Notes

İlk buluşmamızın nasıl olacağını günler, belki de aylar öncesinden tamamen planlamak istemiyorum. O an canımız ne isterse onu yapalım istiyorum. Hem, şaşırabilmek de istiyorum. Beklemediğim şeylerin olmasını seviyorum. Ama bunu yazmamı istediğin için, aklıma gelen her şeyi yazacağım. En baştan başlayalım. Nerede buluşacağımız mesela. Seni İzmir'e vardığın yerde karşılamak istiyorum. Otogar, havalimanı, neyle gelirsen artık. Ama yok benim önce yapmam gereken şeyler var diyorsan [evle ilgili bir şeyler, ya da ertesi gün hapı (ısrarcıyım :D) gibi şeyler mesela], yani hazırlık türü bir şey yapmayı tercih ediyorsan beklerim tabi. Ya da geç uyanırım, sorun çözülür, bilmiyorum. Aklında öyle bir şey olup olmadığına, ne zaman geleceğine falan bağlı bunlar. Ama anladın demek istediğimi. Sana mümkün olan en kısa zamanda kavuşmak istiyorum. Eğer seni İzmir'e ilk ayak bastığın yerde karşılamayacaksam, evde ya da dışarıda buluşabiliriz. Eve bir bakıp dışarı sonra da çıkabiliriz. Hava güzelse 20-30 dakika bile olsa dışarıda vakit geçirmek hoş olurdu, deniz kenarında otururduk falan. Ama canımız o an istemezse ya da hava kötüyse evde çok da uzun olmayan bir film izleyelim bence. Ya da sadece yatıp sarılarak konuşalım, uzun uzun bir şeyler de anlatabilirsin, seni dinlemeyi çok seviyorum. Kapalı balkonu varsa balkonda da oturabiliriz. Çay içeriz belki. Ya daaa... Hmm... Bilmiyorum. Öyle sakin bir şeyler yapabiliriz. Gerçi yazdığım her şey sakindi, fazlasıyla heyecanlanacağımı tahmin ettiğim için. Ama bu heyecan beni daha enerjik de yapabilir. Bu düşük ihtimal, ama olursa şaşırma diye bunu da yazdım. Eğer yere sık sık bakıyorsam, parmaklarımla oynuyorsam, muhtemelen heyecan fazla gelmiştir ve daha sakin bir şey yapmak istiyorumdur. Bu kısmı geçiyorum artık, bence oldukça uzun bir şey oldu ilk kısım için :D

İkinci kısım. Hmm... Yanında rahat davranmaya başladığımı fark ettiğinde ya da yeteri kadar vakit geçirdiğimizi düşündüğünde ilk hamleyi senin yapmanı istiyorum. Beni öpebilirsin mesela. *Önemli not: Ben öpüşmeyi de bilmiyorum. Onu da senden öğreneceğim.* Boynumu da öpebilirsin, çok hoşuma gidiyor boyunla ilgili şeyler (bkz. boğazlanmak, tasma takmak, tasma gibi sıkı kolyeler takmak, vs). Sonra... Bilmiyorum. Yani adım adım bilmiyorum. Çünkü tam olarak istediğim şey, bana ne dilersen onu yapman. Şunu yap bunu yap diye emirler vermen. Neyi nasıl yapacağıma kadar ne istiyorsan anlatman. Ben sadece sen ne dersen tam olarak onu yapmak istiyorum. Onun için zaman sırasını burada bozacağım. Madde madde yazmaya geçeceğim, hoşlandığım şeyleri bulabildiğim kadar yazacağım.

