Notes

Hissettiklerimi kelama dökmenin mümkünatı olsa diye umup duruyorum kendime.

Başta düşüncelerimin geldiği o kuytu köşede ezilmiş çiçeğin ismi neydi ki?

Anlatamadıklarımı kendime unutturdum, unuttuklarımın varlığını reddettim.

Merak ettiklerimden doğan dikeni ihtirasa saplama hırsı nereden gelir, bilen var mı?

Hayır.

Anlaşabildiğim tek bir insan olsaydı hepsini anlamaya çalışmaz, hiçbirini anlayamıyor olsaydım şerrin getireceği nahoş esansın karınca kararıyla seçilebilen sarhoşluğuna çoktan kendimi kaptırırdım.

Umut nedir ki esasında?

Düşüncelerin karamsarlığının duvarları tırmalayan o tiz yarası, unutkanlığın bir suret bırakması.

Beni kandırdığını biliyorum.
Hepiniz kandırdınız aslında.
Ben de sizi kandırdım.

Tanrı hakkında tonla düşünce varken en önemsizinin ona ait olması biraz ironik değil mi?

Yoruldum

birileriyle kavgalar etmekten, birkaç cümleyi bir araya getirip insanlara durumların vehimliğini anlatmaktan.
Anlaşılmaktan sıkıldım.

Eninde sonunda, tüm içtimai hususların farklılıktan kaynaklandığını ama farklılık olmadan ortada bir toplumun bulunamayacağını anlayamayacak insanların durumu ne olacaktır?

Belki sonsuza dek ölürüz.

Vücudumuz yaşarken ölümü yıkar geçeriz, bu da bizi öldürür.

Ama ne diyorsun 1, bu düşüncelerin çok saçma değil mi?
Her şeyi paradoksa bağlarsan eninde sonunda bu kadar manasız şey içerisinde hareket etmemen gerekeceğinden bunları anlatmanda bir sebebiyet olmaması yüzüne vuracak.
Bir yalancısın ve korkutucusun.

Hep susmamızı tembihledin.
Mutlu musun?

2:

Bir kart oyununda değiliz ve istediğin zaman kazanmak için bizi kullanamazsın.
Neden yapalım bunu?
Aşkın tatlı meyvesi kafana vuruyor diye yoldan geçen köpeğin topuğuna sıkmakta hangi mantığın habis özünü bulabilirsin aradığında?

3:

Ondan mı korkuyorsun 1?

Tanrıya kendi lügatında bulabileceğin savaş tanımını kullanarak karşı çıkmanın seni değiştirmesinden mi korkuyorsun?
Fikirlerinin özü olan sen değişeceksin, bizim gibi bir kart haline geleceksin diye mi korkuyorsun?

Vaktini harcarken ısırdığın dudağının acısı senin açıkgözlü tembelliğini mesut ediyor mu?

1:

Hayır, korkmuyorum.

Düşündüğünde her şeyin yalan olması acı olmasından güzel geliyorken bıraktığın izlerden devam edecek bir dehaya ne kadar önem verebilirsin 2?

Ona inanıyor musun?

3:

Birisine inanmadığım kadar sana inanırken senin kendine inanıyor olmanın verdiği zararsız ego beni mesut etmiyor.
Düşüncelerinin bıraktığı izlerden bahsederken onların sen olduğunu halen mi anımsayamadın?

4:

Sana öğrettiğimiz bu muydu, 1?

Her şeyi bırakıp yürümen gerekiyorken takıldığın hususların temelinde yürümeni sorgulamandan sonuç elde edebileceğin fikri seni düşürürken düşmemişlere neler öğretebileceğini düşünüyorsun?

KENDİNE GEL.

Eğer yapabiliyor olsaydım seni çıplak ellerimle bir tavşandan hallice korkak, bir o kadar da zeki ruhundan ayırır ve yardım çığlıklarına karşı en idealist kitapları yığarak öldürürdüm.

Sana öğrettiğimiz bu değildi, SENİN ÖĞRENDİĞİN BU DEĞİLDİ.

