NotesWhat is notes.io?

Notes brand slogan

Notes - notes.io

Faxe taxi



Herkese merhaba dostlar yepyeni muhteşem ötesi bir gerçek taksici hikayesini anlatıcam. Videoya like atarsanız çok sevinirim ayrıca abone olup bildirimleri açarsanız yeni videolardan ilk sizin haberiniz olur. Hazırsak anlatmaya başlıyorum keyifli seyirler.


Taksim'de Marmara otele bağlı bir taksi durağında Sebahattin abinin tuningilli faça arasında gece veya gündüz şoförlüğü yapıyorum.

Biraz kendimden bahsetmek istiyorum, marjinal bozuntularına ve gevşek, tayfaya übersonik ayarlar verebilen, mahalle esnafı Tuncer abimizin dükkanında sattığı ithal gömlekleri giyerek tarzına tarz katıp ortalığı tozu dumana katan. Vitesi 3 ten 2 ye çekmekte master yapmış, siyasi konulardan uzak tek başına yaşayan kendi yağında kavrulan ve idolü fake taxi şoförleri olan bir arkadaşınızım.

Ehh tabi birazda mesleğin bana kattığı olgunluktan dolayı olsa gerek gözü açık birisiyim, lakin Arap turistler kadar değil.
Şu aralar sözde müslüman tayfayla başım belada. Araplar Katar'a, bu gavatlarda bana ambargo uyguluyorlar. Bende bu hurlar yüzünden biraz turist katili oldum sayılır. Mesela size şöyle açıklayım Taksimden, Beyoğluna gitmek için ilk önce küçükçekmecedeki tünellerden geçiyorum. Birde aşağı caddeye inmek için taksime binip bozuğum yok diyip verdikleri kağıt paraları cebe indirmekte kendimce ustalaşmış birisiyim diyebilirim.

Sanırım biraz mesleğin vermiş olduğu hınzırlıkla şeref yoksunu olmuş sayılırım.

Taksime binen güzel hatunlara ise, uçak yolculuğu yaparlarmışçasına hizmet veririm. Ancak hizmetlerimin karşılığını bahşiş veya kibar davranışlar ile alamazsam bütün camları kapatırım kaloriferi son ayar açarım ve içeri yumurta kokusu tadında ossurarak cezalarını veririm.

Kendi kendimin hammurabisi olmuşum diyebilirim.

Hiç unutamadığım bir günü anlatarak başlamak istiyorum, 7 Haziran sabahı seçimler var tabi, önemli bir gün, bende bugün de iyi para kaldırırım mantığıyla diğer şoförü ne yapıp edip ikna etmiştim, neyse 6 haziran akşamından yarın için hazırlıklara başladım nede olsa yarın taksiye hevalide binecek, çomarıda binecek, Atatürkçüsüde binecek, ülkücüsüde binecek.
Akşamdan biraz düşündüm yarın bunlar seçim heyecanıyla ne yapcaklarını bilemezler dedim bunların huyuna suyuna gidersek güzelce yevmiyemizi çıkartırız diye iç geçirdim.

Aklıma flash belleğe partilerin müziklerini atmak geldi, nerden geldiyse dıbına koyum, çomarlar için uğur ışılaktan dombıra falan indirdim, hewaller için Bismilli zekonun efsane patlamalık daye daye halay müziğini, bozkurtlar için biraz Türkü birde Er-Turan şarkısını indirdim, Atatürkçüler içinse izmirin dağları ile onuncu yıl marşını indirdim bu müzikler kafadan 20 lira bahşiş almamı sağlayacaktı.

Birazda bunların huyuna suyuna gidip her dediklerine he, haklısın, yürü be dersem, bu parti olmazsa zaten bu ülke gitmez yürümez diyerek bahşişi iki katına çıkartıp akşama 2 şişe ekstradan bomonti alırım diye iç geçirdim. Ve müzikleri flaşa attım uyudum.

Sabah kalktım işte, o günün verdiği heycanla hemen bir duş aldım, Tuncer abimden aldığım dar kesim gömleği giydim, altına dar kesim siyah bir kot, hemen ardında kısa bir kahvaltı sonrada flashı yanıma aldım, aşağı indim bir sigara yakarak diğer şoförün taksiyi getirmesini bekledim, Ziya abi 5-10 dakika sonra getirdi taksiyi, ama suratı biraz asıktı, çünkü oda biliyor bugün yapacağım hasılatı. Neyse biraz muhabbetten sonra o dolmuşa binerek kendi yoluna gitti, ortam hareketliydi, neyse marşa bastık sallana sallana gidiyoruz. Bu arada sabah saat 9 civarı, bahçelievlerde oturuyorum bu arada, neyse biraz ilerledim yaşlı bir amca ama öyle pekte bunak tiplerden değil, durdurdu taksiyi, kapıları kitledim, yanına durdum ilk önce nereye gideceğini soracağım 5 dakikalık mesafeye gibseler gitmem.

Amca dedi maraba gözel yiğenim

Ben dedim merakla amcam ne tarafa?

Amca dedi yiğenim hastaneye doğru gidiyom. Bağcılara aydın doğana doğru.

" kendi kendime hay senin dedim içten içe ama siftahdır diyip aldım bunu öne.

