Notes

Covid-19 Döneminde Sosyal Medya Bağımlılığı ile Yaşam Memnuniyeti ve Yaşam Doyumu Arasındaki İlişki

Bilgin Keçici, Ezgi Akpınar, Huriye Sena Tekkoyun, Özgür Demirbilek, Tekmile İren Duman, Zeynep Ayaz
Psikoloji Bölümü, İzmir Bakırçay Üniversitesi



Yazar Notu
Bu makale İzmir Bakırçay Üniversitesi PSİ205 nolu dersin vize ödev çalışmasıdır.
Bu makale ile ilgili yazışmalar Özgür Demirbilek ile yapılabilir. İzmir Bakırçay Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü E-posta: [email protected]
Özet
Sosyal medya bağımlılığı, son dönemlerde ülkemizde tartışma konusu haline gelmiştir. Sosyal medya bağımlılığını ele aldığımız bu çalışmanın amacı, pandemi sürecinde sosyal medya bağımlılığı ve yaşam memnuniyeti arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu çalışmaya yaşam doyumu değişkeni de dahil edilmiştir. Bu araştırmanın çalışma grubunu üniversite öğrencileri oluşturmuştur. Bu çalışmada üniversite öğrencilerine yönelik yüz yüze anket tekniği uygulanmıştır. Ek olarak yaşam memnuniyeti, ilgili ölçeklerle ölçülmüştür.
Anahtar Sözcükler: covid-19, sosyal medya bağımlılığı, yaşam memnuniyeti, yaşam doyumu












Covid-19 Döneminde Sosyal Medya Bağımlılığı ile Yaşam Memnuniyeti ve Yaşam Doyumu Arasındaki İlişki
Son zamanlarda dünya genelinde internet kullanımı ve ulaşılabilirliği artmıştır. Bu artışa bağlı olarak sosyal medya kullanımı da artmıştır (Yüksel-Şahin ve Öztoprak , 2019).
Sosyal medya; insanların internette görsel, yazılı ve işitsel paylaşım yaptıkları ve etkileşimde bulundukları bir internet ortamıdır (Koçak ve Traş, 2021). Şu anda çeşitli sosyal medya ağları kullanılmaktadır. Bu çeşitli sosyal medya ağlarının kullanım dozunun aşılmasına da sosyal medya bağımlılığı adı verilir (Aksu ve Karadağ, 2021). 2017 yılında elde edilen verilere göre ülkemizde ortalama sosyal medyaya ayrılan zaman günde 3 saati aşmıştır. Buna bağlı olarak, kişilerin başta yakın çevresi olmak üzere sosyal çevresinde de çeşitli olumsuz sonuçlarla karşılaşılmıştır (İnce ve Koçak, 2019).
2019 yılının sonralarına doğru Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve oradan tüm dünyaya yayılan Covid 19 salgını önlemleri kapsamındaki sokağa çıkma yasakları, insanların evde vakit geçirme süresini arttırmıştır. Bu süreçte insanlar evden çalışmak, iş toplantılarını çeşitli internet uygulamaları aracılığıyla gerçekleştirmek zorunda kalırken, öğrenciler eğitimlerine evden devam etmek ve insanlar alışverişlerini internet aracılığıyla yapmak mecburiyetinde kalmıştır. Karantina uygulamaları kapsamında vaktinin çoğunu evinde geçiren kişiler, haber alma ve iletişimde kalma ihtiyacını bu koşullar nedeniyle internet ve sosyal medya aracılığıyla sağlamıştır (Aksu ve Karadağ, 2021, s. 78).
Yıldırım ve İpek (2020)’in yaptığı çalışmaya göre, pandemi nedeniyle eğitim ve iş hayatına evde devam eden kişilerin zorunlu ve gönüllü karantina dönemlerinde çoğunlukla sosyal medya kullanımında artış görülmüştür. Çeşitli sosyal medya mecralarının yayınladığı verilere göre 2020 yılının Şubat ayından Mart ayına kadar olan süreçte dünya çapında %40’tan fazla artış olduğu görülmekle beraber aynı dönemde mesajlaşma uygulamalarının %70’ten fazla artış, canlı yayınlarda ise %100 artış olduğu görülmüştür (Aksu ve Karadağ, 2021).