NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

SEVGİ’NİN NOTLARI
• Fransa, sanatın başkenti olmaya soyunuyor. Tiyatroya gereken değer verilmeye başlıyor. Bu dönemde de Antik Yüceltiliyor. Kuralcılık önemli.
• En önemli yazarlar şu şekilde: Moliere, Corneile, La Fonteine – Fabl’larında kötüyü göstererek iyinin ne olduğunu anlatıyor.
• Fransız Akademisi Le Cid için kurulmuş ve akademisyenlerden oluşmuştur. Çünkü Le Cid’in karşı çıktığı çağın doğru olup olmadığıyla ilgili bir kurul istenmiş kral tarafından. Bu kurul hala devam etmektedir.
• İngiltere. Stuart dönemi, Hanedanlık var. Tiyatro yasağa uğruyor ama yasağa doyamıyor. Tragedya, komedya, töre komedyaları yazılıyor.
• Fransız Klasizmi. Klasizmi baş eserleri: Heykel sanatı, Mimari, (Tamamen değişiyor)
• Giyim, kuşam, konuşma değişime uğruyor. Klasizmin kendini ağır hissettirdiği dönem (Kuralcı) 18. Yy.’da rahatlama. Gözü yaşlı anılar, komediler, Sentimentaller ön plana çıkıyor.
• Avrupa tamamen değişime uğruyor. Klasik tragedyanın sonunu görüyoruz artık. İnsanlar bunu izlemek istemeyecek. Bizim de içinde olduğumuz oyunlar görmek istiyoruz diyecekler. 19. Yy. Sağduyu ve aydınlanma çağı. Opera ortaya çıkıyor.
• Fransızlar, Comedia de larte’nin tiyatro olmadığını söylüyorlar. Gerçekten Comedi del arte tiyatronun tiyatro olmadığını göstermeye çalışıyor. Buna karşı çıkışlar oluyor İtalya’da. Çünkü Comedi de larte’ciler yazara vs gerek yok diyorlar. Comedia de larte’ye çeki düzen kazandıran 2 önemli sim şu: Goldoni ve Gozzi. (18. Yy) Onların oyunları olmasa bugün Comedi de Larte olmazdı diyebiliriz.)
• Sentimantel, (Klasizmden sonra) Günlük olaylar sıradan kişiler görülüyor. (Klasik tragedyanın yerini alıyor) Burjuva, tüccar güçlendikçe onlar da oyunlarda yer almak istiyor. Onların yaşamı gösteriliyor. Ara türler çıkıyor. (Sent)
• Bizi duygulandırarak eğitecek. Ne kadar duygulanır ve ahlaki yönden acırsak o kadar eğitiliriz deniyor sent’de.
• İlk dramaturgi ortaya çıkıyor. Tiyatro kendi rayına oturmaya başlıyor. Malzemeleri ortaya çıkıyor. ‘’Duygulanma, acı çekme zevk verir.’’
• Klasik sanat: 17. Yy’ın klasizmi değil. Eski Yunan ve Roma çağının dili ve sanatı. Ama onu da içeriyor tabi. 2. Anlamı 17. Yy Fransız dili, sanatı, yazarlığı (klasik)
• Klasik: Değerini, yitirmeyen, türünün önemi sanatla, kuralcılık olarak görürüz.
• Alışılmış olan, yenilik getirmeyen. Getirdikleri büyük yenilik, kurallar.
• Bu etkenler arasında Fransa’da sosyete salonlarında oluşan duygularda ve anlatımda inceliği esas alan salon edebiyatı dili ve duyguların işlenmesine hizmet ettiği söyleniyor.
• Klasizmi 3. Döneme ayırıyoruz:
• 1598-1660 arası hazırlık dönemi (7 şair)
• 1661- 1680 arası en parlak dönemi (Lui’ler)
• 1681- 1715 arası çöküş dönemi
• 1650’lerden itibaren Descartes, düşünmeye vurgu yapıyor. Rasyonalist bir düşünce biçimi var. (Rönesanstan itibaren rasyonalite vurgu hep var) Klasik akım tutku ve duyguların akılla kontrol altına alınması. Aklın emrettiği vaziyetin ahlak adına ön plana çıkması psensibi.
• Boeulei, mektuplar (Epitreler) şeklinde yazılır. Bu ekolün ana ilkelerini bu şiir sanatında saptıyor. Bu ekolün ana ilkeleri:
• Boulei de Malharbe’den etkilenmiş. Büyük Fransız edebiyatçılarının düşüncelerini alıp sistemli şekilde ele alıyor.
