Notes

Herkese merhaba dostlar hikayenin 3. Bölümü ile devam ediyorum. Hikaye bana ait değildir ama Yaşanmış bir olaydır. Eğer önceki bölümleri izlemediyseniz açklama kısmına link bırakaıcam. Hatırlatsak en son zuhal ile ders çalışmaya gidiyordu ordan devam ediyorum keyifli seyirler.

zuhal ablayla her zamanki gibi matematik çalışıcaktık.
Artık evde kendim esktra matematik çalışmıyordum çünkü zuhal ablayla sağlam çalışıyorduk.
Ben çıktım evden, gittim bunlara. Salih abi evde yok.
Yine aynı düzende çalışıyoruz zuhal ablanın üzerinde yine bir askılı var.
Ben kitap önümde bir şeyler anlatıyorum zuhal ablaya. Bir formül vardı, altını çizdim.
Zuhal abla daha yakından bakmak için sandalyesinden hafif kalktı ve kitaba doğru uzattı boynunu.
O manzarayı tarif etmek istiyorum beyler. zira nereyi gezsem, öyle bir manzara görebileceğimi zannetmiyorum.
Ben zuhal ablanın sol tarafındayım.
Bu ayağa kalktığında, saçlarının tümünü sol omzunun üzerinden sarkıtmış bir vaziyette.
Dudaklarında her zaman sürdüğü kırmızı rujdan var.
Üzerindeki askılı bu sefer beyaz. eğildiği için, dekolte veriyor bana da, İri ve süt beyazı denebilecek balonlarının büyük kısmını görebiliyorum.
Hafif ayağa kalktığı için sağ koluma temas etmiş durumda.
Tabi benim çavuş dururmu hiç saygı duruşuna geçti hemen.
Zuhal abla biraz daha baktıktan sonra oturdu yerine. Benim baktığımı fark etti mi bilmiyorum.
Bu manzaranın üzerinden 5 dakika geçti geçmedi, zuhal abla mutfağa kadar gideceğini söyleyerek kalktı masadan.

Zuhal abla mutfağa gitti gitmesine ama, eski bakış açım baya değişmişti. Bir an önce eve giderek işimi halletmeyi planlıyordum.
Zuhal abla mutfağa gittiği gibi bana seslenmesi bir oldu.

"bi bakarmısın dedi
"efendim abla dedim"
"ya kolum sıkıştı da lavaboya"

Şaka şaka tabii ki de bu şekilde gelişmedi olaylar.

"ya salih abin nescafeleri en yukardaki rafa koymuş. ben alamıyorum da bir yardım etsen dedi"

"tamam abla geliyorum dedim "
Gittim mutfağa, nescafeler cidden kadının boyundan çok yukarıda.
Uzandım, aldım nescafeleri.
"sağol, uyku bastırdı aniden de dedim bari nescafe yapıyım. içer misin sende dedi?"

"içerim abla dedim"

Neyse yaptı nescafeleri, geçtik salona.
Sohbet ediyoruz biraz, o sırada telefona bir mesaj geldi. Baktım petekten gelmiş. Tahmin ettiğim gibi soru atmıştı. Zuhal ablayla muhabbetime ara verip, peteğin sorusunun çözümünü bir kağıda yazmaya başladım. O sırada telefon ekranıma bakan zuhal abla

"oo petek ha? kimmiş bakalım bu kız dedi"

"dershaneden bir arkadaş işte abla ya, soru atmışta bakıyım dedim."

soruyu çözüp çözümünü attım ben peteğe, sonra kapattım telefonun ekranını.

"eee hala yok mu bir kız arkadaşın dedi?"
"yok abla ya dedim"

"eğer bi hoşlantı durumu falan varsa söyle yardımcı olurum bak ben dedi"

"vay zuhal abla tecrübelisin galiba bu konularda dedim

utana sıkıla
"hayır be çok değilim de oldu 4-5 defa bir kaç şey ama salih abin duymasın bak dedi

"niye ki dedim ?"

"ya haberi yok onun, boşver gereksiz yere huzurumuz bozulmasın dedi

"nasıl yani abla? ne sıkıntınız var ki dedim?"

Hemen anlatmadı biraz ısrar ettim

"ya salih abin son zamanlarda eskisi gibi değil içkiye başladı, son bir kaç gündür eve geç geliyor falan dedi.

hafiften suratı asılmıştı. konuşmaya devam etti

"Hatta sırf bu yüzden tekrar kpss çalışmaya başladım bir işim olsun istiyorum artık, biraz özgürlük kazanmak istiyorum yani dedi

"kazanıcaksın inşallah zuhal abla, dert etme sen. matematikte gayet başarılı gidiyorsun bana göre dedim.

morali gerçekten düzelmişti. Kadın resmen hayatını buna bağlamıştı.
Hiç beklemediğim bir şekilde sarıldı bana.

