Notes

Komsu kizi 4





Herkese merhaba dostlar komşu kızına ayarı verdim hikayesinin 4. Bölümü ile devam ediyorum eğer bundan önceki bölümleri dinlemediyseniz o bölümleri dinleyip tekrar bu videoya dönebilirsiniz. Kaldığımız yerden devam ediyorum keyifli seyirler.

Tostu yarıya bölüp, hepsini yiyemem. Sende gel otur ye, yoksa ziyan olur Meryem dedim. Meryem'i biraz zorlayınca geldi yanıma oturdu, bende ocakta olan çayın altını kapatıp, ikimize doldurdum.

Meryem, ne güzel yapmışsın tostu dedim.
-
Yok be abartma dedi.
-
Ciddiyim, yeteneklisin dedim
-
Sorma ne yetenek ama dedi.
-
Tıkınıp tostu bitirdikten sonra, Mutfak balkonuna çıktım Meryem'le.

Sigaramı yaktım, Meryem'le konuşmaya başladım.

Meryem neyin var? O gün olanlardan sonra neden böyle davranıyorsun? Ben sana kötü bir şey demedim ki o gün.. Sadece ilk kez beni böylesine biri umursadı. Eski kız arkadaşım bile beni böyle takmadı. Nerdeyse Anam babam bile umursamadı, yaptıkların beni duygulandırdı sadece dedim.
-
Habire aynı soruyu soruyorsun. Bir şey yok dedim sana, hem sen ne zamandır beni bu kadar takar oldun? Daha bundan günler öncesine kadar bana tip tip bakıp bir selam bile vermeyen sendin? Şimdi ne olduda bu ilgi alaka? Evine geldiğimizde bile selam verip hemen içeri kaçıyordun? Eski sevgilinden banane dedi.
-
Tip tip bakmamın sebebi, sürekli elinden telefon düşmüyordu. Artık kimlerle konuşuyorsan dıbına koyim. Ne zaman geçsen mahalleden, elinde telefon, kulağına yapışmış halde dedim.
-
Haddini aşma, sanane! Yine başladın dedi.
-
Yalan mı dedim
-
Sen benim hakkımda ne düşünüyorsun? Çok merak ediyorum, kimlerle konuştuğumu düşünüyorsun dedi?
-
Ne bileyim, sevgilin falandır dedim.
-
Kutsal, sanki beni tanımıyormuşsun gibi konuşma. Böyle bir şey olsa bile seni zerre ilgilendirmez dedi

Evet beni ilgilendirmez Fakaaatt, izinde vermem olursa. Sonuçta çocukluğumdan beridir seni tanıyorum dedim.

Kutsal, bende seni tanıyorum çocukluğumdan beridir. Ve önceden bu kadar gerizekalı değildin Hatırlıyor musun? Okulda mahallede oyun oynadığımız zaman, sen arkadaşlarının yanına gitmezdin. Bilerek yanıma gelir, benimle oynardın. Sürekli beraberdik. Ama ne olduysa, sen liseye geçtin bir yerlerin kalktı. Ne zaman seninle konuşmaya çalışsam, sürekli beni tersliyordun. Bunlar çok eski değil, günler önce olan şeyler. Bazen düşünüyorum acaba, seninle okullarımız ayrıldıktan sonra mı böyle yapmaya başladın diye? Çok saçma gelsede,.Yani anlayacağın ben sana böyle davranmadım, sen davrandın. Karşılığını görüyorsun, niye gücüne gidiyor ki dedi
-
Hiç tahmin edemedin mi? Niye sana böyle davrandığımı unuttun mu cidden dedim?
-
Hayır, söylede öğrenelim dedi
-
Daha liseye yeni geçtiğimiz zamanı hatırlıyorsundur. Sen ayrı liseye, ben ayrı liseye doğru. Yine yol üstünde karşılaştığımızıda hatırlarsın. Yanında bir huur çocuğu vardı, otobüsten birlikte indiniz. Öpüp vedalaştığın bir çocuk, yanına gelip, kim lan o diye sorduğumda bana, "sana hesap mı verecem?"diyip. Beni tersleyen sendin unuttun mu dedim?
-
Meryem gülmeye başladı, ee ne var bunda? Olamaz Kutsal sen ne sandın, çok merak ediyorum dedi
-
Lan öptün çocuğu, başka ne sanacam. Birde okullar açıldı açılalı kaç hafta olmuştu Maşşalah çok hızlısın dedim.
-
Meryem hala gülüyordu;
Telefonun yanında mı dedi?
-
Evet dedim
-
O çocuğu hatırlıyorsun dimi dedi
-
Evet dedim
-
Aç facebookunu şu ismi gir
-
Eeee
-
O dimi, aynı kişi dedi
-
Evet, sıfatını gibtiğim dedim
-
Küfür etme! Git içeriye anneme sor, bu kim diye, hadi dedi
-
Annene niye soruyorum banane dedim
-
Git sor hadi Kutsal dedi.
-
İçeriye Dilek Teyzenin yanına doğru gittim. Telefonu gösterdim, bu kim Dilek abla diye sordum.

Cevabı aldığımda biraz şok olmuştum, ama inanasım gelmiyordu. O çocuk Meryem'in kuzeni olduğunu öğrendim. Ulan içimden mahçup oldum diyip duruyordum, ama kuzense kuzen dıbına koyim. Ben kuzenlerimi hiç öpmem dedim kendi kendime. Tekrar balkona çıktım.

Kuzeninmiş eeer ne var bunda dedim?
-
Ne ne var bunda yapma ya, lütfen. Bu kadar spastik olamayacağını söyle bana.. GERiZEKALI! Kuzenimin sevgilim olabileceğini mi düşündün? Bu kadar mı yobazsın dedi?
-
Bilmiyorum dedim
-
He sevgilim, he kutsal. Olsa bile sanane aptal! Sırf geçmişin hatrına biraz sana iyi davranıyorum, sen bunu suistimal mi ediyorsun dedi
-
Senin iyi niyetine ihtiyacım yok dedim
-
Kutsal beni bağırtma. Bu kadar salak olma! Kuzenimle ne ilişkisi lan, aptal mısın? Yemin ediyorum seni öldüresim geliyor! Bunları babana söylesem acaba seni ne yapar dedi?
-
Git söylersen söyle lan, çokta umrumda dedim.
-
Görecez dedi..
-
Ben gidiyorum dedim vedalaştık yolcu etti.