Amca dedi Sağol yiğenim 3 dene tahsiciye el ittimde biride durmadı yonanın toğumları.


Ben dedim Blz öyle müşteri ayırmayız dedim, halbuki karpuz seçer gibide müşteri seçerim
" Şöyle gözümün ucuyla amcayı hafiften süzdüm çember sakallı, bıyıklı birisiydi "

" kendi kendime aha çomar bu dedim teyipten dombrayı açtım seside 20 çektim zangır zangır gidiyoz. Az daha gaza gelsek camlardan sarkıp tekbir getiricez dıbına koyum.

Neyse tahminim doğru tutmuştu en azından bi 10 lira falan bahşiş yapıştırır bize hacı emmim diye tahmin ettim. Sonra biraz teyibin sesini kısarak

- Hayırdır hacı emmim hastamı var dedim.

- Amca dedi He yiyenim var.

- Ben dedim kim hasta emmi ?

- Amca dedi ben hastayım gara yiyenim.

- Ben dedim hayrola emmi geçmiş olsun neyin var hele ?

- Amca dedi böbrek nakli yaptıracam yiyenim.

Orada donup kaldım.

- Ben dedim haa oldu amcam o zaman .

Muhabbetin şokuyla gidene kadar hiç konuşmadık bu muallakla, püfür püfür rüzgar eserken, bizim uzun adamın marşı arkadan çalıyor bir vaziyette hastanenin acilinin önüne çektim taksiyi, güvenlikler müziğin sesine duymuş olacaklarki hemen hazırola geçtiler ülkeyi artık nasıl bir züt korkusu sarmışsa dıbına koyum.

Neyse amcam geçmiş olsun dedim. Amcada sağul sağul yiğenim diyerek cüzdanına yöneldi taksimetre 15 lira tutmuştu ben bi 20 verir üstüne bi 5 daha verir diye tahmin ediyodum.

Amca 10 lira çıkardı, 5 tanede birlik çıkardı züt cebinden al yiğenim kolay gelsin dedi, al bu parayı zütüne sok emmi diyemeden benden hızlı bir vaziyette benim sağol amca dememe kalmadan acilden girdi dıbına koyum.

Ben o kadar muhabbetin müziğin karşılığı bumu dıbına koyum diye amcaya ıhtan ıhtan söverken yola yavaştan koyuldum ...

Neyse hastanenin çıkışında bi dayı el etti aldım taş çatlasın kırklı yaşlarda, bu sefer sormadım nereye gidiyon diye hacı emmi moralimi gibib atmıştı.

Dayı dedi meraba gardaşım

Ben dedim abim nereye doğru sürüyüm.

Dayı dediHasan süğeşli ilkokuluna doğru sürde şu oy işini halledek işimiz gucümüz var gardaşım geç kaldık zaten.

Ben dedim tamam abi sağdan giriyorum.

Neyse beyler, bu dayımızıda göz ucuyla kestim biraz sakal yok bıyık var, bıyıklarınında uçlarını almamış, belliydiki bu dayımız kurtçuydu.

Hemen ani bir hamleyle teyibe yönelip Ali Kınıktan ismini hatırlamadığım bir parça açtım, birazda ses verdim ve mırıldanarak gidiyorduk.

Dayıyı bi 5 dakika sonra fark ettimki kaşlarını çatmış bana göz ucuyla bakıyo bende ona bakarken kafalarımızı aynı anda çevirip göz göze geldik,

Dayı dedi babuş daha iyi bişeyler yokmu dedi.

Aha anladım bu dürzü hedepekakalıydı kaşları öyle çatmışki görmeniz lazım sanki teyibi ikiye bölecek pekekent, Neyse huyuna suyuna gidiyimde az para koparak şundan diye iç geçirdim ve bismilli zekodan indirdiğim daye daye parçasını açtım zangır zangır bas vura vura gidiyoruz dayının yüzü yumuşadı bende fırsat bu fırsat diyerek muhabbete daldım.

Ben dedim Ya kusra bakma dayım, yanlışlıkla açmışım şu dürzüyü sonra seni dinliyo zannettim dokunmaya yeltenmedim pek teyibe.

Dayı dedi Yok gardaşım yok, sıkıntı yok, Senden bizdensin heral

Ben dedim Tabikide abim, bugün %10 u geçeceğiz galiba dedim.

Dayı dedi Tabi yiyenim büyük bir yoğunluk var, selo mitinglerde boyunu gösterdi yeterince bu iş bugün tamamdır.


Ben içimden ana avrat dümdüz giderken bu gavata, ne yapalım katlanacaz 3 km daha ekmek parası diyordum kendi kendime.