• Dünya edebiyatında klasizmin önemli temsilcileri: Montaigne – Denemeler. La Fontenie – Fabl, masallar.
• Rönesanstaki merakın yerini burada akıl alıyor. Rasyonalite ve düzen önemli.
• Monarşi yerini sağlamlaştırıyor. Otorite en önemli güç
• Rönesanstaki tiyatro düşüncesi ve pratiği arasındaki kopukluk gideriliyor.
• Bir önceki dönemin taşkınlıklarından kaçınılması öğütleniyor. Aristo ve Horatius karşılaştırılarak yeni yorum yapılıyor. Yanlış bir yorum. Toplumsal davranış kurallarına, ahlak değerlerine bağlılık, biçim kurallarına uygunluk ön planda. Klasizmi biçim anlamında yoğun şekilde göreceğiz. Otorite kalıpların ve düzenin dışına çıkılmasını istemiyor. Sınırın dışına çıkanlar aforoz ediliyor. Özgün anlatım kuşkuyla karşılanıyor. Acaba otoriteye mi başkaldırıyor? Diye…
• Klasizm 17. Yy. Fransa’da ortaya çıkıyor. 18. Yy. da yaygınlaşıyor ve yeni bir anlayış oluşuyor.
• Fransa ve İngiltere’de krallık çok güçlü. Krallık güçlendikçe klasik akım güçleniyor.
• Düzenin, otoritenin akımı. Merkeziyetçi yönetim dönemi başlıyor. Tek elden yönetim.
• Yazarlar da kralın hizmetine giriyor.
• Prutenleri Protestanlar gibi. 16. Ve 17. Yy da I. Elizabeth’in İngiliz kilisesinde başlattığı bir reform hareketi var. Bu reform hareketine karşı çıkıyorlar. Prutenler kendini, saflığı arayan olarak tanımlıyorlar. Bir ibadet şekli. Katı ahlaki kurallara sahip.
• Reform yapılmak istendikçe, tiyatro oynanmak istenince prutenler baskı yapıyor.
• Bu ülkelerde büyük tarımsal devrimlere ihtiyaç duyuluyor. Ticaret anlamında.
• Reformlar bu yüzden yapılıyor. Bu reformlar bu ülkeleri çok güçlü devletler haline getiriyor. Tüm Avrupa devletleri bu dönemde sömürge ticareti yapıyor çünkü.
• Batının malları kendilerine Pazar bulma savaşına giriyor. Tarım reformları yapıldı çünkü.
• Bu malları satmak için başka yerlere gitmeleri gerekiyor.
• Kağıt para kullanılıyor, ticaret başlıyor. Ticaret geliştikçe krallık güçleniyor. Varlık artıyor. Sarayda eğlence artıyor.
• Sanatçılar korunuyor bu sebepten.
• Fransa diğer ülkelere öncülük ediyor bu anlamda. 14. Lui – Akıl ve bilgi güneşi olarak adlandırılıyor. Tiyatro 14. Lui döneminde büyük bir görkeme ulaşıyor. Lui sahnede izliyor.
• Beklenen nitelikler. Sanatçı, eserinde kendini gizli tutmalıdır. Okuyucu ya da seyirci dikkatini kahramana yöneltmelidir. Yazarın ne dediğine çok fazla meyil etmemeli.
• Ulusal dil çok önemli. Eserler konuşma dilinde. Açık ve sağlam. Kullanılan dil halkın dili değil ama seçkin sınıfın dili, yüksek dil.
• Tiyatro bu dönemde bu şatafatla, zenginlikle gelişiyor. Bu dönemde yasaklanmıyor.
• 1610’da 13. Lui 9 yaşında olduğu için Richeliou geçiyor başa. 9 yaşında olması iç savaşın başlaması için yeterli bir sebep. Protestanlık tekrar patlak veriyor. (Din anlamında iç savaş) Richelieu iç savaştan sonra iktidarı soylulardan zorla alıyor, hepsini krallıkta topluyor. Monarşi sağlanıyor. Saray tiyatrosu ve edebiyatı canlanıyor. İtalya’dan tasarımcılar getiriliyor.
• Tommaso Francini sayesinde İtalya’daki sahnelemeye ait buluşlar Fransa’ya da geliyor. Önceki kumaşlardan, panolardan, paravanlardan oluşan dekorlar artık kullanılmıyor. 1620’lerden sonra perspektifli manzara resimleri ortaya çıkıyor. Birbirine eklenmiş dekorlar eğimli sahne ortaya çıkıyor. Dekor değişimleri hızlanıyor. Yazarlar da klasizmin zenginliğinden şaşasından etkileniyorlar. Bu yazarlar Jan Dö Marien, Pier Dö, Jan Dö Pötro falan…
• Voltaire kurallara karşı çıkıyor. İngiltere’ye sürgün ediliyor Fransa’dan. İngilteye edebiyatın, sanatını, yazınını inceleme şansı oluyor. İngiltere özgür bir ülke diyor. Ama gerçek yaratıcılık kurallar varken mi ortaya çıkar yoksa yokken mi? Bu yüzden Faransız dili en özgün dillerden biri diyor.
