Notes

Herkese merhaba dostlar hikayemizin 4.bölümüyle devam ediyorum. Hikaye bana ait değildir ama Yaşanmış bir olaydır. Hazırsak anlatmaya başlıyorum keyifli seyirler.

Ben odamda yatmış, kafamda petek hakkında fikirler yürütürken kapı çaldı.
Kalktım gittim açtım kapıyı.
Naciye teyze gelmiş.Naciye teyze tipik bir mahalle karısıydı beyler. Her türlü dedikodu vardı. Kadın bulunduğumuz civardaki yaklaşık 300 metrelik bir alanın istihbarat kurumu gibiydi. Bundan dolayı çekiniyordum ben naciyeden.

"Annen evde mi çocuğum dedi?"

"yok naciye teyze, komşuya gidiyorum diye not bırakmış, muhtemelen sultan teyzelerdedir dedim. Sultan teyze annemin en yakın arkadaşıdır bu arada.

"hmm tamam o zaman diyerek uzaklaştı kapının önünden.O an zütüm yusuf yusuf atmaya başlıyordu.

lan naciye teyze işi anlamış olmasın?
Ya anneme zuhal ablayla olanları anlatırsa?
Ama nerden bilebilir ki?
Bi şekilde anladıysa?
Diye düşünürken naciye teyze öyle bir durum olsa benimle daha farklı konuşurdu.

İçten içe naciye teyzeye sinir olurken dershane saatini yaklaştığını fark ettim hazırlanmaya başladım.

Zuhal ablayla o olaydan sonra ne yalan söyliyim özgüvenim yerine gelmişti beyler.
Bu sebepten hayata daha farklı bakmaya başlamıştım.
Tuhaftı lan, daha geçenlerde peteğin tuğrulla buluşmaya gittiğini öğrenerek hayata küsmüş olan ben, şimdi peteğe güzel görünmek için daha bi bakıyordum kendime. Acaba ne değişmişti?
Bu soruları askıda bırakarak, aynanın karşısına geçtim.
Sakallar uzamıştı, 12. sınıf olduğum için okulda pek karışan yoktu. Fakat sakallar bu şekilde beni olduğumdan daha çirkin gösteriyordu.
Sakalları bir şekilde yüzüme uyarladım.

İlk kez kendimde bir şeyleri değiştirmiştim. Ne kadar başarılı olduğumdan emin değildim ama yapmıştım işte bir şeyler.
En son çantamı alarak evden çıktım.
Bizim evin bulunduğu sokaktan tam çıkarken kafamı kaldırır kaldırmaz salih abiyi gördüm.O anki duygularımı anladığınızı düşünüyorum.

korku..
gerilim..
suçluluk.

Fakat salih abi olaylardan haberi olmadığını kanıtlar vaziyette bana sevecen bir tavırla iyi günler dileyerek yanımdan geçti.
Bu da sevinmeme sebep olmuştu açıkçası. Zuhal konusunu ne kadar giblemesemde korkuyordum.
Ben etrafı izleyerek yoluma devam ederken, Yolda peteği ve yanında tuğrul olması muhtemel olan bir çocuk gördüm.

Sürekli onları izleyerek özgüvenimin tekrar yıkılacağını biliyordum. En iyisi kafamı başka şeylere odaklayarak önüme bakmaktı.
Kafamı eğerek bu sefer kafamı daha çok meşgul edicek şeyleri düşünmeye başladım.
Ben derin bilimsel konuların arasında yüzerken peteğin sesini duydum.

Merhaba dedi.

Duymamazlıktan gelmem gerekiyordu, kafamı öne eğerek dalgınmış gibi devam etmem...
Fakat olmadı işte. yapamadım.
kafamı çevirdim o tarafa.
Merhaba dedim

"Dershaneye mi dedi?"
"evet, sen nereye gidiyosun dedim?"

"Bende dershaneye gidiyorum, beraber gidelim istersen dedi"

"oluur dedim"

"Ha bu arada özür dilerim tanıştırmadım. Bu kuzenim tuğrul. Tuğrul, bu da dershaneden arkadaşım diyerek tanıştırdı bizi."

Olmuştu beyler.
Kader bir kez daha yüzüme gülmüştü.
Petek artık sadece bana kalmış gibi geliyordu.
O an sevinçle direkt gülümsedim ve el sıkıştık tuğrulla.

"Petek anlatmıştı seni dün bana. Başarılı bir öğrenciymişsin tebrik ederim dedi tuğrul.

Şaşırdım petek beni anlatmıştı, sadece derslerimi anlatmış gibi duruyordu ama olsun.