Neyse kırmızıda bekliyoruz ama kamera olmadığı için Polis memuruda var heybetlide birisi kolları açmış kasılmış 2 metre rahat var maşallah,

neyse velhassıl kelam

Dayı dedi Şunnaa bak hele nasılda kasılmış, züttüne koydum, gözlükleride takmışki hele sanki bana bürokrat,

Ben kendi kendime kısa süreli bir şoku atlattıktan sonra bu kinin, öfkenin nedenini sorguladım düşünürkende adrese varmıştık 15,75 kuruş tutmuştu dayı cepten direk şıp diye 20 liği çıkardı bereketini gör kolay gelsin dedi, o biraz ilerledikten sonra Er turan şarkısını açıp biraz ilerleterek en güzel gaza getirici yerini açıp teyibi 35 e dayadım. ama nasıl bas falan vuruyor,

Patinajla bir kalkmışım ama varya dayı bir bakakaldı ben o gazla sanarsın sefere gidiyorum. Ama arkamdan bayağı sövmüş olacakki birde verdiği bahşişi parayı haram etti heralde. Neyse taksiyi bölüp plakaya ortak olmadığına dua edelim

Bir yandan o korkunç huur evladından kopardığım bahşişe sevinirken bir yandan da taksiye ortak olabilirdi diyip korkuyordum. Böyle böyle nasıl bir badire atlattığımı düşünürken, yavaştan yavaştan durağa doğru sürüyordum, durağa yakın bir yerde, bir kadın ile genç bir çocuk bekliyordu, kadın el etti durdum, hiç nereye gideceklerini sormadım, kadın kokoş tiplerdendi, çocuksa takım elbiseliydi belliki zenginlerdi. İyi bir muhabbet, doğru tahminli bir şarkı ve sınırsız hizmet sağlarsam güzel bir bahşiş koparabilirdim.

Kadın, Bülent Ersoy'un kaynakçı gözlüklerinden takmıştı boynunda pembe kütük kalınlığında yumuş yumuş bir fular vardı. elinde yelpazesi, kolundada aynısını tahtakale çarşısından 20 liraya alabileceğiniz pahalı bir çanta vardı, Erkek ise pahalı bir markadan giyinmiş olduğu takım elbisesiyle ön koltukta bürokrat havaları içinde taktığı rayban gözlükleri ile ortalığı kasıp kavurduğunu falan sanıyordu heralde züt oğlanı.

Ben dedim Evet beyfendi ne tarafa doğru süreyim acaba

Genç dedi Villa Boshorusa doğru gidelim şoför bey.

Ben dedim Tamamdır abim.

Böyle dikiz aynasından falan bunları keserken muhabbete girmek için yol arıyordum, ama bunlar pek benim tarzda tipler değildi, biraz egolu insanlardı.

Ben dedim Maşallah nede yakışıklı oğlunuz var Allah bağışlasın ablam.

Kokoş Karı dedi Ayyyhh.. Sen ne diyosun beğğ ucuz şey seni. Ne demek oğlunuz, eşim o benim eşim. Haddini bil terbiyesiz.

Kokoş karı bu soruma çıldırmış olacakki, Banu Alkanın bayılma klişelerinin taklidini yaparak yelpazesini sıkı sıkı sallamaya, ayy, offf, poff " gibi bizim tırcı dayımız muhittin abinin ford kargosunun ventil seslerini çıkarmaya başladı. Ama ne yalan söyleyim taklitte başarılıydı.

Ben Pardon hanımefendi diyecekken genç bana ufaktan bir bakış atıp kaşlarını şöyle aşağı yukarı kaldırarak boşver demeye çalıştı, önüne dönerek elini ağzına kapatıp birde gülüş attı.

Ben anladımki bu alagavat bu kokoş karıyı parası için gibiyordu.

Kendi kendime helal olsun lan dedim. Sonuçta bu adamında ekmek kapısı buraydı. O da yolunu bulmuştu dıbına koyum. Diyecek birşey yoktu.

Bunların Atatürkçü olduklarından emindim lakin ne benim şarkı numaramı yerlerdi nede bende şarkı açacak hal kalmamıştı. Bu kokoş karıya çok ters düşmüştüm.

İçimde bulunduğum durumun heyecanı ve şaşkınlıyla dalmış olacağımki sessiz bir ossuruk salmışım, etrafı çürük yumurta kokusu sardı, arkada hızlanmış olan yelpaze turbo moduna geçmiş, genç ise gözlüğünü çıkarmış camı açma peşinde. Şimdi düştünnüzmü elime diye bir iç geçirdim.

Soğuk su almıştım 2-3 katı fiyatına satarım müşterilerime diye.

Ben dedim Hanımefeni şeker fabrikası çalışıyor herhalde etraf kötü koktu buyrun bi soğuk su için dedim.

Kokoş karı dedi Ayy teşekkür ederim.

Genç dedi Abi banada bi tane verirmisin

Ben dedim Tabi abim buyur kurban olduğum ne demek. Eeee kaz gelecek yerden tavuk esirgenirmi.

" Verdim bunlara suyu lıkır lıkır içiyorlar dıbına koyum, en azından bi 10 lira su parası alırım diye arkaya Ankara'lı Turgut'tan kaymak lazımı açtım. Genç biraz güldü belliki oda benim kafadaydı.

Neyse, kokoş karı ikramımdan ötürü olacakki Turgut reise pek ses etmedi.

Gideceğimiz yere gelmiştik, Restaurantın kapısına çektim taksiyi, valeler geldi taksinin kapılarını açtılar, karı indi çocuk hemen inmedi elini cüzdanına attı, taksimetre 30 kağıt falan tutmuştu, 50 lira çıkardı su parasını söylememe izin vermeden hadi abim hayırlı işler dedi, ufakta bir gülüşden sonra indi. Belliki akşama şakşuka vardı.