İçerdekilere ben gidiyorum falan demeden çıkacaktım. Ayakkabımı giyerken Meryem bana bakıyordu..
-
Ne bileyim lan işte, kuzenin olduğunu yeni öğrendik, sahi onuda hiç görmedim dedim.
-
Yahu sanki bugüne kadar kaç kuzenimi gördün dedi?
-
Amaaan banane dedim
-
Özür dileyeceğin halde, banane. Sana yakışanda budur. Lütfeeeen bir daha görüşmeyelim, gelme yanımada bir daha dedi.
-
Lan zaten gelmeye meraklı değilim, bir daha gelenin ebesini.. Bu arada eğer bir sevgilin varsa onunda anasını avradını gibeyim dedim.
-
Sen tam bir gerizekalısın, içerde ne konuştuk. Sen hala ne diyorsun. Seni babana söylesem müstahaktır dedi
-
Gibtir git lan söylersen söyle diyip, hızlı adımlarla merdivenlerden indim.

Sinirli sinirli çıktım oradan Mustafa'ların evine doğru gittim. Kapıyı çaldım, Mustafa'nın babası Soner amca çıktı.
--
Selamlaştık sohbet ettik mustafayı sordum yok dedi
-
Nere gitti abi dedim
-
Ne bileyim pekekente bi motor aldık evde durmuyor pekenet dedi.
--
Mustafa'yı aradım;

Alo Musti neredesin olum dedim
-
Çarşıdayım kanka, sen neredesin dedi
-
Mahalledeyim dedim
-
Mustafa: Gelsene lan çarşıya dedi
-

Yok kanka sen mahalleye gelince ararsın dedim biraz geyik yaptık kapattım telefonu.

Mustafa'da olmayınca , bizim mahallede yorgancı bir abi var gittim onun yanına takıldım. O abimizde şen şakraktır.

Meryem'in söylediklerine hala kafam takılıyordu, son konuşmamızda sevgim ona karşı dahada artmıştı, ama hala kızgınlık, sinir var içimde. Yinede bir ayar yolu düşünüyordum.

Neyse aradan 3 gün geçti, bu 3 günün içinde Meryem'i bizim kapının önünden geçerken gördüm.

Görüyordum ama hiç selam falan vermiyordum, o da bana vermiyordu. iki tarafta ultra sinirli anlayacağınız. Ama içim gidiyor, niye yani? O niye tek gidiyor ki bir yerlere yanında bende olmalıydım diye içim gidiyor beyler, seviyorum işte dıbına koyim.

Neyse Yine bir gün hala Meryem'le küsüs. Ben kapının önünde çömelip, sigara içiyorum yine sağı solu seyrediyorum. Sonra birden dedim ki vay dıbına koyim, kapının önünde yaşlanacaz moruk dedim kendi kendime. Keşke askere gitseymişim tecil ettirmeyip diye söylendim.

Mustafa birden motorla geldi kapının önüne.
-
Yavaaaaaaaş dıbına kodum, üstümüze çıkacan dedim.
-
Ghost Rider gibi adamım kanka dedi
-
Senin ghost rider'lığını gibeyim, sana ehliyeti verenin dıbına koyim dedim
-
Tamam lan gevşek, napıyon dedi?
-
Ülke gündemini değiştirmeye yönelik fikirlerim var dedim
-
Gel lan senle bizim yaylaya gidek, akşama geliriz dedi.
-
Yok kanka napacaz orada dedim

Lan bin mis gibi hava var işte, babam gidecek bugün mangal yaparız dedi
-
Bakarız kanka dedim
-
Lan saf Meryem'i mi bekliyon yoksa burada dedi gülerek
-
Yok olum Meryem beni beklesin dedim
-
Tamam lan gel, benzinciye gidelim dedi.
-

Mustafa'yla benzinciye doğru gitmeye başladık. Mustafa, yakıt alırken, bende araba yıkanılan yerde adamları izliyorum. Dikkatimi çekiyor araba yıkama şeysi yalan yok.

Mustafa bana birden seslendi, kanka bi gel dedi.

Mustafa'nın yanına doğru gittim.

-
Mustafa, eliyle Meryem'i gösterdi ve yanında bin Muzo var. Tabi Meryem'in onunla işi yok beyler, mahalleliler bir birini tanır, bende konuşurum mahalleden biriyle. Ama bu gibimde değildi, hem Meryem'e kinim var, hemde Muzo bininin yumruğu hala yüzümde acısı var.

Bir yandan dellendim, bir yandan mutlu oldum elime böyle bir fırsat geçtiği için.

Kanka napalım dedi mustafa
-
Muzo'nun dıbına koyacam şimdi kanka ben dedim
-
Tamam kanka dedi
-
Kaçmasın gösterme kendini dedi.
-

Benziliğin arkasından bunlara bakıyorum, dıbına kodumun Muzo'su şaklaban gibi bağırıp gülüyor işin tuhafı Meryem'de bu pekenete gülüyor. Ulan benim iyice sinirlerim bozuldu, parkın orada ki sokağa girmesini bekledim. Mustafa'ya motoru bağlattım, arkalarından yavaş yavaş yürümeye başladık. Topraklı yola kadar takip edecez sözde.

Onlara yaklaştıkça yaklaşıyoruz, Mustafa'ya dedim ki, kanka git sen önlerine doğru hızlıca koş. Muzo kaçarsa tutarsın dedim. Biraz daha hızlı hızlı yürümeye başladık, Mustafa hızlıca koşmaya başladı, bende arkasından koştum. Mustafa tam Muzo'nun önüne geçti, bende arkasından o sırada Muzo'nın boynundan kavrayıp yere yapıştırdım. Baktım Meryem bağırmaya başladı, sus lan dedim Meryem'e. Muzo bini yerdeyken hemen üzerine atlayıp vurmaya başladım, Mustafa'da Meryem'i tutuyor girmesin araya diye.

