Notes

Arnavutluk Mafyası, 2. Dünya savaşı sırasında İtalya Krallığı'nın işgali sırasında işgalci kuvvetlere karşı oluşturulmuş bir direniş ekibinin parçasıdır. Arnavutluk Kralı'nın teslim olmasıyla birlikte direniş ekibine olan destek kesilmiş, bütün üyeleri göçmen konumuna düşmüş ve tarafsız Türkiye’ye sığınma talebi ederek İstanbul’da yaşamaya başlamışlardır. Göçmen ekip geçimini sağlamak için tarafsız İstanbul’a gelen turist ve yerlileri yankesicilik yoluyla gasp ederek geçimini sağlamaya başlamıştır.

Aradan geçen zaman içerisinde Arnavut Direniş Ekibi’nin üyesi olan ve bilinen Türk ismiyle Celaleddin Korkmaz bir Türk kadınıyla evlenerek grubun arasından ayrılır. Celaleddin işletmek üzere Ankara’da bir pavyon satın alır ve 60’lı yıllarda Ankara’nın en ünlü eğlence mekanları arasında yer almasını sağlar. Bu şöhreti Türk mafyaları arasında yaygınlaşır ve bunun üzerine mafyalar bu mekanı haraca bağlamak üzere Celaleddin’i tehdit eder. Eli kolu bağlanan Celaleddin eski arkadaşlarından yardım ister fakat Arnavut arkadaşları onu hain ilan ettikleri için yardım etmez. Bunun üzerine bir türk mafyasına haraca bağlanır. Zaman içerisinde istenen paranın ve koşulların artmasıyla birlikte bir başkaldırıda bulunur ve bu olay sonunda Celaleddin mafya grubu tarafından dükkanıyla birlikte kurşunlanarak öldürülür. O sırada Celaleddin’in karısı olan Saniye Hanım iki aylık hamiledir ve ileride olacak olan çocuğu Bertan Korkmaz’a hamiledir.O Zamanlarda İstanbul’un maço erkeği olarak bilinen ve Arnavut asıllı olan İbrahim Yaz’a ile aşk yaşamaya başlar ve ilerleyen zamanlarda Saniye hanım, Bertan Korkmaz’ın doğmasıyla birlikte İbrahim Yaz ile evlenir.

Evliliğinden 1,5 Yıl sonra Saniye Hanım 2. Oğlu olacak Cem Yaz’a hamile kalır ve 9 ay sonrasında hayata gözlerini açar. 20 Yıl boyunca normal bir hayat yaşayan aile 20. Yılın sonunda Bertan’ın Romanya’da üniversite eğitimi almaya gitmesiyle birlikte bir ferdine veda eder. Üniversite gittiği dönemde Rumen Diktatör Çavuşesku’ya karşı çıkan ayaklanmayla birlikte idam edilmesi haberi tüm dünyayı sarsar ve o zamandan sonra aile Bertan’dan bir daha haber alamaz. Ailenin ikinci oğlu Cem ise girişken bir karakterdir. İstanbul Üniversitesi Halkla ilişkiler ve Tanıtım bölümünden fakülte derecesiyle mezun olur ve büyük şirketlerde Halkla ilişkiler uzmanı olarak çalışmaya başlar. Bu sektörde edindiği tecrübeyle birlikte Turizm ve otelcilik sektörüne atılır ve büyük başarılara imza atar. Otel içerisinde bazı çete ve devlet görevlileriyle lobicilik faaliyetleri yürüterek İstanbul’un en büyük fuhuş şebekesini kurar. Aldığı önlemler ve verdiği rüşvetler ile çok uzun süre bu ağın işlemesini sürdürür ve buradan büyük paralar kazanır. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün olayların farkında olmasıyla birlikte baskın yaşanabileceğini anlayan Cem. Otelin müdür yardımcısı olan Faruk Cam’a 250 Bin Türk Lirası karşılığında bütün olayları üstlenmesi için ikna eder ve olaydan aklanarak İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Müdür olarak görev almaya başlar. Belediye’de doğru hamleler yaparak terfiler alan Cem, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı konumuna kadar yükselir.

Bütün bu zaman içerisinde Bertan hayatta kalmış ve Arnavutluk’a giderek fuhuş ile silah ticareti konusunda en büyük kartel haline gelmiş bir kriminal örgütünün sağ kolu olmuştur. Fakat Arnavutluktaki baron’un iyice tacizlerine maruz kalan örgüt olayların sonunda Baron’a baş kaldırır ve hezimete uğrar. Bertan çok büyük bir şans ile İstanbul’a kaçmaya başarır. Fuhuş olaylarının yaşandığını gazetelerde okuyan Bertan önce kimliğini gizler ve Cem ile görüşmelere başlar. Cem Yaz ile yakın ilişkiler kurduktan sonra gerçek kimliğini ifşa eder ve tekrardan bu işlere atılarak ve farklı proaktif çalışmalar yürüterek yaptığı işten çok daha büyük paralar kazanabileceğini söyler. Cem Yaz bu konudan ikna olmuş ve hoşnut kalmıştır. Bunun üzerine Bertan öz babasının eski arkadaşlarının oğullarıyla iletişime geçer. Onları ikna ederek ve Arnavut milliyetçiliğini vurgulayan bir beyin yıkama yöntemiyle hepsini kendi tarafına çeker. Bütün bunları yaparken Cem Yaz ise paravan bir isim aracılığıyla Sarıgazi’de bulunan bir oteli satın alır ve bu işi şirketleştirmek için ayrıca Bağcılar tarafında Kasaba Bar ardındaki bir eğlence merkezini kendi bünyesince kiralar. Bütün hazırlıklar tamamlandıktan sonra Cem Yaz büyükşehir belediyesindeki yardımcılık görevinden istifa eder ve şirketin karanlık olan yüzünün başına oturur.