Notes

Merhaba sevgili Kavala Polis Amirliği eğer bu dilekçeyi okuyorsanız başvurum size ulaşmış demektir. İsmim Kılıç ben Agia Triada şehrinde annem babam ve ben olarak hayatımızı zorlu şartlar altında yaşamaya çalışıyoruz. Size birazcık içimi döküp kendimi tanıtmak istiyorum.Ailemiz Türkmenistan Göçmeni ve dinimiz İslam herşey parasızlık yüzünden Annem ve Babamın göç etmesiyle başlıyor. 1996 yılındaki Büyük Athira Depreminde Annem ve Babam Şuanda Yaşadığımız Agia Triada bölgesindeki Katolik Kilisesine sığınmışlar dinimiz Müslüman olduğu için aradaki görüş farklarından dolayı dışlanmalar ve fikir ayrılılıkları oluşmuş yıllarca kalacak yer bulamamışlar kısacası daha çocukluğumdan beri ordan oraya sürüklenerek büyüdüm. Bir çocuk düşünün ve hayal edin 12 yaşındasınız ve aileniz kerpiç evin içinden çıkamıyor hastalıklarla boğuşuyor ailenin bütün ihtiyaçlarını şehirden karşılamak için gün boyu odun ve marangozluk işleri yapıyorsunuz işiniz bittiğinde ise evin ihtiyaçlarını karşılamak için Athira Şehirine yürümek zorunda kalıyorsunuz. kulaklığınızı takıp en sevdiğiniz şarkıyı açıp biraz keyif almak isterken saatlerce kazandığınız parayı bir hiçmiş gibi yolunuzu kesip elinizden alıyorlar ve o günde aç uyuyorsunuz. Evet tam olarak başıma her gün gelen şeylerdi bunlar tabiki yaşadığımız yerin isyancı bölgesi denilen yere yakınlığı da bunlara sebep oluyor. Kendimi düşünen biri değilimdir hayatımda önemsediğim 2 insana bakmak için 7/24 çalışmak değildi benim zoruma giden benim zoruma giden şey bu paranın kazanılması 10 saat ise 10 dakikada elimden alınması gerçekten aşırı zoruma gidiyordu. Buraya kadar ki yazdıklarım birazcık trajedili hayat hikayem ve az çok neden polis olmak istediğimi açıklayan şeylerdi beni derinden etkileyen şöyle bir olayda oldu bunuda anlatıp burada bitirmek istiyorum. 15 Yaşında iken güneşli aydınlık bi hava gerçekten bulutlar parlıyor hafif esen rüzgarın o sesi bile insana iyi gelicek bi havada ne kötü olabilir ki derken Athira şehrine yaklaştıkça silah sesleri duymaya başladım havada simsiyah bir polis aracı görmüştüm ismi ghosthawkdı adeta düşmanlara korku salan bir helikopter tarif edemiyeceğim derecede şaşırdım bu sırada beni bekleyen başka bir bela vardı üzerime doğru 2 adet isyancı beyaz suv geliyordu araziden sanki üstümden geçip gidecekmiş gibi tam o sırada önüme bir polis zırhlı aracı yaklaştı ve beni arabaya aldı ne olduğunu bile anlamadan içerde donup kaldım. Direksiyondaki polise sürekli komiserim diye hitap ediyorlardı ve bütün operasyonu o yönetiyordu telsizden havadakilere yapmaları gerektiğini söylemesi beni çok etkilemişti insan içinden ne büyük bir adam diye geçirebiliyordu sadece. Operasyon devam ederken ismimi sorup beni rahatlatmaya ve sakinleştirmeye çalışıyorlardı açıkcası gerçekten başardılarda suvlerin üzerine adeta azrailleri gibi çökmüşlerdi. yaklaşık 15 dakika zırhlı aracın içinde gezdim. Bölgenin güvenli olduğu bilgisi geldiğinde ise beni gitmek istediğim yere bıraktılar ve burdan gideceğim yeri sordular. Ben ise eve gideceğimi ve ailemin durumunu anlattım kendisi marketten bir kaç şey alıp beni eve bıraktı. Meğer o aldıkları bizim ev içinmiş gerçekten ailem ile beraber çok duygulandık. Ve gitmeden önce bana küçük bir gülümseme bırakarak şunları söyledi "biz gelmesekde hallederdin sadece birazcık şanssızsın" Duyduğuma göre ise Komiserimiz artık Emniyet Amiri rütbesindeymiş Amirim artık hazırım ben hallederim. Saygılar ve Sevgiler Kılıç.