Muzo'nun dıbına koymuştum, tam haşatını çıkaracakken. Etrafta kim var, kim yok geldi. Beni tutup kaldırdılar, Muzo muallağı bana küfür ediyor. Daha dalmaya devam edecem ama araya bir sürü kişi girdi. Meryem hala bağırıyor oradan, ayırmaya gelenlerde niye kavga ediyorsunuz diye soruyor. Muzo küfür ettikçe ediyor, bende bağırarak sövüyorum ona. En sonunda Mustafa, Muzo'nun üzerine fırladı. Muzo'ya bir baktım bin yarış atı gibi koşmaya başladı, kaçıyor. Mustafa'da arkasından kovalıyor.

Orada beni bi gülme tuttu, tamam kavga iyi bir şey değil beyler ama bazen gerekli oluyor. Meraklı kalabalık bu sefer Mustafa'nın arkasından koşmaya başladı. Lan o kadar kişi, 3-5 ayıran var gerisi seyirci yeminle.

Meryem, bana bağırırken yanına gittim hemen.

Ne var lan? Ne bağırıyon? Sevgilini dövdük diye zoruna mı gitti dedim?
-
Ne istedin çocuktan dedi birazda hakaret etti
-
Yazııık lan üzüldüm, bula bula Muzo'yu mu buldun? Daha yakışıklı birini beklerdim dedim
-
Laan ne sevgilisi, arsız, şerefsiz bin kurusu dedi
-
Ne diyon lan sen? Sen kime bin kurusu diyorsun dedim?
-
Bu yaptığınla çizgiyi aştın, babana tüm olanları akşam anlatmazsam en adi huur çocuğuyum dedi
-
Gibtir git anlat lan, selamımı da söyle dedim
-
Merak etme söylecem, sen çok fazla oldun. Suçsuz günahsız çocuğa vuruyorsun, dedi
-
Neyse Meryem gitti sinirli sinirli, babama bu sefer ne olup bittiyse anlatacaktı. Aslında o an dur söyleme gözünü seveyim demek istesemde, karizmam çizilmesin diye atar gider yaptım. Beni baba korkusu sardı o saatteden sonra, benzinliğe doğru gittim. Mustafa hala ortalıkta yok, nereye kadar kovaladıysa bini artık. Motorun üstüne oturup bekliyorum, Mustafa'yı. Babamda akşam gelir, ama Meryem'den önce babamı aradım.

Evet arkadaşlar 4. Bölümün sonuna geldik bir sonraki bölüm için videoya like atmayı ve yeni videolardan haberdar olmak için abone olup bildirimleri açmayı unutmayın. Görüşmek üzere esen kalın










'yıen: Baba ben, Mustafa'nın ailesiyle, yaylaya gidecem belki orada kalırım bugün.
-
Babam: Otur lan evinde pekekent, az iş bak.
-
Ben: Baba bırak işi mişi ben askerliği bekliyorum zaten.
-
Babam: Lan doğru diyon dimi, Mustafa'nın babasını arayım mi?
-
Ben: Ara baba valla sadece onlarla yaylaya çıkacaz. Başka bi tak yok.
-
Babam: Tamam, tamam. Dikkatlı ol.
-
Ben: Tamam baba, anneme söylersin eve geçince hadi görüşürüz.
-
Babam: Görüşürüz oğlum.
-

Bu gece eve gitmemeyi planlıyordum, akşam olunca %100000000000, Meryem'in gelip herşeyi anlatacağını biliyordum. Mustafa'yı hala bekliyordum motorun yanında.

komşu kızına verdiğim ayar gibi ayar
komşu kızına verdiğim ayar gibi ayar
eski
yeni
populer
sahibi
en iyi
12345141516
+15
-1
Sigaramı yaktım, Meryem'le konuşmaya başladım.
-
Ben: Meryem neyin var?
-
Ben: Meryem neyin var? O gün olanlardan sonra neden böyle davranıyorsun? Ben sana kötü bir şey demedim ki o gün.. Sadece ilk kez beni böylesine biri umursadı. Eski kız arkadaşım bile beni böyle takmadı beni. Aha anam babam bile umursamadı neredeyse, yaptıkların beni duygulandırdı sadece.
-
Meryem: Ne neyim var Kutsal? Habire aynı soruyu soruyorsun. Bir şey yok dedim sana, hem sen ne zamandır beni bu kadar takar oldun? Daha bundan günler öncesine kadar bana tip tip bakıp bir selam bile vermeyen sendin? Şimdi ne olduda bu ilgi alaka? Evine geldiğimizde bile selam verip hemen içeri kaçıyordun? Eski sevgilinden banane.
-
Ben: Tip tip bakmamın sebebi, sürekli elinden telefon düşmüyordu. Artık kimlerle konuşuyorsan dıbına koyim. Ne zaman geçsen mahalleden, elinde telefon, kulağına yapışmış!
-
Meryem: Haddini aşma, sanane! Yine şerefsizliğine başladın.
-
Ben: Yalan mı?
-
Meryem: Sen benim hakkımda ne düşünüyorsun? Çok merak ediyorum, kimlerle konuştuğumu düşünüyorsun?
-
Ben: Ne bileyim, sevgilin falandır.
-
Meryem: Kutsal, sanki beni tanımıyormuşsun gibi konuşma. Gerizekalı! Ve böyle bir şey olsa bile seni zerre ilgilendirmez!

kutsal gen
04.06.2016 04:46
+32
-4
Ben: Evet beni ilgilen-dir-me-z. Fakaaatt, izinde vermem olursa. Sonuçta çocukluğumdan beridir seni tanıyorum.
-
Meryem: Evet Kutsal, bende seni tanıyorum çocukluğumdan beridir. Ve önceden bu kadar gerizekalı değildin.