Ben bu sevinçle durağa doğru giderken aynı zamanda önünden geçtiğim restaurantların camlarına yansıyan taksimin fırfırlı jantlarına bakarak gururlanıyor ve arkada dj armyden açtığım parçalarla patlıyarak ıhtan ıhtan ilerliyordum...

Başka bir müşteri almadan taksi durağına kulağımda hissettiğim şampiyonlar ligi müziği ile vardım, taksiyi çektim sıraya, bizim çaycı neco geldi hemen yanıma,

Necodan bahsedecek olursak, kendisi abilerim abilerim diye yanıp tutuşur, bir o kadar heycecanlı, henüz ehliyetini almamış tam bir Akasya durağındaki Ali Kemal'in bir nevi kopyasıydı, tek farkı hafif seyrelmiş saçları ve Sivas'lı olmasıydı. Kendisi tam anlamıyla bir çomardı.

Neco dedi Naptın, yıkıyı mı taksini

Ben dedim Yok sağol yeğenim, Ziya abin yıkatıpta teslim etti. Hadi sana kolay gele

Bu ufak ve gereksiz muhabbetten sonra duraktan içeri girdim, Cumhurbaşkanının balkondan halkı selamladığı gibi taksici abilerimi, arkadaşlarımı selamladım ve mutfağa giderek demli bir çay doldurdum kendime,

" Havadan sudan muhabbetler edilirken, herkes birbirine ya kılıçdaroğlunda vasıf yok ya da adam çalıyor ama yapıyor be abicim diye laflar atarak sırasını bekliyordu.

Bende uzaktan bunları izliyor ve hunharca sallama çayımı içiyordum, iki hoşbeş muhabbetten sonra zaten 3.sırada olan taksimin sırasının geldiğini haber aldım,

Etilere gidecektim, müşteri beni koşu yolu sokağında bekliyormuş, son bir hamleyle bardağımın dibinde kalan çay taneleriyle karışık bir yudumluk çayımı tepeye diktim, bardağı tezgaha koydum ve durak kapısı açarak dövüş horozları gibi kasıla kasıla ilerleyerek taksime binip , mahalle bir milyoncusundan aldığım mavi filtreli Ay-ben marka güneş gözlüğümü takarak marşa bastım...

Yektenpare bir halde etiler sokaklarından ilerlerken gideceğim adrese varmış bulunmaktaydım, hiçte umduğum gibi bir müşteri ile karşılaşmadım, benim tipimde genç bir çocuktu, ama benim gibi tarz gömlek giyenlerden değildi, Lc waikikiden aldığı belli olan yazgılı çizgili bir t-shirt'ü ve altında yırtıksız düz açık mavi renkli bir kotu vardı. Ayağında da herhalde instagramdan sipariş etmiş olduğu ithal orjinal denilen nike ayakkabılardan birisi vardı.

ithal ayakkabılı çocuk dedi merhaba abim

Ben dedim merhaba ne tarafa doğru sürelim kardeşim.

ithal ayakkabılı çocuk dedi Abi fazla uzak bi yere gitmiyicez. istersen taksimetreyi açma ben sana direk 10 lira vereyim, otobüsle yanlış durakta indimde, aşağıda kafelere gidicem,

İçimden hay dıbına lale soğanları ekiyim senin, ne diye yürümüyonda biniyon taksiye diye iç geçirirken taksimetrenin 11 lira falan tutacağını kıvrak zekam ile hemen hesapladım.

1 lirada başımın gözümün sadakası olsun diyerek, yola koyuldum. 5-6 dakikalık bir mesafemiz vardı. Kendi kendime çöp olan sırama üzülürken, bir ses ile irkildim, biri bana ıslık çalıyor zannettim, şöyle etrafıma doğru kısık gözlerle bakarken, aynı sesin yandan geldiğini fark ettim.

Meğer taksiye binen ithal ayakkabılı çocuğun burnundaki sümükten çıkamayan havanın çıkardığı sesmiş, hay senin derken yekten ufak bir fıs, vitamin niteliğinde sessiz bir koku saldım etrafa, çocuk ofluyo pufluyor ama benim yaptığım hınzırlıklara mani olamıyordu.

ithal ayakkabılı çocuk dedi Abi camları açabilirmiyiz bunaldımda.

Ben dedim Kardeşim grip gibiyim, havada ufak ufak esiyor, açmayalım

ithal ayakkabılı çocuk dedi tamam abim senin dediğin olsun

Tabi benim dediğim olacak deyyus, birde bana öneride bulunuyor alagavat "

Neyse gideceğimiz yere varmıştık, bu sevinsin gariban diye çalıştığı cafenin otoparkına kadar soktum taksiyi arka kapıdan girsin diye.

10 liramı uzattı, aldım sıramı kurtarmak için hemen durağa gitmemeye karar verdim ve yeni bir müşteri aramaya doğru yola koyuldum...

