Notes

Tenefüste birer duble yuvarlayalım abicim! :)

İsteyen çocuğun, başını örtmesinde bence bir sakınca yok. Çocuk bu, canı sıkılır başortüsü takar, canı sıkılır kovboy şapkası takar.
Önümüzdeki günlerde John Wayne gibi giyinip okula giden çocuklar görmeyi isterim doğrusu.
Bir de çiğnediği tütünü sınıfın ortasına tükürürse kim ne diyebilir ki.
Dediğim gibi, çocuğun keyfi...
Yani iş çocuğun keyfine kalırsa bence çok eğlenceli olur okullar.
Her okulda bir Ringo Şaban olsa fena mı olur!
Başörtüsünü de isteyen çocuk taksın. İtirazım olmaz.
Ama kimse kimseyi kandırmasın baylar bayanlar...
Hiçbir çocuk kendi istediği için başörtüsü takmaz.
Çocuklar özgürce koşmak, oyun oynamak, saçlarını rüzgarda savurmak ister. Özgürlüğü en çok çocuklar ister.
Bir çocuk kendisi istediği için değil anası-babası istediği için başını örter. Ve bir de cehennemle korkutulduğu için...
Öyle bir anlatırlar ki çocuğa; başının üzerinde saatli bombayla gezdiğini düşünmeye başlar.
Travma yaşatırlar yavruya... Saçları görünürse cehennemde yıllarca cayır cayır yanacağını öğretirler.
Çocuk psikolojik baskıyla başını örter. Yine örtmezse yeri gelir küfür yer azar işitir, yeri gelir tokat yer.
Bu iş böyledir.
Peki ya bu durumda devletin görevi nedir?
Devlet aynı zamanda birer birey olan çocukların haklarını korumakla mı yükümlüdür yoksa çocuklara uygulanan baskıya çanak tutmakla mı?
Elbette devlet gerekirse ailesine karşı çocukları korumakla yükümlüdür.
Ama kime konuşuyoruz.
Çocuğun başörtme özgürlüğü diye bir şey olamaz. Ancak ailenin çocuğunun başını örtme "özgürlüğü" olabilir.
Madem çocuklar 10 yaşında özgür iradeye sahip o zaman onlara içki ve sigara satışını da serbest bırakın. Orta okul kantinlerinde bira, rakı filan da satılsın.
Tenefüste birer duble yuvarlasın çocuklar.
İsteyen çocuk içsin canım, size ne.
Çocuklara yönelik aile ve mahalle baskısını özgürlük diye kimse bize yutturmasın.
***
Kadının özgürlüğü deyince akıllarına türban geliyor.
Eğitim deyince akıllarına kız çocuklarını örtmek geliyor.
Okul deyince akıllarına haremlik selamlık geliyor.
Varsa yoksa kadının örtünmesi, varsa yoksa erkekle kadını birbirinden ayırma çabası.
İslamcılık bu demek ki. Kültür sanat üretimine, bilimsel üretime, felsefe yapmaya dair bir şey yok. Yolsuzluğa, sömürüye, yoksulluğa, kapitalizme karşı bir söylem yok.
Tüm ideoloji kadının baskılanması üzerine oturtulmuş. Tüm politika bunun üzerinden yapılıyor. Tüm çaba erkekle kadını birbirine yabancılaştırma uğrunda harcanıyor. Kadınlar üzerinde baskı kurma, onları ikinci sınıf insan yerine koyma çabalarını bir mağduriyet ve özgürlük edebiyatı üzerinden pazarlamak dışında bir söylemleri kalmadı.
Kapitalizmin tüm nimetlerini en pespaye yoluyla mideye gömerken başka bir söylem kalmaz tabi.
***
Peygamberin ilk eşi Hatice, tüccardı. Erkeklerle birlikte iş yapar, kervanlarla yollara düşerdi. Muhammed peygamber kendisinden yaşça oldukça büyük böyle bir kadınla evlenmişti.
Şimdi peygamberi takip ettiklerini öne süren İslamcılar içinse kadınlar çocuk doğurmaya yarayan ve cinsel ihtiyaçlarını gideren birer araçtan ibaret.
Oysa peygamberin peygamberliğini ortaya koymasını sağlayan kişi bile bir kadındı.
***
AKP'nin iç politikadaki sunniciliği ile dış politikadaki sunniciliği ender bulunan kendi içindeki tutarlı politikalarından biriydi. Dışarıda ve içerde aynı eğilimi gösterdi. Ancak bu işin tutmayacağı da ta en başından belliydi.
Erdoğan Araplara liderlik etme hevesiyle her zamanki gibi öngörüsüz ve mantık dışı davranışıyla Ortadoğu'da sunni bloku destekledi.
Irak'ta Kürtler ve sunni aşiretler, Suriye'de sunni muhalefet ve Mısır'daki sunni Müslüman Kardeşler örgütü...
Erdoğan en sonunda tüm bu çevreye liderlik edeceğini sanıyordu.
Nasıl kendini buna inandırmış!
Sadece Irak'taki sunni aşiretleri bile yönetemez bu ülke. Bu kadar net.
Bu aşiretlerin hepsi ABD'ye göbekten bağlı. Sadece onlar değil. Katar'ından Suudi Arabistan'ına kadar hepsi.
Katar'ın ABD'nin emriyle Müslüman Kardeşleri nasıl ülkeden kovduğunu hep birlikte gördük.
49 rehine Irak'ta IŞİD'i yöneten sunni aşiretlerin elindeydi. Türkiye koalisyona katılmakta gönülsüz olunca ABD aşiretlere haber gönderdi. 49 rehine anında bırakıldı.
Türkiye her şeyi izlemekten başka bir şey yapmadı.
ABD sana bırakır mı zannediyorsun buraları. Bir de ABD yancısı Suudiler var. Onlar da sana karşı bilenecek.
Suudiler enayi mi, niye bölgesel rolünü sana bıraksın!
Erdoğan hiç mantıklı girişimlerde bulunmuyor. Sonu hep hüsran. Obama'dan Fethullah Gülen'i istiyor.
Vermeyeceği belli. Niye istiyorsun?
Madem istiyorsun hadi bari gizliden iste. Davulla zurnayla duyurursan böyle kalırsın elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi.
Demek ki gerçekten Obama'nın Gülen'i vereceğini düşündü.
İnsan gerçekten hayret ediyor!