Hatırlıyor musun? Okulda mahallede oyun oynadığımız zaman, sen arkadaşlarının yanına gitmezdin. Bilerek yanıma gelir, benimle oynardın. Sürekli beraberdik seninle. Ama ne olduysa, sen liseye geçtin bir yerlerin kalktı. Ne zaman seninle konşmaya çalışsam, sürekli beni tersliyordun. Bunlar çok eski değil, günler önce olan şeyler. Bazen düşünüyorum acaba, seninle okullarımız ayrıldıktan sonra mı böyle yapmaya başladın diye? Çok saçma gelsede,.Yani anlayacağın ben sana böyle davranmadım, sen davrandın. Karşılığını görüyorsun, niye gücüne gidiyor ki?
-
Ben: Hiç tahmin edemedin mi? Niye sana böyle davrandığımı unuttun mu cidden?
-
Meryem: Hayır, söylede öğrenelim.
-
Ben: Aptala yatma.
-
Meryem: Söyle!
-
Ben: Daha liseye yeni geçtiğimizi zamanı hatırlıyorsundur. Sen ayrı liseye, ben ayrı liseye doğru. Yine yol üstünde karşılaştığımızıda hatırlarsın. Yanında bir huur çocuğu vardı, otobüsten birlikte indiğiniz. Öpüp vedalaştığın bir çocuk, yanına gelip, kim lan o diye sorduğumda bana, "sana hesap mı verecem?"diyip. Beni tersleyen sendin unuttun mu?
-
Meryem gülmeye başladı, ee ne var bunda? Olamaz mı?
-
Ben: Ne kadar arsızsın lan sen.
-
Meryem: Yahu allah için Kutsal ne sandın, çok merak ediyorum?
-
Ben: Lan öptün çocuğu, başka ne sanacam. Birde okullar açıldı açılalı kaç hafta olmuştu!? Maşşalah çok hızlısın.
-
Meryem hala gülüyordu;
Telefonun yanında mı?
-
Ben: Evet.
-
Meryem: O çocuğu hatırlıyorsun dimi?
-
Ben: Evet.
-
Meryem: Aç facebook'unu şu ismi gir, (ismi soyismi vermiyorum buraya amk.)
-
Ben: ee?
-
Meryem: O dimi, aynı kişi?
-
Ben: evet, sıfatını gibtiğim.
-
Meryem: Küfür etme! Git içeriye anneme sor, bu kim diye, hadi.
-
Ben: Annene niye soruyorum banane?
-
Meryem: Git sor hadi Kutsal.
-
içeriye Dilek Teyzenin yanına doğru gittim. Telefonu gösterdim, bu kim Dilek abla diye sordum.

Cevabı aldığımda biraz şok olmuştum, ama inanasım gelmiyordu. O çocuğun Meryem'in kuzeni olduğunu öğrendim. Ulan içimden mahçup oldum diyip duruyordum, ama kuzense kuzen amk. Ben kuzenlerimi hiç öpmem dedim kendi kendime. Tekrar balkona çıktım.

Ben: Kuzeninmiş.
-
Meryem: Evet.
-
Ben: Ee ne var bunda?
-
Meryem: ne ne var bunda?
-
Ben:...
-
Meryem: Yapma ya, lütfen. Bu kadar spastik olamayacağını söyle bana.. GERiZEKALI! Kuzenimin sevgilim olabileceğini mi düşündün? Bu kadar mı yobazsın?
-
Ben: Bilmiyorum.
-
Meryem: He sevgilim, he kutsal. Olsa bile sanane aptal! Sırf geçmişin hatrına biraz sana iyi davranıyorum, sen bunu suistimal mi ediyorsun?
-
Ben: Senin iyi niyetine ihtiyacım yok!
-
Meryem: Kutsal beni bağırtma. Bu kadar salak olma! Kuzenimle ne ilişkisi lan, aptal mısın? Yemin ediyorum seni öldüresim geliyor! Bunları babana söylesem acaba seni ne yapar?
-
Ben: Git söylersen söyle lan, çokta umrumda.
-
Meryem: Görecez..
-
Ben: Ben gidiyorum.
-
Meryem: Yolcu edeyim.
-
Meryem kapıya kadar zütürdü beni, içerdekilere de ben gidiyorum falan demeden çıkaçacaktım. Ayakabbımı giyerken Meryem bana bakıyordu..
-
Ben: Ne bileyim lan işte kuzenin olduğunu yeni öğrendik, sahi onuda hiç görmedim.
-
Meryem: Yahu sanki bugüne kadar kaç kuzenimi gördün?
-
Ben: Amaaan banane.
-
Meryem: Özür dileyeceğin halde, banane. Sana yakışanda budur. Lütfeeeen bir daha görüşmeyelim, gelme yanımada bir daha.
-
Ben: Lan zaten gelmeye meraklı değilim, bir daha gelenin anasını.. Bu arada eğer bir sevgilin varsa onunda anasını avradını gibeyim.
-
Meryem: Sen tam bir gerizekalısın, içerde ne konuştuk. Sen hala ne diyorsun. Seni baban söylesem müstahaktır.
-
Ben: gibtir git lan söylersen söyle'diyip, hızlı adımlarla merdivenlerden indim.

kutsal gen
04.06.2016 05:39
+16
panpa beyin lens mi? bu nasıl konuşma amk ama şuku
r3k7
04.06.2016 06:34
+6
Devam edersen kanka müteşekkir olurum
pazardaki ananas
04.06.2016 07:35
diğerleri 7
+14
Geldim beyler, bayanlar.

kutsal gen
04.06.2016 13:20
0
başla pnp
kjkml
04.06.2016 13:31
+20
-3
Yahu ne primi amk, benim prime ihtiyacım mı var? Sanki primden para kazanıyoruz binlere bak amk, ne kadar sabırsız züttoşlarsınız, seri yazmaya çalışıyorum elimden geldiğince.

Az el insaf binler.

kutsal gen
04.06.2016 13:40
0
Kes lan tırrek yazmaya devam et
scader98
04.06.2016 13:41
0
yaz devam
berkessari
04.06.2016 13:47
diğerleri 2
+22
-3
Sinirli sinirli çıktım oradan Mustafa'ların evine doğru gittim. Kapıyı çaldım, Mustafa'nın babası Soner amca çıktı.
--
Ben: Selamun aleykum, Soner eemmi
-
Soner: Aleykum selam yiğenim, napıyon?
-
Ben: iyilik abi sen napıyon?
-
Soner: Çalışıyoz iş güç, kaldırım mühendisliğine devam mı?
-
Ben: Hobilerimin arasında o da var.
-
Soner: (gülerek) Mustafa yoğk
-
Ben: Nere gitti abi?
-
Soner: Ne bileyim pekekente bi motor aldık evde durmuyor puşt.
-
Ben: iyi tamam soner abi, allaha emanet.
-
Soner: Sende yiğenim, babana selam söyle.
-
Ben: Aleykuuum selaaaaaaam
--
Mustafa'yı aradım;

Ben: Alo Musti neredesin olom?
-
Mustafa: Çarşıdayım kanka, sen neredesin?
-
Ben: Mahalledeyim.
-
Mustafa: Gelsene lan çarşıya
-
Ben: Napacam olum?
-
Mustafa: Motora aksesuar alacaz
-
Ben: Yok kanka sen takıl, buralara gelince ararsın.
-
Mustafa: Tamam kanka.
-

Mustafa'da olmayınca , bizim mahallede yorgancı bir abi var gittim onun yanına takıldım. O abimizde şen şakraktır.