Arap pop müziklerini remixleyen bir DJ yin müziğini patlamalık niyetine açtım yana yana müşteri arıyorum beyler, amacım çöp olan sıramı kurtarmak. Neyse ilerlerken Otel var oradan geçiyorum, beni otelin Belboyu durdurdu. Camdan içeri kafasını sokarak abi bi turist var buradan Sultanahmet'e gidecek onu gideceği yere at bi zahmet dedi

Kendi kendime aha gibtim seni turist dedim. Yolla gelsin diye bakış attıktan sonra belboy arka kapıyı açtı bindi bu neyse belboya 20 euro bahşiş çaktı benim gözler faltaşı gibi açıldı dıbına koyum yavaştan gaza basıyorum, bu arada pırfena ingilizcemi çoşturuyorum.

Ben dedim Hello hello

Turist Reis Hafif tatlı bir gülümseme ile Hello my friend dedi

Ben Where are yo from dedim

Turist Reis: Scotland friend, Great Britain dedi

İskoçyalı olduğuna kanaat getirdikten sonra, kendi kendime vay dıbına koduğumun godoşları etek giyen ibişler demek sizsiniz diye sesli bir şekilde söyledim.

Turist Reis what dedi

Ben dedim No problem friend. my little problems

Turist Reis dedi hımm okey

Neyse böyle ufak ufak ilerliyoruz. Canımda sıkıldı ingilizcem kısıtlı hemde.

Ben dedim Open radio friend yani izin varmi dedim

Turist Reis dedi no problem driver, please open mopen bişeyler dedi tam hatırlamıyorum.

Açtım number onu buda anlasın yerini yadırgayıp yabancılık çekmesin diye.

Turist Reis dedi Smoke falan bişeyler diyo ben ilk anlamadım. Sonra Parlament paketini gösterdi. Ben yes yes dedim. Oda sevinmiş olacakki banada 1 dal ateşledi karşılıklı cuğaralarımızı yaktık. Tünele girdik Birden irkildim turist bağırmaya başladı noldu dıbına koyum diyom.

Turist Fisheld Reis dedi Oh my goddd, Oh my Goddd, Very good very good diyor

Ben korktum dedim bu arkadan benim kaseyi gördüde yoksa banamı iş atıyo zaten etekte giyolar muallaklıkte var bunlarda dedim, demesine dedim ama meğer bu dürzü tünelin ışıklarına diyomuş hayran kalmış ışıklara. Bu turistlere anlam veremiyorum dıbına koyum tünel sevdalıları.

Ben dedim Yesss yeess sir, U turn and retry again go?

Turist Reis dedi Yes. its amazing build. Very nice. please my friend.

Tekrar U çektim ilerden girdim yine tünele kendi kendime söyleniyorum paranın dıbına koyarım diye.

Neyse turistin şaşkınlık ifadeleriyle birlikte 11 km olan yolumuzu tamamlamıştık. Turistle buraya yazmadığım birçok daha hoşbeş gırgır şamata yarı anlaşılır yarı anlaşılmayan muhabbetler ettik,

Vardık Sultanahmete bunun indim kapısı açtım sanki 40 yıllık dostummuş gibi sarıldık koklaştık

Ben dedim Good bay

Turist Reis dedi ouww cents to

Neyse sonra biraz bakıştık, cebinden 100 dolar çıkardı bonkör adamdı uzattı parayı

Ben dedim Noww friends its big money.

Turist Reis dedi please please my friend please.

Ben Başımı öne eğdim Okey friend dedim mazlumca.

Tam ilerlerken geri döndü el çantasındanda iki tane parlament çıkardı bana ateşledi ki deyme keyfime.

Bu heyecanla nereye gideceğimi bilemeden sağıma soluma bakışlar atarak taksi durağına doğru yola koyuldum kısa günün karıydı istesem gider eve çeker yatardım taksi yevmiyesini çıkarmıştım lakin daha benzin ve yıkama parası ve benim kazanıp tav edeceğim müşteriler vardı.

Bu mutlulukla, bir yandan Ay-ben marka gözlüklerimle yanından geçtiğim kızlara 32 dişimin hepsini göstererek sırıtıyorum ve yolda gördüğüm yaşlı dayılara korna çala çala yoluma gidiyorum.

İlerleye ilerleye Tarlabaşına, Harun abilerin yegane krallıklarına geldim ara sokaklardan gasp edilme korkusuyla hızlı bir şekilde geçerken 4 tane harun abi beni durdurdu kapıları kitlemeyi unutmuş olduğumdan hemen içeri daldılar.

Harun Abi dedi Selam bebeyiim

Ben dedim Selam kızlaarrr

Diğerleride merhaba şekerim demekle yetindiler üçü arkaya biri yanıma oturmuştu, ama bunlar iyi huylu gibiydi önde oturan yeşil bir askılı giyimişti, altında deri dar pantolon tayt tarzında birşey vardı. Bütün mal ne varsa belli oluyordu. Diğerleride askılı giymişlerdi ikisinde etek vardı, diz kapaklarına kadar gelen, diğerinde ise kot pantolon ve kot ceket vardı.

Yüzlerini jileti bastırarak traş ettikleri ve arko traş losyonu sürdükleri çok belli oluyodu. İğrençbir görünümleri vardı sanki Beşiktaşlı Travesti Ela'nın amca oğullarıydı.