• Klasizm 17. Yy’ın 2. Döneminde Fransa’da daha çok, ortaya çıkıyor. Fransa klasizmin eşiği oluyor. Konularını eski Yunan ve Roma mitolojisinden alıyor. Mükemmelliyetçiler ve ana dili esas alıyorlar.
• Sanat sanat içindir ilkesini savunuyorlar. Sanatçılar eserlerinde kişiliklerini tamamen gizliyorlar. Eserlerde klasik, değişmeyen tipler oluşturuyorlar. Fiziksel ve sosyal çevre önemli değil çünkü değişkendir. Kullanılan dil seçkinlerin dişli, anlatım süssüz, yalın. Tiyatro ve denemede çok gelişiyor Fransa. 3 birlik kuralına uyuluyor. Önemli olan konu değil, konuyu nasıl işlediğin. Kahramanlar ruhsal özellikleriyle ele alınıyor. İlk defa duygu, ruh görülüyor. Akıl, sağduyu ve doğa önemli konular. Eski Yunan ve Latin kaynaklarından alınıyor. Düş ve duygu değil, mantık ve ölçü önemli. Ölçü tamamen klasizme hakim oluyor. Heykelde oran-orantı, beden güzelliği, vücut ölçüleri bu döneme ait…
• Tiyatronun içeriği topluma karşı görevi belirliyor. Aydınlar ve seçkinler çağın akılcı felsefesine uygun bir sanat anlayışı içinde değerlendirmek istiyorlar sanatı.
• İnsan aklı iyiyi, güzeli, doğruyu kendi bulur diyorlar.
• Duyguları ve coşkuları akıl ve sağduyuyla anlatıyorlar. Ahlak ölçüleri çerçevesinde kontrol altına anlmaya ve doğayı akıl yoluyla incelemeye çalışıyorlar.
• 1560’dan itibaren Fransa’da mezhep savaşları var. Bir süre sonra yerini iç barışa bırakıyor ve monarşinin kurulmasıyla siyasi denge oturuyor. Ülkede sanat, edebiyat vs. yeni eğilim ve arayışlar filizleniyor.
• Fransız akademi ilk etapta bir sansür kurulu gibi çalışıyor. (1635)
• Akademi kurulmadan önce de Fransızca eserler ortaya koymayı düşünüyor. Bununla uğraşanlara ‘’Yedi Şair Topluluğu’’ deniyor. Bu topluluk Fransız dili ve şiirinde reform sayılacak fikirler ve uygulamalar ortaya koyuyor. Süssüz dil ve şiir istiyorlar. Malherbevin çalışmalarından yola çıkara (Şair kendisi) nasıl bir dili geliştirebiliriz diye çalışıyorlar.
• Klasizme zemin hazırlayan etmenler Malharbe ve yedi şair topluluğunun şiirleri, çalışmalarıdır.
• Mutlu son oluyor sonra mutsuza geçiyor.
• Traji-komik oluyor aşk hikayesi pastorali anlatıyor, lirik anlatı bölümleri var, tragedyayı anlatıyor. Bir yapının içinde çok fazla şey var. Shakespeare’i de sevmiyorlar. Richelieu, Fransız Akademisinden görüş istiyor. Akademi bakıyor ve ‘’halkın dikkati Neo Klasik düşünce üzerine odaklanmayı ister’’ diyor. Bu tarz oyunlar Neo Klasizmin zaferine, kurallarına yazma biçimine vs uymuyor. Richelieu devlet adamı ama sanata çok değer veriyor. Kendisi güçlendikçe sanat güçleniyor. Saray, burjuva, lük, şatafat tiyatrosu güçleniyor. Fransayı kültür başkenti yapmaya çalışıyor.
• Franra, İngiltere, İtalya arasında sürekli dönüyor. Ama hep Fransa’yı görüyoruz. İtalyan yazın ve sahne ideallerini izlemeye karar veriyorlar. İtalya zengin ve rönesansın başkenti. Gidip bakıyor. Zengin ailelerin sanatçıları desteklediğini görüyor. Burada resimin geliştiğini görüyor ve tiyatronun İtalya’daki ünlü sanatçıları getiriyor. Aynı sistemi kuruyor İtalyan tarzı il tiyatroyu yaptırıyor.