"Teşekkür ederim, çalışıyorum işte bir yerlere gelmek için dedim"

Yolda biraz daha sohbet ettim tuğrulla. Tuğrul sağlam bir üni de sağlam bir bölümde okuyordu.
Üniversite için her türlü konuda yarıdm edeceğini belirterek en son dershanenin önünde yanımızdan ayrıldı .
Petekle sınıfa çıktık, sınıfta yine az kişi vardı. Petek arkadaşının yanına geçerek beni de arka sıraya çağırdı, bende oturdum oraya.
Dershane bitti bir şekilde. Petekle daha da samimileşiyorduk. Fakat hislerimiz aynı mıydı emin olamıyordum.
Ben eve vardığımda evdekiler salona oturmuş, televizyon kapalı bir vaziyette, ciddi bir biçimde beni bekliyorlardı. O an soğuk soğuk terliyordum, babam karşısındaki kanepeye oturmamı, benimle önemli bir şey konuşacağını söyledi. Sanırım şapa oturmuşum.

Ben yavaşça kanepeye doğru giderken, istemsizce yutkunmaya başladım.
Annemlerin bu olayı nasıl öğrenmiş olabilecekleri hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu.

Yoksa naciye teyzemi

Kafamda daha önce elediğim bir olasılık değil miydi?

Hayır. Sadece kendimi rahatlattığım bir olasılıktı.

En sonunda kanepeye oturdum ve babamın söyleyeceklerini dinlemeye hazırlandım.
"Oğlum nasıl söylesem... "
Bu her ne kadar hayra alamet bir başlangıç olmasa da, en kötüsünü de savuşturan bir başlangıçtı.
Ben bunu düşünerek rahatlarken babam konuşmaya devam etti.

"Meltem teyzen.. Meltem teyzen vefat etmiş."
Meltem teyze eski komşumuzdu.3 sene önce kocasının işi sebebiyle Adana'ya taşınmışlardı. Ailecek sürekli beraber takılırdık.
Ben de çok severdim Meltem teyzeyi ama şuan gibime takmıyordum.
Yine de nezaketen neden öldüğünü vesaire sordum babama biraz konuştuk.
Adana'ya giderek 2-3 gün orda kalacaklarını söyledi babam, sınavların yoksa sende gel dedi. Ama sınavlar bu cuma başlıyacaktı, ben de gibe gibe evde kalıcaktım.
O gün akşamı ne petekten bir mesaj aldım, ne de zuhalden.
Zuhalden zaten baya umudumu kesmiş durumdaydım. Ama unutamıyordum.

En son annemlere valiz hazırlamasına yardım ettim, ardından biraz test çözüp yattım.
Yarın ve önümüzdeki 2 gün ev bana aitti, giderken de güzel bir para bıraktılar sağolsun.
Her neyse ertesi gün yine okul vardı geçiyorum buraları. Dershane de yoktu zaten ben de evin yoluna koyuldum.
Bizim sokağa geldiğimde Zuhal mahalledeki diğer kadınlarla beraber oturmuş, ara ara dalarak muhabbetlerine katılmaya çalışıyordu.
Bu ortamı tahmin edebilirsiniz beyler.
Annemler bir kaç gün olmayacağı için hepsi birden çekinme bi ihtiyacın olursa bize gel tarzında laflar edicekti şimdi.
Fakat ben bunu asla samimi bulmuyordum.
Bunlar 3 günde birbirine sövmelerine rağmen hep birarada takılıyodu.
Ben minik bir House of Card draması olan bu ortamdan hızlıca geçmeye çalışırken Naciye teyze ban seslendi.

Döndüğüm gibi koşarak kafasına bir uçan tekme atıp.
Muhtemel bu bir senaryoydu.Ama maalesef işler öyle yürümezdi. Zuhal bana bir tokat patlatır, Naciye teyzenin kocası Ekrem abi de av tüfeğiyle oracıkta vururdu.
"Buyur Naciye teyze?"
Bu esnada oturmuş kadınlara bir göz attım. Zuhal kafasını yere eğmiş, hiç giblemiyor havası veriyordu.
"Evladım burdaki herkes ailenden sayılır"

"Herhangi bir ihtiyacın olursa gelebilirsin. Hiç cekinmene gerek yok dedi."
Naciye teyze sanırım bana iş atıyordu.
Ben bu esnada kafalarını sallayarak onay veren kadınların arasında bir kez daha Zuhal'e baktım. Hala kafası öne eğikdi.
Benim ona baktığımı ve Zuhalin o durumunu fark eden Naciye teyze,

"Zuhal, öyle değil mi?" dedi.
Ulan kız en azından sizin aksinize yalan söylemiyordu. Ama söyleyecekti. Üzümün üzüme baka baka karardığını bir kez daha görmüştüm.
Zuhal kafasını kaldırıp benimle hiç göz teması kurmadan direkt Naciye teyzeye,
"Öyle Naciye teyze"
Ben teşekkür ederek ordan ayrıldım


Evet arkadaşlar 4. Bölümün sonuna geldik hikayenin devamı için videoya like atmayı ve abone olmayı unutmayın. Videoyu burda sonlandırıyorum kendinize iyi bakın görüşmek üzere esen kalın.