1. Harun Abi dedi Ayy şekerim bizim paramız yok. sen şu ileride dur ücreti öyle ödeyelim isterse dördümüz birden grup yaparız Bunu derken belli olan çavuş dahada belirginleşmişti Harun abinin

Bende müşteri neyse öyle olan biri olduğum için

Ay olurmu hiç öyle şey bende sizdenim ayol ama belli etmiyorum güzelim..

Bu taksiye binen herkes para verir olmaz öyle şey şekerler. Prensiplerim var benim bee dedim.

Bunlar bastı kahkahayı gidene kadar gülüştüler, aşağı caddedeki okula oy kullanmaya gidiyorlarmış. Vardık gideceğimiz yere 14 lira tuttu, öndeki 10 lira çıkardı diğerleride bozukluk 4 lirayı tamamladılar. iyi dileklerde bulunup göz kırparak indiler..

Zütümden adeta soğuk soğuk terler akıyordu sanki içimdeki bütün sıkıntılar bunlar inince onlarla beraber inmişti. Hemen gaza kökledim. Yoluma koyuldum.

Ya çizip kabuğunu ayıklasalardı kestanenin.

Durağa doğru yola koyulmuştum, çıstak çıstak ara sokaklardan ilerlerken pekte lüx olmayan ancak içki satışı ve içiminin serbest olduğu mekanların önünden geçiyordum belki bir sarhoş düşürüp ayaküstü geçiririm diye.

Böyle böyle ilerlerken Remzi Ustanın Balıkçı Mekanı diye gibtiri taktan sırf alkol ve çingene dansözleri için gelinen bir mekanın önünde 1,60 boylarında, 80'lerden kalma parlak gri kumaştan yapılmış takım elbiseli, badem bıyıkları ve boyandığı belli olan simsiyah hafif saçları dökülmüş bir zütveren arabanın önüne atladı bir ileri adım attı bir geri adım attı sonunda kapıya yaklaştı ve açtı kapıyı.

Sarhoş reis dedi iyyi akşığamlar şöfer bey, halbuki saat daha 14.30 civarı dıbına koyim

Ben ayıktırmayım diye huyunu suyuna gidip büyük para indirebilirim düşüncesiyle iyi akşamlar buyur güzel abim nereye doğru sürelim dedim

Sarhoş reis dedi Zeytinburununa doğru gidelimm evlağğdım.

İçimden aha gibtim seni sarhoş diyerek adama döndüm bin gülüşü attım ama o dünyadan bi haber, kafayı yaslamış efkarlanmış kendi kendine konuşuyo ben gözlüğün üstünden şöyle bi kafamı eğdim gözümü yukarı kaydırıp bi bakıyım gömleğin cebine diye hafiften bi eğildim bana döndü daha arabayı hareket ettirmeden geldikmi dedi dıbına koyum.

Bugünkü mesaiyi anlamıştımki bu abimizle kapayacaktım.

Yola doğru koyulduk ıhtan ıhtan bildiğim nerde karman çorman uzun soluklu yol var arabayı buralara sokuyorum çıkartıyorum bizim durağın bulunduğu caddede turluyorum bu aradada soruyorum

Ben dedim Abi mesafe biraz uzun ücret tuzlu olabilir haberin olsun.

Sarhoş reis dedi Aşk olsun biraderim ayıp ettin bak, bana söylenecek lafmı bu şimdi, para sıkıntı deyil, sen beni evime götür yeter bana.

Sen bilirsin gibtim seni diye hunharca içimde fırtınalar koparken taksimetreye doğru bir göz atıyım dedim 80 liralık yer olmuş 180 lira. Acaba bizim sarhoş ayıkırmı derken bir daha baktım buna bu sızmış bile dıbına koyum."

Gideceğimiz yere 11-12 km bir mesafe kala bu bana bilader sen şimdiden al ücretini dedi cüzdanı bi açtı " Al biladerim benim gözüm seçemiyo pek dedi, 6-7 tane 200 lük vardı bi tanesini aldım tamamdır abi dedim.

Aradan bi 5 dakika geçti sarhoş reis yeniden çıkardı cüzdanı

Yav yeğenim kusura bakma az kalsın unutuyodum ben inerken belki unuturum sen şurdan taksi parasını al dedi

Ben ilk önce ne yapıyo bu dıbına koduğum acaba benimi test ediyo diye iç geçirirken, bi 200lük daha aldım. Bu arada kendi kendime gülüyom bu bana bakıyo buda gülüyo dıbına koyum sonra ikimiz susup birbirimize bakıp susuyoz bi anda ikimizde haykırarak etrafı tükürüğe boğar gibi haykırıyoz zütüne koyum, neyse vardık bunun evine bu taksiden iniyo

Sarhoş reis dedi Hadi teşekkür ettim ciğerim... El sallayarak ufaktan sallana sallana apartmana doğru ilerledi.

Ben dedim Ne demek diye bağırdım duysun diye tam gaza bastım ilerliyicem.

Arkamdan ses etti taksici taksici duuuuurrr! diye. İlk önce bi züt korkusu sardı ama durdum yanıma geldi aynen şöyle:

Sarhoş reis dedi Maşallah biladerim pek gözün açık taksiciymişsin

Ben dedim Niye abi

Sarhoş reis dedi Niyesimi var be! Ben neyi unuttum

Ben dedim Neyi unuttun abi?