• Fransız ak. Beğendiği her şey aslında Fransız edebiyatı, dilinin, yazınının gelilmesini sağlıyor diyor. Bu da Fransız ak. Olan ilgili artırıyor. Aslında Fransız ak. Olan edebi toplantılar için kurulmuş küçük bir topluluk Fransız ak. Kendi içinde örgütlenemeye başlıyor. Richeleu ile…
• İngiltere’de eski büyük, üstü açık tiyatroların yerini kapalı tiyatrolar alıyor. Çerçeve sahneye yavaş yavaş geçiliyr. Dönemde tiyatro soyluların beğenisine hizmet etmeye başlıyor. Tiyatro, yasal düzeni korumakla görevlendiriliyor. Kralın sözü dillendiriliyor. Kurulu düzenin değer yargılarını savunuyor. Toplumun din ve ahlak kurallarını yüceltiyorlar.
• Eğitici olmak, topluma yarar sağlamak tiyatronun tek görevi haline geliyor bu dönemde.
• Sanat, saray ve kilisenin dengesini temel ilke olarak uzlaştırmaya çalışıyor. Çünkü bu olmazsa sahneye çıkamaz.
• Rönesanstaki merak, tutku vs. Burada stabil hale getiriliyor.
• Tiyatro hiyerarşik bir düzeni yansıtıyor aynı zamanda. Fizik ötesi gerçeğe inancı dile getiriyor. (Din) Bu inancı da dile getirmek zorundayız diyor.
• Tragedyadaki, halkını kuyrtarmak isteyen kurbanın – komedyada bu değerlerden ahlaki değerlerden sapan kişinin gülünç duruma düşülmesi anlatılıyor.
• Tiyatro bu dönemde hristiyan dünya görüşünü benimsiyor. Krallığın değer yargılarını esas kabul ediyor.
• Klasik akımın ana ilkeleri:
• Sanatçının anlattığı konu ne olursa olsun eserine akıl ve sağduyu hakim olmalı
• Akıl doğruyu gösterir, doğru olan her şey güzeldir.
• Doğaya önem vermek, onu incelemek gerekir. Fakat bu doğa, dış dünyadaki canlı, renkli, hareketli doğa değil. Klasik sanatçılar doğayla insanın iç dünyasını kastediyorlar. İnsanın iyi tanınmasının, iç dünyasının derinliklerine inilmesinin sanatçı için gerekli olduğunu vurguluyorlar. Sanatçı iç dünyasını tanırsa insanı tanır. Eserlerinde insanı yansıtabilir. Dış dünyayı görmek ve göstermek hastalığa işarettir. İnsan doğasını işlerken de aşağı ve bayağı yönlerini göstermekten laçınmalıyız derler. Dış dünyada bu vardır. İnsanın üstün ve olgun özellikleri gösterilmeli. Bu ayrımı yaparken ölçü akıl olacak.
• Örnek ve gelenek olarak Antik Yunan ve Latin edebiyatını benimsiyorlar. Çünkü Homeros, Sophokles, Horatius, Euripides gibi sanatçıların yy. lardır beğenilip, hala ojunması eserlerinde insanı, insanın kalbini ve dünyasını çok iyi bilmelerinden kaynaklanıyor diyorlar.
• Fransa’da din çatışmaları ve yetki karmaşalarından sonra 1624 – 1642’de Cardinal Richeleieu baskı dönemi kuruyor. Onu izleyen, kralın çocukluk dönemini daha iyi geçirebilmesi için Cardinal Mazarin ortaya çıkıyor. Kral küçük yaşta kraliyet tacını alıyor. Ülkeyi yönetemiyor. Yerine Mazarin geliyor. Onun adına yönetimi alıyor.
• Fransa’nın din savaşlarından sonra düzene kavuşması için geliyor. Richelieu. Kral ölüyor. 14. Lui başa geçiyor. Çocuk olduğu için Mazarin onun yerine atanıyor. Çok başarlılı yönetiyor. 14. Lui’nin (Mazarin sayesinde görkemli yönetimi ile yeniden yetki sağlanıyor. Büyünce krallık kuruyor. Güneş kral diye anılıyor.
• Kilise yine var, değişime uğruyor. Din adamlarına ve derebeylerine karşı güçlü bir denge kuruyor krallık.