Üçüncü kısım. Tercihler, istekler, hayaller vesaire. Maddelenmiş halde. (Düzenli yazmayı seviyorum :D)
*Kemer çözmeyi severim.
*Azdığım zaman bana hakaret edilmesini severim. Örneğin orospu. Zamanla hakaretlerin sertleşmesini de. Köpek mesela.
*Bir şeyi yanlış yaptığımda azarlanmayı severim.
*Kızlık zarım yırtıldığında kanımı içmek istediğini söylüyorsun ya, o da gerçekten hoşuma gidiyor. Başta "istiyorsan olur, fark etmez" gibiydi benim için, ama şimdi cidden istiyorum bunu yapmanı, ağzının çevresinde kanla kafanı kaldırıp bana bakmanı.
*O kanın bir kısmını bir bezle anı gibi saklayabileceğimizi söylemiştin, o fikir çok hoşuma gitmişti.
*Beni mahvetmeni ve o halimi görünce gülmeni istiyorum. Yani içinden gelmezse kendini gülmeye zorlama ama gelirse de alınır mıyım diye hiç düşünme.
*Yüzüme gözüme her tarafıma boşalmanı istiyorum.
*Sikinle nereme istersen vur istiyorum.
*Bana tasma takmanı gerçekten çok istiyorum. İnsan tasmasına da gerek yok, pet shop'tan alabiliriz. Hatta köpek tasmasını tercih ederim.
*Bir yerden bir yere gideceksek, o sırada tasmayı çoktan takmışsak ve ben ayakta yürümeye kalkarsam bana kızmanı ve emeklememi söylemeni istiyorum. Beni tasmamdan çekerek götürmeni istiyorum.

Dördüncü kısım. Küveti olan bir evdeysek birbirimizi yıkayabiliriz. Değilsek de yaparız bunu aslında. Ama küvetleri severim. Çünkü küvette banyo yaptıktan sonra küveti tamamen doldurup içine girebiliriz. Hem bu sefer kaymam. Normalde ben küvete yattığımda boyum yetmiyor, ayağım ucuna değmiyor. Onun için şu kaymama sağlayıcı şeyler olsa da kayıyorum ben. Rahat edemiyorum pek, uzun süre kalamıyorum. Ama senin kucağında olup sana sarılırsam senin boyun yeteceğinden ikimiz de kaymayız :D Saçlarımın fırçalanmasını çok severim bak banyoda onu da yapabiliriz. Ama kuruyken olmaz. İki saniyede kabarıp kırılır. Zaten çok kırığı var, ucundan biraz kestirmeyi düşünüyorum. Bir de banyodan çıkmadan sana oral yapabilirim, güzel olurdu bence küvette. Ayrıca şey, bana tek seferde kısa sürede saç kurutmayı bildiğini söylemiştin, onu uygulamalı öğretirsen çok sevinirim :D Banyodan çıkınca yatabiliriz. Ya da çay içip yatarız bilmiyorum. Sanırım canım çay çekti, ikidir çay içeriz diyorum :P Ehem, neyse. Burada gerçekten tıkandım. Dahası yok sanırım. Yani tabi ki var. Kafamı göğsüne yaslamayı ne kadar çok istediğimi belirtme gereği görmüyorum mesela (dedi ve belirtti...), ya da seninle uyuyup seninle uyanmak istiyorum. Ama buraları sırayla yazmama ya da maddelememe gerek olduğunu düşünmüyorum. Çünkü yatmak dışında pek de seçenek görmüyorum. Yatıp ne yapacağımızsa bize kalmış. Konuşabiliriz, uyuyabiliriz, belki bir posta daha atarız :D Bilmiyorum, belki bana bir şeyler anlatırsın ben dinlerim falan, gerçekten bilmiyorum.

Beşinci ve son kısım. Sadece sabahla ilgili. Bir anda içime kökleyerek uyandırabilirsin beni :D Çünkü muhtemelen senden önce kalkamayacağım. Ben genelde uyanmam. Bir de şey, ben ilk uyandığımda yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamadan önce pek konuşmamayı tercih ederim. Çünkü öyle hem kendime gelememiş oluyorum, hem de boğazım ağrıyor gibi hissediyorum zaman zaman dişimi fırçalamadan önce. Ayrıca kahvaltı en sevmediğim en sıkıcı bulduğum öğün, onun için az yersem ya da neredeyse hiç yemezsem şaşırma :P

Vee son :D