Notes

MİT'e ait olduğu iddia edilen Suriye'ye giden silah yüklü TIR'ları durduran Savcı Aziz Takçı'nın mahkemedeki tarihi savunmasının özeti:

- Savcı Aziz Takçı bir TIR dolusu silah taşındığı ihbarını alıyor.
- Görevinin gereği olay mahalline gidiyor ve TIR'ı durduruyor. TIR'dakiler MİT mensubu olduğunu belirtmiyorlar.
- Savcı TIR'ın ağzına kadar uçaksavar ve havan topları dahil silahla dolu olduğu tesbitini yapıyor, tutanak tutuyor.
- Bu sırada hakkında ihbar veya arama olmayan 3. TIR geliyor ve MİT mensubu olduklarını belirterek TIR'ların serbest bırakılmasını talep ediyorlar. Bu saate kadar savcıya kimse "Bu TIR'lar MİT'e ait" dememiş.
- Savcı kimlik talebinde bulunmasına rağmen, MİT kimliği gösterilmiyor.
- Savcı MİT müsteşarlığından, valilikten, jandarmadan TIR'ların kime ait olduğunu bulmaya çalışıyor. Ama kimse sahiplenmiyor.
- Sonra Adana valisi, MİT bölge müdürü gelip TIR'ların serbest bırakılmasını talep ediyor. Savcı yazılı belge istiyor.
- Adana Valisi Coş, Tayyip Erdoğan'ın onu aradığını ve TIR'daki silahlardan haberdar olduğunu, kendisinin gönderdiğini ve serbest bırakılmasını talep ettiğini söylüyor. Savcı, "lütfen buna dair yazılı bir belge verin serbest bırakayım." diyor.
- Savcının MİT Müsteşarlığına ve Valiliğe TIR'larla ilgili yazdığı yazıya hala cevap verilmemiş.
- Sonra Vali ve MİT bölge müdürlüğü bir şekilde yazılı bir belge hazırlıyorlar. Sabah 4 gibi TIR'lar serbest bırakılıyor.
- Sonra savcı aleyhinde "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, casusluk ve soruşturmanın gizliliğini ihlal" suçundan dava açılıyor.
- Savcı savunmasında, "TIR'ların MİT'e ait olduğuna dair ne yetkililer, ne Vali, ne MİT bölge müdürü herhangi bir kimlik veya belge göstermediler." diyor.
- Savcı: Soruşturmanın gizli yürütülmesi kararını ben aldım. Gizliliğini ilk kez Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu meydanlarda bozdu. Madem gizli bir operasyondu, neden meydanlarda deşifre ediyorsun?
- Savcı: MİT mensubu olduğunu iddia edenler bana herhangi bir kimlik sunmadılar. TIR'ın plakasını arattığımda daha önce El Kaide'ye nakliyat yapan bir şahısa ait olduğunu gördüm.
- Savcı: Bana TIR'ların MİT'e ait olduğunu gösteren herhangi bir kağıt gösterseydiler; TIR'ları serbest bırakır, Başbakanlığa soruşturma izni için dilekçe gönderir, izin verilmediği takdirde de takipsizlik verirdim.
- Savcı: Türkiye'ye sığınan Albay Harmuş'u Esed'e 100 bin dolar karşılığında satan MİT mensubu beraat etti ama işimi hakkıyla yapan ben casuslukla suçlanıyorum.
- Savcı: 2837 sayılı MİT Yasasının 4. maddesinde MİT'in görevleri istihbarat toplamak, istihbarata karşı koruma ve s. gibi tamamen istihbari görevler sayılmış ama operasyonel bir görev yok. Görevler arasında silah ve mühimmat taşıma, nakletme, ihraç etme, ithal etme yetkisi yok. Bu görev ancak TSK'ya aittir.
- Savcı: TSK bu operasyondan uzak duruyor.
- Savcı: MİT Bölge Başkanının haberi yok, Valinin haberi yok, Genelkurmayın haberi yok, jandarma alay komutanının haberi yok ama mühimmat naklediliyor ve suçlu biz oluyoruz
- Savcı: Ben, burada savunma yapmıyorum, bu sürecin iddianamesini yazıyorum.
- Savcı: Biz hakkımızı arayacağız, arıyoruz. Çok büyük tazminatlar da alacağım, sırf bu gözaltı için alacağım, tutuklama çıkarsa onun için alacağım, çok yüklü tazminatlar alacağım, ve inşallah bu tazminatlar sizin çocuklarınızın rızıklarına sebep olmaz, saygılar sunarım.