• İngiltere’de kral I. Charles öldürülüyor. Sonuçlanan iç çatışmalar Cromwell’a ve sonuçlanan iç çatışmalar Cromwell Cumhuriyeti rejimini kuruyor. 1660’da Cromwell cumhuriyeti son buluyor. Çünkü II. Charles tahta geçiyor. Ve ismi Stuart hanedanı olarak değişiyor. Hanedalık kurulmuş oluyor.
• Klasik eserlerde mutlaka gerçeğin, olmuş olanın anlatılması gerekmez. Ama gerçeğe benzerlik ilkesi hep esas alınıyor. Konudan çok, konunun gerçeğe benzer olması önemli.
• Konunun anlatımının konudan önemli olması klasik yazarların Antik Yunan ve Latin Edebiyatı konularını tekrar işlemeye yöneltiyor. (Bu konuyu biz nasıl işliyoruz)
• Gerçeğe benzerlik ilkesinin devamı olarak toplumda geçerli geleneklere, törelere ve ahlak anlayışına uymayı salık veriyorlar.
• Edebi türler birbirinden kesim şekilde ayırlıyor. Her tür kendine has ilke ve teknik özellikleri vardır. Biri öbürünün önü geçmez, içine karışamaz. 3 birlik kuralı esas. Klasik yazarlar bu ilke doğrultusunda dış dünyanın karışıklığı, ayrıntısı yerine kişinin iç dünyasının yüksek duygularını, psikolojik olayları yalın bir şekilde sahnelemeyi amaçlıyor.
• Akılcılık ve ilkelere bağlılık önemli. Klasik akımı kuru ve sıkıcı gerçekliğe itmiyor bu. Klasiklere göre sanat eğitici ve öğretici olmalı ama bunu yaparken hoşa gitmeli.
• Sadece aristokrat sınıf ele alınmış. Çünkü onlara göre bu insanlar akıllarını ve iradelerini kullanabilen, uyumlu kişilerdir. Sıradan halk, bu yazarlara hitap etmiyor.
• İtalyanlar da bu akademiye benzer bir yapı kurmaya başlıyorlar.
• Akademide üyelik zamanın en seçkin edebi kişiliklerinden oluşuyor. 40 kişiyle sınırlı bu kurumun en önemli özelliği Fransız dilini zenginleştirmek, güzelleştirmek.
• Corneille 1640-44 yıllarında en karakteristik oyunlarını yazmaya başlıyor. Oyunların konusu, şerefsizliktense ölümü seçen inatçı, boyu eğmeyen bir kahramanın etrafında geçiyor. Kahramanlar amaçları hakkında hiçbir kuşku taşımadıkları için çoğunlukla tek taraflı görünürler, iç çatışmaları yoktur. Dıştan gelen engellerle karşı tepkilerini sergileyen epizotlar içinde gösterilir. Karakter basit olayları karışık bir oyunla ortaya çıkarmaya çalışır. Öyküüsü karmaşık olduğu için takip etmekte zorluk yaşanır. Bu karmaşıklık bu dönemdeki pek çok yazarda görülüyor.
• Trajik- komik ayrımı olup olmadığı konusunda birçok yazar anlaşamıyor. Racinie’ye kadar. Raccine oyunlarını tamamen sadelikle yazıyor. 1640’lardaki sanat canlılığı 50’lere gelindiğinde düşüşe geçiyor. İç savaş nedeniyle 1642’de Richelieu ‘nun ve 13. Lui’nin ölümüyle 14. Lui’ye. (5 yaşında) geçmesiyle annesi himayesine alıyor. Annesi Mazarinle birlikte yönetimde söz hakkını devralıyor.
• Fransa’da 14. Lui’nin otoriteyi sağlaması tiyatroya da bir disiplin kazandırıyor.
• Bu disiplin Fransız edebiyatını ve sanatını ölçü ve disiplin kaygısıyla örüyor. Klasik idealin en coşkun yapıtları Fransa’da Boeulei (eleştirmen) 1674 yılında Şiir Sanatı adlı eser yazıyor. Klasik beğeninin temel örneklerini antikten romadan alıyor. Poetika ve ARs Poetikanın yanlış yorumlamalarıyla birlikte klasik akım tutucu bir disipline kavuşuyor. Ama bir çok yazar tutucu duruşa karşı çıkıyor. Oci, Hardi..
• Fransa’da tiyatro bu disiplin ve düzen Aristoktratik bir eğilime kavuşuyor. Tamamen Aristokrasiye hizmet eden tiyatro anlayışı kuruluyor.
