştım bir cümlesinde. Çok yakınında seni seven birisi var, sana değer veren. Tanıyor musun? diye sordu.

Hayır dedim.
-
Umarım bir gün tanırsın dedi.

-
Daha sonra meryem Hadi kalkalım mı dedi?
-
Tamam kalkalım dedim.
-
Kasaya doğru gittim, hesabı ödedim. Meryem ben öderim desede kabul etmedim, gibseler ödetmezdim zaten. Huyum değil. Neyse mahalleye varana kadar tek kelime etmedik birbirimize. Onu evine kadar bıraktım, mahalleden geçerken babamla annem beni Meryem'le gördüler. Meryem'i kapısına kadar bıraktım.

Meryem, tekrar teşekkür ederim dedim.
-
Rica ederim, bende teşekkür ederim dedi.
--
Meryem'e biraz baktım, süzdüm gözlerini. Orada aşık oldum beyler, ona daha önce hiç hissetmediğim duygularım kabarmıştı. Kutsal ben eve çıkıyorum bir diyeceğin yoksa dedi?
-
Elim ayağım titremeye başladı kalbim çarpıyordu.

Ne oldu Kutsal dedi?
-
Sana sarılabilir miyim dedim?
-
Ne diyosun sen dedi?
-
Tam durumu kurtarmaya çalışırken lafı ağzıma tıkıp, görüşürüz Kutsal dedi.
-
Yerin dibine girmiştim kendimi sapık gibi hissettim. yüzüm kızarmıştı.

Evet arkadaşlar 2. Bölümün sonuna geldik bir sonraki bölüm için videoya like atmayı ve yeni videolardan haberdar olmak için abone olup bildirimleri açmayı unutmayın. Görüşmek üzere esen kalın.