"iyi ki varsın valla sen olmasan nasıl toparlardım matematiği bilmiyorum. nasıl hakkını öderim senin ben dedi"

"Lafı bile olmaz abla. sende beni tarih çalıştırıcaksın ya zaten, ödeşmiş oluruz bak dedim"

Bir kez daha mutlu oldu.
biraz daha ders çalıştık. Ben ayağa kalktım, gitmeye niyetleniyordum.
"Bak ne diycem sana dedi"

"buyur abla dedi?"

"Ya saat daha pek geç değil aslında. bizde kalsan da biraz takılsak, kafa dağıtsak? biliyosun pek dışarı çıkmam ben. evde canım sıkılıyor dedi."

"Tamam abla uyar bana. ama salih abi gelince kızmasın?"

"Ya bırak sen onu şimdi, zaten 3 ten aşağı gelmez o eve dedi."

"tamam o zaman" diyerek kitapları toplamayı bıraktım.

"ee var mı şöyle aklında güzel bir film dedi"
"valla zuhal abla şu 2 aydır pek izlemedim açıkçası.ama bakalım bi internetten dedim"
Bakınıyorduk filmlere, konularına falan. 2-3 film arasında kararsız kalmıştık.
en sonunda yabancı film karar kılarak ışıkları kapattık ve izlemeye başladık.
filmin girişinde bir yatak sahnesi var. bu sahne çıkınca çevirdim ben kafamı. Zuhal abla fark etti bu durumu.

"gülerek utandın mı sen dedi"

"ya abla yokta yani sen olunca şimdi kem küm ettim"

"ne ben olunca dedi?"

"yani sen varsın diye utandım yoksa-"

"ne olurdu yoksa? Dedi gülerek

kıpkırmızı olmuştum dıbına koyim.

oldu mu senin böyle kız arkadaşın dedi?"

"ya kız arkadaşım oldu abla da böyle olmadı yani dedim."

"aa pisliğe bak neler düşünüyor bir de kız arkadaşıyla dedi gülerek

"ya abla ama sende ya dedim

küçük çocuklara dönmüştüm.

"tamam ya üzülme boşver üniversiteye gidince geçer dedi" iyice dalgaya almıştı beni. kalır mıydım altta?

"senin geçmiş miydi abla dedim" bu seferde ben gülmüştüm.

"aaaa çok ayıp ablanla nasıl konuşuyosun sen dedi

bunu hesaba katmamıştım işte. ben burda bi sustum.

"yaa böyle susar kalırsın işte dedi" yine gülmeye başladı

"abla soruları ben cevapsız bırakmıyordum yani pek susan ben sayılmam ama dedim "

"vay vay laflara bak sen beyefendideki yani doğal olabiliyor kimileri için şimdi yapanlar filan vardır dedi"

"haa sen çok kendinden emin konuşunca bende farklı bir şey sanmıştım dedim"

"bcd ama cidden ayıp oluyor bak, ablan sayılırım ben senin sonuçta,(hafif gülerek) bak salih abin duyarsa dedi"

"abla şuan film izliyoruz salih abi görürse lafı bitirmeden burda sarıldı bana

"ne var canım, kardeşimle film izleyemeyecek miyim ben dedi?"

göğüslerini hissediyordum beyler, fakat etkilenen başka bir organım oluyordu.

"Bakıyorum büyümüşüz?" diyerek güldü.

Ben anlamadım ilk başta sonra bakışları görünce anladım

ben yine sessiz kalma hakkımı kullandım.

"ablana mı yoksa bu? çok ayıp cık cık cık"

"ya abla özür dilerim dedim"

"Gülerek şaka yapıyorum canım. elinde değildi sonuçta dedi."

Böyle diyince rahatladım.

"Ben gerçekten güzel miyim sence dedi


"Tabi abla güzelsin yani bi çekiciliğin var dedim

"peki eskiden mi daha güzeldim şimdi mi daha güzelim dedi?

"nasıl yani abla dedim?"

"ya salih abin eskiden bana böyle davranmazdı. daha çok ilgilenirdi benimle . acaba ben mi çirkinleştim diye düşünüyorum dedi."

"yoo abla bence hep aynı şekilde, güzelsin dedim

Gururu okşanıyordu resmen.

"çok sağol canım benim" dedi, yanağımdan öptü bu sefer.

İyice koyun koyunaydık. Benim elim onun sırtında onun eli benim sırtımda sarmaş dolaş izliyorduk filmi. Ama durum bu olunca benim alet hala daha nizami duruşta duruyordu. Ben bir iki saklamaya çalıştım ama olmıyo ne yapabilirdim ki?

Zuhal ablanın da gözler gittikçe daha sık ona kayıyordu. Bir şey söylemek istiyordu ama ben utanacağım için diyemiyordu da.
Benim niyet iyice kaymaya başladı beyler. Hafiften parmaklarımı oynatıyordum kolum uyuşmuş gibi yapıp, ama zuhalinde oradan zevk aldığını biliyordum artık. Bu iyice gözlerini kapatmaya falan başlamıştı.
Ben açıkçası fırsattan istifade diyerek daha da sık yapmaya başlıyordum bunu.
İşte tahriğin önemini ilk anladığım andır beyler.