• İngiltere’de de Aristokratik bir yönelim başlıyor. (İkisi de hanedanlık kuruyor. Fransa, İng.) Cromwell’in başa geçmesi ve Prutanların tiyatroları yasaklaması İngiltere’de özel izinle oynanan tiyatro dışında hiç tiyatro olmayacağını gösteriyor. II. Charles tahta geçince yeniden tiyatroya izin veriyor. Canlanma başlıyor. Tüm tiyatrolar soylu ve kralların yanında yer almaya başlıyor. Soylu ve krallara hizmet edioyr. Halk prutenlerin baskısıyla uzun süre tiyatroya hasret kalıyor.
• Klasizme karşı olanlar bu tutumu eleştiriyorlar. Geçmişe öykünme ve bu yolla sanat yapıtı oluşturma düşüncesini eleştiriyorlar. 17. Yy dayız. Hala 6. Yy. ın kurallarına uyarsak çağa nasıl ayak uyduracağız. Klasimde bu anlamda yaşamın değişerek yenilendiği yok sayılıyor.
• Her şey olağan akışında ilerliyor. Rönesans yaşanmamış, hçbir şey değişmemiş, doğanın içinde devinim yokmuş gibi. Donmuş bir gerçekliği, güzelliği sunmak istiyorlar. En çok eleştirilen yanı bu oluyor klasizmcilerin. Doğa ve insan gerçeğinde hep bir çoğulcu yaklaşım var. Eleştirilen başka bir yanı da – sanki hiç sorun yok çevrede ve her şey gözümüzü kapatıp başka bir yere bakıyoruz (İdealleştirme)
• Yeniye olan gereksinim, doğa ve yaşam gerçeği reddediliyor.
• Rönesans – yenilik, ilerleme.
• Klasizm – akla vurgu yapılıyor ve rönesansta tutuculuk da olduğunu görüyoruz. İlerlemenin yanında yıkım da var. Rönesans ilerlerken bir şeyleri de yıktı. Değişim üst sınıf için var. Değişimin içinde kendini yaşama kapatan bir dönem (17. Yy)
• Klasizm sarayın beğenisine yönelik hareket ediyor. Çevrenin kurallarına uymak zorunda kalıyorlar. Sözlü anlatımda ayrıntı inceliğine bu nedenle önem veriyorlar. Fransız tiyatro sanatı bu anlamıyla dil ve şiirli anlatıma yöneliyor. Dil güzelliği yaratıyorlar. Racine piçi bu konuda iyi.
• Volterire – Fransız sanatı ünü, diline ve şiirine borçlu. İngilizleri daha özgür görüyor. Sürgüne gitmişti ve Fr. İng dillerini incelemiştir. Bazı yazarlara göre koşutlu yazıma uyma bir baskı aracı olarak görülüyor diyor. (Kurallı) Bununla beraber kurala uyarak sanat yapma zordur. İkisini karşılaştırıyor. Uygulaması hangisinin daha zor. Kuralların içinde yaratmak zor (Özgür değil) Bu zorluğun içinden yaratıcılık çıkar diyor. Dilin en güzel kullanışına bu becerilerle erişilebileceğini söylüyor. Koşutlu dilin hem trajikte hem de komedyaya olabileceğini belirtiyor.
• İng. Tiyatrosu kendi geleneği gereğince sahne üzerinde kanlı olaylara, heyecan verici durumlara, bol devinime yer veriyor.
• Klasik dönem yazarları göz boyayan görüntüye değil arınma sağlayacak uyumlu düzene önem veriyorlar.
• (Shakspr eleştiriliyor) Tiyatronun özü, biçimi sözlü ve görüntülü anlatımı ile kaba ve yanıltıcı olmaması isteniyor.
• Biçim ve içerik arasında uyum- düzen olmalı. Bu kadar güzel, ince dile, ona göre öz – biçim – sözlü anlatım olmalı.
• Biçime uygun sahneleme dili. Kelimelerin dilindeki görüntüyü görmek önemli yazarken.
• Kurallar yeni anlamlar kazanmaya başlıyor. Antikten farklı olarak açıklayıcı olacak. Betimleyici olmayacak. Belirleyici ve koşullayıcı olacak. Antikteki yazgıya karşı savaşan onurlu bireyin yerini kurban ederek toplu onurlu bireyin yerini kurban ederek toplumun düzeyini koruyan toplum üyesine bırakıyor. Kahraman kendini kurban ediyor. Antikte çatışan günçlerin ikisi de haklıydı. Burada birey kendi içinde karışıklık var. Birey toplumun yararı için içindeki ikilemi yok etmek zorundadır.
• Antikte karşıtlar dengeli bir düzen içinde tutuluyor. Bu denge bütünlüğü yaratıyor. Burada amaç yasalara uygun davranmak.