Herkese merhaba dostlar hikayemizin 2.bölümüyle devam ediyorum. Hikaye bana ait değildir ama Yaşanmış bir olaydır. Hazırsak anlatmaya başlıyorum keyifli seyirler.

Annem Cerenle çok yakıştığımızı söyledi.
Bişey demedim çıktım mutfaktan iceriye gectim. Baktim ceren ayılmış annemde kahve yapamaya gelmiş mutfaga. Neyse babam dedi sana bi süprizim var. Noldu bu adama boyle normalde azima etmesi gerekiyodu adam süpriz yapıyo. Neymis supriz dedim. Kenan abingilde bizle tatile geliyo hep beraber bizim evde kalcaz dedi. Guzel olur filan dedim. Cerende gelcekmi diye sordum kenan abiye. Gelcek dedi. İyi dedim tek başıma sıkılmam takılırız biz onla dedim. Tabi dediler gençsiniz gezin tatile gelmissiniz filan. Yarın sabah 7 de çıkıyoruz yola dediler. Tamam dedim odama gittim işte çantamı hazırladım yattım.

Sabah saat 6 da beni uyandırdılar . Yüzümü yıkadım giyindim. Kahvaltıya oturduk kahvaltı yaptık. Babamin telefon çaldı. Kenan abi aramış gelmişler aşağıda bizi bekliyomuş. Babam dedi gelin yukarı kahvaltı yapalım hep beraber dedi. Geldiler baktim ceren yok kenan abi ceren nerde dedim. Arabada tokasını düşürmüş onu arıyordu gelir şimdi dedi. Rahatladim 10 dk sonra kapı çaldı. Gittim açtım cereni gördüğüm an bi afalladım. Noldu sana diyesim geldi. Çok fena olmuş. Tokasınıda bulamamış saçlarıda açık kumral yeşil gözlü zaten tam bi afet olmuş. Kapının önünde dikeldim buna bakıyom bu ayakkabısının bağcıklarını çözmek için eğildi. Manzarayı anlamışınızdır zaten. Çıkardı ayakkabılarını bu gözümün içine bakıyo hoşlanmaya başlıyordum. Sarıldı bu bende ona sarıldım mutfaga gectik ikimiz. Millet bize bakıyo saf saf. Dedim bunlarin hepsi kafaya koymus bakislara bak diyom içimden. Oturcak yer bakıyodum birden herkes kalktı masadan. Biz hazırlana duralım diye. Kaldık ikimiz başbaşa kahvaltı sofrasında karşılıklı oturduk. Bu bana bakıyo bakıp gülüyo. Sinir oldum ne var neye gülüyon dedim. Şortuna bak bi dedi benim şortun fermuar açık kalmış. Çavusta ordan kafayi sallamış. Ben bi kızardım herkes gördümü acaba diye utana utana bu karşımda kahkaha atmaya basladi. O an tabagi çanağı kafasına geciresim geldi .


Neyse kahvaltimiz bitti. Bu koştura koştura önden gitti. Nere gidiyo la bu dedim. Lavaboda daha once elini yikamak icin kosmus salak çekilmiyoda kenera. Arada temas oluyo kız teması dahada kuvvetlendiriyo. Tamam sen burda yıka ben banyoya gidiyom dedim . Bu geldi arkamdan tamam bitti gel dedi. Yıkadim elimi filan sıra eşyaları arabalara taşımaya geldi. Neyse biz esyalari bizim arabaya yüklüyoz. Eşyaları yerelestirdik. Çıktık kapinin onune babamgil kenan abigilin arabaya binmisler. Baba dedim bizim araba nolcak tek arabami gitcek sığamayız buna dedim. Yok dedi biz burda gitcez laflaya lafya gideriz. Siz gençler bizim arabayla arkamızdan gelin dedi. 2 laflayak kenan abinle yolda dedi. Seda teyzenlede annende burdalar annen sıkılıyo uzun yolda biliyosun dedi. Anahtari bana verdi. Ben şoka girdim. Baba dalgamı geçiyorsun dedim. Bi bağırdı sen benlemi dalga geciyorsun daha ne istiyon filan diye kükredi. İcimden sove sove gittim arabaya sonra aklima ceren geldi nerde bu kiz diye bakındım etrafa. Babamı aradim baba ceren yok dedim. Dedi bizim arabadan eşyalarını alıyo yaklaş bize doğruda eşyalarını rahat koysun bagaja dedi. Yaklastim ben koydu bu esyalarini geldi oturdu yan koltuğa.