Sarhoş reis dedi Bak bide neyi diyo hınzırca bi gülüş attı. Kalbin pek safmış oğlum senin taksi parasını almadan nereye gidiyon,

Ben dedim Hee abi unutmuşum bu arada soğuk soğuk terler atıyordum ki bir anda rahatladım

Sarhoş reis dedi Durda şurdan bankamatik var ordan para çekip geliyim cüzdandakileri unuttu dıbına koyum sende benle gel, kafam bulanık senin kalbin temiz parayı sen çek.

Ben dedim memnuniyetle abim ne demek.

Gittik bankamatiğe hemen evinin karşısında zaten, şifreyi falan söyledi yanımda bir sigara yaktı bekliyo banada ikram etti ama almadım.

Sarhoş reis dedi Çek ne kadarsa paranı bide 20 lira fazla çek onuda sigara paran yap,

Ben Teşekkürler abi dedim ve beyler tam 2000 liranın içinden 500 lirayı çektim 20 lira bahşiş diyede ekstradan bi 200 daha çektim elime aldım 700 lirayı bu bana bakıyo tamammıyız biladerim dedi.

Bende tamamız abi al bu kartın hadi yolun açık olsun demeye kalmadan...

Sarhoş reis dedi Dur lan dur cebimdeki şu bozukluklarıda al harcadığım yok zaten dedi 7-8 lirada öyle bozukluk verdi.

Saolasın abi dedim durumu çaktırmamaya hiç gülmemeye çalışıyorum beyler, neyse bu apartmana girene kadar bekledim girdi bende taksime bindim yaylana yaylana gidiyom turist reisten aldığım parlament paketini açtım 2 taneyi aynı anda yaktım arkaya baslı trap city müziği açtım ıhtan ıhtan çevreme bin gülüşleri atarak yola koyuldum. Ama değmeyin keyfime dünyalar sanki benim olmuştu. Bir yandan Sarhoşu çarpmanın mutluluğu ve vicdan azabıyla karışık anlamsız buruk duygular beni ikilemde bırakıp mal etmişti.

Neyse beyler dediğim gibi bu parayla günü kapatmış sayılırdım, daha fazla çalışmama gerek yoktu eve gidip butün gün yatağımda uzanıp youtubeda illüminati ifşa videoları izleyebilirdim ama yapmadım.

Sürdüm taksiyi durağa yolda en az 3-5 müşteriye rast geldim hepside el kaldırıp taksiyi durdurmak istediler lakin onları elimin tersiyle gah gibtirgit dermişçesine iteledim. Ama aralarında bir hatunda vardı bu 3-5 müşterinin içerisinde, onuda elimin tersiyle itmiştim. Ancak daha sonradan çok büyük bir veli nimeti tersleyip günaha düştüğümü anladım, eee nede olsa para insanın gözünü döndürüyor.

Böyle böyle derken durağa vardım 3 numaralı dubayı necoya çektirtip arabamı oraya soktum, arabayı istop edip oscar ödülü almaya gelen artistlerin limuzinden inişlerini taklit ederek araçtan indim ve ilk defa oscar ödülü almış leonardo di caprio gibi heyecanla durağın kapısından içeri adımımı attım.

Her zamanki yaptığım gibi herkesi Reisi Cumhurumuz gibi selamlayıp hemen çay ocağının başına vardım. Ben, durak kahyası Nallıhan dayı ve şoförlüğünü yaptığım taksi plakasının sahibi namı diğer Sebo için 3 tane çay kapıp nerede olduklarına baktım, içerde olmadıklarını fark edince kıvrak zekamla hemen dışarıda olduklarını tahmin ederek çaylarla birlik dışarıya çıktım.

Dışarıdaki çardakta ikisi sohbet ediyorlardı yanlarına ufak ufak adımlarla yürümeye başladım...

Onlara anlatacak güzel olaylar yaşamıştım o gün... Anlatmak için sabırsızlanıyordum

Neyse selamımı verdim, çaylarını uzattım klişe olan " yav ne gerek vardı yiğenim daha yeni içtik " vesaire vesaire sözler söylendikten sonra oturdum yanlarına Sebo reis bana bakıyor ben ona bakıyorum şaşkın bir gülüşle

Sebo Reis dedi hayırdır yeğenim niye burdasın senin saatin değilmi şimdi napıcan

Ben dedim Bugün biraz erken kapattım mesaiyi Sebahattin abim. Al buda yevmiyen diyerekten 180 lirasını uzattım " O memnuniyetli ve aynı zamanda gizleyemediği şakınlığıyla bir yandan paraları sayarken bir yandan da

- Bugünki hasılat ne kadardır ciğerem pek erkencisin işkillendim vallahi Yoksa bankamı soydun dedi

Ben sinsi ve aynı zamanda bir o kadar masum bir gülüşle Yok dayım. Bugün sabahtan belli hiç durmadım, 5 dakika boş gezmedim, mazotunuda aldım, arabayıda şimdi Necati'ye yıkatıcam zaten, başkada bişeyi yok hasılatta 750 Tl ve extradan 100 dolar olmasına rağmen 300 lira dedim.