Meryem'in söylediklerine hala kafam takılıyordu, son konuşmamızda sevgim ona karşı dahada artmıştı, ama hala kızgınlık, sinir var içimde. Yinede bir ayar yolu düşünüyordum.

kutsal gen
04.06.2016 13:59
0
devamı ne zmn gelcek
kjkml
04.06.2016 14:02
0
bekle bekle cigerimiz soldu
siberconsol
04.06.2016 14:03
+22
-1
Neyse aradan 3 gün geçti, bu 3 günün içinde Meryem'i bizim kapının önünden geçerken görüyordum.

Görüyordum ama hiç selam falan vermiyordum, o da bana vermiyordu. iki tarafta ultra sinirli anlayacağınız. Ama içimde gidiyor, niye yani? O niye tek gidiyor ki bir yerlere yanında bende olmalıydım diye içim gidiyor beyler, seviyorum işte amk neyse.

kutsal gen
04.06.2016 14:03
+24
-2
Yine bir gün hala Meryem'le küsüs tabi o sıralar. Ben kapının önünde çömelip, sigara içiyorum yine sağı solu seyrediyorum. Sonra birden dedim ki vay dıbına koyim, kapının önünde yaşlanacaz moruk dedim kendi kendime. Keşke askere gitseymişim amk tecil ettirmeyip diye söylendim neyse.

Mustafa birden motorla geldi kapının önüne.
-
Ben: Yavaaaaaaaş dıbına kodum, üstümüze çıkacan.
-
Mustafa: Ghost Rider gibi adamım kanka
-
Ben: Senin ghost rider'lığını gibeyim, sana ehliyeti verenin dıbına koyim
-
Mustafa: Tamam lan yavşak, napıyon?
-
Ben: Ülke gündemini değiştirmeye yönelik fikirlerim var
-
Mustafa: Gel lan senle bizim yaylaya gidek, akşama geliriz.
-
Ben: Yok kanka napacaz orada amk
-
Mustafa: Lan bin mis gibi hava var işte, babam gidecek bugün mangal yaparız.
-
Ben: Bakarız kanka
-
Mustafa: Lan Mal Meryem'i mi bekliyon yoksa burada ahahaha?
-
Ben: Yok olum Meryem beni beklesin!
-
Mustafa: Tamam lan gel, benzinciye gidelim.
-

Mustafa'yla benzinciye doğru gitmeye başladık. Bizim benzinci yakındır bize, çevreyolunda otobüslerin geçtiği yer. Amk neyse bunu size tarif etmeme gerek yok. Mustafa, yakıt alırken, bende araba yıkanılan yerde adamları izliyorum. Dikkatimi çekiyor araba yıkama şeysi yalan yok.

Mustafa bana birden seslendi, kanka bi gel dedi.

kutsal gen
04.06.2016 14:15
+22
-1
Daha bitmedi beyler, bittiği zaman altına SON yazarım büyük harflerle.

GO GO GO

kutsal gen
04.06.2016 14:16
+1
tm hadi yaz kısa yazma akşama kadar sürsün uzun uzun yazz
kjkml
04.06.2016 14:17
+27
Mustafa'nın yanına doğru gittim.

Ben: Ne var lan?
-
Mustafa, eliyle Meryem'i gösterdi ve yanında bin Muzo var. Tabi Meryem'in onunla işi yok beyler, mahalleliler bir birini tanır, bende konuşurum mahalleden biriyle nerede olsak. Ama bu gibimde değildi, hem Meryem'e kinim var, hemde Muzo bininin yumruğu hala yüzümde acısı var.

Bir yandan dellendim, bir yandan mutlu oldum elime böyle bir fırsat geçtiği için.

Mustafa: Kanka napalım?
-
Ben: Muzo'nun dıbına koyacam şimdi kanka ben
-
Mustafa: Tamam kanka
-
Ben: bin kaçmasın gösterme kendini.
-

Benziliğin arkasından bunlara bakıyorum, dıbına kodumun Muzo'su şaklaban gibi bağırıp gülüyor Meryem'in yanında, işin tuhafı Meryem'de bu bine gülüyor. Ulan benim iyice sinirlerim bozuldu, parkın orada ki sokağa girmesini bekledim onların. Mustafa'ya motoru bağlattım, arkalarından yavaş yavaş yürümeye başladık. Topraklı yola kadar takip edecez sözde.

kutsal gen
04.06.2016 14:24
+27
-1
Onlara yaklaştıkça yaklaşıyoruz, Mustafa'ya dedim ki, kanka git sen önlerine doğru hızlıca koş. Muzo kaçarsa tutarsın dedim. Biraz daha hızlı hızlı yürümeye başladık, Mustafa hızlıca koşmaya başladı, bende arkasından koştum. Mustafa tam Muzo'nun önüne geçti, bende arkasından o sırada Muzo'nın boynundan kavrayıp yere yapıştırdım. Baktım Meryem bağırmaya başladı, sus lan dedim Meryem'e. Muzo bini yerdeyken hemen üzerine atlayıp vurmaya başladım, Mustafa'da Meryem'i tutuyor girmesin araya diye.

Muzo'nun dıbına koymuştum, tam haşatını çıkaracakken. Etrafta kim var, kim yok geldi. Beni tutup kaldırdılar resmen amk, Muzo muallaksi bana küfür ediyor. Daha dalmaya devam edecem ama araya bir sürü kişi girdi. Meryem hala bağırıyor oradan, ayırmaya gelenlerde niye kavga ediyorsunuz diye soruyor. Muzo küfür ettikçe ediyor, bende bağırarak sövüyorum ona. En sonunda Mustafa, Muzo'nun üzerine fırladı. Muzo'ya bir baktım bin yarış atı gibi koşmaya başladı, kaçıyor. Mustafa'da arkasından kovalıyor.

