Notes

Konuşmaya başlamadan önce münazaraya gelen herkese teşekkür ederim. Mert, Burak, Seda ve ben gelecekle ilgili ortak hayallerin bir toplumun ayakta kalmasında daha etkili olduğunu savunmak için bir araya geldik. Karşı gruptaki arkadaşlara da şimdiden başarılar diliyorum. Umarım hepimiz için güzel bir münazara olur.
Öncelikle toplumun tanımına bir bakalım. Toplum: TDK’ye göre “Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için işbirliği yapan insanların tümüdür.” Buradan da anlayacağımız üzere toplumu oluşturan insanlar arasında bir amaç birliği vardır.
Bu konuyu bir benzetme ile somutlaştırmak isterim. Toplumu bir ağaç gibi düşünelim. Toplumun oluşması bir geçmişe bağlıdır. Bu bağlamda toplumun geçmişi ağacın köküdür. Bu ağacın ayakta kalması için yeterli miktarda suya, ışığa, ısıya ihtiyacı vardır. İşte bu faktörlerin hepsi o toplumun ortak hayalleridir. Bu ağaç kökü olmadan var olamaz ancak bu faktörler olmadan ayakta kalamaz, meyve veremez, gelişemez. Zaten bu etkenler olmadan ağacın tohumu gelişip bir kök bile oluşturamaz. İşte toplumun ortak hayalleri toplumu oluşturan her bir bireyin hayatının içine saçılmış birer ışıktır. Elbet , toplumun oluşması için ortak bir geçmiş gerekebilir, lakin ayakta tutabilecek ve geleceğe adım atmasını sağlayacak olan her bir bireyin zihninde ve kalbinde beliren geleceğe dair hayalleri, umududur. Özünde insanı o toplumun bir parçası yapan da zaten içindeki umut ve hayalleridir.
Başka bir örnek verecek olursak. Amerika’nın keşfinden başlayan serüveni göz önünde bulundurabiliriz. Amerika Kıtası'nın 1492'de Avrupalılar tarafından keşfinden sonra İspanyollar, Portekizliler, Fransızlar ve İngilizler, buradaki yerli halkların aleyhine toprak sahibi oldular. Avrupalılar, Amerika'daki topraklarını genişlettikten sonra, İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerden göçmenler alıp buralara yerleştirerek koloniler kurdular. 18. yüzyıl ortalarında, bu kolonilerin sayısı 13'e yükseldi ve bu Onüç Koloni, Amerika Birleşik Devletleri'nin temelini oluşturdu. Bildiğimiz üzere Türk, Fransız gibi Amerikan adı altında bir ırk yoktur. Amerika Birleşik Devletleri’ni oluşturan kişiler, ortak geçmişi bulunmayan Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelenlerdir. Fakat idealleri ve ortak hayalleri sonucunda. Amerikan Bağımsızlık Bildirisi’ni yayınlayarak kendilerine bağımsız bir devlet kurabilmişlerdir. Günümüzde ise Amerika Birleşik Devletleri’nin dünya üzerindeki etkisini biliyoruz. Geçmişi olmayan bir toplumun hayalleriyle ne konuma geldiğini görebiliriz.
Konuşmamı bitirmeden Frederick William Robertsen’ın bir sözünü paylaşmak istiyorum: “ Değiştiremeyeceğiniz bir geçmiş dururken, biçimlendirip sahip olabileceğimiz bir gelecek avucumuzun içinde duruyor.”