• Neo klasizm bu kuralları bütün Fransa’da kabul edilen özellikler.
• Klasik yazarların niteliği:
• Düzenlilik : Malzemenin seçiminde, dramatik üslupta düzen istiyorlar
• Duruluk ve belirginlik istiyorlar: kişilerin yapısında duruluk ve üslupta duruluk.
• Kişiler yalın, ayrıntıları yok. Tek yanlı ve tek yönlü.
• Oyun kişileri 3 özellik gösterir. Eğilimleri old. İnandırıcı olmakla birlikte genelde tamamlanmamış karakter olarak görüyoruz. İlkel yontu sanatının güzelliğini istiyorlar. Ayrıntı olacak, tipik ve genel özellikleri olacak. Düşünce ve duyguları belirgin olacak, karmaşası değil.
• Klasizm, Corneile ile anılıyor. Döneme damgasını vuran yazar. Neo Klasizm diyince Corneile akla geliyor. 1636’ya kadar oyunları komedya olarak yazılıyor. Umut verici yazar olarak ele alınıyor bu dönemde. 1636-37 yıllarında Le Cid’i yazıyor. Le Cid, gelenekle modern arasında kalan çatışmayı gösteriyor. Oyun yazarlığında bir dönüm noktası oluyor. Eski ve yeni düşünceler arasındaki anlaşmazlığı netleştirmeye yarayan bir oyun bu. Bu anlaşmazlık savaşı hızlandırıyor diyor. Bu eser olayları 5 perdeye bölüyor. 24 saatte ve bir kasabadaki 4 mekana sığdırıyor. Kurala uymuyor. Aşk ve şeref ikilemi etrafında gelişen aksiyonu anlatıyor. Hem erkek hem kadın kahramanı birbirlerine ve devlete olan görevleri arasında bir seçim yapmaya zorluyor. Oyun, seyircinin nezdinde çok başarılı oluyor. Eleştirmenler çok eleştiriyor. Ama çok başarılı sonuçta. Kurallara ve ahlaki olana uymuyor diyor eleştirmenler. Zaman birliği var, sayısız ve karmaşık olay var. Bütün olaylar birbirine sıkıştırılarak gerçeğe benzerlik ilkesi çok zorlanıyor. Karakterler arasında açıkça kabul edilemeyecek bir ahlak anlayışı zedelenmesi var.
• Çünkü bir insan nasıl babasını öldüren birine aşık olur? Oyun bilinen hiçbir türe uymuyor.
• Sofistlerin (eski) eğitim anlayışı var. Gargantua önce geleneksel yöntemle eğitiliyor. Sonra Paris’e gidip eğitim alıyor. İnsana yeni bir şeyi kabullendirmek zordur. Arada nefes aldırmak gerekir. Hümanist eğitim veriliyor aynı zamanda sokağa çıktığında eğitim oyunlarla devam ettiriyor ama eğitim demiyor ona. Oyun gerçek yaşamın oyun olduğ. Gösteriyor. Gargantua bile eğitiliyor.
• Pieter Bruegel Çocuk oyunları resmini çiziyor. 50 yıl sonra Gargantua da aynı şeyi anlatıyor.
• Fransız tiyatrosu dil ve şiirli anlatıma önem gösteriyor. Raccine en usta yazar kabul ediliyor bu anlamda. Saray beğenisine uygun.
• Ağırbaşlılık: Hem idealleştirmenin hem sanatın duru saf ve gerçekdışı üslubundan ağırbaşlılığın doğduğunu söylüyorlar. Tragedyadaki ağırbaşlılık ölçülülük. Ağırbaşlılık yoksa komedyaya kaçıyordu oyunlar. Sıradan insan anlatılıyor. Tragedya ağırbaşlı olmalıydı. Aristokratların, tanrıların oyunu hafif olamazdı. Buradaki ağırbaşlılık kişilerin davranışlarında, konuşmalarında varolur. Klasik yazarların yaşama ve sanata bakış açılarındaki özü ifade ediyor bu. Deneyim ve düzen, monarşinin de istediği bir şey. Yazarlar da buradan hareket ettiği, yazarlara kurallar getirildiği için onlar da ağırbaşlılığa bu düzenin içinden bakıp, bu tavrı gerçekleştiriyorlar. /Raccine, Corneille oyunlarında..