Orada beni bi gülme tuttu amk, tamam kavga iyi bir şey değil beyler belkimm ama bazen gerekli oluyor. Meraklı kalabalık bu sefer Mustafa'nın arkasından koşmaya başladı. Lan o kadar kişi, 3-5 ayıran var gerisi seyirci yeminle.

kutsal gen
04.06.2016 14:41
0
güldürdün gibine kodum
siberconsol
04.06.2016 14:43
0
Yaz lan artık
maskeli311
04.06.2016 14:44
diğerleri 1
+23
-1
Meryem, Allah belanızı versin diye bağırırken yanına gittim hemen.

Ben: Ne var lan? Ne bağırıyon? Sevgilini dövdük diye zoruna mı gitti?
-
Meryem: Allah belanı versin şerefsiz, ne istedin çocuktan?
-
Ben: Yazııık lan üzüldüm, bula bula Muzo'yu mu buldun? Daha yakışıklı birini beklerdim hahahahaha.
-
Meryem: Laan ne sevgilisi, arsız, şerefsiz. bin kurusu
-
Ben: Ne diyon lan sen? Sen kime bin kurusu diyorsun?
-
Meryem: Bu yaptığınla çizgiyi aştın, babana tüm olanları akşam anlatmazsam en adi huur çocuğuyum.
-
Ben: gibtir git anlat lan, selamımı da söyle.
-
Meryem: Merak etme söylecem, sen çok fazla oldun. Suçsuz günahsız çocuğa vuruyorsun, allah belanı versin.
-
Ben: gibimeeeeeeee kadar.
-
Meryem gitti sinirli sinirli, babama bu sefer ne olup bittiyse anlatacaktı. Aslında o an dur söyleme gözünü seveyim demek istesemde, karizmam çizilmesin diye atar gider yaptım. Beni baba korkusu sardı o saatteden sonra, benzinliğe doğru gittim. Mustafa hala ortalıkta yok, nereye kadar kovaladıysa bini artık. Motorun üstüne oturup bekliyorum, Mustafa'yı. Babamda akşam gelir, ama Meryem'den önce babamı aradım.

Ben: Baba ben, Mustafa'nın ailesiyle, yaylaya gidecem belki orada kalırım bugün.
-
Babam: Otur lan evinde pekekent, az iş bak.
-
Ben: Baba bırak işi mişi ben askerliği bekliyorum zaten.
-
Babam: Lan doğru diyon dimi, Mustafa'nın babasını arayım mi?
-
Ben: Ara baba valla sadece onlarla yaylaya çıkacaz. Başka bi tak yok.
-
Babam: Tamam, tamam. Dikkatlı ol.
-
Ben: Tamam baba, anneme söylersin eve geçince hadi görüşürüz.
-
Babam: Görüşürüz oğlum.
-

Bu gece eve gitmemeyi planlıyordum, akşam olunca %100000000000, Meryem'in gelip herşeyi anlatacağını biliyordum. Mustafa'yı hala bekliyordum motorun yanında.

kutsal gen
04.06.2016 15:01
+1
Zihniyetini gibim
bexes
04.06.2016 15:05
0
hadi devam senin kadar mal yok git kıza çıkma teklifi et
kjkml
04.06.2016 15:08
+20
Mustafa sonunda geldi yanıma.
-
Ben: Olum ne oldu, nereye kayboldun?
-
Mustafa: Sorma dıbına koyim ya, bu Muzo'yu kovaladım bin hala koşuyordu, en sonunda ciğerlerim yırtıldı amk, daha fazla kovalayamadım. Buraya doğru gelirkende, o kavgada ayıranlar beni durdurup 50 tane soru sordu.
-
Ben: Olum gibtir etsene onların amk, ağaç etti beni burada. Muzo'yu gibtik o bize yeter.
-
Mustafa: Dur lan az dinleneyim, bana bir su al gel kanka. Ebem gibildi koşmaktan.
-
Ben: Tamam kanka
-

Gittim benzincinin marketinden su aldım geldim ikimize, Mustafa'ya anlatmaya başladım.
-
Ben: Musto, olum bugün yaylaya gidiyoruz dimi?
-
Mustafa: Evet kanka
-
Ben: Olum günü birlik yapmayak lan, yaylada kal benle.
-
Mustafa: Ne oldu lan?
-
Ben: Kanka Meryem, ne tak yaptıysam anlatacak hepsini bugün babama. yannanı yedim ben, bugün en azından babamın gözüne gözükmüyeyim.
-
Mustafa: Ahahahahahaha, tamam kanka. Meryem ne dedi ki?
-
Ben: Muzo'yu öylesine dövdüğümü düşünüyor lan.
-
Mustafa: Anlatsaydın olanları amk sende?
-
Ben: Anlatmadım bilerek, sinirleri bozulsun.
-
Mustafa: oğlum Meryem seni yakacak lan.
-
Ben: Görecez kanka görecez.
-
Mustafa: Önce eve gitmemiz lazım kanka, zaten motorla gitmeyecez. Babamın arabasıyla gidecez.
-
Ben: Olum niye yakıt alıyon o zaman?
-
Mustafa: Dursun kanka bir şey olmaz.
-
Ben: iyi hadi çalıştır gidek.
-

Mustafa'yla motora atlayıp onların evine doğru gittik. Yaylaya zütürelecekleri, Mustafa'yla birlikte taşıdık arabaya. Sonra ben Mustafa, annesi, Soner amca çıktık yola.

Yaylaya, yarım saat, 45 dakkada falan vardık. Çok uzakta değildi anlayacağınız. Neyse, yaylada ki eve girdik. Çok güzel bir yer beyler orası. Ama arada sırada gittikleri için ev havasızdı, penceleri, kapıları her yeri açtık evi havalandırdık. Mustafa'yla mangal için malzemeleri taşımaya başladık, Soner amca ile yengemiz etleri ayarlıyor. Neyse bende Mustafa'ya yardım ediyom. Yayladan kolu komşularıda çağırdılar, kalabalıklaştı iyice. Güzel geçiyordu günümüz, mangaldı kolu komşuydu falan. Yaylada ki eski kurtlar, yani dayılar. Güzel hikayeler anlatıyordu, az sıkıyorlardı amk cinli minli define hikayeleri anlattı amcalar bana. Beni çok etkiledi binler, Mustafa'ya sordum doğru mu lan diye, yok dıbına koyim sıkıyorlar dedi.