Zuhal abla dudağını ısırıyordu en sonunda.
Kafasını çevirip bana baktı artık. bende baktım. İlk o bana doğru yaklaştı bende yakınlaştım dudaklarını vakumladım.

Ben bir elimi sırtındaki o bölgede, diğerini ise iki balonunda gezdiriyordum. Zuhal abla hafiften "ıhmm" tarzı sesler çıkartıyordu. İşin tamam olduğunu anlayarak daha da hızlandırmak istedim. Zira salih basarsa beni sanayiye zütümü bir güzel gibtirebilirdi.
Ben zuhal ablayı ayağa kaldırarak arkasınıda da sıkmaya başladım. ardından tişörtünü çıkarttım.
Ben kafamı biraz balonlara gömdüm, her şeyinden faydalanmam gerek gibi hissediyordum dıbına koyim.

Bu sefer zuhal abla iyice kendinden geçmeye başladı. Yavaşça divana geçtik eşofmanı çıkarttım. Ardından bu ayağa kalkarak direkt benim pantolonu çıkarttı ve baksır üzerinden aleti bir yokladı. Sonra bi yarım saat gibiştik ama en sonunda yorgunluktan ölüyordum .
Zuhal ablayla hiç konuşmadan toparlandım ve eve gittim. Bundan sonra hayatım daha farklı olucak gibime geliyordu

Eve gittiğim gibi annemlere iyi geceler dileyerek odama geçtim, kitapları bir köşeye fırlatıp yatağıma uzandım.
Ne yapmıştım lan ben?
Ya komşular şüphelenirse?
Ya sesleri duyan olduysa?
Işıklar da kapalıydı en son, bilgisayar ışığında takılıyorduk. Bu yüzden işi anlarlarsa?
Ya zuhale bir şey yaparsa salih abi?
Ya bana bir şey yaparsa en kötüsü?
sorular uzuyordu böyle.
Fakat yapıcak bir şeyim de yoktu maalesef. Artık olan olmuştu. Bundan sonra ne tak yiycektim zuhal abla konusunda hiçbi fikrim yoktu.
Telefonu aldım elime, petekten mesaj vardı 3 adet.
giberim peteği diyerek koydum telefonu kenara, uyudum.
Ertesi gün annemin sesiyle gözlerimi hafif araladım.

"Kalk oğlum hadi kalk diye sesleniyodu.

yarı uykulu halde
"Anne bugün evde çalışıcam ben ya" tarzı bir şey söyledim.

Üstelemedi o da sağolsun, bu konuda güvenirdi bana. Neyi ne zaman yapacağımı bildiğimi düşünüyordu.
Uyandığımda saat 12 olmuş, annemde komşuya gittiğine dair not bırakmıştı. İlk önce kendime sağlam bir kahvaltı hazırlayıp, bir duş aldım.
Banyodan çıktıktan sonra tekrar telefonu elime aldığımda, zuhalden de mesaj geldiğini gördüm.
Peteği o anda cidden gibtir ettim. Direkt açtım zuhalin mesajını.

"Bundan sonra matematik çalışmayalım. emeklerin için teşekkürler dedi"

Mesajın nedeni apaçık ortadaydı.
benimde bu mesaj üzerine kafa yormam saçma olucaktı. Zaten gibimde de değildi. Üstelemeden peteğin mesajlarına baktım.

"Şu soruya da bakar mısın sana zahmet ya:D"

aradan 10 dakika geçtikten sonra bir mesaj daha

"ya seni sıkıyorum galiba ben"

aradan 30 dakika sonra son bir mesaj
"Rahatsız ettiysem gerçekten özür dilerim, ben yatıyorum iyi geceler

Kızı istemeden de olsa üzmüştüm dıbına koyim.
Geri mesaj yazmam lazımdı, ayıp olurdu.

"Kusura bakma petek ya uyuyakalmışım. sorunu çözdüm ama dershanede anlatsam daha iyi olucak gibi dedim."

Aradan 15 dakika geçti geçmedi
"Ha bende rahatsız ettim sandım:) iyi o zaman dershanede görüşürüz dedi

"görüşürüz dedim"

Petekle samimi olmak hoşuma gitmişti. Belki de tuğrulla sadece arkadaştı gerçektende?

Belki de benden hoşlanıyodur?
şuanda baktığımda ne kadar saf ve aptalca düşündüğümü fark edebiliyorum.Ama sizin de bildiğiniz gibi duygular mantık için bir antimadde sayılacak şeylerdir.

Ben odamda yatmış, kafamda petek hakkında fikirler yürütürken kapı çaldı.

Evet arkadaşlar 3. Bölümün sonuna geldik hikayenin devamı için videoya like atmayı ve abone olmayı unutmayın görüşmek üzere esen kalın.