Babamgile bakıyom aynadan yanımızdan geçtiler korna çalarak. Takildim bende peşlerine. Ceren etrafina bakıyo. 30 dk gittik çıktık karayoluna. Yan yana geldik bizimkilerle. Kenan abi bağırıyo la hayta yetişemedin mi bide genç olcaksın filan dedi. Yolu bilmiyomki bilsem geçerim dedim. İddaya girdik. Annem ordan bağırıyo napıyonuz siz tatile gidiyoz başımıza iş gelcek filan. Yandan bana bağırıyo dikkatli sür diye. Ben kapattım camları açtım kilimayi. Yesil yandi bi kapattım ben gazı sağ şeritten. Bunlar ortadaydı baktım aydan geliyo bu. Hemen sol şeride geçtim yüklendim gaza. 140la gidiyo bunlar baya arkada kaldı göremiyorum bile aynadan cerende sağımda. Bak dedi, kafamı çevirdim. Yanımdan geçip gittiler. Ben bunlar yetişemedi diye yavaşlamıştım bi kapattım gazı bidaha 190 la yanlarından geçtim. Ceren nasıl bağırıyo direksiyona atlıyacak az kalsın. Sonra bu cerenin telefonu çaldı. Kenan abi arıyormuş. Açtı bu hopörlere verdi. Tamam artık yavaşla ilerde yollar virajli siz kazandınız dedi. Bende dedim audiyle mercedese kafa tutmakla hata yaptın en basta dedim. Güldü kapattı telefonu.

Neyse cerenle muhabbet etmeye başladık. Ben bunların arkasından gidiyom artık yolu biliyom. Ceren dedim. Efendim dedi. Boyle tiripli tripli surat yapıyo. Zaten hic konuşmadıda. Ne oldu dedim ne bu tripler. Bisey yok normalim ben dedi. Anlat ne oldu dedim. Arabada benle gitmeyi istemiyosun dedi. Onu nerden çıkarttın dedim. Babanla tartıştın ya filan dedi. O onun icin değildi dedim. Anlattım olayı. Tamam dedi ama bu bole üzgün küs gibi duruyo. Dayanamadım yaklaş dedim. Ne var dedi. Yaklasti yanigindan bi buse aldım. Bi tanede bana ver dedim. Oda öptü. Barıştık mı dedim evet dedi bi 15 20 dk sonra bu tuvaletim geldi dedi. Büyükmü küçükmü dedim. Küçük dedi. Mazotta bitiyodu zaten babam mazot parasi vermisti. Neyse benzinliğe yanaştık euro dizel dedim 200 liralik. Adam doldururken ben bunu lavaboya götürdüm. Neyse girdi çıktı bu. Bindim arabaya dedi bende senin yanına oturcam. Nasil sığcaz her yer koltuk niye geliyon. Ya merak ediyom hadi lutfen filan dedi. İyi dedim koltuğu çektim geri bu sol bacağıma oturdu. Cama doğru yaslandı biraz oynadı yerleşti bu .

Ben arabayi kullanıyom otamatik olduğundan sol ayak boşta sıkıntı yok. Bu sag eliyle sariliyo boynuma öyle gidiyoz. Bu dedi burda rahat edemedim bacaklarını ayrısan ortasına otursam. Sığmazsın dedim sen bırak ben geçerim dedi. Bak direksiyona konma dedim. Koltuğu geri çektim yine. Bu terliklerini çıkardı yan koltuğun önüne koydu yerlesti. Bu önüme bacaklarini sol tarafa ayak koncak yere koydu. Ben koltuğu yaklaştırdım. Eski haline getirdim. Bu arada kenan abigili yakaladim arkalarindan gidiyoz. 15 dk filan gittik ışıklar geldi işıklarda durduk. Kenan abigilin arabasıyla aramda 2 araba var. Daha fazla dayanamdım vakumlamaya başladım seni seviyorum dedi. Bende seni seviyorum dedim .

Bu döndü bana bu yetmedi dedi arabadayiz daha ne yapcan dedim.

Evet arkadaşlar 2.bölümün sonuna geldik bir sonraki bölüm için abone olup videoya like atmayı unutmayın görüşmek üzere esen kalın.