Böyle şeylere zaafım vardır, severim yani. Neyse anlayacağınız güzel bir gündü. Taa ki babam arayana kadar, telefon hiddetli hiddetli çalıyordu. Soner Amcada, yanımda yiğenim açmıyacan mı telefonu diyor. Açacam Soner amca diyip, açtım telefonu.

Telefonu açar açmaz bir kükreme sesi duydum, telefonu kulağıma yaklaştırmaya korktum dıbına koyim.
-
Ben: Efendim babacım?
-
Babam: Neredesin lan şerefsiz?
-
Ben: Baba dedim ya Soner amcagille yayladayız.
-
Babam: Ulan seni gebertecem lan, sen eve gel seni çiğneyecem. Şerefsiz, ırzm düşmanı.
-
Ben: Baba biraz ağır oluyor ama.
-
Babam: giberim ağırını lan muallak, görecez sen bu eve gelme oğlum!
-
Ben: Taaam gelmeyiz yaaa
-
Babam: Ne demek gelmeyiz lan gevşek, bana ağzını karı gibi yayarak konuşma.
-
Ben: Baba ne oldu önce bir söyler misin? Sakin ol biraz.
-
Babam: Lan Allahsız, şerefsiz. Sen ne olduğunu çok iyi biliyorsun, eve çık gel hemen. Yürüyerek mi geliyon, atla mı geliyon, katırla mı geliyon. Artık bilemem. Bugün bu eve geleceksin.
-
Ben: Baba nasıl geleyim, az önce gelme diyordun ya. Valla gelemem baba otobüs falanda geçmez, Soner amcayıda yoramam şimdi, ayıp olur. Adamlar o kadar mangal yaptı, herkes burada.
-
Babam: Telefonu Soner'e ver.
-
Ben: Baba hayır.
-
Babam: Ver lan huur çocuğu
-
Ben: Baba abartma, ne diyon ya? Karına mı sövüyon anlamıyom ki?
-
Babam: Lan oğlum benimle taşşak mı geçiyon sen, ver o telefonu yoksa seni daha beter yaparım gelince. VER LAN!
-
Soner Amca'ya babam seninle konuşmak istiyor abi dedim. Verdim telefonu. Babam, olanı biteni Soner Amca'ya anlatmadı tabi, sadece gönderebilir misin? dedi. Az da telefondan muhabbet ettiler amk. Ama sağolsun Soner amca müsade etmedi, yarın bizle gelir dedi.

O gün için zütü kurtardığıma sevinmiştim. Yarım saat, bir saat sonra Annemi aradım.

Ben: Alo Anaaaaaaa
-
Annem: Ne var oğlum?
-
Ben: Bu babam beni gömecek gibi.
-
Annem: Şerefsizsin oğlum sen, senden adam olmaz.
-
Ben: Anne Meryem gelip anlattı dimi?
-
Annem: Evet, adi köpek.
-
Ben: Yahu Allah için şu evde, bana haraket etmeden konuşacak bir insan evladı yok mu ya? Meryem ne dedi anne?
-
Annem: Lan şerefsiz, o çocuğu niye dövüyorsun. Bırak kimle gezersin gez. Mahallenin muhtarı mı oldun sen şerefsiz? Sanki bana namus bekçisi.
-
Ben: Ya anne namus bekçisi, Meryem'in bir gibten haberi yok. Eve gelince herşeyi anlatacam, allah için şu babamı sakinleştir, elimde falan kalacak haaaaaaaaaahaaaa
-
Annem: Görürüz, adam küplere bindi burada. Yarın eve gelmezsen dahada beter olur. Ben sana dedim, ama sen illa bir şerefsizlik peşinde koşacaksın, seni bi adam edemedik oğlum. Evde senden başka herkes bir baltaya sap oldu. Ama senden bir tak olmadı, başımıza kaldın. Allah bizi bunla sınıyor demek ki.
-
Ben: Ahahahahhahaha, anne ne diyon ya? Gerçekleri bilmeden böyle konuşuyorsun, merak etme yarın eve gelince anlatacam. Tek isteğim babamı biraz sakinleştir yeter bana.
-
Annem: Kapat telefonu şerefsiz.

Annemle konuştuktan sonra, Mustafa'yla ortalığı topladık. Bahçeyi toparladık, sonra içeri geçtik. Soner amca ve karısı televizyon izliyordu. Bende yorgundum amk, Mustafa'yla yere yatak serip yattık. Biraz yattıktan sonra uyku tutmamaya başladı amk, kendi kendime düşünüyorum, kaçınılmazı nasıl engelleyecem diye. Mustafa'ya anlatacaktım, uya kalmış o da.

Biraz daha düşündükten sonra, giberim ya herro ya merro amk diyip vurdum kafayı yattım. Sabah olduğunda hep birlikte kavhaltı yaptık, sonra hazırlanıp çıktık yayladan. Öğlene doğru eve vardım.

