Notes

KİTAP OKUMA VE DEĞERLENDİRME FORMU

Öğrencinin Adı Soyadı : Görkem Kaba
Sınıfı - Numarası : 11/ A 343


KİTAP İLE İLGİLİ BİLGİLER


Kitabın Adı : Puslu Kıtalar Atlası

Kitabın Yazarı : İhsan Oktay Anar

Kitabın Türü – Sayfa Sayısı : Fantastik Kurgu - 238

Yayınevi, Basım Yılı ve Yeri : İletişim, 2019 İstanbul


KİTAP İLE İLGİLİ DUYGULAR – DÜŞÜNCELER

Olayın Konusu : Gerçek dünyada gezebilecek kadar cesur olmayan İhsan Efendi ve oğlu Bünyamin’in maceraları ile gerçeklik ve kurgu arasında ki ince çizgi.

Olayın Özeti : Uzun İhsan Efendi, zagon üzerine öttürme kitabıyla birlikte felsefi düşüncelere dalmışken oğlu Bünyamin’de babasının bu tuhaf hayat tarzından şüphelenmeye başlar ve onun yeşil şurubundan içer. Gel gör ki fazla içtiği için derin bir uykuya dalar ve uyandığında öldüğü sanılarak gömüldüğü bir mezarda bulur kendini. Esrarengiz bir ses ile mezardan çıkmayı başarır. İnsanların onu hortlak sanmaları sebebiyle yaşanan kargaşanın ardından lağımcı çırağı olma teklifi alır. Babası kendi yaşayamadığı maceraları oğlunun yaşayacağı gururuyla gitmesine izin verir ve başı sıkışınca okuması için ona bir atlas verir. Bünyamin bir casusu kaçırmak için gittiği görevde soğuk metalin yüzüne yapışması sebebiyle ciddi derecede yaralanır ayrıca Bünyamin o görevden sonra hain ilan edilir çünkü çok değerli siyah parayı padişaha teslim etmemiştir. Babasının yanına döndüğünde bu sefer gerçekten hortlak gibi göründüğü için kimse onu tanımaz ve babasının işkenceler gördüğünü öğrenir. Kendi suçu yüzünden babasının acı içinde yaşadığını öğrenince ne yapacağını bilemez ve atlastan bir bölüm okur. Atlastan aldığı direktifle dilencilerin arasına karışır ve çok geçmeden dilencilerin efendisi Ebrehe ile yakın ilişkiler kurar. Ondan kara paranın sırrını ve kehanet aynasını öğrenir. Son kehanet doğru çıkmaz ve ayaklanma sırasında Ebrehe ölür. Bir kez daha ne yapacağını bilemeyen Bünyamin atlası çıkarır ve son bölümü okur. Tüm yaşananların babasının düşlerinde gerçekleştiğini öğrenir.

Kişiler ve Özellikleri :
Uzun İhsan Efendi: Matrix’te ki Neo’ya gönderme olduğunu düşünüp ilk filmin 99 yılında çekildiğini görünce düşüncemden vazgeçtiğim karakter. Yine de Neuromancer’dan esinlenilmiş olabilir.
Bünyamin: Romanda en çok gözüken karakter.
Kubelik: Yazısı güzel dil bilen topal karakter.
Vardapet: Bünyamin’in maceralarını başlatan komik anıları olan usta bir lağımcı.


Zaman : Miladi takvime göre 1681

Mekan : İstanbul

Eserle ilgili düşüncelerim : Olay örgüsünü takip etmenin zor olduğunu düşünüyorum. Gel gör ki, gelgelelim kelimelerinin sık sık kullanılması da beni rahatsız etti. Kitap geçmişte geçiyor olsa da yazar eski kelimeler kullanmayı biraz abartmış. Kitabın içinde bir felsefe barındırdığını düşünüp yazarın kaç yılında yaşadığına baktığımda kitabın çok yeni olduğunu ve yazarın felsefe okuduğunu ayrıca ilk kitabının bu roman olduğunu görünce şaşırdım. Yaptığı bir röportaja dayanarak Uzun İhsan Efendi’ye sadece adını değil kendi düşüncelerini de verdiğini düşünüyorum. Rendekar’ın Descartes olduğunu anlamayan yoktur herhalde, Descartes’in meşhur kitabı Metot Üzerine konuşma’yı yine aynı anlama gelen “Zagon üzerine öttürme” diye isimlendirmesi de komik. Düşünüyorum öyleyse varım felsefesini “Oda düşünebiliyorsa ben düşüm”e çevirerek aslında her şeyin kendi düşleri olduğu sonucuna varan İhsan Efendi, neden düşünde kendine zulüm ettirdi sorusu da eserin bıraktığı soru işaretlerinden.