Yerini almama sebebimi yok ettiğinde düşüncen ne kadar mantıklı olursa olsun yere kazık çakabileceğini ve belinden bir halatla ayakta kalabileceğini düşünüyor musun?

M:

Lütfen, dur artık.
Kendini zorladığında kaybettiğin yıldızlarla anarken isimleri,
Ağlama sebebini unuttuğunda mezar taşına yazılacak olan benden,
Ne bekleyebilirsin ihtirasın kaybolduğunda, tatlı umutları mı?

Üst üste aynı şeyi yaptın.

Vurmak istedin, öldürdün.

Ölmek istediğinde beni öldürdün.

Sana sunabileceğim hiçbir şeyim yok artık benim.

2:

Ne talihsiz bir aşk oyunudur bu perdedeki?
Adam karısını öldüren bıçağa, karısı ise onun kendisini kurtarabilecek şişelerine düşman.

Bilmiyorum M,

Sana inandım ama onunla endişelendim.

Bıçağın yaramadığını düşündüğü nasırlı kalbi, modern asrın buzulları yok etmesi gibi çözüldüğünde ağzı ne kadar açık kalacak?

Biliyor musun,

Düşünmek dahi istemiyorum.

5:

Konuştunuz.

Konuştunuz.

Konuştunuz.

Tek bildiğiniz konuşmaktı.

Ona verdiğim Nihilizmi yarmaya, dışarı çıktığında bir aşık yahut bir imparatora mı dönüşmesini bekliyorsunuz?

Ne kazanacağız peki hepimiz?

Mutlu mu olacak?

Sanmayın artık.

GÖREN GÖZ GÖRDÜĞÜNÜ UNUTMAYACAK.

6:

Sanatla ve oyuncaklarla büyüdün, B.

Seni suçlamıyoruz aslında, biliyor musun?

Keman çalmadığın için suçlamıyoruz seni.

Şiirlerini yazarken onlara inanmadığın için nefret etmiyoruz senden.

M'yi düşünürken ağlaman yüzünden yalancı demiyoruz sana.

Düşünüyoruz sadece her birimiz,

Sana verdiklerimizin esası değişirken onları yaratanlarla konuşuyorsun bir bir.

Ölümünden çekiniyorum

Korktuğunu ama artık korkuyu hissetmediğini biliyorum.

Ne kaybederdin peki teslim olsaydın?

Duygusal bir şair, bir besteci olsan neyden zarar görecektin ki?

Niye zorluyorsun kendini, "Tanrı'nın dileği"nin bu olduğunu görmüyor musun zorlamandaki?

M:

Biliyorum Tuğra,

Zorluyorsun kendini.

Dışarı çıkmak güç, değil mi?

Ağlamak ama ağlatamamak, gülmek ama belli ettirememek çok zor.

Keman çalmak istediğini biliyorum

Şiirlerine inanmak istediğini biliyorum

Beste yapmak istediğini,

Resimleri sevdiğini,

Edebiyata tutkun olduğunu biliyorum Tuğra.

Gerçek olmayan hülyalara aşık olduğunda neler kaybedeceğini de biliyorum.

Ama istiyorum seni,

En çok seni istiyorum.

Seni seviyordum belki,

Niye bana bir kez sormadın?

Birkaç dakika önce gelmek,

Hal hatır sormayıp demek

"Seni seviyorum."

Çok muydu senin için?

Kızgınım sana.

Saçlarımla oynamak isterken ateşe kendini kaptırdığın için kızgınım.

Benimle uyumak isterken başka galaksilerdeki yıldızları düşünmen yüzünden kızgınım sana.

Ama biliyor musun,

Eminim ben de seni seviyordum.

Ağlama artık, lütfen

Ayağa kalk.

Seni kurtarmaya çalışamıyorum

Yapamıyorum sadece

Yapamıyorum

Keşke yapabilseydim

Hepsinin ideallerini taşıyabilseydim

Senden zeki olabilseydim

Bencilliğini taşıyabilecek gücüm olsaydı

Şiirlerimle beni istemeni sağlayabilseydim

7:

Dur artık, ne bekliyorsun ondan?