Soner amca'ya herşey için teşekkür ettikten sonra gittim. Kapıyı çaldım açan yok, ulan nerede bu annem acaba dedim. Kapının önüne çıkıp anamı arıyorum, ama yok. Geçtim oturdum kapının önünde annemi bekliyorum. Kapının önünde otururken sigara içtiğimi gören yaşlı bir amca geldi,

Amca: Selamun Aleykum Delikanlı
-
Ben: Aleykum Selam Dayı
-
Amca: Yazık değil mi olum ciğerlerine? Bırak şu sigarayı. Ne derdin var ki?
-
Bende başladım anlatmaya;

Sorma amca, 2 sene önce köyden şehree yeni gelmiştim. Köydeki tüm malımı mülkümü satıp, burada bir tükkan açtım. ilk başlarda işler kıyaktı, cebimize para giriyordu. Sonra burada bir pavyon gördüm, girdim. Böyle güzel, eğlenceli içkili mekan. Kızlarda kıyaktı emmi, bir huurya gönlümü kaptırdım. Düğün yaptık, sonra malı mülkü, akrabaların taktığı altınları buna kaptırdım. Hala onu çok seviyorum, allah bir kere daha çıkarsa karşıma yine yaparım aynısını inşallah. Biliyorum beni seviyor, vakti geldiğinde tekrar yanıma gelecek. Neyse amcacım allaha emanet ol, içerde karımın eski kocası var. Onla kumar oynamaya gidecez. Hadi eyvallah.
-
Amca bana baka kaldı, aklını başından aldım. Sanane dıbına koyim içiyosam kendime ahahahaha, eyvallah dedikten sonra hemen içeriye kaçtım, dayının gözlerinde ki bana olan üzüntüsünü görebiliyordum..
-

Neyse hala annemi bekliyorum, telefonu arıyorum açmıyor. Yine telefonu evde bırakmış, içerden ses geliyor. Dilek teyzelere sorsam, belki bilirlerdi nerede diye. Ama tabi oraya şimdi hiç gidemezdim.

Bende o sırada, dama çıktım. Oranın kapısı sürekli açıktır, malum tek biz yaşamıyoruz. Aradan 20-25 dakika geçti, aşağıya inip zili çaldım, annem gelmişti

Tık, tık.
-
Annem: Kim o?
-
Ben: Benim oğlun, annelerin annesi.
-
Annem açtı kapıyı, naber? diyorum. Yüzüme bakmıyor, anlaşılan o da sinirli bana. içeriye geçtim, üzerimde hala mangal kokusu var, sinmiş. Banyoya girdim, duş alıp çıktım.

Ben: Anne babam hala sinirli miydi?
-
Annem: Evet.
-
Ben: Ne oldu anne?'diyip tam anlatacakken, annem lafımı bölüp;

Akşam baban gelince anlatırsın derdini, oğlum. Hiç umrumda değil!
-
Bende, sesimi kesip kurulandım amk, geçtim televizyonu açıp uzandım. Bir yandan hala uykum var, sonra giberler akşama kadar babamın gelip beni dövmesini mi bekleyecem amk diyerek çıktım evden.

Benim kuzeni aradım, evde misin? diye. O da evdeymiş, yanına gittim. Biraz onunla takıldım akşama kadar film izledik kuzenle. Teyzemle, eniştemle muhabbet ettikten sonra, malum akşam oldu babam eve gelecek diye çıktım onlardan. Eve doğru tekrar gittim, babam daha gelmemişti. içimden umarım pavyona düşmüştür, gibişirse sinir minir kalmaz diyordum. Başladım korku dolu dakikalarla babamı beklmeye, bir yandan anneme derdimi anlatım peşinde dolanıyorum. Hiç mi hiç iplemiyor beni, oturdum ağlayacam amk sinirden. Bi yarım saat sonra, kapımız çaldı. Gelen Aslan yürekli Richard'dı.

Şaka lan şaka, babam aç kapıyı diye bağırdı amk. Açtım kapıyı büyük bir endişeyle, yüzü asık, ve sinirli bir şekilde bana baktı. Tuvalete girdi tek kelime etmeden. Odasına üstünü başını değiştirdi, bende salonda oturuyorum amk.

Babam salona doğru geldi, beni yanına çağırdı. Geçtim karşısına,

Babam: Derdin ne oğlum senin?
-
Ben: Derdim yok baba.
-
Babam: Yaklaş lan, yaklaş.

Biraz yaklaştım, sağlam bir tokat yedim.
Ben: Napıyon la baba?
-
Babam: Lan bin***
diye saydırmaya başadığında, sözünü kestim.
-
Ben: Baba beni dinler misin? Ne olduğunu bilmeden ne tokatlıyon? iyi misin? DUUUUUR bi yaaaa
-
Babam: Ne var lan neyin açıklamasını yapacaksın?
-
Ben: Meryem gelip sana ne anlattı bilmiyorum ama, o dövdüğüm çocuk yavşağın teki. O gün yüzüm morarmıştı, sende sormuştun hatırlıyor musun? Direğe çarptım dedim sana.
-
Babam: Ee?
-
Ben: Baba o gün Muzo muallaksi gelip, birden yumruk çaktı bana. Yerde tekmelendim, ben sana anlatmadım ama o yavşak bunu haketti.
-
Babam: O gün sorduğumda niye bana yalan söyledin lan? Şerefsiz'diyip bir tokat daha atmaya çalıştı, geriye çektim kendimi.
-
Ben: Ne diyeydim, sana söylesem ne olacak. Benide onuda dövecen, başka bir şey mi yapacan?
-
Babam: Kimse gelip sebepsiz yere vurmaz, kavga etmez şerefsiz. Sen bana anlatmıyorsun bunun önceside var.
-
Ben: He var babaa
-
Babam: Anlat lan
-
Ben: Baba sahada maç yaparken geldi bana küfür etti, bende buna orada kafayı çaktım. Bana küfür ederken, ne yapmamı bekliyordun?
-
Babam, çıtını çıkarmadı beyler böyle dedikten sonra. Arada 3-5 dakka bir sesizlik oldu. Ardından yine babam;

Dışarıya çıkmayacaksın, madem askerliği bekliyorum diyip okumuyorsun, iş bulup askerliğin gelinceye kadar çalışacaksın! Şerefsiz, git Meryem'den ve annesinden özür dile. O kızında yanına yaklaşma.
-
Ben: Tamam baba.
-
Annem: Bizi sadece mahçup ediyorsun insanlara şerefsiz! Dilek teyzengil neyse, kaç yıllık komşumuz. Ama başkası olsa böyle olmazdı böyle oğlum. Aklını başına al.
-
Ben: Tamammm annnee.
-

Odama kalkıp gittim, içimden sanki Meryem'i dağa kaldırdım dıbına koyim diyordum. Ulan haklıydım halbu ki, ama kimsenin bizi gibine taktığı yok, haklı olsakda olmasakta yine ağzıma sıçıyorlar.

Dilek teyzeden özür dilerdimde, Meryem'den hiç özür dileyesim yoktu. içimden küfür ediyorum amk Meryem'e