Sebo Reis yüzünü biraz buruşturdu zannımca çıkardığım paranın yüksek olmasına şaşırmış ve 300 lira kaldırmama rağmen 180 lira vermeme sinirlenmiş olacakki biraz somurttu ve Yiğenim 200 vereydinya yarın işler düşük olur 160 verirdin yarın.

Nallıhan Dayı birden atladı Belanı giberim seboo, çocuğa 120 lira galmış onadamı göz dikiyon. Ağzının burnunun ganını birbirine gatarım vallaha bah. Bidaha görmiyim böyle şeyler didiğini çocuğa, bırakta bugünde evine alışveriş neyim yapsın o paraynan. Eksiği vardır ellağam dedi.

Sebo Reis Utanmış olacakki Haklsın emmim kusra bakma! Oğlum sende git evine dinlen yat uyu Ziyayada haber et erken gelsinde erkenden çalışsın oda fazla kazansın çoluğu çocuğu var dedi.

Ben dedim Tamam Sebahattin abi.

Ayı Sebo, Nallıhan dayımın ettiği laflarla benim yanımda öyle bir mahçup olduki eller dizde dizler çarpık ve bitişik, yüz hafiften kızarmış, kel kafasından damla damla ter akıyor ama laf edemiyor zütelek "

Neyse duraktan birisinin bizim o tarafa işinin düşmesini bekledim, 1 saat sonra Hakan abi var onun Bakırköy tarafına işi çıktı giderken benide götürdü hoşbeş muhabbetle vardık Hayırlı işler dileğimi ilettim ve oradan ayrıldım.

Eve uğramadan bir hışımla hemen Tuncer abinin dükkanına uğradım, elimde bulunan 100 doları ateşledim Tuncer abiye

Ben dedim Abi bana en iyisinden bi kombin yapta alemlerde ismimiz unutuldu sanmasınlar, ortalığı kasıp kavurmaya devam edelim.

Tuncer Abi dedi Hemen Aslanım, Beyaz bir pantul, pembe çizgili kareli lacivertte bir gömleğim var hemen getireyimde bir dene hele.

Ben dedim Olur abim bu işin ehli sensin.

Getirdi ürünleri, kabinde denedim tam istediğim gibi cuk diye oturdu üstüme gömlekle pantolon kabinden çıktım Tuncer abi

- Vay vay vay vay yeğenim gibmedik dıb bırakmayacan heralde yavv, ne bin bebesin ne geysen cuk diye oturuyor, dur sana birde ithal ettiğimiz kemerlerden veremde, 10 km öteden parla

Ben dedim Yapma yav abi, getir hele getir.

Tuncer Abi dedi Al yegenim denemene hiç hacet yok. Al git burdan.

Ben dedim Tamamdır abi senin sözüne itimadım sonsuz Dedim ve 100 doları orada bin edip eve çıktım."

Eve girer girmez direk eşofman takımını çektim ve yatağa atladım ilk bi 10 dakika tavana saf saf baktıktan sonra, kısa günün karını ve o gün yaşadığım maceraları aklımdan geçirirken şizofrene bağlayıp kendi kendime bayağı bi güldüm.

Böyle böyle düşünürken bonzai mağduru bağcılar kekoları gibi sızdım.

Evet arkadaşlar bu hikayeninde sonuna geldik. İzlenmeler bu aralar çok düştü sizden ricam hikaye hoşunuza gittiyse like atmanız ve arkadaşlarınızla facebook instagram whatsap gibi uygulamalarda paylaşmaniz. İzlediğiniz için teşekkürler bir sonraki hikayede görüşmek üzere esen kalın.
     
 
what is notes.io
 

Notes.io is a web-based application for taking notes. You can take your notes and share with others people. If you like taking long notes, notes.io is designed for you. To date, over 8,000,000,000 notes created and continuing...

With notes.io;

  • * You can take a note from anywhere and any device with internet connection.
  • * You can share the notes in social platforms (YouTube, Facebook, Twitter, instagram etc.).
  • * You can quickly share your contents without website, blog and e-mail.
  • * You don't need to create any Account to share a note. As you wish you can use quick, easy and best shortened notes with sms, websites, e-mail, or messaging services (WhatsApp, iMessage, Telegram, Signal).
  • * Notes.io has fabulous infrastructure design for a short link and allows you to share the note as an easy and understandable link.

Fast: Notes.io is built for speed and performance. You can take a notes quickly and browse your archive.

Easy: Notes.io doesn’t require installation. Just write and share note!

Short: Notes.io’s url just 8 character. You’ll get shorten link of your note when you want to share. (Ex: notes.io/q )

Free: Notes.io works for 12 years and has been free since the day it was started.


You immediately create your first note and start sharing with the ones you wish. If you want to contact us, you can use the following communication channels;


Email: [email protected]

Twitter: http://twitter.com/notesio

Instagram: http://instagram.com/notes.io

Facebook: http://facebook.com/notesio



Regards;
Notes.io Team

     
 
Shortened Note Link
 
 
Looding Image
 
     
 
Long File
 
 

For written notes was greater than 18KB Unable to shorten.

To be smaller than 18KB, please organize your notes, or sign in.