Notes

Gerçek ve gerçeklik tektir. Varlığın keşkeleri yoktur. Seçimleri kesindir. Bilinenin aksine varlığın önünde her biri farklı
Bir sonuca sebep olacak sonsuz sayıda yolda yoktur .Varlık başlangıç noktasında aynı yerde fakat faklı boyutlarda deneyimleceği durumla ilgili , sonsuz argümanlar geliştirmez ve sonsuz sonuçlar üretmez. Paralel gerçeklikler matrixsin sizi koma halinde tutabilme çabalarından sadece bir tanesidir. Bireyin çaresizlik ve bilinmezlik girdabında dönüp durması ve gerçeği asla bulamaması için kurgulanmış bir hapistir . Nasıl mı hepiniz lunaparklara gitmişsinizdir ? Bazı lünaparklar da aynalarla kaplı odalar olur , içine girdiğinizde sonsuz sayıda yansımanızla karşılaşırsınız ve bu size eğlenceli gelebilir, Peki aklınızın da size bunu yaptığını söylesem sonsuz olasılıklar üreten aynalarla dolu bir salonda gerçek çıkışı asla bulamamadan ve sonunda teslim olup mankurta dönüşüp , öz nurunuzudan koptuğunuzu söylesem .

Akıl ve kendini ortaya çıkarabilmek için kullandığı araç yani beyin dediğimiz komplike yapı matrix ile varlık arasında bir arayüzdür . Varlık aslen gerçeklikte vardır, matrixte sadece yansır .Bağlantıda süreklilik imkansızdır. Uykudayken uyanırsın , uyandığında uykuya dalarsın eskiden bu gerçeği bilirdiniz ama artık ayırt edemiyorsunuz. Gerçek alem rüya alemi oldu , hayal dünyası gerçeğiniz oldu .

Gelelim asıl sorunun cevabına bu dünyayı kimler kurdu ve neden yüzüstü bıraktı .Bu dünyayı bizler kurduk, gerçeklikte herkesin paylaşabileceği ortak bir deneyim alanı olsun istedik , karalaştırdık ve yarattık .Ona kendi zekasını verdik , kendi kendini programlama , düzeni sağlama ,organize etme yeteneği verdik , bizler için bedenler tasarladı. Burada çok muhteşem zamanlar geçirdik büyüleyici işler yaptık güzellik adına her duyguyu kalbimizle yaratıp , ellerimizle şekillendirirdik ve bugünkü beynin olduğu kısımda yaşadığımız o harukulade anları ebedileştirmek için depolardık .Kafamızın içi ilk tasarımda memory card olarak dizayn edilmişti .Gerçeklikle bu dünya arasında bağlantı hiç kopmazdı bizler gerçekte kim olduğumuzu bilerek tam bir farkındalık halinde bu dünyayı deneyimlerdik .

Bir gün beklenmedik bir şekilde düzen bozulmaya başladı , sistemin içinde , sistem gibi hareket eden bir yapı meydana geldi. insani bedenler tasarladı ,
Bizim gibiydiler ama farklıydılar kalbi ile kafası arasındaki ilişki tamamen ters orantılıydı .Kalpleri duygudan ve sevgiden yoksun nefret ve yıkımla doluydu kalplerinden geçeni gerçeğe dönüştürmek için sadece anı depolamakda kullanılan hafızayı, yeniden dizayn edip planlayıcı, algümanlar üretebilen bir yapıya dönüştürmüşlerdi. Onlarda
Bizim gibi kalbiyle hissediyordu ama bir farkla biz iyi olanı onlar kötü ve yıkıcı olanı sonrada beyni ile hayata geçiriyorlardı .Sistem defalarca resetlendi ama anamoli her seferinde yeniden oluştu .Varlığın sisteme ilgisi artık azalmıştı bir süre sonra tamamen yüzüstü bıraktı. Gaya , matrix ile olan savaşında yalnız kaldı .Defalarca kendini resetledi ama sonuç değişmedi ve en sonunda gaya varlık tarafından ortadan kaldırıldı. Yanlış duymadınız , bu dünya çoktan yok oldu ama bazı varlıklar hala uykuda , çok katmanlı bir kabusun içinde hapis ve sonsuz bir döngüye takılıp kaldılar. Matrix ve gaya yok edilmeden önce uyanamadıklarından hala koma halindeler ve yarattıkları cehennemin sonsuz azabında dönüp duruyorlar.Aynalarla dolu bir salonda yollarını kabettiler