Notes

Eski çağlardan itibaren insanlar astronomi alanında çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar duvara yapılan oyuk şekillerle günümüze kadar gelmiştir. İnsanlar bu bilgileri yön bulmak,zamanı belirlemek gibi amaçlarla kullanmışlardır. İlk yıldız haritalarını çizen Çinliler gece karanlıkta gördükleri gök cisimleri ile Güneş'in hareketlerini kapsamlı bir şekilde gözlemlemişlerdir. Yine milattan önce Eski Yunanda Hiperkus'un çizdiği yıldız haritaları günümüz haritalarına oldukça yakındır.
Roketler yakıt tanklarında bulunan yakıtın yanması sonucunda açığa çıkan gazı kuyruk kısmından büyük bir basınçla salarlar ve bu büyük kuvvet ile havalanırlar. Ancak uçağa benzeyen uzak mekiklerinin icadıyla bu durum değişti. Roketler tek sefer kullanılabilirken uzay mekikleri tıpkı uçaklar gibi iniş-kalkış yaptıkları için uzun süreli kullanıma sahiptir.
Uzay istasyonları ise uzay çalışmalarının yerinde yönetildiği araştırmaların yapıldığı yerlerdir.Zaman zaman astronot ve gök bilimciler araştırmalarını burada yapar ve ayrıca hayatta kalmal için özel giysiler giyerler. Bu giysiler oksijen tüpüyle donatılmıştır ve hava basıncına uygun olarak ayarlanabilir niteliktedir.
Ancak artık Dünyanın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde duran görevleri tamamlanmış olan yapay uydular ve oluşan palamalar uzay kirliliğine sebep olmaltadır. Uzay kirliliği insanların ünlük yaşamını etkilemese de uzay araştırmacılarını doğrudan etkileyen bir sorundur. Örneğin;ard arda gönnderilen uydu ve roketler uzaydaki işlevsiz uzay araçlarına çarpıp Dünyaya düşebilir ve canlılara zarar verebilir. Ya da patlamalara yol açabilir.
Dünyanın ve diğer gezegenleri yörüngesine yerleştirilen insan yapımı nesnelere yapay uydu denir.Örneğin;Türkiye tarafından gönderilen Türksat uyduları haberleşme,Göktürk uyduları askeri,Bilsat haritacılık ve çevre,Rasat ise gözlem amaçlı kullanılmaktadır.