Hepiniz kırıyorsunuz kalbini bir bir

Taşıyamıyor bu yükü.

Çözüm bulsanız

Yargılamasanız meleğe aşık şeytanı?

8:

Şeytan aslında meleğin ta kendisiyse ne olacak peki?

Ne farkı var ikisinin?

Biri gerçekte öldü, hayallerde yaşıyor

Biri hülyalarda boğuldu, gerçeklerde nefes alıyor.

5:

Kapatın çenenizi.

Onu tanımıyorsunuz bile.

BİR ANAHTARDINIZ HEPİNİZ.


ÖPSENEEE BENİİİİ

DAMLAA BU GECEE

BU BÖYLE GİTTİ DİYE

KANAR GİDER.

Ne ironik değil mi?


Bir mütefekkir ve sanatkar kırması bir adamın yaşadıklarını dinlemesi kendisinden?

Sayısız karakter, niye onunla şimdiye kadar konuşmadınız?

Niye yanında sadece ben, 7 ve 8 vardık yanında?

Ya 4,

Sen neredeydin bunca zamandır?

İdealistimiz sen değil miydin?

Bir Platon kaçar mıydı sorunlarından?

Hepiniz ölmelisiniz,

Ben dahil.

Kızgınım sana M,

Ben de sana kızgınım.

Onu yanı başında ağlarken bırakıp işe gittiğini söylemişsin.

Bilir misin, komedi nedir senin yaptığındaki?

Ağlarken seviştin sen onunla.

Hüznün onu tahrik ediyor.

Vur kırbacı.

Gülüyorsunuz bana, görüyorum.

Bense tekrarlıyorum kendimi

VUR KIRBACI.

Ne anlayacak bu it herif?

Onu melek yapmaya çalışırken yaktınız vücudunu.

Şeytan, cennete geri dönmek istemeyene kadar kovulmuş değildi.

Sınırsız bir potansiyeli olduğu konusunda hemfikirsek

NE BEKLİYORUZ HALEN?


HEPİMİZİN KENDİ AMAÇLARI VARSA NEDİR BU AŞIK İNADI?

11:

Bak bakalım.

Sana göre kaybettiklerimizin peşinden koşarken onları kırmamız gerekmiyor muydu?

Telkinlerle dolu bir Nietszche'nin taşıyabileceği bir nizamla,

Nihilizm denilen alkolün müptelası yaşıyor gözlerinde.

Burası hayat, düşersen bitersin

Onu kullandığımızda sence kim kullanılmış olacak?

O kimdir ki?


Kimdir Tuğra?


Saatlerdir onun yerine 1'i yargılamıyor musunuz?

Tuğra biz değil miyiz?

İçimizde bebek gibi yatan bir karakterin

Melis denilen bir hayalperestin arayabileceği türden bir sessiz ruhun

Bizimle hiç konuşmuyorken yaptıklarını nasıl anlamayı bekliyorsunuz?

Bizdik Tuğra.


O gelmeyene kadar bizdik.

Seni üzen bizdik.


Ağlarken bunun seni güçlendireceğini söyleyen kişi bizdik.

Her şeyi bir materyalist gibi kağıda dökmeni ve bunu bir aşığın his karmaşasıyla yaşamanı isteyen bizdik.

12:

Çıkmasın karşısına bu düşüncenin hiçbiri.


Onu kurtarmak için bundan fazlası gerek.


Ağlamaya yemin ettiyseniz susun bugün,


Sonsuzluğu getirebilecekken ona kendi değer yargılarınızı yıkmanızdan sıkıldım.



2:


Sen de yalancısın.

1:


KIRDIM DUVARLARI, YANIMA YAT DEDİM

ÖYLE KOLAY AŞIK OLMAM AMA SENİN AYRI BİR HAVAN VAR.

---

YİNE GÖRÜŞÜRÜZ, HİÇ SANMAM.

YAŞIYORUZ ÇOK FARKLI HAYATLAR.

BENİM OLMAZSAN BURADA BİR DAKİKA DURMAM.