• Klasik sanatın oyun kurgusunu merak uyandıracak biçimde düzenlenmesi gerektiğini söylüyorlar. Aristoteles’ten başlayarak. Merak öğesine ağırlık verild. Görüyoruz. Klasikçiler merak öğesini en ön plana almak durumundayız, bu nedenle olaylar birbirini neden-sonuç ilişkisine göre izlemeli. Karmaşık bir oyunda mutluluktan mutsuzluğa bir dönüm noktası olmalı. Algılama aşaması önemli, bu nedenle olay dizisinde olağandışının olmasına izin vermiyorlar. Umulmadık olana yer verilmesinin seyircide merakı arttıracağına inanıyorlar. İlgi oyun sonuna dek sürmeli. Çözüm odğal bir son olarak gelmeli ama önceden tahmin edilmemeli. Boeulei: etkinin olayların düzenlenişiyle sağlanabileceğini ileri sürüyor. Çok olayların olduğu oyunların bellekte kalmayacağını ve aklı karıştıracağını söylüyor. Hedelin : merak ile duygu arasında bir karşılaştırmayı yapmamız gerekiyor diyor. Olayın ilgi çekeceğini fakat duygular üzerinde yaratılan etkinin ise daha sürekli ve kalıcı olduğunu, ruhu doyurduğunu ileri sürüyor. Duygunun merak öğesiyle harekete geçmesi gerektiğini ileri sürüyor. Bu monarşik dönemin devamının sağlanabilmesi için bütünsorunların oyunun en sonunda çözülmesini istiyor. Çünkü Monarşi dönem kapalı bir yapıya sahip. Oyunda kapalı yapıyı görüyoruz.
• Mazarin İtalyan bir herif. Fransa’da yönetimde söz sahibi olduğu için ülkede hiç sevilmiyor .Eski haklarından mahrum bırakılan soylu sınıf bu karışıklıktan yararlanmak için 1648’de sapan adlı verilen bir hareketle birleşiyor. 1652’de soyluların direnişi bastırılıyor. Aristokratları gözaltında tutmak için hepsini saraya alıp orada yaşamak zorunda bırakacaklardır. Yetki 1789 devrimine kadar krallıkta…
• Aristoktatlar sarayda yaşadığı ve sanata düşkün oldukları için saray tiyatrosu gelişiyor. Halk tiyatrosu gelişmiyor.
• 1648-52 iç savaşlarında Fransızlar neredeyse 1660’a kadar İspanyol çatışmasıyla kuşatılıyor. Hem iç sav. Hem ulusların kendi sınırlarını korumak savaşması durumu var. Neo Klasik ülkü bu savaşlardan başarıyla çıkıp kendi zaferini ilan ediyor.
• Klasik olanla Antik olanın ayrımı yapılıyor. Klasik en parlak örneklerini saray gözetiminde veriyor. Bu yüzden klas. Tiy. Düş. Soyluların varlıklı orta sınıfın ve aydınların beğenisini oluşturuyor. Bu beğeni tiyatro yapıtının yetkiye saygılı, geleneksel değer yargılarını pekiştirici, akla, edebe uygunluğu benimsiyor. Klasiz yalınlık istiyor, incelik istiyor. Bunun olabilmesi için biçim kurallarını saptamak gerekir diyor. Zevk, yarar ilkesi benimseniyor. Antik kuramcıları çağa uygun olarak yorumluyorlar. Her çağ kendi tiyatrosunu bu beğeniye göre yorumlayabilir.
• İdealleştirme: Yaşamı idealleştirerek yansıtma (idealizme doğru gidiliyor)
• Günlük yaşamla ilgili hiçbir şey sahnede yer almayacak. İnsanın fizyolojik hiçbir özel gösterilmeyecek.
• Yaşam hep doğanın üzerindedir. Hep güzel, ilgi çekiciler, tek yanlılar. Bu kadar.
• Diğer akımlarda hep karşıklık var.
• Tüm trag. Karakterleri aristokrat sınıftan seçiliyor.
• Ağırbaşlılık: kişilerin saf ve gerçekdışı üslubundan doğuyor.
• Klasik yazarların yaşama ve sanata bakışlarındaki denetimle ilgili. Klasik yapı diğerleri gibi birbirinin içine geçmez.
• Klasizme karşı olanlar geçmişe öykünme düşüncesini eleştiriyorlar. Sadece geçmişten konu seçilmemeli. Klasik bakışta yaşamın değişerek yenilendiği gerçeği yok sayılıyor. Doğa ve insan gerçeğindeki çoğulcu anlam yadsınıyor. Tek bakış açısı (Monarşi) yeniye olan gereksinim, çevredeki halkın sefaletini göremiyor. Halk, kaba güldürülerle meşgul.
• Bu dönemde bale artı çıkıyor. (16.17. yy) Gelişmelerin yanında kendini yaşama kapatan bir dönem.
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.